Danıştay Kararı 8. Daire 2018/37 E. 2020/5771 K. 17.12.2020 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2018/37 E.  ,  2020/5771 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/37
Karar No : 2020/5771

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVALILAR : 1- …
(…)
2- … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU : Tahditli plaka kapsamı dışında, otomobil ile ticari taksi taşımacılığı yapmak için kendine ruhsat verilmesi talebinde bulunan davacı tarafından talebinin reddine ilişkin Muğla Büyükşehir Belediye Başkanlığı UKOME’nin … gün ve … sayılı kararıyla bu işlemin dayanağı olan 02/04/1986 günlü ve 86/10553 sayılı Bakanlar Kurulu kararının iptali istenilmektedir.

DAVACININ İDDİALARI :
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 12. maddesi uyarınca trafikle ilgili düzenleme yetkisinin Trafik Komisyonlarına ve 5216 Sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu uyarınca da UKOME’ye ait olduğu; Bakanlar Kurulunun söz konusu alanda düzenleme yetkisinin bulunmadığı ; Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca tahdit uygulamasına geçilmesi ile tahditli plaka maliklerinin sınırsız bir tekel hakka kavuştuğu ve sisteme yeni araçlar girmesinin engellendiği, bu durumun çalışma hürriyetine aykırılık teşkil ettiği, yasal alt yapısı bulunmayan karara dayalı olarak tesis edilen UKOME kararının da bu yönüyle hukuka aykırı olduğu öne sürülmektedir.

… SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacının davayı açmakta ehliyetinin bulunmadığı; Merkezi idarenin mahalli idareler üzerinde vesayet denetimi yetkisi olduğu; bu amaçla tesis edilen Bakanlar Kurulu kararı ile ülkemizde büyük kentlerde hızla artan nüfus, gelişen yerleşim ve iş alanları ile çoğalan yolcu sayısı karşısında vatandaşların ulaşım gereksinimlerinin daha kolay ve hızlı bir şekilde karşılanması amacıyla idarece bir plan ve program çerçevesinde, taksi, dolmuş ve minibüs olarak çalışan ticari araçların sayılarının belirlenmesi ve bunlara plaka verilmesine ilişkin usul ve esaslar getirilerek yetkili idarelere yol gösterildiği, karar merciin yine belediyeler olduğu, amacın şoför esnafının korunması ve kamu yararı olduğu belirtilerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

… BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI’NIN SAVUNMASININ ÖZETİ : 86/10553 Sayılı Ticari Plakaların Verilmesinde Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Bakanlar Kurulu Kararı gereği İl Trafik Komisyonu Başkanlığının 28.04.1995 tarih ve 1995/22 Sayılı Kararı ile; … İlçesi’nde faaliyette bulunan 759 ticari taksi ve 506 ticari minibüs olmak üzere toplam 1275 ticari plakaya tahdit kararı alınarak uygulamaya geçildiği; bu ve buna benzer Muğla İli genelinde alınmış olan İl Trafik Komisyon Kararları incelendiğinde bahse konu 10553 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının tam olarak yerine getirilmeyerek sadece çalışan araçlara sınırlama getirildiği; UKOME Kurulunun 2017/7-542 sayılı kararının, tamamen kurulun yetki ve görevleri dahilinde İl Trafik Komisyonu tarafından tesis edilen düzenlemeler doğrultusunda ve mevcut yasalara göre bir karar olduğu, hiçbir zümre veya kesimin temel hak ve hürriyetini kısıtlamayı amaçlamadığı; davacının talebinin mevcut taksi taşımacılığı dışında alternatif bir taksi işletme modeli kurmayı amaçlayarak bunu yasal zemine oturtmak olduğu ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu, Karayolları Trafik Yönetmeliği kapsamında ülke genelinde tanımlanmış olan ticari taksi taşımacılığının kriterleri dışında bir taksi işletmeciliğinin mümkün olamayacağı, bu anlamda belirlenmiş olan plakalar, teknik özellikler ve standartlar dışında yapılacak taşımacılığın taksi taşımacılığı olamayacağı; işlemin üst hukuk normlarına uygun olduğu belirtilerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.

