Danıştay Kararı 8. Daire 2018/2348 E. 2020/5944 K. 23.12.2020 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2018/2348 E.  ,  2020/5944 K.

T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/2348
Karar No : 2020/5944

Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı) : … Ticaret ve Sanayi Odası
Vekili : Av. …
Karşı Taraf (Davacı) : …
Vekili : Av. …
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesinin …. tarih ve E:…, K:… sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : İstemin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dava, … Ticaret ve Sanayi Odasında tescilli evrak memuru olarak görev yapan davacı tarafından, hakkında yapılan soruşturma neticesinde tesis olunan iş akdinin feshine ilişkin … tarih ve … nolu … Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu kararının iptali istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince, davacı hakkında başlatılan soruşturma henüz devam etmekte iken hakkında sübuta eren fiillerin ne olduğu ve hangi disiplin cezasının uygulanacağı hususu belirtilmeden, usulüne uygun olarak davacının savunmasının alınmadığı, öte yandan, bir kısım şahıslar hakkında odaya kayıtlı oldukları halde “Odamızda kaydına rastlanmamıştır.” şeklinde verilen evrakların arka yüzüne not düşerek sahte olarak düzenlediği iddiasıyla ilgili olarak, söz konusu evraklardan üçünde davacının herhangi bir imzasına rastlanmadığı, sadece bir tanesinin Oda Genel Sekreteri … tarafından imzalandığı ve arka yüzüne de davacı tarafından “… Beyin talimatı üzerine doldurulmuştur.” şerhinin düşüldüğü, dolayısıyla söz konusu iddianın sübuta ermediği, 657 sayılı Kanunun 125/E-h bendinde yer alan “yetki almadan gizli bilgileri açıklamak” fiilini işlediği iddiasıyla ilgili olarak ise, soruşturma raporunun “Delillerin Birlikte Değerlendirilmesi” bölümünde davacının, oda yönetim kurulu, çalışanları ve çalışmaları hakkında kurumun gizlilik ilkesine aykırı olarak kurumu küçük düşürücü sözlü ve yazılı ifadelerde bulunduğu hususunun tanık ifadeleriyle sübuta erdiği, sübuta eren bu fiilin 657 sayılı Kanunun 125/B-l bendindeki “Kurumların huzur, sükun ve çalışma düzenini bozmak” fiili kapsamına girdiği tespitine yer verilmesine karşın, “Sonuç ve Teklif” bölümünde ise bu fiilin 657 sayılı Kanunun 125/E-h bendi kapsamında kaldığından bahisle Devlet Memurluğundan çıkarma cezasıyla cezalandırılması yolunda teklifte bulunulduğu, bunun üzerine söz konusu rapor doğrultusunda davacının sözleşmesinin feshine ilişkin dava konusu işlemin tesis edildiği, bu itibarla, tespit edilen fiil ile verilen disiplin cezası arasında adil bir denge kurulmayarak “orantılılık” ilkesine uygun davranılmadığı anlaşıldığından, davacının sözleşmesinin feshine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçeleriyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
01.06.2004 tarih ve 25479 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu’nun “Oda, borsa ve Birlik personeli” başlıklı 73. maddesinde, “Oda, borsa, Birlik ve bunların kurduğu teşekküllerde istihdam edilenler bu Kanunda yer alan hükümler dışında 4857 sayılı İş Kanununa tabidir.” hükmüne, Geçici 12. maddesinde, “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte oda, borsa, Birlik ve bunların kurduğu teşekküllerde istihdam edilmekte olanların, mevcut statülerine göre istihdam edilmelerine devam olunur.” hükmüne yer verilmiştir.
05.08.2013 tarih ve 18126 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Ticaret ve Sanayi Odaları, Ticaret Odaları, Sanayi Odaları, Deniz Ticaret Odaları, Ticaret Borsaları, Türkiye Ticaret Sanayi, Deniz Ticaret Odaları ve Ticaret Borsaları Birliği Personel Yönetmeliği’nin “Çalıştırma Biçimleri” başlıklı 3. maddesinde, “Odalar, borsalar ve Birlik hizmetleri memurlar, sözleşmeli ve geçici personel ile hizmetliler eliyle yürütülür.
a) Memurlar: Asil ve sürekli görevlerde çalıştırılan kadrolu personeldir.
b) Sözleşmeli personel:Asli ve sürekli görevlerde kadrolu memur ve hizmetli personel dışında, sözleşme ile istihdam edilen personeldir.
