Danıştay Kararı 8. Daire 2018/4865 E. 2022/792 K. 11.02.2022 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2018/4865 E.  ,  2022/792 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/4865
Karar No : 2022/792

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVALILAR : 1- …Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …

2- …Odaları Birliği
VEKİLLERİ : Av. …- Av. …

3- …Odası Başkanlığı

DAVANIN KONUSU :
1. …Yeminli Mali Müşavirler Odası mensubu olan davacının 21.02.1990 tarihli ve aynı gün Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odaları Yönetmeliğinin nispi aidata ilişkin 16/b-2. maddesinin,
2. 29.11.1991 tarihli ve aynı gün Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odaları Ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Üye Aidatları İle Birlik Paylarının Tespitine Ait Yönetmeliğin nispi aidata ilişkin 14/c maddesinin;
3. …Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası’nın …tarihi ve …sayılı işleminin iptali,
4. Davacının şimdiye kadar yapmış olduğu nispi aidat ödemeleri toplamı olan 4.000,00 TL nin davalılardan dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte tazminine karar verilmesi istenilmektedir.

DAVACININ İDDİALARI :
3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanununun 16. maddesinde oda gelirleri arasında nispi aidatın sayılmadığı, dava konusu edilen Yönetmeliğin anılan Yasaya aykırı olduğu, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odaları Ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Üye Aidatları İle Birlik Paylarının Tespitine Ait Yönetmeliğin 10. maddesi hakkında Danıştay Sekizinci Dairesince 14/06/2017 tarih ve E:2015/9561 sayılı dosyada yürütmenin durdurulması kararı verildiği ve bunun üzerine ödeme yapmayacağı, yapmış olduğu ödemelerin iadesi için yapılan başvuruya verilen ret cevabının hukuka aykırı olduğu ve maddi zararının oluştuğu iddia edilmektedir.

DAVALI İDARELERİN SAVUNMALARI :
Davalı …Bakanlığı’nın Savunması :
Dava konusu faaliyet belgesinin verilmesi işlemi yönünden Bakanlık tarafından yapılabilecek bir işlemin bulunmadığı, Serbest Muhasebeci Mali müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanununun 50. maddesinin verdiği yetki çerçevesinde Yönetmeliğin düzenlendiği, 50. maddenin g bendinde üyelik aidatlarına ilişkin düzenlemenin yönetmelikle yapılacağına dair hükme yer verildiği, iptali istenilen Yönetmelik hükümleri ile kanuni dayanak olmaksızın konulan veya değiştirilen vergi resim harç vb. Mali yükümlülük bulunmaması nedeniyle Anayasanın vergi ödevi başlıklı 73. maddesinin ihlalinin söz konusu olmadığı öne sürülerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
Davalı …’nin Savunması:
Kanun koyucu tarafından meslek örgütlerine gelirlerine ilişkin düzenleme yapma yetkisinin verildiği ve odaya kayıtlı olmakla birlikte çalışmayan meslek mensupları arasında adil bir aidat sistemi oluşturulmaya çalışıldığı, 3568 sayılı Kanuna göre her odanın ayrı tüzel kişiliğinin bulunduğu ve bu odaların toplayacağı aidatların da kendi yönetmeliklerinde düzenlendiği, mesleği fiilen ifa eden ve oda imkanlarından faydalananlar ile mesleği yapmayıp sadece seçimlerde oy kullananlar arasında bir farklılık olması gerektiği, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odaları Ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Üye Aidatları İle Birlik Paylarının Tespitine Ait Yönetmeliğin 10. maddesi hakkında Danıştay Sekizinci Dairesince 14/06/2017 tarih ve E:2015/9561 sayılı dosyada yürütmenin durdurulması kararı verilmiş olsa da, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odaları Yönetmeliğinin nispi aidata ilişkin maddesi halen hukuka uygunluk karinesinden yararlandığı, davacının talep ettiği 4.000,00 TL nispi aidat ödemelerinin hangi yıllara ait ödemeler olduğunun belirtilmediği, ayrıca her bir yıl yapılan ödeme tarihinden itibaren dava açma süresi olan 60 gün içinde idareye başvurması ve bu başvuruya karşı tesis edilen işleme dava açması gerekirken süresinde açılmamadan kaynaklı olarak süre aşımı bulunduğu, dava konusu edilen maddelerin halen yürürlükte olması nedeniyle hukuka uygunluk karinesinden faydalandığı gerekçesiyle davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
Davalı Kastamonu Yeminli Mali Müşavirler Odası’nın Savunması:
Öncelikle davada süre aşımı bulunduğu, esasa ilişkin olarak ise yasama organının verdiği yetkiye dayalı olarak tesis edilen düzenleyici işleme dayalı bireysel işlemde mevzuata aykırılık bulunmadığı bu nedenle davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Dava konusu Yönetmelik hükümlerinin odanın kuruluş amacını aşar nitelikte, üyeler arasında farklılık oluşturacak şekilde düzenlenmiş olması nedeniyle hukuka aykırı olduğu, düzenleyici işlemlere dayanılarak tesis edilen dava konusu bireysel işlemin de dayanağının hukuka aykırı bulunması nedeniyle iptali ile davacının şimdiye kadar yapmış olduğu nispi aidat ödemeleri toplamının iadesi talebinin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

DANIŞTAY SAVCISI : …

DÜŞÜNCESİ : Dava; Kastamonu Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası mensubu olan davacı tarafından, 21/02/1990 tarih ve 20440 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odaları Yönetmeliği’nin nispi aidata ilişkin 16/b-2 maddesinin, 29/11/1991 tarih ve 21066 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odaları ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Üye Aidatları İle Birlik Paylarının Tespitine Ait Yönetmeliğin nispi aidata ilişkin 14/c maddesinin ve bu maddelere dayanılarak tesis edilen Kastamonu Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odasının …tarih ve …sayılı işleminin iptali ve şimdiye kadar yapmış olduğu nispi aidat ödemeleri toplamı olan 4.000,00 TL’nin iadesi istemiyle açılmıştır. 1982 Anayasası’nın “Kamu Kurumu Niteliğindeki Meslek Kuruluşları” başlıklı 135. maddesinde; “Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve üst kuruluşları; belli bir mesleğe mensup olanların müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleri ile ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere meslek disiplini ve ahlakını korumak maksadı ile kanunla kurulan ve organları kendi üyeleri tarafından kanunda gösterilen usullere göre yargı gözetimi altında, gizli oyla seçilen kamu tüzel kişilikleridir. Kamu kurum ve kuruluşları ile kamu iktisadi teşebbüslerinde asli ve sürekli görevlerde çalışanların meslek kuruluşlarına girme mecburiyeti aranmaz.” düzenlemesine yer verilmiş, 124. maddesinde ise; Cumhurbaşkanı, bakanlıklar ve kamu tüzelkişileri, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabileceği hükme bağlanmıştır.
3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu’nun 14. maddesinde; “Serbest muhasebeci mali müşavirler ve yeminli mali müşavirlerin odaları ayrı ayrı kurulur. Serbest muhasebeci mali müşavirler ve yeminli mali müşavirler odaları, bu Kanunda yazılı esaslar uyarınca meslek mensuplarının ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, bu mesleklerin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleriyle ve iş sahipleri ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere meslek disiplini ve ahlakını korumak maksadıyla kurulan, tüzel kişiliğe sahip, kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşlarıdır.” düzenlemesi, 15. maddenin 4. fıkrasında; “Odalara üye olmayan meslek mensupları mesleki faaliyette bulunamazlar.” düzenlemesi yer almaktadır.
3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu’nun, Serbest muhasebeci mali müşavirler ve yeminli mali müşavirler odalarının gelirlerini düzenleyen 16. maddesinde odaların gelirleri;
a) Odaya giriş ücreti,
b) Yıllık üye aidatları,
c) Yardım ve bağışlar,
d) Çeşitli gelirler, olarak öngörülmüş, aynı Yasanın 50. maddesinde üye aidatlarının yönetmelikle belirleneceği kurala bağlanmıştır.
Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odaları Yönetmeliğinin dava konusu edilen “Odanın Gelirleri” başlıklı 16/b-2 maddesinde, “Nispi Aidat: Çalışanlar listesine kayıtlı meslek mensupları ile bu listeye kayıtlı olmasalar dahi mesleki şirketlere ortak olan meslek mensuplarından alınan aidattır. Oda üyelerinden; bireysel olarak mesleki faaliyette bulunanlar, bir önceki yıla ilişkin gelir vergisi beyannamesindeki mesleki kazancının, şirket ortağı olanlar ise dağıtılsın veya dağıtılmasın beyan edilen kurum kazancından payına düşen tutarın % 1’ini nispi aidat olarak öderler. Aidatların ödeme zamanları ile konuya ilişkin diğer usul ve esaslar Birlik tarafından belirlenir.” hükmüne yer verilmiştir.
Davacı, 3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanununun 16. maddesinde oda gelirleri arasında nispi aidatın sayılmadığı, dava konusu edilen Yönetmeliğin anılan Yasaya aykırı olduğunu, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odaları Ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Üye Aidatları İle Birlik Paylarının Tespitine Ait Yönetmeliğin nispi aidatın tespitine ilişkin 10. maddesi hakkında hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle yürütmenin durdurulması kararı verildiği, bu nedenle nispi aidat alınmasının hukuka aykırı olduğunu iddia etmektedir.
Kanunun öngördüğü meslek mensuplarının ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, bu mesleklerin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak amaçları doğrultusunda odaların meslek mensubu üyelerinden alacağı aidatın belirlenmesinin kamu yararı ve hizmet gereği olduğu tartışmasızdır. Serbest muhasebeci mali müşavirler ve yeminli mali müşavirlerden üyesi olduğu odaya aidat yükümlülüğü yüklenmesinde Kanun maddesinin öngördüğü amaca, kamu yararı ve hizmet gerekleri bakımından hukuka ve mevzuata bir aykırılık bulunmamakta ise de; üyelere özel ve farklı hizmet verilmesi söz konusu olmamasına rağmen, üyeler arasında fiili olarak çalışan ve çalışmayan ayrımı yapılmak suretiyle ve çalışan üyeler arasında da elde edilen gelirin belli bir oranını odaya aidat olarak ödeme yükümlülüğü yüklemek suretiyle, odanın kuruluş amacını aşar nitelikte, üyeler arasında farklılık oluşturacak şekilde düzenlemeler getirildiği anlaşılmış olmakla, maktu aidata ilave olarak gelire göre nispi aidat alınmasında, Kanun maddesinin öngördüğü amaca, kamu yararı ve hizmet gerekleri bakımından hukuka ve mevzuata uyarlık görülmemiştir.
Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odaları ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Üye Aidatları İle Birlik Paylarının Tespitine Ait Yönetmeliğinin dava konusu edilen “Oda Aidatlarının Ödeme Zamanları” başlıklı 14. maddesinin (c) fıkrasında; “Nispi Aidat: Her yıl Mayıs ve Ekim aylarında…” ödeneceği düzenlenmiştir.
Dava konusu edilen Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odaları ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Üye Aidatları İle Birlik Paylarının Tespitine Ait Yönetmeliğin nispi aidata ilişkin 10. maddesinin, üyeler arasında fiili olarak çalışan ve çalışmayan ayrımı yapılmak suretiyle ve çalışan üyeler arasında da elde edilen gelirin belirli bir oranını odaya aidat olarak ödeme yükümlülüğü yüklemek suretiyle, odanın kuruluş amacını aşar nitelikte, üyeler arasında farklılık oluşturacak şekilde düzenlemeler getirildiği anlaşılmış olup, maktu aidata ilave olarak gelire göre nispi aidat alınmasında, Kanun maddesinin öngördüğü amaca, kamu yararı ve hizmet gerekleri bakımından hukuka ve mevzuata aykırılık oluşturduğu gerekçesiyle Danıştay Sekizinci Dairesinin 14/06/2017 tarih ve E:2015/9561 K:2017/5316 sayılı kararı ile iptaline karar verildiği ve anılan kararın Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 18/03/2019 tarih ve E:2017/3171, K:2019/1169 sayılı kararıyla onandığı, dolayısıyla hukuka aykırı olduğu tespit edilerek iptaline karar verilen nispi aidatın, ödeme tarihlerinin düzenlendiği dava konusu Yönetmelik hükmünde de bu yönüyle hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, dava konusu Yönetmelik maddeleriyle bu maddelere dayanılarak tesis edilen v Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası işleminin iptaline, Yönetmeliğin iptal edilen 10. maddesinin iptal tarihinden sonra alınmaya devam eden nispi aidat ödemeleri toplamının davacıya iadesine, fazlaya ilişkin talebin ise reddine karar verilmesi gerektiği, düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

