Danıştay Kararı 8. Daire 2018/1552 E. 2023/1100 K. 09.03.2023 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2018/1552 E.  ,  2023/1100 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/1552
Karar No : 2023/1100

TEMYİZ EDEN (DAVACI): …

KARŞI TARAF (DAVALI): … Üniversitesi
VEKİLİ: Av. …

İSTEMİN KONUSU: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Eskişehir Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi … Biriminde öğretim görevlisi kadrosunda görev yapan davacının 30.09.2016 tarihi itibariyle 28.09.2016 tarihli Eskişehir Anadolu Üniversitesi Rektörlüğü onayı ile görev süresinin uzatılmamasına ve ilişiğinin kesilerek kadrosunun boşaltılmasına yönelik işlemin iptali ve yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; dava dosyasında yer alan bilgi ve belgelerin birlikte incelenerek değerlendirilmesinden, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 31.maddesine göre üniversitelerde ve bağlı birimlerinde okutulan dersler için atanmış öğretim üyesinin bulunmadığı durumlarda bu derslerin görevlendirme suretiyle okutulabilme imkanının bulunması, bunun yönteminin de kadro şartı aranmaksızın görevlendirilecek kişi ile ders saati ücreti karşılığında veya sözleşme yapmak suretiyle istihdam şekline yönelik olması ve bu kişilerin en çok iki yıl süre ile bu usulle çalışabilmeleri, bu sürenin sonunda işgal ettikleri kadroya başvuran öğretim üyesi bulunmaması ve aynı zamanda idarece görevine devamında yarar görülmesi durumunda aynı usulle yeniden çalışabilme imkanının bulunması, atanma süresi sonunda görevlerinin kendiliğinden sona ereceğinin hüküm altına alınması ve davacının da görev yaptığı yerde bu kapsamda çalıştığının görülmesi karşısında; davacının görevli olduğu Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi Test Araştırma Biriminde 2547 sayılı Yasa’nın 31. maddesi kapsamında yeniden sözleşme yapmak konusunda idarenin yetkisinin bağlı yetki ile bağlı olmaksızın takdir hakkı kapsamı içerisinde kaldığı ve idarelerin belirli bir kamu hizmetinin etkili ve verimli bir biçimde yürütülmesi, kamu yararının daha somut bir biçimde ortaya konulması için birden çok seçenekten birisini nesnel, objektif ve teknik kıstaslar ortaya koyarak seçmesi durumunda, idari yargı organlarının idareyi bu seçeneklerden birisini tercihe zorlayacak yada belirli bir yönde işlem tesisine zorunlu kılacak yargı kararı veremeyeceği hususu ile … Ağır Ceza Mahkemesinin E: … sayılı dosyasında davacı hakkında verilen mahkumiyet kararı, davacı hakkında uygulanan görevden uzaklaştırma tedbirinin 2016/9064 sayılı Olağanüstü Hal İlanına İlişkin Bakanlar Kurulu kararı kapsamında tesis edilmiş olması birlikte değerlendirildiğinde dava konusu işlemin kamu yararına ve hizmet gereklerine uygun olduğu, öte yandan; T.C. Anayasası’nın 125.maddesinde, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu kurala bağlanmış olup, yapılan yargılama ile hukuka aykırı olmadığı saptanan işlem nedeniyle davacının yoksun kaldığı özlük haklarının iadesine ve parasal haklarının yasal faiziyle birlikte tazmin edilmesine de hukuken olanak bulunmadığı sonucuna varılarak davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı tarafından, takdir yetkisinin idarenin keyfi olarak hareket etmesi anlamına gelmeyeceği, sözleşmenin bir neden gösterilmeden sona erdirilemeyeceği, hizmet ve ihtiyaç durumuna göre kara verilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davalı idare tarafından, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle,
1. Temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, posta gideri avansından artan tutarın Mahkeme tarafından iadesine,
4. 2577 sayılı Kanunun 50. maddesi uyarınca onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen Bölge İdare Mahkemesine gönderilmesini teminen dosyanın İdare Mahkemesine gönderilmesine,
5. Kesin olarak, 09/03/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.