Danıştay Kararı 8. Daire 2017/7189 E. 2020/4586 K. 22.10.2020 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2017/7189 E.  ,  2020/4586 K.

T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2017/7189
Karar No : 2020/4586

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. … ( Aynı adreste)

DAVANIN KONUSU :
16/09/2017 tarih ve 30182 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile değişiklik yapılan 07/09/2013 tarih ve 28758 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanmış olan Yönetmeliğin;
1- “Ders süresi ve günlük çalışma saatleri” başlıklı 9. maddesinin 4. fıkrasına eklenen; “Ayrıca yoğunlaştırılmış eğitim programına göre işletmelerde mesleki eğitim haftalık azami çalışma saatini geçmemek şartıyla velinin veya reşit ise öğrencinin isteği doğrultusunda haftada 6 gün olarak da planlanabilir.” düzenlenmesinin;
2- “Kayıt şartları“ başlıklı 21. maddesinin 5. fıkrasında yer alan; “Okulların nakil ve geçiş şartlarının taşınması hâlinde Açık Öğretim Lisesi, Mesleki Açık Öğretim Lisesi veya Açık Öğretim İmam Hatip Lisesinden örgün ortaöğretim kurumlarına ders kesiminden yeni öğretim yılının başlangıcına kadar geçen süre içerisinde, örgün ortaöğretim kurumlarından Açık Öğretim Lisesi veya Mesleki Açık Öğretim Lisesine ise bu okulların kayıt dönemlerinde öğrenci kayıtları yapılır.” düzenlemesinin;
3- “Kontenjan belirleme” başlıklı 25. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan; “Fen, sosyal bilimler, özel program ve proje uygulayan eğitim kurumları ve spor liselerinde hazırlık sınıfı ve 9 uncu sınıfa her yıl alınacak öğrenci sayısı 5 şubeyi, güzel sanatlar liselerinde ise her bir alana alınacak öğrenci sayısı 2’şer şubeyi geçemez.” düzenlemesinin;
4- “Alan ve dala geçiş “ başlıklı 31. maddesinin 4. fıkrasında yer alan; “Öğrencinin sağlık durumunun, geçmek istediği alanın öğrenimine elverişli olması gerekir. Tam zamanlı kaynaştırma yoluyla eğitimlerine devam eden özel eğitim ihtiyacı olan öğrencilerin meslek alanı ve dalına yönlendirilmesinde öğrencilerin yetenekleri, sağlık ve engel durumları ile özellikleri dikkate alınır. Bu öğrencilerin bireyselleştirilmiş eğitim programı (BEP) geliştirme biriminin önerisi ve öğrenci yerleştirme ve nakil komisyonunun kararı doğrultusunda alan ve dal tercihi yapmaları sağlanır.” düzenlemesinin;
5- “Naklen gelenlerin dönem puanı” başlıklı 52. maddesinin 3. fıkrasında yer alan; “Okulların her birinin kendi arasında veya okullar arasında birinci dönem sonunda her sınıf seviyesinde alan/dal değişikliği de yapılarak nakil geçişi yapılan öğrencilerin ikinci dönem puanı yılsonu puanı olarak değerlendirilir.” düzenlemesinin;
6- “Sorumlu olarak sınıf geçme ve sorumluluğun kalkması” başlıklı 58. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendinde yer alan “… son haftaları…” ibaresinin;
7- “Müdür, görev, yetki ve sorumlulukları” başlıklı 78. maddesinin 2. fıkrasında yer alan; “Müdür, müdür başyardımcısı ve müdür yardımcısı çalışmalarını valilikçe belirlenen mesai saatleri dâhilinde yapar; görevin gerektirdiği durumlarda mesai saatleri dışında da çalışmalarını sürdürür.” düzenlemesinin;
8- “Müdür, görev, yetki ve sorumlulukları” başlıklı 78. maddesinin 7. fıkrasında yer alan; “Anadolu imam-hatip lisesi müdürleri, okuldaki eğitim, öğretimle ve işleyişle ilgili olarak okulun çevreyle ilişki kurmasını sağlamak amacıyla mesleki konularda uygulamaya yönelik faaliyetlerde meslek dersleri öğretmenlerinin sorumluluğunda sosyal etkinlikler çerçevesinde hutbe, vaaz ve benzeri programlar düzenler ve bu konularda müftülük, il veya ilçe millî eğitim müdürlükleri, yükseköğretim kurumları ve diğer kurum ve kuruluşlarla işbirliği yapar. Açık Öğretim İmam Hatip Lisesi öğrencilerine yüz yüze eğitim verilmesi konusunda gerekli önlemleri alır. Ayrıca okulun mescit, kütüphane, kitaplık, laboratuvar ve benzeri eğitim ortamları ve uygulama çalışmalarında kazanılacak bilgi ve becerilerin okulun amaçlarına ve öğretim programlarındaki ilkelere uygun olarak kullanılmasını sağlar.” düzenlemesinin;
9- “ Müdür, görev, yetki ve sorumlulukları” başlıklı 78. maddesinin 8. fıkrasında yer alan; “Öğrenci taşıma uygulamasına ilişkin Millî Eğitim Bakanlığı Taşıma Yoluyla Eğitime Erişim Yönetmeliğinde yer alan görevleri yerine getirir.” düzenlemesinin;
10- “Alan/bölüm, atölye ve laboratuvar şefi olarak görevlendirileceklerde aranacak şartlar” başlıklı 84/A maddesinin (c) bendinde yer alan “son dört yıl içinde adli veya idari soruşturma sonucu” ibaresinin;
11- “ Alan/bölüm, atölye ve laboratuvar şeflerinin görev ve sorumlulukları” başlıklı 85. maddesinin 1. fıkrasının (f) bendinde yer alan; ” İş kazası, meslek hastalıkları, yangın ve diğer tehlikelere karşı iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması konusunda özel eğitim ihtiyacı olan öğrencileri de dikkate alarak gerekli önlemlerin alınmasını sağlar.” düzenlemesinin;
12- “Öğretmenlere nöbet görevi verilmesinin esasları” başlıklı 91. maddesinin 2. fıkrasının (c ) bendinde yer alan; “Taşımalı eğitim kapsamında eğitim veren okullarda bu süre öğretmenler kurulu kararıyla 30 dakikaya kadar çıkarılabilir.” düzenlemesinin;
13- “Öğretmenlere nöbet görevi verilmesinin esasları” başlıklı 91. maddesinin 2. fıkrasının (h ) bendinde yer alan; “Nöbetçi öğretmen çeşitli nedenlerden dolayı öğretmeni bulunmayan sınıfın düzenini ve öğrencilerinin etüt çalışması yapmalarını sağlar.” düzenlemesinin;
14- “İşletmelerin mesleki eğitimle ilgili görev ve sorumlulukları” başlıklı 144. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan; “ İşletmede mesleki eğitim, staj ve tamamlayıcı eğitim yapılacak alan/dalların her biri için öğrencilerin beceri eğitiminden sorumlu olmak üzere ustalık veya mesleki yeterliğe sahip ve iş pedagojisi eğitimi görmüş yeterli sayıda ve nitelikte usta öğretici veya eğitici personel görevlendirir. Özel eğitim ihtiyacı olan öğrenciler için okulla işbirliği yaparak gerekli tedbirleri alır.” düzenlemesinin iptali istemidir.

DAVACININ İDDİALARI :
Yönetmeliğin “Ders süresi ve günlük çalışma saatleri” başlıklı 9. maddesinin 4. fıkrasına eklenen düzenlemenin, İş Kanunu’na dayanılarak çıkarılan Çocuk ve Genç İşçilerin Çalıştırılma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik hükümlerine aykırı olduğu, Yönetmeliğin “Hafta tatili” başlıklı 8. maddesinde; çocuk ve genç işçilerin hafta tatili izinlerinin kesintisiz 48 saatten az olamayacağının düzenlendiği, reşit olmayan ve bedensel gelişimini tamamlamayan öğrencinin haftada 6 gün çalıştırılmasının ILO ve İş Kanunu hükümlerine aykırı olduğu, ayrıca diğer öğrencilerin eğitim öğretim süresinin haftada 5 gün olması karşısında; düzenlemenin, “eşitlik ilkesine” aykırı olduğu, 6. gün sigorta kaydının kim tarafından nasıl yapılacağının düzenlenmediği, öğretmenlere cumartesi günü denetim amaçlı okula gitme yükümlülüğü doğacağı; açıköğretim kurumlarından örgün eğitim kurumlarına geçişlerde yaş vb. şartlara yer verilmeyerek eksik düzenleme yapıldığı, nakillerin aylık düzenlenmesi gerektiği, ayrıca ders seçme sisteminde örgün eğitim kurumlarında kayıt dönemi bir (1) iken Açıköğretim Lisesi, Mesleki Açıköğretim lisesi ve Açıköğretim Mesleki İmam Hatip Liselerin’de kayıt döneminin üç (3) olduğu, bu farklılığın düzenlemede göz önünde bulundurulmadığı; bünyesinde birçok alan bulunduran ve proje uygulayan özellikle Mesleki ve Teknik Anadolu Liseleri’nin öğrenci kaynağı olan 9. sınıfların beş (5) şube ile sınırlandırılmasının birçok alanın kapanmasına, atölye donanımlarının heba olmasına sebebiyet vereceği, her okulun fiziki alt yapısı ve öğretmen kapasitesine göre kendi kontenjanını belirlemesi gerektiği, bu düzenlemeyle bir çok öğretmenin norm kadro fazlası durumuna düşeceği; Yönetmeliğin “Alan ve dala geçiş “ başlıklı 31. maddesinin 4. fıkrasında sağlık kurulu raporu şartına yer verilmemesi nedeniyle eksik düzenlemenin bulunduğu, RAM tarafından hazırlanmış eğitsel değerlendirme raporları ve önceki bireyselleştirilmiş eğitim raporlarının dikkate alınması gerektiği; farklı alan ya da dallardan gelen öğrencinin birinci dönem başarı veya başarısızlığının dikkate alınmadan, ikinci dönem notunun yılsonu puanı olarak değerlendirilmesinin, o dersler için gerekli yeterliğin sağlandığı anlamına gelmeyeceği; sorumluluğun dönem bitmeden ortaya çıkmayacağı, burada ancak ortalama yükseltme sınavının yapılabileceği; Yönetmeliğin “Müdür, görev, yetki ve sorumlulukları” başlıklı 78. maddesinin 2. fıkrasında yer alan; “müdür, müdür başyardımcısı ve müdür yardımcısı çalışmalarını valilikçe belirlenen mesai saatleri dâhilinde yapar; görevin gerektirdiği durumlarda mesai saatleri dışında da çalışmalarını sürdürür.” düzenlemesinin, “angarya yasaktır” ilkesinin ihlali niteliğinde olduğu, ayrıca bu çalışmalar için bir ücret öngörülmediği; aynı maddenin 7. fıkrasında, eğitim kurumu yöneticisine din kurumlarının görevlerinin yüklenmesinin yerinde olmadığı; aynı maddenin 8. fıkrasında, okul yöneticisine öğrencilerin taşınmasına ilişkin görevlerin yüklenmesinin yersiz olduğu; idarelerin ciddiyetten uzak açmış olduğu soruşturma sonucu alınan cezaya bakılmaksızın görevinden alınan kişinin dört yıl boyunca alan/bölüm ve laboratuvar şefi olarak görevlendirilmesinin engellenmesinin bu kişiler yönünden ağır bir yaptırım olduğu; Yönetmeliğin “Alan/bölüm, atölye ve laboratuvar şeflerinin görev ve sorumlulukları” başlıklı 85. maddesinin 1. fıkrasının (f) bendinde yer alan; “iş kazası, meslek hastalıkları, yangın ve diğer tehlikelere karşı iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması konusunda özel eğitim ihtiyacı olan öğrencileri de dikkate alarak gerekli önlemlerin alınmasını sağlar.” düzenlemesi yönünde; Okul İş Sağlığı ve Güvenliği Kurulu’nun sorumluluğuna yer verilmesine nedeniyle düzenlemenin eksik olduğu, düzenlemeyle sorumluluğun sadece şeflere bırakıldığı; öğretmenlere nöbet görevi verilmesinin esaslarının düzenlendiği dava konusu düzenlemenin keyfi uygulamalara neden olacağı, ülke genelinde uygulama birliğinin sağlanmasının zorlaşacağı ve düzenlemenin “angarya yasaktır” ilkesinin ihlali niteliğinde olduğu, ayrıca bu çalışmalar için bir ücret öngörülmediği; özel eğitim ihtiyacı olan öğrencinin mesleki eğitim ve staj yapacağı işletmelerde aranacak kriterlerin okullarda kurulacak ayrı bir komisyonca belirlenmesi ve bu komisyonların yetkilendirilmesinin daha yerinde olacağı, bu yönünle düzenlemenin eksik olduğu iddia edilmektedir.

