Danıştay Kararı 8. Daire 2018/5357 E. 2023/1014 K. 03.03.2023 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2018/5357 E.  ,  2023/1014 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/5357
Karar No : 2023/1014

TEMYİZ EDENLER : (DAVACILAR) 1- … ve Mad. San. ve Tic. Ltd.Şti.
2- …
VEKİLİ : Av. …

3- (DAVALI) … Genel Müdürlüğü
VEKİLLERİ : Av. … – Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının, taraflarca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Isparta ili, Sütçüler ilçesi, … Köyü sınırlarında … no’lu ruhsat sahasında faaliyet gösteren davacı şirket tarafından, izin verilen yolların verilen taahütname hükümlerine göre umumun kullanımına açık tutulmadığından bahisle 6831 sayılı Orman Kanunun 92/4. maddesine dayanılarak Isparta Orman Bölge Müdürlüğü Sütçüler Orman İşletme Şefliği’nin … tarih ve … no’lu idari yaptırım karar tutanağı ile 183.817,00.-TL idari para cezası verilmesi ile madencilik faaliyetinin durdurulmasına ilişkin kararın iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacı şirketin davalı idareye verdiği kesin izin taahhüt senetlerinde maksadı dışında kullanım yapmayacağı, izin verilen yolları umumun kullanımına açık tutacağı taahhüt ettiği, maden sahasındaki yolların kapatıldığı dosyadaki bilgi ve belgeler ile fotograflardan anlaşıldığından, davalı idare tarafından tesis edilen, davacı şirketin … ruhsat sahalarınındaki madencilik faaliyetinin durdurulmasına yönelik dava konusu işlemde, davacılardan … Malzemeleri ve Mad. San. Tic. Ltd. Şti yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle bu kısım yönünden davanın reddine, davacı şirketin faaliyetinin durdurulmasına yönelik olarak davacı … tarafından açılan dava bakımından ise, 10.05.2017 tarihinde suç tutanağına şüpheli olarak davacı şirket adına …; … tarih ve … no’lu idari yaptırım karar tutanağında da kabahati işleyen olarak … yazıldığı, madencilik faaliyetlerinin durdurulmasına yönelik karar davacı şirkete yönelik olduğundan, … tarafından dava konusu işlemin madencilik faaliyetinin durdurulmasına ilişkin kısmına açılan davada ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle bu kısım yönünden davanın ehliyet yönünden reddine; dava konusu … tarih ve … no’lu idari yaptırım karar tutanağındaki idari para cezası yönünden yapılan incelemede, 10.05.2017 tarihinde suç tutanağına şüpheli olarak davacı şirket adına …; … tarih ve … no’lu idari yaptırım karar tutanağında da kabahati işleyen olarak … yazıldığı, madencilik faaliyetlerinin durdurulmasına yönelik karar her ne kadar davacı şirkete yönelik alınsa da para cezası yönünden davacı şirket adına bir işlem tesis edilmediği, idari para cezasının ayrı bir tüzel kişiliği bulunan şirket adına verilmesi gerekir iken, söz konusu yaptırımın şirketin ruhsat sahasındaki mesul müdürü ve mühendisi olan davacı … adına tesis edildiğinden idari para cezasına karşı açılan davada, davacı … Malzemeleri ve Mad. San. Tic. Ltd. Şti’nin ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davacı şirket yönünden verilen idari para cezasının ehliyet yönünden reddine; cezaların şahsiliği ilkesi uyarınca, para cezasının maden sahasındaki umumun kullanımına açık yolları kapatan tüzel kişinin kanuni temsilcisi veya yetkilileri tarafından yapıldığının tespiti halinde yol kapatma fiilinin tüzel kişi adına yapıldığının kabulü gerektiğinden, para cezasının da tüzel kişi adına verilmesi aynı ilkenin gereği olduğu, tüzel kişiliği bulunan davacı … Malzemeleri ve Mad. San. Tic. Ltd. Şti adına para cezası verilmesi gerekirken, cezaların şahsiliği ilkesine aykırı olarak davacı … adına para cezası verilmesine ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesi ile davacı … adına verilen idari para cezasının iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI :
Davacılar tarafından, idari yaptırım karar tutanağında, davacı …’ın kabahati işleyen olarak gösterildiği, taahhüt hükümlerine aykırılık ile Orman Kanunu’nun 92. maddesi 4. fıkrasına aykırılık ile olay arasında bağlantı olmadığı, 10.05.2017 tarihinde tutulan tutanağın içeriğinin doğru olmadığı, taahhütname hükümlerine uyulmadığının tespiti halinde Yönetmeliğe göre süre verilmesi gerektiği, aracın anlık arızası nedeniyle taahhüde aykırı hareket edildiğinin kabul edilemeyeceği, tüm izinli yolların kamu kurum ve kuruluşlarına açık olduğu, ancak kendi zilyet oldukları bir alanda üçüncü kişilere karşı yasal haklarını korumak zorunda oldukları, Orman Kanunu 92. maddesi gereği kendilerine, alınması gereken tedbirlerin belirlenip tebliğ edilmesi ve uyulmasının beklenmesi aksi halde idari para cezası verilmesi öngörüldüğünden aleyhlerine olan ret kararlarının bozulması istenilmektedir.
Davalı idare tarafından, idari para cezasının iptali yönünde verilen kararın, Kabahatler Kanunu 8. maddesi hükmü gereği temsilci sıfatıyla hareket eden kişinin bu sıfatla bağlantılı olarak işlemiş bulunduğu kabahatten dolayı temsil edilen gerçek kişi hakkında da idarî yaptırım uygulanabileceği bu durumun cezaların şahsiliği ile bağdaştırılamayacağı ileri sürülerek kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NUN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge Mahkemesi kararının kısmen onanması kısmen bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY :
Isparta ili, Sütçüler ilçesi, … Köyü sınırlarında bulunan … no’lu ruhsat sahasında faaliyet gösteren davacı şirketin 10.05.2017 tarihinde yapılan denetimde umumun istifadesine açık tutulması gereken izinli yolun geçişe kapattığı, idareye ait resmi araç ve görevlilerin çıkışına engel olunduğu gerekçesiyle davalı idare personellerince saat 18:00’da tutanak tutulduğu, saat 20:00’e kadar izin verilen yolların umuma açılmaması durumunda idari ve adli işlemlere başlanacağının belirtildiği, izin verilen yolların umumun kullanımına açılmaması sebebiyle aynı gün saat 21:00’da suç tutanağı düzenlendiği, bu suç tutanağı esas alınarak … tarih ve … no’lu idari yaptırım karar tutanağı ile davacının … no’lu ruhsat sahasında izin aldığı yolları umumun kullanımına açık tutmaması nedeniyle madencilik faaliyetinin durdurulması ile 183.817,00-TL idari para cezası verilmesine karar verildiği, bakılmakta olan dava ise madencilik faaliyetinin durdurulması ve 183.817,00-TL idari para cezasının iptali istemiyle açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
Orman Kanunu’nun 16. maddesinin 1. fıkrasında “Devlet ormanları içinde maden aranması ve işletilmesi ile madencilik faaliyeti için zorunlu; tesis, yol, enerji, su, haberleşme ve altyapı tesislerine, fon bedelleri hariç, bedeli alınarak Çevre ve Orman Bakanlığınca izin verilir. Ancak, temditler dahil ruhsat süresince müktesep haklar korunmak kaydı ile Devlet ormanları sınırları içindeki tohum meşcereleri, gen koruma alanları, muhafaza ormanları, orman içi dinlenme yerleri, endemik ve korunması gereken nadir ekosistemlerin bulunduğu alanlarda maden aranması ve işletilmesi, Çevre ve Orman Bakanlığının muvafakatine bağlıdır. Genel bütçe kapsamındaki kamu idarelerinin; baraj, gölet, liman ve yol gibi yapılarda dolgu amaçlı kullanacağı her türlü yapı hammaddesi üretimi için yapacağı madencilik faaliyetleri ile zorunlu tesislerinden bedel alınmaz.” hükmüne, anılan Kanunun 92. maddesinde ise” Bu Kanunun 16 ncı maddesi gereğince izin almadan ormanlardan açılan maden ocakları idarece kapatılır. Çıkarılan madenler ve her türlü tesisler ile alet, edevat ve nakil vasıtalarına elkonulur. Elkonulan mallar, Türk Ceza Kanunu hükümlerine göre müsadere edilir. (2) Bu Kanunun 16 ncı maddesi gereğince izinsiz maden ocağı açanlara veya işletenlere, 91 inci madde hükümleri saklı kalmak üzere iki yıldan yedi yıla kadar hapis ve yirmibin güne kadar adlî para cezası verilir. (3) Kanun hükümlerine göre verilen ruhsat veya izin belgesindeki sürenin dolmasına rağmen maden ocağı işletmeye devam edenler ya da izin verilen alandaki sınırı aşanlar, 91 inci madde hükümleri saklı kalmak üzere, bu Kanunun 93 üncü maddesi hükümlerine göre cezalandırılır. (4) Başkaca zarar husule gelmiş ise bu zarar ayrıca genel hükümlere göre hukuk mahkemesinde dava açmak suretiyle tazmin ettirilir. İzin alarak bu nevi ocakları açanlar idarece kendilerine veya temsilcilerine tebliğ edilecek tedbirlere riayet etmezler ise beşbin Türk Lirasından yüzbin Türk Lirasına kadar idarî para cezası verilir. Ayrıca, bu tedbirlere riayet edilinceye kadar ocaklar işletilmekten men edilir.” hükmüne yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dava konusu idari karar yaptırım tutanağında, “olayın gelişimi” kısmında, davacı şirketin … ruhsat no’lu saha için davacı tarafından izin aşamasında verilen noter tasdikli taahhütname gereği izin verilen yollar umumun kullanımına açık tutulmadığı tespit edildiğinden 6831 sayılı Orman Kanunu’nun 92. maddesinin 4. fıkrasına muhalefet ve taahhütname hükümlerine aykırı davranıldığından bahisle yolun umuma açık olduğuna dair idareye başvuruluncaya kadar davacı şirketin faaliyetinin durdurulmasına ve davacı hakkında 183.817,00 TL idari para cezası verilmesine karar verilmiş, işbu dava, ruhsat sahibi şirket ile şirketi temsil eden mesul müdür olan gerçek kişi tarafından açılmıştır.
Dava konusu idari karar yaptırım tutanağında her ne kadar kabahati işleyen olarak davacı mesul müdür olan …’ın adı yazılmışsa da, davacı gerçek kişinin, davacı şirketin mesul müdürü olup şirketi temsil etmesi nedeniyle tutanağa adının yazılmış olduğunun anlaşıldığı, anılan tutanağın dayanağı olan suç tutanağında “şüpheli” kısmına “… Mlz. Mad. San. Ltd. Şti adına …” yazılmış olup, hem suç tutanağından hem de idari yaptırım karar tutanağının “olayın gelişimi” kısmındaki açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde, kanuna aykırı fiili işleyenin davacı şirket olduğu açıkça anlaşılmaktadır.
Bu nedenle umuma açık tutulması gereken yolları açık tutmayan davacı şirket hakkında tesis edilen işlemin, sırf kabahati işleyen kısmına diğer davacı mesul müdürün adı yazıldığı gerekçesiyle (idari para cezasının davacı şirket adına düzenlenmesi gerekirken mesul müdür adına düzenlendiğinden bahisle) davacı şirket hakkında idari para cezası yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, ehliyet ret kararı verilmesinde hukuki isabet bulunmamıştır.
Temyize konu Mahkeme kararında, idari para cezasına konu fiili davacı şirketin gerçekleştirdiği kabulü ile cezaların şahsiliği ilkesi uyarınca idari para cezasının, davacı şirket adına verilmesi gerekirken, davacı … adına verildiğinden bahisle davacı … hakkında, idari para cezası yönünden dava konusu işlemin iptali kararı yönünden Dairemizce yapılan incelemede; idari yaptırım karar tutanağı ile suç tutanağının birlikte incelenmesinden, dava konusu idari yaptırım tutanağına konu fiili gerçekleştirenin davacı şirket olduğunun anlaşıldığı, dava konusu tutanağın, fiili gerçekleştiren davacı şirkete yönelik tutulduğu, davacı …’ın şirketin mesul müdürü olması nedeniyle tutanağa adının yazıldığı ve anılan tutanağı şirketi temsilen imzaladığı sabit olduğundan davacı … bakımından idari para cezasının iptali istemiyle açılan davanın ehliyet bakımından reddine karar verilmesi gerekirken, iptali yönünde verilen kararda hukuki isabet bulunmamıştır.
Nitekim davacı şirket tarafından, işletme alanına pasa döktüğü, izin almadan yol yaptığı ve işletme sahasını amacı dışında kullandığı tespit edilerek verilen taahütname hükmüne uymaması nedeniyle Isparta Orman Bölge Müdürlüğü Sütçüler Orman İşletme Şefliği’nin … tarih ve … nolu idari yaptırım karar tutanağı ile madencilik faaliyetinin durdurulmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan farklı bir davada, Dairemizin 17.11.2021 tarihli ve E:2018/3853 K:2021/5431 sayılı kararı ile davanın reddine ilişkin karar onanarak kesinleşmiştir. Söz konusu dava dosyasında yer alan işlem dosyasının UYAP ortamında incelenmesinden Sütçüler Orman İşletme Şefliği’nin 13/03/2017 tarih ve 3186 nolu idari yaptırım karar tutanağında,”kabahati işleyen kısmına “…”ın adının yazıldığı, ilgili işlemin dayanağı suç tutanağının şüpheli kısmı ise “… Mlz. Mad. San. Ltd. Şti adına …” şeklinde düzenlendiği anlaşılmakta olup belirtilen davada mesul müdür davacı değildir.
Dava konusu işlemin, davacı şirket yönünden verilen madencilik faaliyetinin durdurulmasına yaptırımına yönelik davanın reddine ilişkin kararda hukuka aykırılık bulunmadığından bu kısma yönelik temyiz isteminin reddi ile ilgili kararın onanması gerektiği sonucuna varılmış, yine aynı nedenle madencilik faaliyeti durdurma yaptırımının şirket adına tesis edilmesi nedeniyle davacı … hakkında bu kısım yönünden verilen ehliyet yönünden ret kararına yönelik yapılan temyiz isteminin reddi ile kararın onanması gerektiği sonucuna varılmıştır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan temyiz isteminin kabulüne,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının,

a) Davacı … Malzemeleri ve Mad. San. ve Tic. Ltd.Şti. yönünden idari para cezasının ehliyet yönünden reddine ilişkin karar ile davacı … yönünden verilen idari para cezasının iptaline ilişkin kararın BOZULMASINA,
b) Davacı … hakkında madencilik faaliyetinin durdurulması yaptırımı kısmına ilişkin verilen ehliyet yönünden ret kararı ile davacı … Malzemeleri ve Mad. San. ve Tic. Ltd. Şti. hakkında madencilik faaliyetinin durdurulması yaptırımı yönünden esastan verilen davanın reddine ilişkin kararın ONANMASINA,
3. Bozulan kısımlar yönünden yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın yukarıda belirtilen Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine,
4. Kesin olarak 03/03/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.