DANIŞTAY SAVCISI : …
DÜŞÜNCESİ : Tahditli plaka kapsamı dışında, otomobil ile ticari taksi taşımacılığı yapmak için kendine ruhsat verilmesi talebinde bulunan davacı tarafından talebinin reddine ilişkin Muğla Büyükşehir Belediye Başkanlığı …’nin … gün ve … sayılı kararıyla bu işlemin dayanağı olan 02/04/1986 gün ve 86/10553 sayılı Bakanlar Kurulu kararının iptali istenilmektedir.
Vatandaşın ulaşım ihtiyaçlarının karşılanmasını, toplu taşımacılığın geliştirilmesini, plaka karaborsacılığı ile korsan taksiciliğin önlenmesini, şoför esnafının haklarının korunmasını amaçlayan ve ticari araçlara verilecek plakaların sayısını ve verilme esaslarını belirleyen dava konusu kararın içerdiği düzenlemede ve buna dayanılarak tesis edilen işlemde hukuka, hizmet gereklerine, Belediye ve Karayolları Trafik Kanunlarına aykırılık ve iptali gerektirecek bir husus bulunmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ SÜREÇ :
Ticari Plakaların Verilmesinde Uygulanacak Usul ve Esaslara İlişkin 02.04.1986 gün ve 86/10553 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile; belediye sınırları içinde çalıştırılacak toplu taşıma, taksi, ve servis taşımacılarının (ticari yolu taşımacılığı) çalışma şekil şartlarını belirleme konusunda o tarihte yetkili olan Trafik Komisyonlarının, bu şartları belirleme konusundaki
yetkilerine karşın, kapsamının belirtilmemiş olması sebebiyle bu taşımacılığın disiplin altına alınması ve şoför esnafının korunması amacıyla, plakaların nasıl ve kimlere dağıtılacağına ilişkin ilkeler ile ücretlerin nasıl belirleneceğine yönelik nesnel ilkelerin belirlenerek 2918 sayılı Yasa ile uyumlu bir şekilde bu konudaki yetkilerin Trafik komisyonlarına ait olduğu belirtilmiş ve yetkili idarelere yol gösterilmiştir. Bahse konu kararda; ticari plakaların şoförlük mesleğini geçim kaynağı olarak seçmiş olup, meslek odasına kaydı yapılanlara verileceği; plaka dağıtımında ihale yapılacağı belirtilmiştir.
23.07.2004 gününde yürürlüğe giren 5216 sayılı Yasa ile belediye sınırı içinde ulaşım ve toplu taşıma ile trafik düzenlemesinin gerektiği işleri yürütmek ve trafik komisyonlarının yetkisini kullanmak görev ve yetkisi belediyelere bırakılmış; bu kanunla belediyelere verilen görev ve yetkilerinin uygulanmasında, 2918 sayılı Yasa’nın bu kanuna aykırı hükümlerinin uygulanmayacağı hükme bağlanmıştır.
Davacı tarafından, 04.08.2017 gününde davalı belediyeye başvurularak; Muğla Büyükşehir Belediyesi sınırlarında taksi taşımacılığının sadece tahdit getirilmiş (T) plakalı araçlarla yapılmasının rekabet ve çalışma özgürlüğüne aykırı olduğu bu sebeple şahsına ait araçlarla tahditli plaka dışında taksi taşımacılığı yapmak üzere kendine izin ve ruhsat verilmesini istemiştir.
Davalı belediye UKOME kararı ile, 1995 yılında Muğla İlinde, trafik komisyonlarının 1986 tarihli Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca tahdit kararı aldığı yine 2002 yılında alınan Trafik Komisyonu Kararı ile tahdit kapsamına alınan ticari taksilere (T) plaka verildiği, bu plakalı araçlar haricinde taksi taşımacılığı yapılmamasının kararlaştırılması sebebiyle, ticari plakası olmayanların bu taşımacılığı yapamayacağı belirtilerek başvurunun reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafından, UKOME kararı ile bu kararda bahsedilen Bakanlar Kurulu Kararının iptali istenilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:

İlgili Mevzuat:
T.C. Anayasası’nın 48. maddesinde;
”Herkes, dilediği alanda çalışma ve sözleşme hürriyetlerine sahiptir. Özel Teşebbüsler kurmak serbesttir.
Devlet, özel teşebbüslerin milli ekonominin gereklerine ve sosyal amaçlara uygun yürümesini, güvenlik ve kararlılık içinde çalışmasını sağlayacak tedbirleri alır.” hükmü yer almakta olup, dava konusu Bakanlar Kurulu Kararının tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan 122. maddesinde;
”Başbakan, Bakanlar Kurulu’nun başkanı olarak, Bakanlıklar arasında işbirliğini sağlar ve hükümetin genel siyasetinin yürütülmesini gözetir. Bakanlar Kurulu, bu siyasetin yürütülmesinden birlikte sorumludur.” hükmü yer almıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 12 (b) maddesinde;
”1- İl sınırları içinde mahalli ihtiyaç ve şartlara göre trafik düzeni ve güvenliğini sağlamak amacıyla gerekli tedbirleri almak,