DAVALININ SAVUNMASI :
İşletmelerdeki mesleki eğitim öğrencilerinin haftalık ders çizelgelerine göre almaları gereken uygulamalı meslek derslerinin işletmelerin eğitim birimlerinde veya uygulama alanlarında bir eğitici personel veya usta öğreticinin gözetim ve denetiminde aldıkları bir eğitim faaliyet olduğu, dolayısıyla yoğunlaştırılmış eğitim kapsamında yapılan işletmelerdeki eğitim faaliyetlerinin, Çocuk ve Genç İşçilerin Çalıştırılma Usul ve Esasları Hakkındaki Yönetmelik kapsamında olmadığı; 21. maddenin 1. fıkrasında orta öğretim kurumlarına kaydolmak için gerekli şartlara yer verilmiş olup, tekrar aynı maddenin 5. fıkrasında bu şartlara yer verilmediği; ayrıca örgün eğitim içinde bütünlüğün bozulmaması, öğrencinin yeni okula intibakında güçlük çekmemesi, ders konularının takibinde uyumsuzluk yaşanmaması, ders sonu sınavların tarihlerinin örtüşmemesi, proje ödevleri ve seçmeli derslerin farklılığı gibi gerekçelerle aylık geçişlere yer verilmediği; temel eğitimden orta öğretime geçişle ilgili değişikliğe gidilmesine bağlı olarak ortaöğretim kurumlarına yerleştirme nakil ve geçişlere ilişkin hükümlere yönelik esas ilke ve yöntemlerin ihtiyaçlar doğrultusunda hazırlandığı; 31/05/2006 tarih ve 26184 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği’nin 7. maddesinin 2. fıkrasında; “Bireyin eğitsel değerlendirme ve tanılaması rehberlik ve araştırma merkezinde oluşturulan özel eğitim değerlendirme kurulu tarafından nesnel, standart testler ve bireyin özelliklerine uygun ölçme araçlarıyla yapılır. (Değişik ikinci cümle: RG-14/3/2009-27169) Tanılamada; bireyin özürlü sağlık kurulu raporu ile zihinsel, fiziksel, ruhsal, sosyal gelişim özellikleri ve akademik disiplin alanlarındaki yeterlilikleri, eğitim performansı, ihtiyacı, eğitim hizmetlerinden yararlanma süresi ve bireysel gelişim raporu dikkate alınır.” düzenlemesine yer verildiği; bu düzenlemeden de anlaşılacağı üzere sağlık kurulu raporlarının dikkate alındığı; öğrencilerin alan/dal değiştirerek nakillerinin; sağlık durumunun ilgili mesleğin öğrenimine elverişli olmaması, çocuğun yasal nedenlerle koruma altına alınması, ailenin zorunlu yer değişikliği, öğrencinin ilgili alana ilgili ve yeteneğinin uygun olmadığının belirlenmesi halinde yapılabilmekte olduğu; bu durumlarda yaşanan mağduriyetin azaltılması amacıyla alan/dal değişimi ile nakil imkanının öğrencilere sunulduğu; “son haftaları” ibaresinin okul müdürleri ve öğretmenleri ile sınavın yapılacağı haftada yapılan çalıştay sonucunda ve sorumluluğun daha önceki dönemleri kapsadığı hususu dikkate alınarak getirildiği; sorumluluk sınavlarının birinci ve ikinci dönemin ilk haftasında yapılmakta iken ikinci dönemin son haftasında bir sınav hakkı verilerek sınıf tekrarına kalan öğrencilerin örgün eğitime devamlarını sağlayacağından öğrencinin yararına bir uygulama olacağı; önceki düzenlemede var olan maddeye müdür başyardımcısı ile yardımcısı eklenmek suretiyle 78. maddenin yeniden düzenlendiği; söz konusu maddenin müdürün görev ve yetkileri ve sorumluluklarını düzenlediği; bu Yönetmeliğin parasal hak ve ücretlerin düzenlenmesine yönelik hükümler içermediği; 78. maddenin 7. fıkrasının eğitim ve öğretimin ayrılmaz bir öğesi olan sosyal kültürel faaliyetler ve benzeri etkinlikler kapsamında okul yöneticisinin görevlerinin hatırlatılmasına yönelik olduğu; “son dört yıl içinde adli veya idari soruşturma sonucu” ibaresinin, sonuçlanmış adli veya idari soruşturmaya dayalı olarak ortaya çıkan kesin durumu ifade ettiği; şef adaylarının talep ettikleri kadronun daha önce görevden alındıkları kadro-göreve ilişkin olması sebebiyle söz konusu düzenlemenin gerekli olduğu; alan/bölüm, atölye ve laboratuvar şeflerinin görev ve sorumlulukları birlikte değerlendirildiğinde, şeflerin sorumlu oldukları birimin yöneticisi konumunda, her türlü eğitim araç ve gerecinin eğitim öğretime hazır bulundurulması, makine ve teçhizatın bakım ve onarımından sorumlu oldukları; bu görev karşılığında ise kendilerine “planlama bakım onarım“ adı altında ek ders ücreti ödendiği; şeflerin sorumlu olduğu alanın iş sağlığı ve güvenliğine yönelik tedbirlerin alınması konusunda işveren adına müteselsilen sorumlu olduğu; ayrıca öğrenci ve diğer çalışanların ciddi ve yakın tehlike arz eden hususlarda kısmi olarak alanın kullanılmaması için okul iş sağlığı ve güvenliği kurulunun bilgilendirilmesi ve tedbir alınması hususunda çalışma yapıldığı; taşımalı eğitim kapsamında eğitim veren okullarda öğretmenlerin nöbet süresinin öğretmenler kurulu kararıyla 30 dakikaya kadar çıkarılabileceğine ilişkin düzenlemenin, Milli Eğitim Bakanlığı Taşıma Yoluyla Eğitime Erişim Yönetmeliği hükümleri doğrultusunda yürütülmekte öğrenci taşıma uygulamasında riskli zaman dilimlerinde (erken gelen veya okul çıkışı geç ayrılan öğrencilerin güvenliği) öğrencileri gözetim altında tutmayı ve olası riskli durumlara müdahale etmeyi gerektirdiğinden, öğrenci disiplini ve güvenliğinin sağlanması noktasında önemli bir uygulama olduğu; öğretmenlerin nöbet görevini mesai saatleri içerisinde ifa ettikleri, dolayısıyla nöbet görevinin eğitim öğretim faaliyetinin ayrılmaz bir parçası olduğu; işletmede mesleki eğitim, staj ve tamamlayıcı eğitim yapılacak alan/dalların her biri için öğrencilerin beceri eğitiminden sorumlu olmak üzere ustalık veya mesleki yeterliğe sahip ve iş pedagojisi eğitimi görmüş yeterli sayıda ve nitelikte usta öğretici veya eğitici personel görevlendirilmesinin düzenlendiği, anılan hüküm ile BEP geliştirme birimi üyelerinden görüş alınmasının yeterli olduğu, ayrı bir komisyonun kurulmasının gerekmediği; dava konusu düzenlemelerin hukuka uygun olduğu; istemin ve davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.

DANIŞTAY SAVCISI : …

DÜŞÜNCESİ : 16/09/2017 tarih ve 30182 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile; daha önce 07/09/2013 tarih ve 28758 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış olan Yönetmeliğin “Ders süresi ve günlük çalışma saatleri” başlıklı 9. maddesinin 4. fıkrasına eklenen son cümle olan; “Ayrıca yoğunlaştırılmış eğitim programına göre işletmelerde mesleki eğitim haftalık azami çalışma saatini geçmemek şartıyla velinin veya reşit ise öğrencinin isteği doğrultusunda haftada 6 gün olarak da planlanabilir.” düzenlenmesinin; “Kayıt şartları“ başlıklı 21. maddenin 5. fıkrasında yer alan; “Okulların nakil ve geçiş şartlarının taşınması hâlinde Açık Öğretim Lisesi, Mesleki Açık Öğretim Lisesi veya Açık Öğretim İmam Hatip Lisesinden örgün ortaöğretim kurumlarına ders kesiminden yeni öğretim yılının başlangıcına kadar geçen süre içerisinde, örgün ortaöğretim kurumlarından Açık Öğretim Lisesi veya Mesleki Açık Öğretim Lisesine ise bu okulların kayıt dönemlerinde öğrenci kayıtları yapılır.” düzenlemesinin; “Kontenjan belirleme” başlıklı 25. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan; “Fen, sosyal bilimler, özel program ve proje uygulayan eğitim kurumları ve spor liselerinde hazırlık sınıfı ve 9 uncu sınıfa her yıl alınacak öğrenci sayısı 5 şubeyi, güzel sanatlar liselerinde ise her bir alana alınacak öğrenci sayısı 2’şer şubeyi geçemez.” düzenlemesinin; “Alan ve dala geçiş “ başlıklı 31. maddesinin 4. fıkrasında yer alan; “Öğrencinin sağlık durumunun, geçmek istediği alanın öğrenimine elverişli olması gerekir. Tam zamanlı kaynaştırma yoluyla eğitimlerine devam eden özel eğitim ihtiyacı olan öğrencilerin meslek alanı ve dalına yönlendirilmesinde öğrencilerin yetenekleri, sağlık ve engel durumları ile özellikleri dikkate alınır. Bu öğrencilerin bireyselleştirilmiş eğitim programı (BEP) geliştirme biriminin önerisi ve öğrenci yerleştirme ve nakil komisyonunun kararı doğrultusunda alan ve dal tercihi yapmaları sağlanır.” düzenlemesinin; “Naklen gelenlerin dönem puanı” başlıklı 52. maddenin 3. fıkrasında yer alan; “Okulların her birinin kendi arasında veya okullar arasında birinci dönem sonunda her sınıf seviyesinde alan/dal değişikliği de yapılarak nakil geçişi yapılan öğrencilerin ikinci dönem puanı yılsonu puanı olarak değerlendirilir.” hükmünün “Sorumlu olarak sınıf geçme ve sorumluluğun kalkması” başlıklı 58. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendinde yer alan “… son haftaları…” ibaresinin; “Müdür, görev, yetki ve sorumlulukları” başlıklı 78. maddesinin 2. fıkrasında yer alan; “Müdür, müdür başyardımcısı ve müdür yardımcısı çalışmalarını valilikçe belirlenen mesai saatleri dâhilinde yapar; görevin gerektirdiği durumlarda mesai saatleri dışında da çalışmalarını sürdürür.” düzenlemesinin; “Müdür, görev, yetki ve sorumlulukları” başlıklı 78. maddesinin 7. fıkrasında yer alan; “Anadolu imam-hatip lisesi müdürleri, okuldaki eğitim, öğretimle ve işleyişle ilgili olarak okulun çevreyle ilişki kurmasını sağlamak amacıyla mesleki konularda uygulamaya yönelik faaliyetlerde meslek dersleri öğretmenlerinin sorumluluğunda sosyal etkinlikler çerçevesinde hutbe, vaaz ve benzeri programlar düzenler ve bu konularda müftülük, il veya ilçe millî eğitim müdürlükleri, yükseköğretim kurumları ve diğer kurum ve kuruluşlarla işbirliği yapar. Açık Öğretim İmam Hatip Lisesi öğrencilerine yüz yüze eğitim verilmesi konusunda gerekli önlemleri alır. Ayrıca okulun mescit, kütüphane, kitaplık, laboratuvar ve benzeri eğitim ortamları ve uygulama çalışmalarında kazanılacak bilgi ve becerilerin okulun amaçlarına ve öğretim programlarındaki ilkelere uygun olarak kullanılmasını sağlar.” düzenlemesinin; “ Müdür, görev, yetki ve sorumlulukları” başlıklı 78. maddesinin 8. fıkrasında yer alan; “Öğrenci taşıma uygulamasına ilişkin Millî Eğitim Bakanlığı Taşıma Yoluyla Eğitime Erişim Yönetmeliğinde yer alan görevleri yerine getirir.” düzenlemesinin; “Alan/bölüm, atölye ve laboratuvar şefi olarak görevlendirileceklerde aranacak şartlar” başlıklı 84/A maddesinin (c) bendinde yer alan “son dört yıl içinde adli veya idari soruşturma sonucu” ibaresinin; “ Alan/bölüm, atölye ve laboratuvar şeflerinin görev ve sorumlulukları” başlıklı 85. maddesinin 1. fıkrasının (f) bendinde yer alan; ” İş kazası, meslek hastalıkları, yangın ve diğer tehlikelere karşı iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması konusunda özel eğitim ihtiyacı olan öğrencileri de dikkate alarak gerekli önlemlerin alınmasını sağlar.” düzenlemesinin; “Öğretmenlere nöbet görevi verilmesinin esasları” başlıklı 91. maddesinin 2. fıkrasının (c ) bendinde yer alan; “Taşımalı eğitim kapsamında eğitim veren okullarda bu süre öğretmenler kurulu kararıyla 30 dakikaya kadar çıkarılabilir.” düzenlemesinin; “Öğretmenlere nöbet görevi verilmesinin esasları” başlıklı 91. maddesinin 2. fıkrasının (h ) bendinde yer alan; “Nöbetçi öğretmen çeşitli nedenlerden dolayı öğretmeni bulunmayan sınıfın düzenini ve öğrencilerinin etüt çalışması yapmalarını sağlar.” düzenlemesinin; “İşletmelerin mesleki eğitimle ilgili görev ve sorumlulukları” başlıklı 144. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan; “ İşletmede mesleki eğitim, staj ve tamamlayıcı eğitim yapılacak alan/dalların her biri için öğrencilerin beceri eğitiminden sorumlu olmak üzere ustalık veya mesleki yeterliğe sahip ve iş pedagojisi eğitimi görmüş yeterli sayıda ve nitelikte usta öğretici veya eğitici personel görevlendirir. Özel eğitim ihtiyacı olan öğrenciler için okulla işbirliği yaparak gerekli tedbirleri alır.” düzenlemesinin hukuka aykırı olduğu iddiasıyla iptali istenilmektedir.
Kamu hizmetinin etkin ve verimli şekilde yürütülebilmesi için gerekli önlemleri almakla ve bu kapsamda yönetici atamalarını kurala bağlama, kadro açıklarını kapatma, öğrencilerin eğitim hakkını korurken liyakatli eğitimcileri göreve getirme, buna göre planlar yaparak kanunlara uygun genel düzenleyici işlemler ihdas etme ile yükümlü olan idarenin; eğitim yönetimini etkin kılmak amacıyla yapmış olduğu düzenlemeler ile ortaöğretim kurumlarına kaydolmak için gerekli şartları belirlemesinde, yaşanan çeşitli sorunlar nedeniyle aylık geçişlere izin vermeyip, mağduriyetleri azaltmak amacıyla alan değişimi ve nakil imkanını öğrencilere sunmasında, sosyal ve kültürel faaliyetler kapsamında okul yöneticilerinin görev, yetki ve sorumluluklarını, birim yöneticilerinin ise her türlü eğitim araç ve gerecini hazır bulundurmasını, makine ve teçhizatın bakım ve onarımlarından sorumlu olduklarını hatırlatmasında, öğrenci güvenliğinin sağlanması için taşımalı eğitimde öğretmenlerin nöbet sürelerini uzatmasında, işletmelerde beceri eğitiminden sorumlu, iş pedagojisi eğitimi görmüş usta öğretici veya eğitici personel görevlendirmesinde hukuka, hizmet gereklerine ve üst normlara aykırılık ve iptali gerektirecek bir husus bulunmadığı sonucuna ulaşıldığından davanın reddine karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci ve İkinci Daireleri müşterek heyetince 2575 sayılı Danıştay Kanunu’nun Ek-1. maddesi uyarınca birlikte yapılan toplantıda Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