c) Geçici personel bir yıldan az süreli veya mevsimlik görevlerde sözleşme ile istihdam edilen personeldir.
d) Hizmetliler: Odalar, borsalar ve Birlik’in asli ve sürekli görevlerinin yerine getirilebilmesi için lüzumlu olan destek ve yan hizmetlerde çalışan kadrolu personeldir.” şeklinde tanımlanmış, “Atama” başlıklı 18. maddesinde, ” A) Odalar ve borsalarda: a) Genel katip, yönetim kurullarının inhası ve meclislerin onayı ile, b) Diğer personel yönetim kurullarının kararı ile göreve atanırlar. (…) Personelin işine son verilmesi ve nakillerinde aynı esaslara uyulur. (…)” hükmüne yer verilmiş; “İşten Çıkarma ve Görevin Sona Ermesi Halleri” başlıklı 24. maddesinde, “Odalar, borsalar ve Birlik’te çalışan her statüdeki personelin işten çıkarılmaları ve görevlerinin sona ermesi halleri şunlardır:
1) Bu Yönetmeliğin 9 uncu maddesinde yazılı şartlardan herhangi birinin haiz olmadığının sonradan anlaşılması veya bunların sonradan kaybedilmesi,
2) İki yıl üst üste olumsuz sicil alınması,
3) Bu Yönetmelik hükümlerine göre memurluktan çıkarılması,
4) 65 yaşın doldurulmuş olması (Ancak, genel sekreterler, yetkili organlarının kararı ile 65 yaşından sonra da sözleşmeli olarak çalıştırılabilirler.)
5) Çekilme (İstifa)
Odalar, borsalar ve Birlik personeli bağlı oldukları kuruluşlara müracaat etmek suretiyle görevden çekilme isteğinde bulunabilirler.
İzinsiz veya kuruluşlarınca kabul edilen özrü olmaksızın görevin terk edilmesi ve bu terkin kesintisiz 10 gün devam etmesi halinde, yazılı müracaat şartı aranmaksızın çekilme isteğinde bulunulmuş sayılır.
6) Şahsın kendi isteği ile emekli olması, kuruluşlarınca sicil veya kuruluşun teşkilat yapısında meydana gelen değişiklikler nedeniyle re’sen emekli edilmesi, mamullük veya yaş haddine uğraması,
7) Ölüm.” olarak belirtilmiş;
Aynı Yönetmeliğin “Disiplin Cezasını Gerektiren Haller” başlıklı 25. maddesinde ise, “Personele verilecek disiplin cezaları ile bu cezaları gerektiren fiil ve haller hakkında 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun ilgili hükümleri uygulanır. Disiplin cezaları, bu Yönetmeliğin 18 inci maddesinde yazılı atamaya yetkili merciler tarafından verilir. Disiplin cezalarına tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içinde oda ve borsalarda meclislere, Birlik’te ise Yönetim Kuruluna itiraz edilebilir.” hükümleri yer almıştır.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (h) alt bendinde, “Yetki almadan gizli bilgileri açıklamak”, Devlet Memurluğundan çıkarma cezasını gerektiren fiil ve haller arasında sayılmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, davacı hakkında Oda Yönetim Kurulu’nun … tarih ve … nolu kararı ile Yönetim Kurulu Başkan ve Başkan Vekilinin verdiği görevleri sözlü uyarı ve ikazlara rağmen kasıtlı olarak yapmamak, personeller arasında ayrımcılık yaparak kurumun çalışma düzenini bozmak, Genel Sekreter …’nin evinde iş ahlakıyla bağdaşmayan, Kurumu ve Yönetim Kurulunu zora sokma ve oda işlemlerini engellemek amacıyla yapılan gizli toplantıda Kurum ve Yönetim Kurulu hakkında asılsız ithamlarda bulunmak, bazı kişilerin odaya kayıtlı olmasına karşın; kayıtlı olmadığına ilişkin yazıyı hazırlayıp genel sekretere imzalatarak resmi evrakta sahtecilik suçuna iştirak etmek eylemleri sebebiyle iş akdinin feshine karar verildiği, söz konusu işleme karşı açılan davada ise yöntemine uygun soruşturma açılmadan, konuyu ortaya koyacak rapor düzenlenmeden iş akdinin feshine yönelik ceza verilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…. sayılı yürütmenin durdurulması kararı üzerine davacının görevine geri döndüğü, bu defa yargı kararının uygulanması amacıyla Oda Yönetim Kurulu’nun … tarih ve … nolu kararıyla; a- Odaya kayıtlı üye oldukları halde …, … ve … adına davacı tarafından hazırlanan 03.06.2010, 24.06.2010 ve 16.04.2008 tarihli evrak ile söz konusu şahısların odada kayıtlarına rastlanılmadığı yönünde sahte evrak tanzim ederek resmi evrakta sahtecilik yaptığı, b- Sigorta acenteliği faaliyeti yürüten … Sigorta Aracılık Hizmetleri Ltd. Şti, … Sigorta Aracılık Hizmetleri ve … Sigorta Aracılık Hizmetleri unvanlı firmaların sigortacılık faaliyetini yürüttüğü mekanın asgari fiziki şartları sağlayıp sağlamadığı konusunda davacının yaptığı tetkik işlemlerinin sisteme tanımlanmaması sebebiyle anılan firmaların mağduriyetine sebebiyet verildiği, c- Oda Yönetim Kurulu, çalışanları ve çalışmaları hakkında Kurumun gizlilik ilkesine aykırı olarak Kurumu küçük düşürücü sözlü ve yazılı ifadelerde bulunduğu, d- Davacının tescilli evrak memuru olarak görev yaptığı dönemde Yönetim Kurulu üyesi …’ın AB projesi kapsamında davetli olarak İspanya gezisine çağrılmasıyla ilgili evrakların gelen evrakta saklanması gerekirken yerinde bulunmadığı iddialarını soruşturmak üzere, disiplin soruşturması açılarak 5 kişilik soruşturma komisyonunun görevlendirildiği, soruşturmanın 20.07.2012 tarihinde başlayıp 15.08.2012 tarihinde tamamlandığı, komisyon tarafından hazırlanan raporda, davacının sahte evrak tanzim ederek resmi evrakta sahtecilik yaptığı, görevlerinin gereklerine aykırı hareket ederek görevini kötüye kullandığı bu nedenle Odanın ve Oda’ya kayıtlı firmaların mağduriyetine sebebiyet verdiği hususlarının sübuta erdiği, eylemlerinin 657 sayılı Kanunun 125/A-a, C-d, D-f, C-a ve E-h bentlerini ihlal ettiği gerekçesiyle Devlet Memurluğundan çıkarma cezasıyla cezalandırılması yönünde teklifte bulunulduğu, teklif doğrultusunda eylemlerinin sabit olduğundan bahisle davalı Oda Yönetim Kurulu’nun … tarih ve … nolu kararıyla davacının iş akdinin feshine karar verilmesi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı idare tarafından temyiz dilekçesinde 5174 sayılı Kanunun 73. maddesi dayanak gösterilerek davacının davalı Oda bünyesinde İş Kanunu hükümlerine göre çalıştığı, belirsiz süreli iş akdinin ise evrakta sahtecilik yaptığı gerekçesiyle 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/2-b-e maddesi uyarınca haklı nedenle feshedildiği, bu nedenle davanın görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken işin esasının incelenerek iptal kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
Davacıya uygulanacak mevzuat hükmünün ve görevli yargı kolunun belirlenebilmesi amacıyla davacının davalı Oda bünyesindeki pozisyonunun ortaya konulması gerekmektedir. Dava dosyasında yer alan “… Ticaret Odası Personeli Sicil Esas Defteri” başlıklı belge içeriğinde, … tarih ve … nolu Oda Yönetim Kurulu kararı ile davacının önce hizmetli yardımcısı olarak bilahare … tarih ve … nolu Oda Yönetim Kurulu kararı ile tescilli evrak memuru olarak göreve atamasının yapıldığı anlaşıldığından; 01.06.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5174 sayılı Kanunun yukarıda aktarılan Geçici 12. maddesi uyarınca, bu Kanunun yürürlük tarihinden önce kadro karşılığı istihdam edilmiş olan davacının statü hukukuna tabi olarak mevcut statüsünü koruyacağı açık olup; 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu hükümlerine tabi olan davacının iş akdinin feshine ilişkin işlemin yargısal denetiminin de idari yargı yerinde yapılması gerektiği açıktır.
İdare Mahkemesince verilen kararda, davacı hakkında başlatılan soruşturma devam etmekte iken hakkında sübuta eren fiillerin ne olduğu ve hangi disiplin cezası uygulanacağı hususu belirtilmeden davacının savunmasının alınmasının usule aykırı olduğu yolunda ek gerekçeye yer verilmiş ise de; 01.08.2012 tarih ve 988 sayılı savunma istemine ilişkin yazı içeriği incelendiğinde, soruşturmaya konu edilen eylemlerin tek tek, ayrıntılı olarak ve tarihleri de belirtilmek suretiyle somutlaştırılarak ortaya konulduğu anlaşılmakta olup ayrıca davacıya 10 günlük savunma süresi de tanındığından, savunma istemine ilişkin yazıda dayanak mevzuat hükümlerine aykırı bir husus görülmemiştir.
Davacı hakkında yürütülen soruşturma konusu fiillerden “Oda Yönetim Kurulu, çalışanları ve çalışmaları hakkında Kurumun gizlilik ilkesine aykırı olarak Kurumu küçük düşürücü sözlü, yazılı ifadelerde bulunmak” fiili dışındaki diğer fiilleri yönünden soruşturma raporunda davacının fiillerinin 657 sayılı Kanunun 125/A-a, C/d, D/f ve C/a bentleri kapsamında kaldığı yönünde bir değerlendirmede bulunulmuş ise de; davalı Oda Yönetim Kurulu kararıyla nihai olarak davacı hakkında yukarıda belirtilen fiili sebebiyle 657 sayılı Kanunun 125/E-h bendi kapsamında iş akdinin feshine karar verildiğinden, temyize konu İdare Mahkemesi kararının hukuka uygunluk denetiminin de bu çerçevede yapılması gerekmektedir.
Olayda, Oda Genel Sekreteri … ile Oda personelleri … ile …’nın mesai saatinden sonra Oda yönetiminden habersiz olarak kargo şirketini arayıp gidecek kargo olduğunu belirterek çağırdıkları kuryeye birtakım evrakı teslim ettiği, bazı personellerin kurye ile yaptığı görüşmede Odadan gönderilen evrakın gizli olduğunun kendisine söylendiğinin ifade edildiği, öte yandan adı geçenlerin sık sık bir araya gelerek toplantılar düzenlediği, sözleşmeli ve kadrolu personel arasında gruplaşmaya sebebiyet verdikleri yönünde davalı Oda personelleri tarafından davalı idareye verilen 25.01.2012 ve 31.01.2012 tarihli dilekçelerle şikayet edildikleri görülmekte olup; soruşturma komisyonu tarafından hazırlanan rapor ile davacı hakkında verilen şikayet dilekçeleri de dikkate alınarak söz konusu eylemlerin 657 sayılı Kanunun 125/B-l bendinde yer alan “Kurumların huzur, sükun ve çalışma düzenini bozmak” kapsamında kaldığı değerlendirilmiş ise de; raporun “sonuç ve teklif” bölümünde aynı eylemin 657 sayılı Kanunun 125/E-h bendinde yer alan “Yetki almadan gizli bilgileri açıklamak” kapsamında kaldığı gerekçesiyle Devlet Memurluğundan çıkarma cezasıyla cezalandırılması yönünde teklifte bulunulduğu ve bu doğrultuda davacının iş akdinin feshine karar verildiği anlaşılmaktadır.

Her ne kadar davacı eyleminin 657 sayılı Kanunun 125/E-h bendi kapsamında kaldığı gerekçesiyle dava konusu işlemin tesis edildiği anlaşılmakta ise de; söz konusu eylemin Oda personeli tarafından verilen şikayet dilekçeleri üzerine tespit edildiği, dilekçelerin içeriğinde Odadan gönderilen evrakın niteliği konusunda herhangi bir açıklamaya yer verilmediği, davalı Oda tarafından da bu kapsamda gizli olduğu belirtilen hangi evrakın Oda sınırları dışına çıkarıldığı yönünde dava dosyasına herhangi bir bilgi ve belge de sunulmadığı anlaşıldığından, ilgili evrakın gizliliği konusunda açık bir tespit içermeyen soruşturma raporuna istinaden madde tatbikinde yapılan hatalı değerlendirme ile eylemin 657 sayılı Kanunun 125/E-h bendi kapsamında kaldığı gerekçesiyle davacının iş akdinin feshedilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık; İdare Mahkemesinin tespit edilen davacı eylemi ile verilen disiplin cezası arasında adil bir denge kurulmayarak orantılılık ilkesine uygun davranılmadığı şeklindeki gerekçesinde ise hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle; … İdare Mahkemesinin temyize konu kararının bozulmasına, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan Mahkemeye gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 23/12/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.