MADDİ OLAY VE HUKUKİ SÜREÇ :
Davacının …Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odasına kayıtlı olduğu dava konusu Yönetmelikler uyarınca dava açılıncaya dek düzenli olarak aidatlarını ödediği, ancak Serbest Mühasebeci Mali Müşavirler Odaları ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Üye Aidatları ile Birlik Paylarının Tespitine Ait Yönetmeliğin nispi aidatları düzenleyen 10. maddesinin Danıştay Sekizinci Dairesi’nin 14/06/2017 tarih ve E:2015/9561 sayılı dosyada 3568 sayılı Yasanın 16. maddesine aykırı bulunduğu gerekçesiyle yürütmesinin durdurulmasından sonra davacı tarafından Kastamonu Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odasına 02/11/2017 tarihli dilekçe ile nispi aidat ödemesi yapmayacağını ve o tarihe kadar ödediği miktarların iadesinin talep etmesi üzerine, 06/11/2017 tarihli cevabi yazıda Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği Yönetmeliğinin 16/b-2 maddesi ile Birlik Paylarının Tespitine Ait Yönetmeliğin 14/c maddesinin halen hukuka uygunluk karinesinden faydalanan ve icrai nitelikte olan hükümler olduğu gerekçesiyle nispi aidatların tahsiline devam edileceğinin bildirildiği, bunun üzerine yasal dayanağı olmayan nispi aidatların tahsiline devam edilmesi nedeniyle zarara uğradığını öne süren davacı tarafından huzurdaki davanın açıldığı anlaşılmıştır.

İNCELEME VE GEREKÇE:
USUL YÖNÜNDEN:
Davalı idarenin usule dair iddiaları kabul edilmeyip işin esası incelendi
ESAS YÖNÜNDEN:
İLGİLİ MEVZUAT:
1982 Anayasası’nın “Kamu Kurumu Niteliğindeki Meslek Kuruluşları” başlıklı 135. maddesinde; “Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve üst kuruluşları; belli bir mesleğe mensup olanların müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleri ile ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere meslek disiplini ve ahlakını korumak maksadı ile kanunla kurulan ve organları kendi üyeleri tarafından kanunda gösterilen usullere göre yargı gözetimi altında, gizli oyla seçilen kamu tüzelkişilikleridir.
Kamu kurum ve kuruluşları ile kamu iktisadi teşebbüslerinde asli ve sürekli görevlerde çalışanların meslek kuruluşlarına girme mecburiyeti aranmaz.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Anayasa’nın 124. maddesinde ise; Cumhurbaşkanı, bakanlıklar ve kamu tüzelkişileri, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabileceği hükmü yer almaktadır.

3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu’nun Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları başlığı altındaki ikinci bölümünde; “Odalar, nitelikleri ve faaliyet sınırı” başlıklı 14. maddesinde; “Serbest muhasebeci mali müşavirler ve yeminli mali müşavirlerin odaları ayrı ayrı kurulur. Serbest muhasebeci mali müşavirler ve yeminli mali müşavirler odaları, bu Kanunda yazılı esaslar uyarınca meslek mensuplarının ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, bu mesleklerin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleriyle ve iş sahipleri ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere meslek disiplini ve ahlakını korumak maksadıyla kurulan, tüzel kişiliğe sahip, kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşlarıdır.” düzenlemesi, 15. maddenin 4. fıkrasında; “Odalara üye olmayan meslek mensupları mesleki faaliyette bulunamazlar.” düzenlemesi yer almaktadır.
3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu’nun, Serbest muhasebeci mali müşavirler ve yeminli mali müşavirler odalarının gelirlerini düzenleyen 16. maddesinde odaların gelirleri;
a) Odaya giriş ücreti,
b) Yıllık üye aidatları,
c) Yardım ve bağışlar,
d) Çeşitli gelirler, olarak öngörülmüş, aynı Yasanın 50. maddesinde üye aidatlarının yönetmelikle belirleneceği kurala bağlanmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
1. 21.02.1990 tarihli ve sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak Yürürlüğe giren Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odaları Yönetmeliğinin nispi aidata ilişkin 16/b-2. maddesi yönünden;
Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odaları Yönetmeliğinin Odanın Gelirleri başlıklı 16. maddesinin 2. fıkrasının b bendinde “Nispi Aidat: Çalışanlar listesine kayıtlı meslek mensupları ile bu listeye kayıtlı olmasalar dahi mesleki şirketlere ortak olan meslek mensuplarından alınan aidattır. Oda üyelerinden; bireysel olarak mesleki faaliyette bulunanlar, bir önceki yıla ilişkin gelir vergisi beyannamesindeki mesleki kazancının, şirket ortağı olanlar ise dağıtılsın veya dağıtılmasın beyan edilen kurum kazancından payına düşen tutarın % 1’ini nispi aidat olarak öderler. Aidatların ödeme zamanları ile konuya ilişkin diğer usul ve esaslar Birlik tarafından belirlenir.” hükmüne yer verilmiştir.
Davacı, 3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanununun 16. maddesinde oda gelirleri arasında nispi aidatın sayılmadığı, dava konusu edilen Yönetmeliğin anılan Yasaya aykırı olduğunu, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odaları Ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Üye Aidatları İle Birlik Paylarının Tespitine Ait Yönetmeliğin nispi aidatın tespitine ilişkin 10. maddesi hakkında hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle yürütmenin durdurulması kararı verildiği, nispi aidat alınmasının hukuka aykırı olduğunu iddia etmektedir.
Davalılar, mesleği fiilen ifa eden ve oda imkanlarından faydalananlar ile mesleği yapmayıp sadece seçimlerde oy kullananlar arasında bir farklılık olması gerektiğini, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odaları Ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Üye Aidatları İle Birlik Paylarının Tespitine Ait Yönetmeliğin 10. maddesi hakkında yürütmenin durdurulması kararı verilmiş olsa da, Serbest

Muhasebeci Mali Müşavirler Odaları Yönetmeliğinin nispi aidata ilişkin maddesi halen hukuka uygunluk karinesinden yararlandığını, davacının talep ettiği 4.000,00 TL nispi aidat ödemelerinin hangi yıllara ait ödemeler olduğunun belirtilmemesi nedeniyle her yıl yapılan ödeme tarihinden itibaren dava açma süresi olan 60 gün içinde idareye başvurması ve bu başvuruya karşı tesis edilen işleme dava açması gerekirken süresinde açılmaması nedeniyle süre aşımı bulunduğu, dava konusu edilen maddelerin halen yürürlükte olması nedeniyle hukuka uygunluk karinesinden faydalandığı, nispi aidata ilişkin yönetmelik hükümlerinin ve davacı tarafından ödenen nispi aidatların iadesinin reddine ilişkin işlemin hukuka uygun olduğunu savunmaktadır.
Uyuşmazlığın çözümü açısından, maktu ve nisbi kavramlarının neyi ifade ettiğinin açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.
Türk Dil Kurumu sözlüğünde maktu, “pazarlık edilmeyen, değişmez olarak tespit edilmiş, kesin olarak değeri biçilmiş”; nisbi ise, “göreli, bağıntılı, izafî, birbirine göre (olan)” olarak tanımlanmıştır.
Dava konusu Yönetmelik ile fiilen mesleki faaliyette bulunarak gelir elde eden meslek mensupları ile odaya kayıtlı olmakla birlikte çalışmayanlar arasında adil bir aidat sistemi kurmak amacıyla aidatlar arasında maktu ve nispi aidat ayırımı yapıldığı, maktu aidatın odaya kayıtlı olan tüm meslek mensuplarından alınacağı, nispi aidatın ise fiilen mesleği icra edenlerden alınacağı, odalar tarafından yapılan hemen hemen tüm çalışmaların fiilen çalışanlara yönelik olması sebebiyle, kuralın hakkaniyete uygun olduğu savunulmaktadır.
Kanunun öngördüğü meslek mensuplarının ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, bu mesleklerin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak amaçları doğrultusunda odaların meslek mensubu üyelerinden alacağı aidatın belirlenmesinin kamu yararı ve hizmet gereği olduğu tartışmasızdır. Serbest muhasebeci mali müşavirler ve yeminli mali müşavirlerden üyesi olduğu odaya aidat yükümlülüğü yüklenmesinde Kanun maddesinin öngördüğü amaca, kamu yararı ve hizmet gerekleri bakımından hukuka ve mevzuata bir aykırılık bulunmamakta ise de; üyelere özel ve farklı hizmet verilmesi söz konusu olmamasına rağmen, üyeler arasında fiili olarak çalışan ve çalışmayan ayrımı yapılmak suretiyle ve çalışan üyeler arasında da elde edilen gelirin belli bir oranını odaya aidat olarak ödeme yükümlülüğü yüklemek suretiyle, odanın kuruluş amacını aşar nitelikte, üyeler arasında farklılık oluşturacak şekilde düzenlemeler getirildiği anlaşılmış olup, maktu aidata ilave olarak gelire göre nispi aidat alınmasında Kanun maddesinin öngördüğü amaca, kamu yararı ve hizmet gerekleri bakımından hukuka ve mevzuata aykırılık oluşturmaktadır.
2. 29.11.1991 tarihli ve aynı gün Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odaları Ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Üye Aidatları İle Birlik Paylarının Tespitine Ait Yönetmeliğin nispi aidata ilişkin 14/c maddesi ile Kastamonu Muhasebeci Mali Müşavirler Odası’nın …tarih ve …sayılı işlemi yönünden;
Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odaları Ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Üye Aidatları İle Birlik Paylarının Tespitine Ait Yönetmeliğinin Oda Aidatlarının Ödeme Zamanları başlıklı 14. maddesinin c fıkrasında; “Nispi Aidat: Her yıl Mayıs ve Ekim aylarında…” ödeneceği düzenlenmiştir.
Davacı, 3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanununun 16. maddesinde oda gelirleri arasında nispi aidatın sayılmadığı, dava konusu edilen yönetmeliğin anılan Yasaya aykırı olduğunu iddia etmektedir.
Davalılar, Kanun koyucu tarafından meslek örgütlerine gelirlerine ilişkin düzenleme yapma yetkisinin verildiği ve odaya kayıtlı olmakla birlikte çalışmayan meslek mensupları arasında adil bir aidat sistemi oluşturulmaya çalışıldığı, mesleği fiilen ifa eden ve oda imkanlarından faydalananlar ile mesleği yapmayıp sadece seçimlerde oy kullananlar arasında bir farklılık olması gerektiği, düzenlemenin hukuka uygun olduğunu belirtmektedirler.
Dava konusu edilen Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odaları Ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Üye Aidatları İle Birlik Paylarının Tespitine Ait Yönetmeliğin nispi aidata ilişkin 10. maddesinin, üyeler arasında fiili olarak çalışan ve çalışmayan ayrımı yapılmak suretiyle ve çalışan üyeler arasında da elde edilen gelirin belirli bir oranını odaya aidat olarak ödeme yükümlülüğü yüklemek suretiyle, odanın kuruluş amacını aşar nitelikte, üyeler arasında farklılık oluşturacak şekilde düzenlemeler getirildiği anlaşılmış olup, maktu aidata ilave olarak gelire göre nispi aidat alınmasında Kanun maddesinin öngördüğü amaca, kamu yararı ve hizmet gerekleri bakımından hukuka ve mevzuata aykırılık oluşturduğu gerekçesiyle Dairemizin 14/06/2017 tarih ve E:2015/9561 K:2017/5316 sayılı kararı ile iptaline karar verildiği, dolayısıyla hukuka aykırı olduğu tespit edilerek iptaline karar verilen nispi aidatın ödeme tarihlerinin düzenlendiği dava konusu Yönetmelik hükmünde de hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Söz konusu yönetmelik hükümlerine dayalı Kastamonu Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası işleminin de belirtilen nedenlerle iptali gerekmektedir.
3. Davacının şimdiye kadar yapmış olduğu nispi ödemeleri toplamı olan 4.000,00 TL’nin davalılardan tazmini yönünden,
Hukuka aykırılığı saptanan Yönetmelik hükümlerine dayalı olarak davacının ödemek zorunda kaldığı dava konusu tutarın tazmini gerekmektedir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Kastamonu Yeminli Mali Müşavirler Odası mensubu olan davacının 21.02.1990 tarihli ve aynı gün Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odaları Yönetmeliğinin nispi aidata ilişkin 16/b-2. maddesinin İPTALİNE,
2. 29.11.1991 tarihli ve aynı gün Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odaları Ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Üye Aidatları İle Birlik Paylarının Tespitine Ait Yönetmeliğin nispi aidata ilişkin 14/c maddesinin İPTALİNE,
3. …Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası’nın …tarihi ve …sayılı işleminin İPTALİNE,
4. Davacının şimdiye kadar yapmış olduğu nispi aidat ödemeleri toplamı olan …TL nin dava tarihi olan 14 Mart 2018 tarihinden itibaren işleyyecek yasal faiz ile davalılardan tazminine ilişkin talebinin KABULÜNE,
5. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam …TL yargılama giderinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine,
6. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca …TL vekâlet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine,
7. Posta giderleri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra istemi halinde davacıya iadesine,
8. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 11/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.