HUKUKİ SÜREÇ :
Dava, 16/09/2017 tarih ve 30182 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile; daha önce 07/09/2013 tarih ve 28758 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış olan Yönetmeliğin “Ders süresi ve günlük çalışma saatleri” başlıklı 9. maddesinin 4. fıkrasına eklenen son cümle olan; “Ayrıca yoğunlaştırılmış eğitim programına göre işletmelerde mesleki eğitim haftalık azami çalışma saatini geçmemek şartıyla velinin veya reşit ise öğrencinin isteği doğrultusunda haftada 6 gün olarak da planlanabilir.” düzenlenmesinin; “Kayıt şartları başlıklı “21. maddenin 5. fıkrasında yer alan; “Okulların nakil ve geçiş şartlarının taşınması hâlinde Açık Öğretim Lisesi, Mesleki Açık Öğretim Lisesi veya Açık Öğretim İmam Hatip Lisesinden örgün ortaöğretim kurumlarına ders kesiminden yeni öğretim yılının başlangıcına kadar geçen süre içerisinde, örgün ortaöğretim kurumlarından Açık Öğretim Lisesi veya Mesleki Açık Öğretim Lisesine ise bu okulların kayıt dönemlerinde öğrenci kayıtları yapılır.” düzenlemesinin; “Kontenjan belirleme” başlıklı 25. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan; “Fen, sosyal bilimler, özel program ve proje uygulayan eğitim kurumları ve spor liselerinde hazırlık sınıfı ve 9 uncu sınıfa her yıl alınacak öğrenci sayısı 5 şubeyi, güzel sanatlar liselerinde ise her bir alana alınacak öğrenci sayısı 2’şer şubeyi geçemez.” düzenlemesinin; “Alan ve dala geçiş “ başlıklı 31. maddesinin 4. fıkrasında yer alan; “Öğrencinin sağlık durumunun, geçmek istediği alanın öğrenimine elverişli olması gerekir. Tam zamanlı kaynaştırma yoluyla eğitimlerine devam eden özel eğitim ihtiyacı olan öğrencilerin meslek alanı ve dalına yönlendirilmesinde öğrencilerin yetenekleri, sağlık ve engel durumları ile özellikleri dikkate alınır. Bu öğrencilerin bireyselleştirilmiş eğitim programı (BEP) geliştirme biriminin önerisi ve öğrenci yerleştirme ve nakil komisyonunun kararı doğrultusunda alan ve dal tercihi yapmaları sağlanır.” düzenlemesinin; “Naklen gelenlerin dönem puanı” başlıklı 52. maddenin 3. fıkrasında yer alan; “Okulların her birinin kendi arasında veya okullar arasında birinci dönem sonunda her sınıf seviyesinde alan/dal değişikliği de yapılarak nakil geçişi yapılan öğrencilerin ikinci dönem puanı yılsonu puanı olarak değerlendirilir.” hükmünün, “Sorumlu olarak sınıf geçme ve sorumluluğun kalkması” başlıklı 58. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendinde yer alan “… son haftaları…” ibaresinin; Müdür, görev, yetki ve sorumlulukları” başlıklı 78. maddesinin 2. fıkrasında yer alan; “Müdür, müdür başyardımcısı ve müdür yardımcısı çalışmalarını valilikçe belirlenen mesai saatleri dâhilinde yapar; görevin gerektirdiği durumlarda mesai saatleri dışında da çalışmalarını sürdürür.” düzenlemesinin; “Müdür, görev, yetki ve sorumlulukları” başlıklı 78. maddesinin 7. fıkrasında yer alan; “Anadolu imam-hatip lisesi müdürleri, okuldaki eğitim, öğretimle ve işleyişle ilgili olarak okulun çevreyle ilişki kurmasını sağlamak amacıyla mesleki konularda uygulamaya yönelik faaliyetlerde meslek dersleri öğretmenlerinin sorumluluğunda sosyal etkinlikler çerçevesinde hutbe, vaaz ve benzeri programlar düzenler ve bu konularda müftülük, il veya ilçe millî eğitim müdürlükleri, yükseköğretim kurumları ve diğer kurum ve kuruluşlarla işbirliği yapar. Açık Öğretim İmam Hatip Lisesi öğrencilerine yüz yüze eğitim verilmesi konusunda gerekli önlemleri alır. Ayrıca okulun mescit, kütüphane, kitaplık, laboratuvar ve benzeri eğitim ortamları ve uygulama çalışmalarında kazanılacak bilgi ve becerilerin okulun amaçlarına ve öğretim programlarındaki ilkelere uygun olarak kullanılmasını sağlar.” düzenlemesinin; “ Müdür, görev, yetki ve sorumlulukları” başlıklı 78. maddesinin 8. fıkrasında yer alan; “Öğrenci taşıma uygulamasına ilişkin Millî Eğitim Bakanlığı Taşıma Yoluyla Eğitime Erişim Yönetmeliğinde yer alan görevleri yerine getirir.” düzenlemesinin; “Alan/bölüm, atölye ve laboratuvar şefi olarak görevlendirileceklerde aranacak şartlar” başlıklı 84/A maddesinin (c) bendinde yer alan “ son dört yıl içinde adli veya idari soruşturma sonucu” ibaresinin; “ Alan/bölüm, atölye ve laboratuvar şeflerinin görev ve sorumlulukları” başlıklı 85. maddesinin 1. fıkrasının (f) bendinde yer alan; “İş kazası, meslek hastalıkları, yangın ve diğer tehlikelere karşı iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması konusunda özel eğitim ihtiyacı olan öğrencileri de dikkate alarak gerekli önlemlerin alınmasını sağlar.” düzenlemesinin; “Öğretmenlere nöbet görevi verilmesinin esasları” başlıklı 91. maddesinin 2. fıkrasının (c) bendinde yer alan; “Taşımalı eğitim kapsamında eğitim veren okullarda bu süre öğretmenler kurulu kararıyla 30 dakikaya kadar çıkarılabilir.” düzenlemesinin; “Öğretmenlere nöbet görevi verilmesinin esasları” başlıklı 91. maddesinin 2. fıkrasının (h) bendinde yer alan; “Nöbetçi öğretmen çeşitli nedenlerden dolayı öğretmeni bulunmayan sınıfın düzenini ve öğrencilerinin etüt çalışması yapmalarını sağlar.” düzenlemesinin; “İşletmelerin mesleki eğitimle ilgili görev ve sorumlulukları” başlıklı 144 maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan; “İşletmede mesleki eğitim, staj ve tamamlayıcı eğitim yapılacak alan/dalların her biri için öğrencilerin beceri eğitiminden sorumlu olmak üzere ustalık veya mesleki yeterliğe sahip ve iş pedagojisi eğitimi görmüş yeterli sayıda ve nitelikte usta öğretici veya eğitici personel görevlendirir. Özel eğitim ihtiyacı olan öğrenciler için okulla işbirliği yaparak gerekli tedbirleri alır.” düzenlemesinin iptali istemiyle açılmıştır.

İNCELEME VE GEREKÇE:
ESAS YÖNÜNDEN:
İlgili Mevzuat:
2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın, “Kanun önünde eşitlik” başlıklı 10. maddesinde; herkesin, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşit olduğu ve hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamayacağı; “Eğitim ve öğrenim hakkı ve ödevi” başlıklı 42. maddesinde; kimsenin, eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamayacağı, öğrenim hakkının kapsamının kanunla tespit edileceği ve düzenleneceği, eğitim ve öğretimin, Atatürk ilkeleri ve inkılapları doğrultusunda, çağdaş bilim ve eğitim esaslarına göre, Devletin gözetim ve denetimi altında yapılacağı, bu esaslara aykırı eğitim ve öğretim yerlerinin açılamayacağı hüküm altına alınmıştır.
1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’nun “Genel amaçlar” başlıklı 2. maddesinin 3. fıkrasında; ” İlgi, istidat ve kabiliyetlerini geliştirerek gerekli bilgi, beceri, davranışlar ve birlikte iş görme alışkanlığı kazandırmak suretiyle hayata hazırlamak ve onların, kendilerini mutlu kılacak ve toplumun mutluluğuna katkıda bulunacak bir meslek sahibi olmalarını sağlamak” genel amaçlar arasında sayılmış olup; “Eğitim hakkı” başlıklı 7. maddesinde; “İlköğretim görmek her Türk vatandaşının hakkıdır. İlköğretim kurumlarından sonraki eğitim kurumlarından vatandaşlar ilgi, istidat ve kabiliyetleri ölçüsünde yararlanırlar.” hükmüne yer verilmiştir.
Yine, 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’nun “Orta öğretim” başlıklı bölümün altında yer alan “kapsam” başlıklı 26. maddesinde; ” Ortaöğretim; ilköğretime dayalı dört yıllık zorunlu örgün veya yaygın öğrenim veren genel, mesleki ve teknik öğretim kurumları ile mesleki eğitim merkezlerinin tümünü kapsar. Bu okul ve kurumları bitirenlere, bitirdikleri programın özelliğine göre diploma verilir. Ancak mesleki eğitim merkezi öğrencilerinin diploma alabilmeleri için Millî Eğitim Bakanlığınca belirlenen fark derslerini tamamlaması zorunludur.” hükmü, “Ortaöğretimden yararlanma hakkı” başlıklı 27. maddesinde; “İlköğretimini tamamlayan ve ortaöğretime girmeye hak kazanmış olan her öğrenci, ortaöğretime devam etmek ve ortaöğretim imkanlarından ilgi,
istidat ve kabiliyetleri ölçüsünde yararlanmak hakkına sahiptir.” “Amaç ve görevler” başlıklı 28. maddesinde ise; “Ortaöğretimin amaç ve görevleri, Milli Eğitimin genel amaçlarına ve temel ilkelerine uygun olarak;
1. Bütün öğrencilere ortaöğretim seviyesinde asgari ortak bir genel kültür vermek suretiyle onlara kişi ve toplum sorunlarını tanımak, çözüm yolları aramak ve yurdun iktisadi sosyal ve kültürel kalkınmasına katkıda bulunmak bilincini ve gücünü kazandırmak,
2. Öğrencileri, çeşitli program ve okullarla ilgi, istidat ve kabiliyetleri ölçüsünde ve doğrultusunda yüksek öğretime veya hem mesleğe hem de yüksek öğretime veya hayata ve iş alanlarına hazırlamaktır.
Bu görevler yerine getirilirken öğrencilerin istekleri ve kabiliyetleri ile toplum ihtiyaçları arasında denge sağlanır.” düzenlemeleri yer almaktadır.
07/09/2013 tarih ve 28758 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış olan Yönetmeliğin “Ders süresi ve günlük çalışma saatleri” başlıklı 9. maddesinin 4. fıkrasında; “(4) (Değişik fıkra: 28.10.2016 – 29871 s. R.G. Yön./1. md.) İşletmelerdeki mesleki eğitimin gündüz yapılması esastır. Ancak 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununun 73 üncü maddesine göre sanayiye ait işlerin dışındaki diğer sektörlerde mesleki eğitim, sektörün ve program türünün özelliği ile iklim şartları ve yılın belli zamanlarında çalışan işletmeler dikkate alınarak il istihdam ve mesleki eğitim kurulunun kararıyla günde 8 saati ve saat 22:00’yi geçmemek üzere gece de yapılabilir. (Ek 3. cümle: 16.09.2017 – 30182 s. R.G. Yön./6. md.) Ayrıca yoğunlaştırılmış eğitim programına göre işletmelerde mesleki eğitim haftalık azami çalışma saatini geçmemek şartıyla velinin veya reşit ise öğrencinin isteği doğrultusunda haftada 6 gün olarak da planlanabilir.” hükmü yer almaktadır.
Anılan Yönetmeliğin “Kayıt şartları” başlıklı 21. maddesinin 5. fıkrasının dava konusu halinde; “Okulların nakil ve geçiş şartlarının taşınması halinde Açık Öğretim Lisesi, Mesleki Açık Öğretim Lisesi veya Açık Öğretim İmam Hatip Lisesinden örgün ortaöğretim kurumlarına ders kesiminden yeni öğretim yılının başlangıcına kadar geçen süre içerisinde, örgün ortaöğretim kurumlarından Açık Öğretim Lisesi veya Mesleki Açık Öğretim Lisesine ise bu okulların kayıt dönemlerinde öğrenci kayıtları yapılır.” hükmü; “Alan ve dala geçiş” başlıklı 31. maddesinin 4. fıkrasında; “(Değişik fıkra: 16.09.2017 – 30182 s. R.G. Yön./17. md.) Öğrencinin sağlık durumunun, geçmek istediği alanın öğrenimine elverişli olması gerekir. Tam zamanlı kaynaştırma/bütünleştirme yoluyla eğitimlerine devam eden özel eğitim ihtiyacı olan öğrencilerin meslek alanı ve dalına yönlendirilmesinde öğrencilerin yetenekleri, sağlık ve engel durumları ile özellikleri dikkate alınır. Bu öğrencilerin bireyselleştirilmiş eğitim programı (BEP) geliştirme biriminin önerisi ve öğrenci yerleştirme ve nakil komisyonunun kararı doğrultusunda alan ve dal tercihi yapmaları sağlanır.” hükmü; “Sorumlu olarak sınıf geçme ve sorumluluğun kalkması” başlıklı 58. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendinin dava konusu halinde; “(Değişik bend: 16.09.2017 – 30182 s. R.G. Yön./32. md.) Sorumluluk sınavları, ders yılı içerisinde yapılan yazılı ve/veya uygulamalı sınav esaslarına göre birinci dönemin ilk haftası ile ikinci dönemin ilk ve son haftaları içerisinde iki alan öğretmeni, bulunmaması halinde biri alan öğretmeni olmak üzere iki öğretmen tarafından yapılır.” hükmü; “Müdür, görev, yetki ve sorumlulukları” başlıklı 78. maddesinin 2. fıkrasında; “(Değişik fıkra: 16.09.2017 – 30182 s. R.G. Yön./38. md.) Müdür, müdür başyardımcısı ve müdür yardımcısı çalışmalarını valilikçe belirlenen mesai saatleri dahilinde yapar; görevin gerektirdiği durumlarda mesai saatleri dışında da çalışmalarını sürdürür.” hükmü; aynı maddenin 7. fıkrasında; “(Değişik fıkra: 16.09.2017 – 30182 s. R.G. Yön./38. Md.) Anadolu imam-hatip lisesi müdürleri, okuldaki eğitim, öğretimle ve işleyişle ilgili olarak okulun çevreyle ilişki kurmasını sağlamak amacıyla mesleki konularda uygulamaya yönelik faaliyetlerde meslek dersleri öğretmenlerinin sorumluluğunda sosyal etkinlikler çerçevesinde hutbe, vaaz ve benzeri programlar düzenler ve bu konularda müftülük, il veya ilçe milli eğitim müdürlükleri, yükseköğretim kurumları ve diğer kurum ve kuruluşlarla işbirliği yapar. Açık Öğretim İmam Hatip Lisesi öğrencilerine yüz yüze eğitim verilmesi konusunda gerekli önlemleri alır. Ayrıca okulun mescit, kütüphane, kitaplık, laboratuvar ve benzeri eğitim ortamları ve uygulama çalışmalarında kazanılacak bilgi ve becerilerin okulun amaçlarına ve öğretim programlarındaki ilkelere uygun olarak kullanılmasını sağlar.” hükmü; yine aynı maddenin 8. fıkrasında; ” (Ek fıkra: 16.09.2017 – 30182 s. R.G. Yön./38. md.) Öğrenci taşıma uygulamasına ilişkin Milli Eğitim Bakanlığı Taşıma Yoluyla Eğitime Erişim Yönetmeliğinde yer alan görevleri yerine getirir.” hükmü; “Alan/bölüm, atölye ve laboratuvar şefi olarak görevlendirileceklerde aranacak şartlar” başlıklı 84/A maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde; Şef olarak görevlendirileceklerde aşağıdaki şartlar aranır:

c) Görevlendirileceği tarih itibarıyla, son dört yıl içinde adli veya idari soruşturma sonucu şeflik ve/veya yöneticilik görevi üzerinden alınmamış olmak.” hükmü; “Alan/bölüm, atölye ve laboratuvar şeflerinin görev ve sorumlulukları” başlıklı 85. maddesinin 1. fıkrasının (f) bendinde;
“(1)Şeflerin ortak görev ve sorumlulukları şunlardır.
….
f) (Değişik bend: 16.09.2017 – 30182 s. R.G. Yön./45. md.) İş kazası, meslek hastalıkları, yangın ve diğer tehlikelere karşı iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması konusunda özel eğitim ihtiyacı olan öğrencileri de dikkate alarak gerekli önlemlerin alınmasını sağlar.” hükmü; “Öğretmenlere nöbet görevi verilmesinin esasları” başlıklı 91. maddesinin 2. fıkrasının (h) bendinin dava konusu halinde; “Ek bend: 16.09.2017 – 30182 s. R.G. Yön./49. md.) Nöbetçi öğretmen çeşitli nedenlerden dolayı öğretmeni bulunmayan sınıfın düzenini ve öğrencilerinin etüt çalışması yapmalarını sağlar.” hükmü; “İşletmelerin mesleki eğitimle ilgili görev ve sorumlulukları” başlıklı 144. maddenin 1. fıkrasının (c) bendinde; “(Değişik bend: 16.09.2017 – 30182 s. R.G. Yön./60. md.) İşletmede mesleki eğitim, staj ve tamamlayıcı eğitim yapılacak alan/dalların her biri için öğrencilerin beceri eğitiminden sorumlu olmak üzere ustalık veya mesleki yeterliğe sahip ve iş pedagojisi eğitimi görmüş yeterli sayıda ve nitelikte usta öğretici veya eğitici personel görevlendirir. Özel eğitim ihtiyacı olan öğrenciler için okulla işbirliği yaparak gerekli tedbirleri alır.” hükmü yer almaktadır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Türkiye Cumhuriyeti Anayasa’nın 124. maddesinde; Cumhurbaşkanı, bakanlıklar ve kamu tüzelkişileri, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve Cumhurbaşkanlığı Kararnamelerinin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabilecekleri kuralı yer almıştır. Anayasanın aktarılan hükmü ve normlar hiyerarşisi bağlamında, bir yasa hükmüne dayalı olarak hazırlanan yönetmelikler ile yasa hükümlerine açıklık getirilmesi ve yasa hükümlerinin uygulamaya geçirilmesi amaçlanmaktadır.
Kanun koyucu tarafından idareye tanınan düzenleme yetkisinin başta kamu yararı olmak üzere hizmet gereklerine, hukuk devleti, hukuk güvenliği ve kazanılmış haklara riayet ilkelerine uygun olarak kullanılması gerekmektedir.
Kamu yararı kavramı, tüm devlet organlarının işlem ve eylemlerinin genel nitelikteki amacını ve aynı zamanda nedenini oluşturmakta, çeşitli hak ve özgürlükler açısından bir sınırlama nedeni niteliği de taşımakta olup bu kavram genel bir ifadeyle bireysel, özel çıkarlardan ayrı ve bunlara üstün olan toplumsal yararı ifade etmektedir.
Normlar hiyerarşisi kuramına göre; hukuk düzeni, farklı kademede yer alan Anayasa, kanun, tüzük, yönetmelik ve diğer düzenleyici işlemlerden oluşan birçok normu içermekte ve her norm geçerliliğini bir üst basamakta yer alan normdan almaktadır. Bu nitelikleri gereği, dayandıkları üst hukuk normlarına aykırı hüküm ihtiva etmeleri mümkün değildir. Bu kuramın en belirgin özelliklerinden biri de, bir düzenlemenin hiyerarşik sıralamada daha altta bulunan bir düzenleme ile değiştirilememesi ve kaldırılamamasıdır.
Dava konusu 07/09/2013 gün ve 28758 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği’nin “Ders süresi ve günlük çalışma saatleri” başlıklı 9. maddesinin 4. fıkrasının son cümlesi olan; “Ayrıca yoğunlaştırılmış eğitim programına göre işletmelerde mesleki eğitim haftalık azami çalışma saatini geçmemek şartıyla velinin veya reşit ise öğrencinin isteği doğrultusunda haftada 6 gün olarak da planlanabilir.” düzenlenmesi yönünden yapılan inceleme:
3308 Sayılı Mesleki Eğitim Kanunu’nun “Tanımlar” başlıklı 3. maddesinin (h) bendinde “işletmelerde mesleki eğitim” tanımlanmış olup; buna göre; işletmede mesleki eğitim, mesleki ve teknik eğitim okul ve kurumları öğrencilerinin beceri eğitimlerini işletmelerde, teorik eğitimlerini ise mesleki ve teknik eğitim okul ve kurumlarında veya işletme ve kurumlarca tesis edilen eğitim birimlerinde yaptıkları eğitim uygulamalarını ifade etmektedir.
Yine Kanun’un “İşletmelerde Meslek Eğitimi” başlıklı 18. maddesinde; “(Değişik 1. fıkra: 02/12/2016 – 6764 S.K/Madde 41) On ve daha fazla personel çalıştıran işletmeler, çalıştırdıkları personel sayısının yüzde beşinden az olmamak üzere mesleki ve teknik eğitim okul ve kurumu öğrencilerine beceri eğitimi, mesleki ve teknik ortaöğretim okul ve kurumu öğrencilerine staj ve tamamlayıcı eğitim yaptırır. Öğrenci sayısının tespitinde kesirler tam sayıya tamamlanır. Bu işletmeler mesleki ve teknik eğitim yapan yükseköğretim kurumu öğrencilerine staj yaptırabilir.” hükmü; “Teorik eğitim” başlıklı 20. maddesinde; “işletmelerde beceri eğitimi gören öğrencilerin teorik eğitimi, mesleki ve teknik eğitim okul ve kurumlarında veya işletmelerin eğitim birimlerinde yapılır. Çalışma saatleri içinde yapılacak teorik eğitim haftada oniki saatten az olamaz. Bu eğitim yoğunlaştırılmak suretiyle de yapılabilir. Teorik eğitim günlerinde öğrenciler ücretli izinli sayılır.
(Değişik 2. fıkra: 02/12/2016 – 6764 S.K/Madde 42) Mesleki ve teknik eğitim okul ve kurumlarında ve işletmelerde yapılan mesleki eğitim, staj ve tamamlayıcı eğitime ilişkin usul ve esaslar ile sınavların yapılış şekilleri, Bakanlık ve Yükseköğretim Kurulunca çıkarılan yönetmeliklerle düzenlenir.” hükmü ve “İşyeri şartlarına uyma” başlıklı 21. maddesinde; “işletmelerde mesleki eğitim, staj ve tamamlayıcı eğitim gören öğrenciler, işyerlerinin şartlarına ve çalışma düzenine uymak zorundadırlar.” hükmü yer almaktadır.
06/04/2004 tarih ve 25425 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Çocuk Ve Genç İşçilerin Çalıştırılma Usul Ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin “Kapsam” başlıklı 2. maddesinde; ” Bu Yönetmelik, 4857 sayılı İş Kanununun 71 inci maddesi gereğince, 18 yaşını doldurmamış çocuk ve genç işçiler bakımından yasak olan işler ile 15 yaşını tamamlamış, ancak 18 yaşını tamamlamamış genç işçilerin çalışmasına izin verilecek işler, 14 yaşını bitirmiş ve ilköğretimini tamamlamış çocukların çalıştırılabilecekleri hafif işler ve çalışma koşullarına ilişkin usul ve esasları kapsar.” düzenlemesi; “Mesleki eğitim gören öğrenciler” başlıklı 5/A maddesinde; “Mesleki ve teknik eğitim okul ve kurumları öğrencilerine verilen; işletmede mesleki eğitim, staj ve çıraklık eğitimlerinin, uygulama alanına alınacak veya çıkarılacak işler ve yerler Milli Eğitim Bakanlığınca belirlenir.” düzenlemesi; “Çocuk ve Genç İşçilerin Çalıştırılma Esasları” başlıklı 5. maddesinde ise; “.. Ancak, 05/06/1986 tarihli ve 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanunu kapsamında mesleki ve teknik eğitim okul ve kurumlarından mezun olan meslek sahibi 16 yaşını doldurmuş genç işçiler; sağlığı, güvenliği ve ahlakının tam olarak güvenceye alınması şartıyla bu Yönetmeliğin eklerinde belirtilen sınırlamalara bağlı kalmaksızın ihtisas ve mesleklerine uygun işlerde çalıştırılabilirler.” düzenlemesi yer almaktadır.
Anılan Yönetmeliğin, “Hafta tatili” başlıklı 8. maddesinde, çocuk ve genç işçilerin hafta tatili izinlerinin kesintisiz kırk saatten az olamayacağı, ayrıca hafta tatili ücretinın bir iş karşılığı olmaksızın ödeneceği ifade edilmiştir.
Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği’nin “Mesleki ve teknik ortaöğretim kurumlarında yoğunlaştırılmış eğitim” başlıklı 63. maddesinde; “(1) Her sınıfa ait teorik ve uygulamalı derslerin eğitimi, yoğunlaştırılarak da yapılabilir. Yoğunlaştırılmış eğitime ait çalışma takvimi, bir dersin eğitim süresi bir ders yılına ait toplam ders saati sayısından az olmayacak şekilde düzenlenir. Kurum ve kuruluşlarla işbirliğinde yürütülen yoğunlaştırılmış eğitime ait usul ve esaslar, kurum müdürlüğüyle işletme yetkilileri arasında yapılacak protokolle belirlenir.
(2) (Değişik fıkra: 16.09.2017 – 30182 s. R.G. Yön./33. md.) Sektörün özelliği, çalışma ve kapasite durumu ile okul ve iklim şartları da dikkate alınarak yılın belli zamanlarında faal olan yiyecek içecek hizmetleri, konaklama ve seyahat hizmetleri ve eğlence hizmetleri, denizcilik, hayvan yetiştiriciliği ve sağlığı, tarım alanları ile Bakanlıkça uygun bulunan diğer alan/dallarda 10 uncu sınıfta meslek derslerinin eğitimini tamamlayan öğrenciler, 11 ve 12 nci sınıfın dal derslerinin eğitimini işletmelerde yoğunlaştırılmış olarak görebilirler. Bu alan/dallarda yıl boyunca faaliyet gösteren yeterli sayıda iş yeri bulunan yerleşim birimlerindeki okullarda, öğrencilerin bir kısmı işletme kapasiteleri de dikkate alınarak yoğunlaştırılmış eğitim yapılmadan işletmelerde mesleki eğitim uygulamasına devam ettirilebilir.
(3) (Değişik fıkra: 13.09.2014 – 29118 s. R.G. Yön./33. md.) Öğrencilerin okulda veya işyerinde görecekleri eğitimin tarihleri belirlenirken, her iki birimdeki eğitime ortalama altışar aylık zaman ayrılır. Bu süre, ihtiyaç duyulması halinde valilikçe değiştirilebilir. Ancak, genel olarak öğrencilerin bir öğretim yılında kesintisiz olarak ekim ayının ilk haftası ile nisan ayının ikinci haftası arasındaki dönemde okulda; dinlenme izinleri dışındaki diğer zaman diliminde işletmelerde mesleki eğitim görmeleri esastır.
(4) 10 uncu ve 11 inci sınıflarda derslerin kesildiği tarihle beceri sınavı sonrasında öğrencilere ikişer haftalık dinlenme izni verilir.
(5) (Değişik fıkra: 16.09.2017 – 30182 s. R.G. Yön./33. md.) Bu kapsamda bulunan okulların 9 ve 10 uncu sınıfları diğer ortaöğretim kurumlarıyla birlikte, 11 ve 12 nci sınıf öğrencileri ise yılsonu beceri sınavının bitimini izleyen iki hafta sonra eğitime başlar.
(6) (Ek fıkra: 26.03.2017 – 30019 s. R.G. Yön./29. md.) Mesleki eğitim merkezi öğrencilerinin okulda almaları gereken dersler, işletmelerle yapılacak işbirliği çerçevesinde birinci fıkra kapsamında yoğunlaştırılarak okutulabilir.” düzenlemesine yer verilmiş olup; “İşletmelerde mesleki eğitim” başlıklı 121. maddesinde ise; Mesleki Eğitim Kurulunca 3308 sayılı Kanun kapsamına alınan meslek alan/dallarında öğrenim gören öğrencilerin 12 nci sınıfta işletmelerde mesleki eğitim görmelerinin esas olduğu, sektörün özelliği, çalışma ve kapasite durumuyla okul ve iklim şartları da dikkate alınarak yılın belli zamanlarında faal olan meslek alan/dallarında yapılacak yoğunlaştırılmış eğitimin bu Yönetmeliğin ilgili maddesi hükümlerine göre yapılacağı ve mesleki eğitim merkezlerinde kayıtlı öğrencilerin işletmelerde mesleki eğitiminin, 9 uncu sınıfta işletme ile sözleşmenin imzalanmasıyla başlayacağı ifade edilmiştir.
Dava konusu düzenlemeyle, yoğunlaştırılmış eğitim programına göre işletmelerde mesleki eğitim haftalık azami çalışma saatini geçmemek şartıyla velinin veya reşit ise öğrencinin isteği doğrultusunda haftada 6 gün olarak da planlanabileceği belirtilmiş olup; davacı tarafından, düzenlemenin İş Kanunu’na dayanılarak çıkarılan Çocuk ve Genç İşçilerin Çalıştırılma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik hükümlerine aykırı olduğu, Yönetmeliğin “Hafta tatili” başlıklı 8. maddesinde; çocuk ve genç işçilerin hafta tatili izinlerinin kesintisiz 48 saatten az olamayacağının düzenlendiği, reşit olmayan ve bedensel gelişimini tamamlamayan öğrencinin haftada 6 gün çalıştırılmasının ILO ve İş Kanunu hükümlerine aykırı olduğu, ayrıca diğer öğrencilerin eğitim öğretim süresinin haftada 5 gün olması karşısında; düzenlemenin, “eşitlik ilkesine” aykırı olduğu, 6. gün sigorta kaydının kim tarafından nasıl yapılacağının düzenlenmediği, öğretmenlere cumartesi günü denetim amaçlı okula gitme yükümlülüğü doğacağı iddia edilmektedir.
Öncelikle, mesleki eğitimin niteliğinin açıklanarak işletmelerdeki yoğunlaştırılmış eğitimin amacı, kapsamı ve uygulanmasının açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.
İşletmede mesleki eğitim, Türk Milli Eğitim sisteminin ortaöğretim kademesinde yer alan ve öğrencilere belirli bir meslek edindirmeye yönelik eğitim verilen mesleki ve teknik ortaöğretim kurumları ile mesleki eğitim merkezine devam eden öğrencilerin, eğitim aldıkları sektör dikkate alınarak okulda verilen teorik eğitimin pekiştirilmesine ve alanlarında nitelikli iş gücü olmalarının sağlanmasına yönelik olarak, ilgili sektörde faaliyet gösteren işletmeler ile mesleki ve teknik ortaöğretim kurumları arasında imzalanacak protokol uyarınca öğrencilerin eğitimlerinin bir kısmının işletmede uygulamalı olarak almalarını sağlayan bir uygulamadır.
Bu çerçevede, öğrencilerin okulda veya işyerinde görecekleri eğitimin tarihleri belirlenirken, her iki birimdeki eğitime ortalama altışar aylık zaman ayrılır. Bu süre, ihtiyaç duyulması halinde valilikçe değiştirilebilir. Ancak, genel olarak öğrencilerin bir öğretim yılında kesintisiz olarak ekim ayının ilk haftası ile nisan ayının ikinci haftası arasındaki dönemde okulda; dinlenme izinleri dışındaki diğer zaman diliminde işletmelerde mesleki eğitim görmeleri esastır.
İşletmede yoğunlaştırılmış eğitim ise; sektörün özelliği, çalışma ve kapasite durumu ile okul ve iklim şartları da dikkate alınarak yılın belli zamanlarında faal olan yiyecek içecek hizmetleri, konaklama ve seyahat hizmetleri ve eğlence hizmetleri, denizcilik, hayvan yetiştiriciliği ve sağlığı, tarım alanları ile Bakanlıkça uygun bulunan diğer alan/dallarda yapılabilecek bir uygulama olup; Yönetmelikte, işletmede verilecek mesleki eğitimin yoğunlaştırılmış olarak verilmesinin zorunlu olduğu yolunda bir düzenlemede de bulunmamaktadır.
Bir başka anlatımla; mesleki işletmelerde verilen eğitimin mesleki ve teknik ortaöğretim öğrencilerinin tamamlamak zorunda olduğu bir eğitim olduğu, ancak; bunun yoğunlaştırılmış olarak verilmesinin zorunlu olmadığı, ihtiyari olarak öngörülen uygulamanın sektörün özelliği, sektördeki dönemsel yoğunluklar, iklimsel koşullar vb. faktörler nedeniyle yapılabilecek bir uygulama olduğu görülmektedir.
Bu itibarla; alınan teorik eğitimin ayrılmaz parçası olan uygulama eğitiminin süreklilik içinde aksamadan, etkin ve verimli olarak sağlanabilmesi için öngörülen yoğunlaştırılmış eğitimin, programına göre işletmelerde mesleki eğitim haftalık azami çalışma saatini geçmemek şartıyla velinin veya reşit ise öğrencinin isteği doğrultusunda haftada 6 gün olarak da planlanabilmesine ilişkin düzenlemenin kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun olduğu görülmektedir.
Yukarıda yer alan mevzuat hükümleri uyarınca dava konusu edilen düzenlemede hukuka aykırılık bulunmadığından, davanın bu kısmının reddi gerekmektedir.
Dava konusu 07/09/2013 gün ve 28758 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği’nin “Kayıt şartları“ başlıklı 21. maddenin 5. fıkrasında yer alan; “Okulların nakil ve geçiş şartlarının taşınması hâlinde Açık Öğretim Lisesi, Mesleki Açık Öğretim Lisesi veya Açık Öğretim İmam Hatip Lisesinden örgün ortaöğretim kurumlarına ders kesiminden yeni öğretim yılının başlangıcına kadar geçen süre içerisinde, örgün ortaöğretim kurumlarından Açık Öğretim Lisesi veya Mesleki Açık Öğretim Lisesine ise bu okulların kayıt dönemlerinde öğrenci kayıtları yapılır.” düzenlemesi yönünden yapılan inceleme:
Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği’nin “Kayıt şartları” başlıklı 21. maddesinin 5. fıkrasının dava konusu halinde; “Okulların nakil ve geçiş şartlarının taşınması halinde Açık Öğretim Lisesi, Mesleki Açık Öğretim Lisesi veya Açık Öğretim İmam Hatip Lisesinden örgün ortaöğretim kurumlarına ders kesiminden yeni öğretim yılının başlangıcına kadar geçen süre içerisinde, örgün ortaöğretim kurumlarından Açık Öğretim Lisesi veya Mesleki Açık Öğretim Lisesine ise bu okulların kayıt dönemlerinde öğrenci kayıtları yapılır.” hükmü yer almaktayken, 01/09/2018 tarih ve 30522 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin ilgili maddesiyle düzenlemede değişiklik yapılarak; “Okulların nakil ve geçiş şartlarının taşınması halinde öğrencilerin;
a) Açık Öğretim Lisesi, Mesleki Açık Öğretim Lisesi veya Açık Öğretim İmam Hatip Lisesinden örgün ortaöğretim kurumlarına ders kesiminden yeni öğretim yılı birinci döneminde ekim ayının sonuna kadar, ikinci dönemde ise dönemin ilk iş gününden şubat ayı sonuna kadar nakil ve geçişleri yapılır.
b) Örgün ortaöğretim kurumlarından Açık Öğretim Lisesi, Mesleki Açık Öğretim Lisesi veya Açık Öğretim İmam Hatip Lisesine yönlendirilmesi yapılarak geçiş yapmak istedikleri okulun mevzuatına göre kayıtları yapılır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Her ne kadar, dava tarihinden sonra anılan düzenlemede davalı idarece değişiklik yapılmış ise de; anılan değişikliğin dava konusu kuralın içeriğini değiştirmediği, değişikliğin; mevcut uygulamanın daha sistematik ve anlaşılır şeklide yeniden düzenlenmesi niteliğinde olduğu anlaşıldığından, uyuşmazlığın hukuki denetiminin yapılması gerekmektedir.
14/12/2005 tarih ve 26023 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı Açık Öğretim Lisesi Yönetmeliği’nin “Tanımlar” başlıklı 4. maddesinde, öğretim yılının, (Değişik tanım: 17/03/2009 – 27172 s. R.G. Yön./1. md.) İçerisinde en fazla üç dönem bulunan, başlangıç ve bitiş tarihleri çalışma takviminde belirtilen süreyi; dönemin, (Değişik tanım: 17/03/2009 – 27172 s. R.G. Yön./1. md.) Bir öğretim yılını en fazla üç bölüme ayıran, her birinde sınavların yapıldığı ve hangi tarihleri kapsayacağı çalışma takviminde belirtilen süreyi tanımladığı belirtilmiştir.
Yine, Yönetmeliğin “İlkeler” başlıklı 6. maddesinde, öğrenci kayıtlarında yaş sınırının olmadığı, öğrenim süresinin sınırsız olduğu; “Örgün öğretim kurumlarına nakil ve geçiş” başlıklı 22. maddesinde ise; Açık Öğretim Lisesi öğrencilerinin örgün orta öğretim kurumlarına nakil ve geçişlerinin, Bakanlıkça belirlenen usul esaslara göre yapılacağı hüküm altına alınmıştır.
24/12/2005 tarih ve 26033 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı Mesleki Açık Öğretim Lisesi Yönetmeliği’nin “Tanımlar” başlıklı 4. maddesinde; “…Öğretim Yılı: (Değişik tanım: 17/03/2009 – 27172 s. R.G. Yön./1. md.) İçerisinde en fazla üç dönem bulunan, başlangıç ve bitiş tarihleri çalışma takviminde belirtilen süreyi, Dönem: (Değişik tanım: 17/03/2009 – 27172 s. R.G. Yön./1. md.) Bir öğretim yılını en fazla üç bölüme ayıran, her birinde sınavların yapıldığı ve hangi tarihleri kapsayacağı çalışma takviminde belirtilen süreyi… İfade eder”; “İlkeler” başlıklı 6. madesinin (ı) bendinde; “Öğrenci kayıtlarında yaş sınırı aranmaz, öğrenim süresi sınırsızdır.”; “Örgün öğretim kurumlarına nakil ve geçiş” başlıklı 24. maddesinde ise ; “Mesleki Açık Öğretim Lisesi öğrencilerinin örgün orta öğretim kurumlarına nakil ve geçişleri, Bakanlıkça belirlenen usul ve esaslarına göre yapılır.” düzenlemeleri yer almaktadır.
Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği’nin “Açık öğretim liselerinden örgün ortaöğretim kurumlarına nakil ve geçişler” başlıklı 41. maddesinde; “(a) (Değişik bend: 05.09.2019 – 30879 s. R.G. Yön./18. md.) Açık Öğretim Lisesi, Mesleki Açık Öğretim Lisesi veya Açık Öğretim İmam Hatip Lisesinde öğrenim görmekte iken, başarmış oldukları kredi itibarıyla örgün ortaöğretim kurumlarına nakil ve geçiş yapabilecek durumda olan, yaş itibarıyla örgün ortaöğretim kurumlarına kayıt şartlarını taşıyan, örgün ortaöğretimde okuma hakkı bulunan ve disiplin yönünden örgün eğitim dışına çıkarma cezası almayan öğrenciler, ders kesiminden yeni öğretim yılı birinci döneminde ekim ayının sonuna kadar, ikinci dönemde ise dönemin ilk iş gününden şubat ayı sonuna kadar ortaöğretim kayıt alanı içinde tercihe bağlı olarak, öğrenci nakil ve yerleştirme komisyonu kararıyla programı ve kontenjanı uygun olan Anadolu liseleri, Anadolu imam hatip liseleri, mesleki ve teknik Anadolu liselerinin Anadolu meslek programları, çok programlı Anadolu liseleri ile mesleki ve teknik eğitim merkezlerine ve mesleki eğitim merkezlerine nakil ve geçiş yapabilirler.
b) Nakil ve geçiş yapacak öğrencilerin durumları değerlendirilirken; açık öğretim liselerinde kredisini aldıkları dersler ile örgün ortaöğretim kurumlarının haftalık ders çizelgesinde yer alan dersleri sınıflar bazında karşılaştırılarak eşleştirilir, rehberlik ve puanla değerlendirilmeyen ders saatleri hariç tutularak toplam ders saati sayısı iki ile çarpılarak kredilendirilir. Toplam kredi itibariyle ilişkilendirildikleri sınıfa nakil ve geçişleri yapılır. (Ek 3. cümle: 26.03.2017 – 30019 s. R.G. Yön./18. md.) Mesleki eğitim merkezine nakillerde kredi sayısına bakılmaz.” düzenlemesi yer almaktadır.
Davacı tarafından, düzenlemeyle, açıköğretim kurumlarından örgün eğitim kurumlarına geçişlerde yaş vb. şartlara yer verilmeyerek eksik düzenleme yapıldığı, nakillerin aylık düzenlenmesi gerektiği, ayrıca ders seçme sisteminde örgün eğitim kurumlarında kayıt dönemi 1 iken Açıköğretim Lisesi, Mesleki Açıköğretim lisesi ve Açıköğretim Mesleki İmam Hatip Liselerin’de kayıt döneminin 3 olduğu, bu farklılığın düzenlemede göz önünde bulundurulmadığı iddia edilmekte olup; davalı idarece Yönetmeliğin 21. maddenin 1. fıkrasında orta öğretim kurumlarına kaydolmak için gerekli şartlara yer verilmiş olup, tekrar aynı maddenin 5. fıkrasında bu şartlara yer verilmediği; ayrıca örgün eğitim içinde bütünlüğün bozulmaması, öğrencinin yeni okula intibakında güçlük çekmemesi, ders konularının takibinde uyumsuzluk yaşanmaması, ders sonu sınavların tarihlerinin örtüşmemesi, proje ödevleri ve seçmeli derslerin farklılığı gibi gerekçelerle aylık geçişlere yer verilmediği savunulmaktadır.
Yukarıda yer alan mevzuat hükümlerinin bütün olarak değerlendirilmesinden, örgün eğitim kurumlarından yaygın eğitim kurumlarına; yaygın eğitim kurumlarından örgün eğitim kurumlarına geçişlerin, gerekli şartların taşınması halinde mümkün olduğu, dava konusu düzenleme içerisinde ayrıca yaş, başarı durumu vs. kriterlere yer verilmemiş olmasına rağmen, mevzuat hükümlerinin birbirini tamamlayıcı ve/veya hükümlerin birbirinin devamı mahiyetinde olduğu, uygulamaya yönelik olarak, düzenlenen alana ilişkin bütün hükümlerin dikkate alınması gerektiği hususları da göz önünde bulundurulduğunda, dava konusu hükmün eksik düzenlenmediği, düzenlemenin kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Bu durumda; dava konusu edilen düzenlemede hukuka aykırılık bulunmadığından, davanın bu kısmının reddi gerekmektedir.
Dava konusu 07/09/2013 gün ve 28758 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği’nin “Alan ve dala geçiş “ başlıklı 31. maddesinin 4. fıkrasında yer alan; “Öğrencinin sağlık durumunun, geçmek istediği alanın öğrenimine elverişli olması gerekir. Tam zamanlı kaynaştırma yoluyla eğitimlerine devam eden özel eğitim ihtiyacı olan öğrencilerin meslek alanı ve dalına yönlendirilmesinde öğrencilerin yetenekleri, sağlık ve engel durumları ile özellikleri dikkate alınır. Bu öğrencilerin bireyselleştirilmiş eğitim programı (BEP) geliştirme biriminin önerisi ve öğrenci yerleştirme ve nakil komisyonunun kararı doğrultusunda alan ve dal tercihi yapmaları sağlanır.” düzenlemesi yönünden yapılan inceleme:
07/07/2018 tarih ve 30471 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği’nin “Tanımlar ve Kısaltmalar” başlıklı 4. maddesinin (ö) bendinde; kaynaştırma/bütünleştirme yoluyla eğitim uygulamalarının, özel eğitim ihtiyacı olan bireylerin her tür ve kademede diğer bireylerle karşılıklı etkileşim içinde bulunmalarını ve eğitim amaçlarını en üst düzeyde gerçekleştirmelerini sağlamak amacıyla bu bireylere destek eğitim hizmetleri de sunularak akranlarıyla birlikte tam zamanlı ya da özel eğitim sınıflarında yarı zamanlı olarak verilen eğitimi ifade edeceği belirtilmiştir,
Anılan Yönetmeliğin “Eğitsel değerlendirme ve tanılama esasları” başlıklı 7. maddesinde; “(1) Bireylerin eğitsel değerlendirmesi ve tanılaması ile ilgili iş ve işlemler RAM’larda oluşturulan özel eğitim değerlendirme kurulu tarafından yapılır.
(2) Bireylerin eğitsel değerlendirmesi ve tanılamasıyla ilgili ilk başvuru; okul yönetimi, veli ya da zihinsel engeli olmayan 18 yaşından büyük bireyin kendisi tarafından; resmi kurumlarda bakım ve barınma hizmetinden yararlanan bireyler için kurumun resmi yazı ile görevlendireceği personel tarafından RAM’a yapılır.
(3) Eğitsel değerlendirme ve tanılama sürecinde aşağıdaki hususlar dikkate alınır:

b) Eğitsel değerlendirme ve tanılama sonucunda özel eğitim ihtiyacı olduğu tespit edilen bireyler, Özel Eğitim Değerlendirme Kurulu Raporu düzenlenerek uygun eğitim ortamına ve özel eğitim hizmetine yönlendirilirler. Resmi özel eğitim okuluna, özel eğitim sınıfına ya da tam zamanlı kaynaştırma/bütünleştirme yoluyla eğitime yönlendirilen öğrenciler için (EK-1) Rapor, 8/2/2007 tarihli ve 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu kapsamında hizmet sunan özel eğitim kurumlarında destek eğitim almasına karar verilen öğrenciler için (EK-2) Rapor düzenlenir.

(4) Eğitsel değerlendirme ve tanılama işlemleri okula kayıtlı öğrenciler için okulun bulunduğu bölgedeki RAM tarafından, herhangi bir okula kayıtlı olmayanlar için ise ikamet adresi ya da bakım ve barınma hizmetinden yararlandığı kurumun bulunduğu bölgedeki RAM tarafından yapılır.
(5) Eğitsel değerlendirme ve tanılama, bireyin tüm gelişim alanlarındaki özellikleri ve akademik disiplin alanlarındaki yeterlilikleri ile eğitim ihtiyaçları birlikte değerlendirilerek eğitimin her tür ve kademesindeki geçişlerde yapılır. Ayrıca bireylerin eğitim performansı ve eğitim ihtiyaçları doğrultusunda veli ya da okulun yazılı talebi üzerine gerektiğinde tekrarlanır.
(…)” hükmü; “Eğitsel değerlendirme ve tanılama için gerekli belgeler” başlıklı 8. maddesinde; ” (1) Eğitsel değerlendirme ve tanılama için;
a) Bireyin, velisinin ya da okul yönetiminin yazılı talebi,
b) Koruyucu aile yanında kalan bireyler için yapılan başvurularda koruyucu aile belgesi,
c) Okula kayıtlı olan öğrenciler için Eğitsel Değerlendirme İstek Formu (EK-3),
ç) Birey için uygun eğitim ortamına yönlendirilmesi amaçlı başvurularda gerektiğinde Engelli Sağlık Kurulu Raporu,
d) Özel Öğretim Kurumları Kanunu kapsamında hizmet sunan kurumlarda destek eğitim hizmeti almak üzere yapılan başvurularda Engelli Sağlık Kurulu Raporu,
e) Özel Öğretim Kurumları Kanunu kapsamında hizmet sunan kurumlarda destek eğitim hizmeti alan bireylerin raporlarının yenilenmesi için yapılan başvurularda ilgili kurumca düzenlenecek Dönem Sonu Bireysel Performans Değerlendirme Formu (EK-4) istenir.” hükmü; “Kaynaştırma/bütünleştirme yoluyla eğitim” başlıklı 22. maddesinde ise; “(1) Özel eğitim ihtiyacı olan bireyler Özel Eğitim Değerlendirme Kurulu Raporu doğrultusunda her tür ve kademedeki eğitimlerini kaynaştırma/bütünleştirme yoluyla sürdürebilirler.
(2) Özel eğitim ihtiyacı olan bireyler, kaynaştırma/bütünleştirme yoluyla eğitimlerini akranları ile birlikte aynı sınıfta tam zamanlı veya özel eğitim sınıflarında yarı zamanlı olarak sürdürebilirler.
(3) Okul öncesi eğitim, ilköğretim ya da mesleki ve teknik eğitim programlarının uygulandığı özel eğitim okullarında kaynaştırma/bütünleştirme yoluyla eğitim verilebilir.
yer almaktadır.” hükmü yer almaktadır.
Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği’nin “Alan ve dala geçiş” başlıklı 31. maddesinde; Anadolu teknik programlarına ve proje okulu kapsamındaki mesleki ve teknik ortaöğretim kurumlarının Bakanlıkça belirlenen Anadolu meslek programlarının proje kapsamındaki alanlarına merkezi sınav puanıyla tercihleri doğrultusunda doğrudan alana öğrenci yerleştirileceği, diğer Anadolu meslek programlarında alana yerleştirme işlemi 9 uncu sınıfta ders yılının başladığı ilk 2 hafta içerisinde okullarında yapılacak alan tanıtımları ve yönlendirmeler sonucunda öğrencilerin tercihleri alınmak suretiyle ortaokul başarı puanı esas alınarak e-Okul sistemi üzerinden yapılacağı, belirtilen okullarda eğitim alan öğrencinin sağlık durumunun, geçmek istediği alanın öğrenimine elverişli olması gerektiği, tam zamanlı kaynaştırma/bütünleştirme yoluyla eğitimlerine devam eden özel eğitim ihtiyacı olan öğrencilerin meslek alanı ve dalına yönlendirilmesinde öğrencilerin yetenekleri, sağlık ve engel durumları ile özellikleri dikkate alınacağı, bu öğrencilerin bireyselleştirilmiş eğitim programı (BEP) geliştirme biriminin önerisi ve öğrenci yerleştirme ve nakil komisyonunun kararı doğrultusunda alan ve dal tercihi yapmalarının sağlanacağı belirtilmiştir.
Yukarıda yer alan mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesinden; Anadolu teknik programlarına ve proje okulu kapsamındaki mesleki ve teknik ortaöğretim kurumlarında eğitim alan öğrencilerden tam zamanlı kaynaştırma/bütünleştirme yoluyla eğitimlerine devam eden özel eğitim ihtiyacı olan öğrencilerin, meslek alanı ve dalına yönlendirilmesinde öğrencilerin yetenekleri, sağlık ve engel durumlarının niteliği ve oranının dikkate alınacağı, bireylerin eğitsel değerlendirmesi ve tanılaması ile ilgili iş ve işlemlerin RAM bünyesinde oluşturulan özel eğitim değerlendirme kurulu tarafından yapılacağı, özel eğitim ihtiyacı olan bireylerin tanılaması ve değerlendirilmesi ve yönlendirilmesinin bu alanda uzman kurullarca yapılması gerektiği, RAM bünyesinde oluşturulan özel eğitim değerlendirme kurulunun değerlendirme ve tanılamaya yönelik yürüteceği iş ve işlemlere ilişkin usul ve esasların Yönetmelik’te açıkça düzenlendiği, buna göre; birey için uygun eğitim ortamına yönlendirilmesi amaçlı başvurularda gerektiğinde Engelli Sağlık Kurulu Raporu istenebileceği, öğrenciler için hazırlanacak eğitim programları ile Anadolu teknik programlarına ve proje okulu kapsamındaki mesleki ve teknik ortaöğretim kurumlarında eğitim alan öğrencilerin alan ve dal tercihlerine yönlendirmelerde, Yönetmeliğin belirlediği esasların gözetileceği görülmektedir.
Davacı tarafından; sağlık kurulu raporu şartına yer verilmemesi nedeniyle düzenlemenin eksik olduğu, RAM tarafından hazırlanmış eğitsel değerlendirme raporları ve önceki bireyselleştirilmiş eğitim raporlarının dikkate alınması gerektiği iddia edilmekte ise de; Anadolu teknik programlarına ve proje okulu kapsamındaki mesleki ve teknik ortaöğretim kurumları ile diğer ortaöğretim kurumlarında eğitim alan öğrencilerin tam zamanlı kaynaştırma/bütünleştirme yoluyla eğitime yönlendirilmesinin RAM bünyesinde yer alan “Özel Eğitim Değerlendirme Kurulu” tarafından yapılacağı dikkate alındığında davacının bu iddialarına itibar edilmemiştir.
Bu durumda; dava konusu düzenlemenin hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davanın bu kısmı yönünden reddi gerekmektedir.
Dava konusu 07/09/2013 gün ve 28758 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği’nin “Sorumlu olarak sınıf geçme ve sorumluluğun kalkması” başlıklı 58. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendinde yer alan “… son haftaları…” ibaresi yönünden yapılan inceleme:
Dava konusu Yönetmeliğin “Sorumlu olarak sınıf geçme ve sorumluluğun kalkması” başlıklı 58. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendinin dava konusu halinde; “Sorumluluk sınavları, ders yılı içerisinde yapılan yazılı ve/veya uygulamalı sınav esaslarına göre birinci dönemin ilk haftası ile ikinci dönemin ilk ve son haftaları içerisinde iki alan öğretmeni, bulunmaması halinde biri alan öğretmeni olmak üzere iki öğretmen tarafından yapılır.” hükmü yer almaktayken; 01/09/2018 tarih ve 30522 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 25. maddesiyle değişiklik yapılarak sorumluluk sınavlarının, ders yılı içerisinde yapılan yazılı ve/veya uygulamalı sınav esaslarına göre birinci dönemin ilk haftası, ikinci dönemin ilk haftası ile son iki haftası içerisinde iki alan öğretmeni, bulunmaması halinde biri alan öğretmeni olmak üzere iki öğretmen tarafından yapılacağı belirtilmiştir.
Anılan değişiklikle; ikinci dönemde yapılacak olan son sorumluluk sınavının, dönemin son haftalarında yapılacağı kuralı, ikinci dönemin ilk ve son iki haftası olarak değiştirilmiştir.
Davacı tarafından, sorumluluğun dönem bitmeden ortaya çıkmayacağı, burada ancak ortalama yükseltme sınavının yapılabileceği iddia edilmekte ise de; Yönetmeliğin “sorumlu olarak sınıf geçme ve sorumluluğun kalkması” başlıklı 58. maddesinin 1. fıkrasında yer alan; ders yılı sonunda her bir dersten iki dönem puanı olmak kaydıyla doğrudan sınıf geçemeyen ve başarısız ders sayısının en fazla 3 olan öğrencilerin sorumlu olarak sınıf geçeceği kuralı dikkate alındığında, “sorumluluk” kavramının, sadece eğitim öğretim yılı içerisindeki başarısızlığı değil, şartları oluşması halinde (ilgili dersten 2 dönem puanının olması ve en fazla 3 dersten başarısız olunması) geçmiş dönemlerde oluşan başarısızlığı da kapsadığı anlaşılmıştır.
Burada; ölçme ve değerlendirme esasları dikkate alınarak öğrenci başarı değerlendirmesi neticesinde; sorumlu olunan derslerin başarı ile tamamlanabilmesi amacıyla eğitim öğretim yılı içerisinde toplamda 3 defa yapılacak olan sorumluluk sınavlarının yapılması öngörülen zaman aralığının, öğrencinin yüksek yararı gözetilerek belirlendiği, bu haliyle; gerek öğrencinin alt dönemlerden sorumlu olarak geçtiği derslerden başarılı olabilmesi gerekse 12. sınıfta olup mezuniyet aşamasında olan öğrencilerin mezun olabilmesi amacıyla getirilen düzenlemenin hukuka, kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun olduğu görülmektedir.
Bu durumda; dava konusu edilen düzenlemede hukuka aykırılık bulunmadığından, davanın bu kısmının reddi gerekmektedir.
Dava konusu 07/09/2013 gün ve 28758 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği’nin “Müdür, görev, yetki ve sorumlulukları” başlıklı 78. maddesinin 2., 7. ve 8. fıkraları yönünden yapılan inceleme:
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun “Ders görevi” başlıklı 89. maddesinde; “Her derecedeki eğitim ve öğretim kurumları ile Üniversite ve Akademi (Askeri Akademiler dahil), okul, kurs veya yaygın eğitim yapan kurumlarda ve benzeri kuruluşlarda öğretmen veya öğretim üyesi bulunmaması halinde öğretmenlere, öğretim üyelerine veya diğer memurlara veyahut açıktan atanacaklara ücret ile ek ders görevi verilebilir.
Ücretle okutulacak ders saatlerinin sayısı, ders görevi alacakların nitelikleri ve diğer hususlar Cumhurbaşkanı kararı ile tespit olunur.” hükmü yer almaktadır.
16/12/2006 tarih ve 26378 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 89. maddesine dayanılarak hazırlanan Millî Eğitim Bakanlığı Yönetici ve Öğretmenlerinin Ders Ve Ek Ders Saatlerine İlişkin Karar’ın “Yetiştirme, okuma -yazma ve uyum kursları” başlıklı 8. maddesinde; bu Kararla belirlenen azamî ek ders görevi ve ek ders görevinden sayılan ders saatleri dışında olmak üzere; cumartesi ve pazar günleri, bu madde kapsamında belirtilen eğitim faaliyetlerinde görev yapan okul/kurum yöneticilerinden birine fiilen görev yaptıkları anılan günler için 2 saat ek ders ücreti ödeneceği, Yöneticilere, fiilen ders okuttukları süreler hariç olmak üzere yönetim görevine bağlı olarak bunun dışında bu madde kapsamında ayrıca ek ders ücreti ödenmeyeceği ifade edilmiş olup; “Ders niteliğinde yönetim görevi” başlıklı 10. maddesinde; “(1) İlgili mevzuat hükümleri ile tespit edilen inceleme, araştırma, planlama, programlama, yönetim, denetim, eğitim ve öğretim gibi görevlerinden;

c) Azınlık okullarında görevli olanlar dahil her derece ve türdeki örgün ve yaygın eğitim kurumlarından;
1) Tam gün tam yıl eğitim yapılan okul ve kurum müdür ve müdür başyardımcılarının, bu eğitimin fiilen yapıldığı süre ile sınırlı olmak üzere, haftada 30 saati,
2) Yatılı ve pansiyonlu okulların müdür ve müdür başyardımcılarının haftada 30 saati,
3) Her türdeki anadolu liseleri, fen liseleri, sosyal bilimler liseleri, spor liseleri, kız ve erkek teknik öğretim, ticaret ve turizm okul ve kurumları, özel eğitim okul ve kurumları ile okul öncesi eğitim kurumları müdür ve müdür başyardımcılarının haftada 25 saati,
4) Diğer örgün ve yaygın eğitim kurumları ile azınlık okullarının müdür ve müdür başyardımcılarının haftada 20 saati,
5) (Değişik bend: 17.01.2011 – 2011/1328 – BKK/1. md.) Yatılı ve pansiyonlu okulların pansiyondan sorumlu müdür yardımcısının haftada 28 saati ve bu okulların diğer müdür yardımcılarının ise haftada 22 saati,
6) Her türdeki anadolu liseleri, fen liseleri, sosyal bilimler liseleri, spor liseleri, kız ve erkek teknik öğretim, ticaret ve turizm okul ve kurumları, özel eğitim okul ve kurumları ile okul öncesi eğitim kurumları müdür yardımcılarının haftada 20 saati,
7) Diğer örgün ve yaygın eğitim kurumları ile azınlık okulları müdür yardımcılarının haftada 18 saati,

ders niteliğinde yönetim görevi sayılır ve fiilen görev yapma karşılığında ek ders ücreti ödenir.” düzenlemesi yer almaktadır.
652 sayılı Millî Eğitim Bakanlığı’nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin “Yöneticilierin sorumlulukları” başlıklı 33. maddesinde; “Bakanlığın her kademedeki yöneticileri, görevlerini mevzuata, stratejik plan ve programlara, performans ölçütlerine ve hizmet kalite standartlarına uygun olarak yürütmekten üst kademelere karşı sorumludur.” hükmü yer almaktadır.
1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’nun 32. maddesi uyarınca; İmam – Hatip Liseleri; imamlık, hatiplik ve Kur’an kursu öğreticiliği gibi dini hizmetlerin yerine getirilmesi ile görevli elemanları yetiştirmek üzere, Milli Eğitim Bakanlığı’nca açılan ortaöğretim sistemi içinde, hem mesleğe, hem yüksek öğrenime hazırlayıcı programlar uygulayan öğretim kurumlarıdır.
11/09/2014 tarih ve 29116 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı Taşıma Yoluyla Eğitime Erişim Yönetmeliği’nin “Taşıma merkezi okul/kurum müdürünün görevleri” başlıklı 13. maddesinde taşıma kapsamında öğrencisi bulunan okul/kurum müdürünün öğrenci taşıma uygulamasına ilişkin görevleri tahdidi olarak sayılmış olup, buna göre; okul/kurumun fiziki durumu ve kontenjanına göre öğrenci taşıma uygulaması kapsamında okul/kurumun alabileceği öğrenci sayısını sınıflara göre tespit ederek ilkokul ve ortaokullarda şubat ayının ikinci haftasında, imam-hatip ortaokulu ve ortaöğretim okul/kurumlarında en geç ağustos ayının ilk haftasında milli eğitim müdürlüğüne bildirmek,
b) Taşıma yoluyla okul/kuruma gelen öğrencilerin kayıt kabul ve nakil işlemlerini ilgili mevzuat hükümleri doğrultusunda yapmak,
c) Taşınan öğrenciler ile taşıma merkezi okul/kurumlardaki öğrencilerin birlikte öğrenim görmelerini sağlayacak şekilde sınıf ve şubelere göre dengeli dağılımını yapmak,
ç) Taşınacak öğrencilerin geliş ve gidişlerine göre haftalık ders dağıtım ve günlük vakit çizelgesini düzenlemek,
d) Okul/kurumların fiziki imkanları ölçüsünde geliş ve gidiş saatlerinde oluşan boşluklarda öğrencilerin sosyal, kültürel ve sportif faaliyetler ile kitaplık ve kütüphanelerden yararlandırılmasını sağlamak,
e) Taşınan ilköğretim ve ortaöğretim okul/kurumu öğrencilerinin öğle yemeklerini düzenli şekilde yiyebilmeleri için gerekli tedbirleri almak, yüklenicinin sözleşme hükümlerine uyup uymadığını günlük olarak kontrol etmek ve giderilemeyen aksaklıkları rapor halinde milli eğitim müdürlüğüne bildirmek,
f) Taşınan öğrencilerin velileri ve ilgili muhtar/belediye başkanı/kamu görevlileri ile iş birliğini sağlamak için gerekli önlemleri almak,
g) Servis araçları ile taşınan öğrencilerin, isim listelerine göre kontrol edilmesini sağlamak,
ğ) Araçların aylık çalışma programlarına göre hazırlanan puantaj cetvellerini her ayın sonunda milli eğitim müdürlüğüne göndermek,
h) (Değişik bend: 08.07.2018 – 30472 s. R.G. Yön./1. md.) Taşıma işini yüklenenlerin ve taşıt sürücülerinin, 25/10/2017 tarihli ve 30221 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Okul Servis Araçları Yönetmeliği ve sözleşme hükümlerine uyup uymadığını günlük olarak denetlemek, aksaklıkları önlemek ve gidermek üzere gerekli tedbirleri almak ve giderilemeyen aksaklıkları rapor halinde milli eğitim müdürlüğüne bildirmek,
ı) Okul servis araçlarının arkasındaki “OKUL TAŞITI” tabelasının üst kısmına, okunabilecek şekilde sürücü hatalarının milli eğitim müdürlüğüne bildirileceği telefon numarasının yazdırılmasını sağlamak,
i) İşitme engelli özel eğitim meslek lisesi öğrencileri ile yaygın eğitim hizmetinden yararlanan işitme engelli kursiyerlere dağıtılmak üzere aylık toplu taşıma bilet miktarını milli eğitim müdürlüğüne bildirmek, aylık toplu taşıma biletlerini öğrencilere veya velilerine imza karşılığı dağıtmak, öğrencinin devamsızlık yaptığı günleri bir sonraki ayın bilet miktarından düşmek,
j) Özel eğitim öğrenci/kursiyerlerinin taşındığı araçlarda bulunan rehber personelin servis aracında bulunduğu zamanlar ile eğitim-öğretim saatlerinde sorumluluğunda olan öğrenci/kursiyerlere yönelik görevlerini yerine getirmesini sağlamak,
k) Özel eğitim öğrenci ve kursiyerlerinin okul/kurumlarına daha kısa sürede ulaşımlarının sağlanması için gerekli tedbirlerin alınmasını sağlamak,
l) Mesleki ve teknik ortaöğretim okul/kurumlarında, ders yılı içerisinde işletmelerde mesleki eğitime devam eden öğrencilerden şartları uyanların kayıtlı olduğu okula kadar güzergah değişikliği yapmadan taşınmasına ilişkin planlamaları yaparak, öğrenci velisinden yazılı izin almak ve bu durumdaki öğrencilerin sayılarını milli eğitim müdürlüğüne bildirmek, okul müdürün görevleridir.
Dava konusu Yönetmeliğin, “Müdür, görev, yetki ve sorumlulukları” başlıklı 78. maddesinin 2. fıkrasında; ” Müdür, müdür başyardımcısı ve müdür yardımcısı çalışmalarını valilikçe belirlenen mesai saatleri dahilinde yapar; görevin gerektirdiği durumlarda mesai saatleri dışında da çalışmalarını sürdürür.” hükmü; aynı maddenin 8. fıkrasında; “Öğrenci taşıma uygulamasına ilişkin Milli Eğitim Bakanlığı Taşıma Yoluyla Eğitime Erişim Yönetmeliğinde yer alan görevleri yerine getirir.” hükmü yer almaktadır.
Davacı Sendika tarafından; dava konusu düzenlemelerin “Angarya yasaktır” hükmünün ihlali niteliğinde olduğu ve bu çalışmalar için herhangi bir ücret ödemesinin öngörülmediği iddia edildiği; davalı idarece, müdürün çalışmalarını Valilikçe belirlenen mesai saatleri içerisinde yapmasının esas olduğu, ancak mesleki ve teknik eğitim kurumlarında tam gün tam yıl eğitim uygulaması, döner sermaye çalışması, okulda yapılan merkezi sınavlar gibi görevin gerektirdiği durumlarda mesai dışı zamanlarda da gerektiğinde okulda bulunmasının söz konusu olduğu, müdüre yapılan bu ek çalışmalar karşılığında genellikle maddi katkı sağlandığının savunulduğu görülmektedir.
Ortaöğretim kurumlarında yöneticilik görevinin gereği olarak, Müdürlük, müdür başyardımcılığı ve müdür yardımcılığının, ders görevi dışında idari niteliği haiz oluşu ve bu görevlerin, eğitim hizmetinde süreklilik anlayışı içerisinde ifası gerektiği dikkate alındığında; gerekli olması halinde, müdür, müdür başyardımcısı ve müdür yardımcısının çalışmalarını mesai dışında da sürdürmesi ve taşımalı eğitim uygulamasına yönelik olarak müdüre yüklenen görevlerin gereklerinin yerine getirmesinin taşımalı eğitim uygulamasının barındırdığı riskler de göz alındığında kamu yararı gereği olduğu ve düzenlemelerde öğrencinin yüksek menfaatinin gözetildiği anlaşıldığından, davanın bu kısımları yönünden reddi gerekmektedir.
Öte yandan; yukarıda yer alan Millî Eğitim Bakanlığı Yönetici ve Öğretmenlerinin Ders ve Ek Ders Saatlerine İlişkin Karar’ın ilgili hükümleri uyarınca kurum yöneticilerinin faaliyetleri için belirli ders saatleri oranında ders ücreti öngörüldüğünden, davacı Sendikanın düzenlemelerin “Angarya yasaktır” ilkesinin ihlali olduğu yolundaki iddialarına itibar edilmemiştir.
Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği’nin “Müdür, görev, yetki ve sorumlulukları” başlıklı 78. maddesinin 7. fıkrasında; Anadolu imam-hatip lisesi müdürleri, okuldaki eğitim, öğretimle ve işleyişle ilgili olarak okulun çevreyle ilişki kurmasını sağlamak amacıyla mesleki konularda uygulamaya yönelik faaliyetlerde meslek dersleri öğretmenlerinin sorumluluğunda sosyal etkinlikler çerçevesinde hutbe, vaaz ve benzeri programlar düzenler ve bu konularda müftülük, il veya ilçe milli eğitim müdürlükleri, yükseköğretim kurumları ve diğer kurum ve kuruluşlarla işbirliği yapar. Açık Öğretim İmam Hatip Lisesi öğrencilerine yüz yüze eğitim verilmesi konusunda gerekli önlemleri alır. Ayrıca okulun mescit, kütüphane, kitaplık, laboratuvar ve benzeri eğitim ortamları ve uygulama çalışmalarında kazanılacak bilgi ve becerilerin okulun amaçlarına ve öğretim programlarındaki ilkelere uygun olarak kullanılmasını sağlar. ” düzenlemesi yer almaktadır.
Söz konusu düzenlemeyle; okulun çevreyle ilişki kurmasını sağlamak amacıyla, okulun çevreyle ilişki kurmasını sağlamak amacıyla mesleki konularda uygulamaya yönelik faaliyetlerde meslek dersleri öğretmenlerinin sorumluluğunda sosyal etkinlikler çerçevesinde hutbe, vaaz ve benzeri programlar düzenlemek, gerek ders saatleri içerisinde, gerekse ders saatleri dışında olmak üzere öğrencilerin mesleki becerilerinin geliştirilmesi için çevreyle ilişki kurmalarına rehberlik ederek mesleki uygulamalarının verimli olması yönünde çalışmalar yapmak müdürün görevleri arasında sayılmıştır.
Davacı Sendika tarafından, imam hatip liselerinin görevleri arasında yer almayan dini ve diğer konularda halkı bilgilendirme görevinin okul müdürlerine verilmesinin normlar hiyerarşisine aykırı olduğu iddia edilmektedir.
Dairemiz E:2014/6589 sayılı esasına kayıtlı dava dosyasında davalı idarece, din görevliliğinin bilgi yönününün, Anadolu İmam-Hatip Lisesi öğretim programlarında bulunan meslek dersleri, genel kültür dersleri ve seçmeli derslerin oluşturduğu; uygulama yönünü ise, yine programlarda yer alan dersleri temel alarak din hizmetleri eğitimini pekiştirmeyi amaçlayan hitabet ve mesleki uygulama dersinin kazandıracağı; ayrıca din görevliliğinin, alan bilgileri yanında bu bilgileri başkaları ile paylaşmaya yardımcı olacak özel çabayı da gerektiren bir faaliyet olduğu, paylaşabilmek için bir konunun bilgisine sahip olmak nasıl gerekliyse, onu paylaşabilmenin yöntem ve tekniklerini bilmenin ve uygulayabilmenin de bir o kadar gerekli olduğu savunulmaktadır.
Anadolu İmam-Hatip Lisesi ve Meslek İmam-Hatip Liselerinde öğrencilerin yetiştirilmesi amacıyla mesleki uygulamaların yapılmasının mümkün olduğu tabiidir. Bir başka anlatımla; İmam Hatip Liselerinden mezun olanların, kamuda ifa ettiği görevin niteliği itibariyle, bu görevin uygulamaya yönelik olduğu, dolayısıyla bu okullardan mezun olacak öğrencilerin yetiştirilmesine yönelik olarak, 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’nun genel ve özel amaçları ile ilkelerine uygun uygulamalı eğitimin verilmesinin bu alanda kaliteyi ve niteliği artıracağı açıktır.
Bu durumda, Anadolu İmam-Hatip Lisesi müdürlerinin, okuldaki eğitim, öğretimle ve işleyişle ilgili olarak okulun çevreyle ilişki kurmasını sağlamak amacıyla mesleki konularda uygulamaya yönelik faaliyetlerde meslek dersleri öğretmenlerinin sorumluluğunda sosyal etkinlikler çerçevesinde hutbe, vaaz ve benzeri programlar düzenleyeceği ve bu konularda müftülük, il veya ilçe millî eğitim müdürlükleri, yükseköğretim kurumları ve diğer kurum ve kuruluşlarla işbirliği yapacağı, Açık Öğretim İmam Hatip Lisesi öğrencilerine yüz yüze eğitim verilmesi konusunda gerekli önlemleri alacağı, ayrıca okulun mescit, kütüphane, kitaplık, laboratuvar ve benzeri eğitim ortamları ve uygulama çalışmalarında kazanılacak bilgi ve becerilerin okulun amaçlarına ve öğretim programlarındaki ilkelere uygun olarak kullanılmasını sağlayacağına yönelik düzenlemelerde hukuka aykırılık bulunmadığından davanın bu kısmı yönünden reddi gerekmektedir.
Nitekim; Dairemizin 12/11/2018 tarih ve E:2014/6589, K:2018/6778 sayılı kararı da bu yöndendir.
Dava konusu 07/09/2013 gün ve 28758 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği’nin “Alan/bölüm, atölye ve laboratuvar şefi olarak görevlendirileceklerde aranacak şartlar” başlıklı 84/A maddesinin (c) bendinde yer alan “son dört yıl içinde adli veya idari soruşturma sonucu” ibaresi yönünden yapılan inceleme:
Türkiye Cumhuriyeti Anayasa’nın 124. maddesi dikkate alınarak Kanun koyucu tarafından idareye tanınan düzenleme yetkisinin başta kamu yararı olmak üzere hizmet gereklerine, hukuk devleti, hukuk güvenliği ve kazanılmış haklara riayet ilkelerine uygun olarak kullanılması gerekmektedir.
Kamu yararı kavramı, tüm devlet organlarının işlem ve eylemlerinin genel nitelikteki amacını ve aynı zamanda nedenini oluşturmakta, çeşitli hak ve özgürlükler açısından bir sınırlama nedeni niteliği de taşımakta olup bu kavram genel bir ifadeyle bireysel, özel çıkarlardan ayrı ve bunlara üstün olan toplumsal yararı ifade etmektedir.
Yönetmeliğin “Alan/bölüm, atölye ve laboratuvar şefi olarak görevlendirileceklerde aranacak şartlar” başlıklı 84/A maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde; “Görevlendirileceği tarih itibarıyla, son dört yıl içinde adli veya idari soruşturma sonucu şeflik ve/veya yöneticilik görevi üzerinden alınmamış olmak.” düzenlemesi yer almaktadır.
Buna göre; son dört yıl içerisinde şeflik yada yöneticilik görevi üzerinden alınanlar bu görevlere yeniden atanamayacaklardır.
Burada, Alan/bölüm, atölye ve laboratuvar şefi olarak görevlendirileceklerde aranacak şartlar arasında belli bir süreyle öğretmenler için “soruşturma sonucu görev yeri değiştirilmemiş olmak” şartına yer verilmesinin kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun olduğu sonucuna varılmıştır.
Bu durumda; dava konusu edilen düzenlemede hukuka aykırılık bulunmadığından, davanın bu kısmının reddi gerekmektedir.

Dava konusu 07/09/2013 gün ve 28758 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği’nin “Alan/bölüm, atölye ve laboratuvar şeflerinin görev ve sorumlulukları” başlıklı 85. maddesinin 1. fıkrasının (f) bendinde yer alan; ” İş kazası, meslek hastalıkları, yangın ve diğer tehlikelere karşı iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması konusunda özel eğitim ihtiyacı olan öğrencileri de dikkate alarak gerekli önlemlerin alınmasını sağlar.” düzenlemesi yönünden yapılan inceleme:
Yönetmeliğin “Alan/bölüm, atölye ve laboratuvar şeflerinin görev ve sorumlulukları” başlıklı 85. maddesinde alan/bölüm, atölye ve laboratuvar şeflerinin görev ve sorumlulukları düzenlenmiş olup; iş kazası, meslek hastalıkları, yangın ve diğer tehlikelere karşı iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması konusunda özel eğitim ihtiyacı olan öğrencileri de dikkate alarak gerekli önlemlerin alınmasını sağlamak, alan/bölüm, atölye ve laboratuvar şeflerinin görev ve sorumlulukları arasında sayılmıştır.
Yine Yönetmeliğin “Ekipler” başlıklı 120. maddesinde, okullarda; okul gelişim yönetim ekibi, sivil savunma ekipleri, iş sağlığı ve güvenliği ekibi ve diğer ekipler ilgili mevzuatı doğrultusunda kurulacağı ve görevlerini yürüteceği ifade edilmiştir.
18/06/2014 tarih ve 29034 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 16/06/2014 tarih ve 2014/6459 sayılı Bakanlar kurulu Kararı ile kabul edilen Millî Eğitim Bakanlığına Bağlı Eğitim Kurumları Yönetici ve Öğretmenlerinin Norm Kadrolarına İlişkin Yönetmeliğin “Atölye ve laboratuvar öğretmeni norm kadrosu” başlıklı 19. maddesinin 1. fıkrasında; ” (1) Örgün ve yaygın eğitim kurumlarında okutulan atölye ve laboratuvar dersleri ile işletmelerde meslek eğitimi dersi dâhil toplam ders yükü;
a) 15-41’e kadar 1,
b) 41-81’e kadar 2,
c) 81-121’e kadar 3,
ç) 121-161’e kadar 4,
d) 161-201’e kadar 5,
e) Toplam ders yükünün 201’den fazla olması halinde, her 40 saat ders yükü için 1, atölye ve laboratuvar öğretmeni norm kadrosu verilir. Bu şekildeki hesaplama sonrasında artan ders yükünün en az 20 saat olması hâlinde, ilave olarak 1 atölye ve laboratuvar öğretmeni norm kadrosu daha verilir.” düzenlemesi yer almakta olup; “Alan/Bölüm, atölye ve laboratuvar şefi norm kadrosu” başlıklı 20. maddesinde ise; alan/bölüm, atölye ve laboratuvar şefi norm kadrosunun, meslekî ve teknik örgün ve yaygın eğitim kurumlarında alanlarıyla ilgili öğretmen norm kadrosu içinde değerlendirileceği belirtilmiştir.
Davacı Sendika tarafından, Okul İş Sağlığı ve Güvenliği Kurulu’nun sorumluluğuna yer verilmesine nedeniyle düzenlemenin eksik olduğu, düzenlemeyle sorumluluğun sadece şeflere bırakıldığı iddia edilmekte olup; davalı idarece alan/bölüm, atölye ve laboratuvar şeflerinin görev ve sorumlulukları birlikte değerlendirildiğinde, şeflerin sorumlu oldukları birimin yöneticisi konumunda, her türlü eğitim araç ve gerecinin eğitim öğretime hazır bulundurulması, makine ve teçhizatın bakım ve onarımından sorumlu oldukları; bu görev karşılığında ise kendilerine “planlama bakım onarım“ adı altında ek ders ücreti ödendiği; şeflerin sorumlu olduğu alanın iş sağlığı ve güvenliğine yönelik tedbirlerin alınması konusunda işveren adına müteselsilen sorumlu olduğu; ayrıca öğrenci ve diğer çalışanların ciddi ve yakın tehlike arz eden hususlarda kısmi olarak alanın kullanılmaması için okul iş sağlığı ve güvenliği kurulunun bilgilendirilmesi ve tedbir alınması hususunda çalışma yapıldığı savunulmaktadır.
İş kazası, meslek hastalıkları, yangın ve diğer tehlikelere karşı iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması konusunda özel eğitim ihtiyacı olan öğrencileri de dikkate alarak gerekli önlemlerin alınmasını sağlamak görevinin, hem eğitim öğretim görevi hem de idari görev kapsamında bir sorumluluk olduğu, bu görevin alan/bölüm, atölye ve laboratuvar şeflerine verilmesinin kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun olduğu görülmektedir.
Bu durumda; dava konusu edilen düzenlemede hukuka aykırılık bulunmadığından, davanın bu kısmının reddi gerekmektedir.
Dava konusu 07/09/2013 gün ve 28758 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği’nin “Öğretmenlere nöbet görevi verilmesinin esasları” başlıklı 91. maddesinin 2. fıkrasının (h) bendinde yer alan; “Nöbetçi öğretmen çeşitli nedenlerden dolayı öğretmeni bulunmayan sınıfın düzenini ve öğrencilerinin etüt çalışması yapmalarını sağlar.” düzenlemesi yönünden yapılan inceleme:
1739 sayılı Kanun’un “Yürütme, gözetim ve denetim” başlıklı 56. maddesinde eğitim ve öğretim hizmetinin, bu kanun hükümlerine göre Devlet adına yürütülmesinden, gözetim ve denetiminden Milli Eğitim Bakanlığı’nın sorumlu olduğu belirtilmiştir.
Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği’nin “Öğretmenlere nöbet görevi verilmesinin esasları” başlıklı 91. maddesinde; “(1) Öğretmenler, nöbet görevini nöbet çizelgesine göre yerine getirirler.
(2) Nöbetlerde aşağıdaki esaslara uyulur:
a) Öğretmenlere, dersinin en az bulunduğu gün veya günlerde nöbet görevi verilir.
b) Birden fazla okulda ders görevi bulunan öğretmenlere kadrosunun bulunduğu okulda, kadrosunun bulunduğu okulda dersi yoksa en çok ders okuttuğu okulda nöbet görevi verilir.
c) (Değişik bend: 05.09.2019 – 30879 s. R.G. Yön./38. md.) Nöbet görevi, ilk dersten 30 dakika önce başlar, son ders bitiminden 30 dakika sonra biter. Ancak bu süre, okulun özelliğine göre öğretmenler kurulu kararıyla 15 dakikadan az olmamak kaydıyla kısaltılabilir. İkili öğretimin yapıldığı okullarda öğretmenler tek devrede nöbet tutarlar.
ç) (Değişik bend: 02.09.2020 – 31232 s. R.G. Yön./33. md.) Hamile öğretmenlere, hamileliğin yirmi dördüncü haftasından itibaren doğum sonrası analık izni süresinin bitimini takip eden bir yıllık sürenin sonuna kadar istememesi halinde nöbet görevi verilmez.
d) (Değişik bend: 28.10.2016 – 29871 s. R.G. Yön./31. Md.) İstekleri halinde hizmet yılı 20 yıldan fazla olan kadın öğretmenler, 25 yıldan fazla olan erkek öğretmenler nöbet görevinden muaf tutulabilirler. Ancak bu kapsamdaki öğretmen sayısının fazla olması nedeniyle nöbet görevinin aksaması durumunda bu öğretmenlere de nöbet görevi verilir.
e) (Değişik bend: 05.09.2019 – 30879 s. R.G. Yön./38. md.) Nöbetlerde uyulması gereken esaslar öğretmenler kurulunda görüşülür, kararlaştırılır ve okul müdürünün onayından sonra öğretmenlere yazılı olarak duyurulur.
f) Nöbet görevine özürsüz olarak gelmeyen öğretmen hakkında derse özürsüz olarak gelmeyen öğretmen gibi işlem yapılır.
g) (Değişik bend: 05.09.2019 – 30879 s. R.G. Yön./38. md.) Öğretmenlerden; engelli olanlar, engelli çocuğu bulunanlar ve bakmakla yükümlü olduğu engelli birey bulunanlara nöbet görevi verilmez. Ancak bu durumdaki öğretmenlere istemeleri hâlinde, gün tercihlerine öncelik verilerek nöbet görevi verilir.
ğ) (Değişik bend: 05.09.2019 – 30879 s. R.G. Yön./38. md.) Özel eğitim sınıflarında görev yapan özel eğitim öğretmenleri nöbet görevini Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliğinin ilgili hükümlerine göre yerine getirirler.
h) (Değişik bend: 05.09.2019 – 30879 s. R.G. Yön./38. md.) Çeşitli nedenlerden dolayı öğretmeni bulunmayan sınıfın düzeni ve öğrencilerin etüt çalışması, o saatte dersi bulunmayan nöbetçi öğretmen tarafından sağlanır. Nöbetçi öğretmenlerin hepsinin dersinin bulunması durumunda ise nöbetçi müdür yardımcısı gerekli tedbirleri alır.
ı) (Ek bend: 05.09.2019 – 30879 s. R.G. Yön./38. md.) Ortaöğretim kurumlarında çocuk gelişimi ve eğitimi alanına ait uygulama ana sınıflarında görev yapan okul öncesi öğretmenleri, nöbetçi oldukları gün ilk dersten 15 dakika önce, son ders bitiminden 15 dakika sonrasına kadar okulda bulunmak kaydıyla, okul öncesi öğrencilerinin bulunduğu alanlarda, kendi devrelerinde ve etkinlik saatleri dışındaki zamanlarda nöbet tutarlar.
i) (Ek bend: 05.09.2019 – 30879 s. R.G. Yön./38. md.) Normal eğitim yapılan okullarda öğle arasında yapılan nöbet görevi, nöbetçi müdür yardımcısı ve öğretmenlerin temel ihtiyaçları göz önünde bulundurularak okul müdürü tarafından dönüşümlü ve dengeli şekilde düzenlenir.” düzenlemesi yer almaktadır.
Davacı Sendika tarafından düzenlemenin, “Angarya yasaktır” ilkesinin ihlali niteliğinde olduğu, ayrıca bu çalışmalar için bir ücret öngörülmediği iddia edilmekte olup; davalı idarece, öğretmenlerin nöbet görevini mesai saatleri içerisinde ifa ettikleri, dolayısıyla nöbet görevinin eğitim öğretim faaliyetinin ayrılmaz bir parçası olduğu savunulmaktadır.
Hukukumuzda, idarenin düzenleme yetkisi konu bakımından sınırlandırılmamıştır. İdareler bir kanuna dayanmak ve varsa düzenleyici işlemin bir üst normuna uygun olmak şartıyla düzenleme yapabilmektedir. Anayasanın 124 üncü maddesine göre ise; yönetmelikler, kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak ve bunlara aykırı olmamak şartıyla çıkarılabilmektedir.
Ancak; idarelere takdir yetkisi tanınmakla birlikte, bu yetkinin sınırsız kullanımı da söz konusu değildir. İdareler; eşitlik, kamu yararı, hizmet gerekleri, hak ve nesafet ilkelerine göre takdir yetkisini kullanmakla yükümlüdürler.
Dava konusu edilen Yönetmeliğin, öğretmenlere nöbet görevi verilmesinin esaslarını düzenleyen 91. maddesiyle; 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’nun 56. maddesinde belirtilen eğitim öğretim hizmetinin yürütülmesi, gözetim ve denetim görevi çerçevesinde, Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı tüm ortaöğretim kurumlarındaki eğitim ve öğretimin kalitesinin arttırılması, öğrencilerin ders saatleri dışında denetim ve gözetiminin sağlanması ve bu suretle öğrencilerin güvenliğinin sağlanmasının amaçlandığı anlaşılmakta olup; nöbet görevinin, öğretmenliğin asli görevi ve eğitimin bir parçası olması, mesai ve ders saatleri içinde yapılan bir görev olması nedeniyle fazla çalışma kapsamında değerlendirilmesinin mümkün olmadığı da dikkate alındığında, bu hali ile söz konusu düzenlemenin kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun olduğu, düzenlemede hukuka ve mevzuata aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Bu durumda; kamu yararı ile hizmet gereklerine ve üst norm hükümlerine uygun olan dava konusu düzenleme yönünden davanın reddi gerekmektedir.
Dava konusu 07/09/2013 gün ve 28758 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği’nin “İşletmelerin mesleki eğitimle ilgili görev ve sorumlulukları” başlıklı 144. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan; “İşletmede mesleki eğitim, staj ve tamamlayıcı eğitim yapılacak alan/dalların her biri için öğrencilerin beceri eğitiminden sorumlu olmak üzere ustalık veya mesleki yeterliğe sahip ve iş pedagojisi eğitimi görmüş yeterli sayıda ve nitelikte usta öğretici veya eğitici personel görevlendirir. Özel eğitim ihtiyacı olan öğrenciler için okulla işbirliği yaparak gerekli tedbirleri alır.” düzenlemesi yönünden yapılan inceleme:
Yönetmeliğin “İşletmelerin mesleki eğitimle ilgili görev ve sorumlulukları” başlıklı 144. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde; “Değişik bend: 16.09.2017 – 30182 s. R.G. Yön./60. md.) İşletmede mesleki eğitim, staj ve tamamlayıcı eğitim yapılacak alan/dalların her biri için öğrencilerin beceri eğitiminden sorumlu olmak üzere ustalık veya mesleki yeterliğe sahip ve iş pedagojisi eğitimi görmüş yeterli sayıda ve nitelikte usta öğretici veya eğitici personel görevlendirir. