Danıştay Kararı 8. Daire 2018/427 E. 2022/728 K. 10.02.2022 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2018/427 E.  ,  2022/728 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/427
Karar No : 2022/728

TEMYİZ EDEN (DAVALILAR) : 1- …. Başkanlığı
VEKİLİ : Av. ….
2- …. Başkanlığı

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, … Barosu Disiplin Kurulu’nun … tarih ve E…., K…. .sayılı “Meslekten Çıkarma Cezası Verilmesine ve Tedbiren İşten Yasaklanmasına” ilişkin kararının Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu’nun … tarih ve E…., K…. sayılı kararı ile onanmasını müteakip Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü’nün “eylem ve ceza arasında adaletli bir denge kurulamadığından bahisle” kararın tekrar görüşülmek üzere geri gönderilmesi üzerine ilk kararda ısrar edilmesine ilişkin Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu’nun … tarih ve E…., K:… sayılı kararının iptaline karar verilmesi istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacının mesleki faaliyetten yasaklı olduğu dönem içerisinde, müşteki sıfatı ile bulunan bir şahsın polisteki ifadesine avukat olarak katılması ve ifade tutanağının altını imzalaması fiilleri ile kamu görevi olan avukatlık görevini usulsüz şekilde üstlenme suçunu işlediğinin …. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … tarih ve … E. ve … K. sayılı kararı ile sabit olduğu, bu kararın ise itiraz edilmeyerek kesinleştiği, söz konusu fiilin 1136 sayılı Kanunun 155/2. maddesine göre meslekten çıkarma cezası verilmesini gerektirdiği açık olup, davacı hakkında yürütülen disiplin soruşturması yönünden herhangi bir usuli eksiklik bulunmadığı da gözetildiğinde, tesis edilen dava konusu işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı öte yandan; davacı tarafından aynı fiil nedeniyle yapılan ceza yargılamasında da iddia edildiği gibi, sanık avukat sıfatıyla evrak imzalamadığını, polisin ricası üzerine okuma yazması olmayan ve ifadesi alınan şahsın beyanları ile ilgili olarak tanık sıfatıyla imzalayacağını düşünerek tutanağın altını imzaladığını iddia edilmiş ise de; somut olayda davacının mesleğinin avukat olması nedeniyle hukuki bilgi ve deneyimleri nedeniyle imzaladığı tutanağın hukuken neyi ifade ettiğini bilecek durumda olduğu ve aynı iddiasının Ceza Mahkemesince de yerinde görülmeyerek belirtilen fiili nedeniyle 2 ay 15 gün hapis cezası verilerek hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, dolayısıyla fiilinin Ceza Mahkemesince de sabit görüldüğü göz önüne alındığında, bu iddiasına itibar edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesince; uyuşmazlık konusu olayda, davacının işten yasaklandığı dönemde avukatlığa ait yetkilerini kullanarak anılan kanunun 155. maddesine aykırı davrandığı sonucuna varılmış ise de, 135. madde de belirtilen işten yasaklama veya meslekten çıkarma cezalarından birini uygulamakta idarenin takdir hakkı bulunduğu ancak olayın meydana geliş şekli de gözönünde bulundurulduğunda daha ağır olan meslekten çıkarma cezası uygulanmasında eylem ile ceza arasında adil bir denge kurulamadığı sonucuna varıldığından, Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu’nun 15.11.2015 tarih ve E…., K:… sayılı ısrar kararında hukuka uyarlık, aksi yöndeki idare mahkemesi kararında ise yasal isabet görülmediği gerekçesiyle davacının istinaf isteminin kabulüne, İdare Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : … Barosu Disiplin Kurulunun … tarih ve E:… K:… sayılı kararıyla davacının 4 ay süre ile işten yasaklanmasına karar verildiği, bu kararın infazının 11.03.2013 tarih ve 2013/22 sayılı kararla 01.04.2013 ila 01.08.2013 tarihleri arasında yapılacağının kararlaştırıldığı, bu kararın da davacıya 21.03.2013 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, Avukatlık Kanununun 155/1. maddesinde, işten yasaklanmış olanların bu tarihten itibaren avukatlığa ait yetkileri hiçbir şekilde kullanamayacakları hükmüne yer verildiği halde, davacının yasaklı olduğu ve kesinleşen bu kararın infaz edildiği dönemde, … Merkez Polis Karakolu’nda müşteki N.B.’nin 27.05.2013 tarihli beyanını “vekil” sıfatıyla imzaladığının açık olduğu, öte yandan davacının … Asliye Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:… K:… sayılı kararı ile kamu görevini usulsüz üstlenme suçundan 2 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, bu kararın da 23.10.2015 tarihinde itiraz edilmeksizin kesinleştiği, temyiz istemine konu Bölge İdare Mahkemesi karar gerekçesinde eylem ile ceza arasında adaletli denge kurulmadığı belirtilmiş ise de Avukatlık Kanununun 155/2. maddesi, disiplin sicilinde kesinleşmiş işten çıkarma cezası olmayanlar hakkında işten çıkarma; kesinleşmiş disiplin cezası olanlar hakkında da meslekten çıkarma cezasını öngördüğünden dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek temyize konu kararın bozulması gerektiği ileri sürülmüştür.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle,
1. Temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:.. sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 10/02/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.