2.Trafiğin düzenli bir şekilde akımını sağlamak bakımından alt yapı hizmetleri ile ilgili tedbirleri almak, trafikle ilgili sorunları çözümlemek, bütün ülkeyi İlgilendiren Trafik Güvenliği Yüksek Kurulunun müdahalesini gerektiren hususları İçişleri Bakanlığına iletmek.
3.Karayolu taşımacılığına ait mevzuat hükümleri saklı kalmak üzere, trafik düzeni ve güvenliği yönünden belediye sınırları içinde ticari amaçla çalıştırılacak yolcu ve yük taşıtları ile motorsuz taşıtların çalışma şekil ve şartları, çalıştırılabileceği yerler ile güzergahlarını tespit etmek ve sayılarını belirlemek,
4.Gerçek ve tüzelkişiler ile resmi ve özel kurum ve kuruluşlara ait otopark olmaya müsait boş alan, arazi ve arsaları geçici otopark yeri olarak ilan etmek ve bunların sahiplerine veya üçüncü kişilere işletilmesi için izin vermek,
5.Bu Kanunla ve diğer mevzuatla verilen görevleri yapmak.” il ve ilçe Trafik Komisyonlarının görevi olarak sayılmıştır.
5216 Sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun 7 (f) maddesinde; ”Büyükşehir ulaşım ana plânını yapmak veya yaptırmak ve uygulamak; ulaşım ve toplu taşıma hizmetlerini plânlamak ve koordinasyonu sağlamak; kara, deniz, su ve demiryolu üzerinde işletilen her türlü servis ve toplu taşıma araçları ile taksi sayılarını, bilet ücret ve tarifelerini, zaman ve güzergâhlarını belirlemek; durak yerleri ile karayolu, yol, cadde, sokak, meydan ve benzeri yerler üzerinde araç park yerlerini tespit etmek ve işletmek, işlettirmek veya kira ermek; kanunların belediyelere verdiği trafik düzenlemesinin gerektirdiği bütün işleri yürütmek.” büyükşehir belediyesinin görev, yetki ve sorumlulukları arasında sayılmış; 9. maddesinde ise; bu Kanun ile büyükşehir belediyesine verilen trafik hihmetlerini plânlama, koordinasyon ve güze ah belirlemesi ile taksi, dolmuş ve servis araçlarının durak ve araç park yerleri ile sayısının tespitine ilişkin yetkiler ile büyükşehir sınırları dahilinde il trafik komisyonunun yetkilerinin ulaşım koordinasyon merkezi tarafından kullanılacağı ve büyükşehir belediyelerine bu Kanun ile verilen görev ve yetkilerin uygulanmasında, 13.10.1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun bu Kanuna aykırı hükümlerinin uygulanmayacağı hükme bağlanmıştır.
Dava Konusu Bakanlar Kurulu Kararı’nın İncelenmesi:
Ülkemizde büyük kentlerde hızla artan nüfus, gelişen yerleşim ve iş alanları ve çoğalan yolcu sayısı karşısında vatandaşların ulaşım gereksinimlerinin daha kolay ve hızlı bir şekilde karşılanması amacıyla, idarece bir plan ve program çerçevesinde, taksi, dolmuş ve minibüs olarak çalışan ticari araçların sayılarının belirlenmesi ve bunlara plaka verilmesine ilişkin olarak 2.4.1986 gün ve 86/10553 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı yürürlüğe konulmuştur.
Anılan Kararnamenin 1. maddesinde, bu kararda amacın, vatandaşın ulaşım gereksiniminin karşılanması ve toplu taşımacılığın geliştirilmesi, plaka karaborsacılığının ve korsan taksiciliğin önlenmesi, fiilen, çalışmakta olan şoför esnafının haklarının korunması amacıyla, taksi, dolmuş ve minibüslere verilecek ticari plakaların sayısı, verilme usul ve esaslarını saptamak olduğu, belirtilmiştir. Kararnamede ayrıca, ticari plaka verilecek kişilerde aranacak özellikler ile plakaların verilmesinde izlenecek yöntemin ihale yöntemi olduğu belirtilmiş ve yine kararda plaka sayısının tespiti ile artırılması ve dağıtılması konusundaki yetkinin, kararın alındığı
tarihte uygulanmakta olan 2918 sayılı Yasa’nın 12. maddesine uygun olarak trafik komisyonlarına ait olduğu açıkça düzenlenmiştir.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri değerlendiğinde; büyükşehir dahilindeki toplu taşıma ile taksi taşımacılığının ve bu taşımacılıkta kullanılacak araçların çalışma şekil şartları ile teknik özelliklerinin (kapasitesi, model yılı, rengi, plakası vs.) UKOME tarafından belirleneceği, bir kamu hizmeti olarak belediyeye yüklenen görevlerden olan toplu taşımanın üçüncü kişiler eliyle yürütülmesi mümkün olmakla birlikte bu kişilerin denetiminin, bu hizmetin asli sunucusu olan belediyeye ait olduğu, belediyenin bu görev ve yetkilerini kullanırken sahip olduğu takdir hakkının kamu yararı ve hizmet gerekleri yönünden denetime tabi olduğu; diğer taraftan ihtiyaç olması halinde yeni ticari plaka tahsis edilmesi yani sisteme yeni araç ilave edilmesi halinde belediyenin ihale yöntemiyle yeni araçları sisteme dahil edebileceğinin mümkün olduğu görülmektedir.
5216 sayılı Yasa ile büyükşehir belediyelerine taksi araçlarının güzergah, zaman ve bilet tarifelerinin yanında sayılarını da belirleme bakımından ileriye yönelik olarak daha geniş hak ve yetkiler verilmiş ise de, 2918 sayılı Yasa’nın 12. maddesinin belediye sınırlarında uygulandığı dönemde, Anayasanın 104. maddesi ile verilen Devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını gözetme görevi ile 48. maddesi ile verilen özel girişimcilerin milli ekonomi ve sosyal amaçlara uygun yürümesini sağlayacak önlem olma görevi kapsamında, merkezi idare teşkilatının yürütmeye ilişkin en yüksek karar organı olan Bakanlar Kurulunca düzenlenip yürürlüğe konulan 86/10553 sayılı kararın amaç başlıklı 1. maddesinde de değinildiği üzere, vatandaşın ulaşım ihtiyacının karşılanması, toplu taşımacılığın geliştirilmesi, plaka karaborsacılığının ve korsan taksiciliğin önlenmesi, çalışmakta olan şöför esnafının haklarının korunması amacıyla, taksi, dolmuş, minibüs ve umum servis araçlarına verilecek plakaların sayısı, verilme usul ve esaslarının 2918 sayılı Yasa’nın tanıdığı yetkiler uyarınca mahalli il trafik komisyonlarınca yapılan belirlemeler esas alınarak bölgeler ve şehirler arası eşitsizliğin giderilmesi amacı ile tespit edilmesinde hukuka aykırılık saptanmamıştır.
Öte yandan; dava konusu kararda yetkili idareye, somut nesnel kriterleri belirleme konusunda yol gösterildiği; esas olarak yetkili idarenin trafik komisyonu olduğunun açıkça belirtildiği ve 5216 sayılı Yasa uyarınca belediye sınırı içinde yetkili idare olarak belirlenen belediyelerce 5216 sayılı Yasa ile belirlenen kurallarla çelişmeyen 2918 sayılı yasa ve ilgili mevzuatın uygulanacağı açık olmakla; getirdiği ilkeler mucibince belirtilen Yasayla çelişmediği anlaşılan kararda bu yönüyle de hukuka aykırılık görülmemiştir.,
Bu durumda, taşıma hizmetlerinin denetim altına alınabilmesi, düzenli ve güvenli bir duruma getirilebilmesi, korsan taşımacılığın önlenmesi ve fiilen çalışmakta olan şoför esnafının haklarının korunması amacıyla tesis edilen dava konusu işlemde kamu hizmeti gereklerine ve hukuk kurallarına aykırılık bulunmamaktadır.
Dava Konusu UKOME Kararının İncelenmesi:
Yukarıda yer verilen Belediye Kanunu hükümleri uyarınca, belediye sınırı içinde çalıştırılacak ticari taksilerin sayı ve güzergahı ile çalışma şekil ve şartlarını belirleme konusunda yetkili olan UKOME’ce; ihtiyaç olması halinde; ruhsat, kiralama yada imtiyazın devri suretiyle taşıma hizmetlerinin gördürülebileceği; bu şekilde yetkilendirme halinde, taşımacının doğrudan yetkilendirilmesi suretiyle değil, ihale yoluyla yetkilendirilmesi yönteminin seçilmesi gerektiği açıktır.
Bu itibarla; davacının başvurusu üzerine, belediyece ihtiyaç ve trafik güvenliği ile şehir planlaması ilkeleri uyarınca ticari plaka verilmesinin gerekliliği ortaya konulduktan sonra ihale açılması sonrasında izin ve ruhsat verilebileceği açık olduğundan davacının başvurusunun reddine ilişkin işlemde hukuka aykırılık görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVANIN REDDİNE,
2. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam … TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3. Posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra istemi halinde davacıya iadesine,
4. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca … TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelere verilmesine,
6. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere,
17/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.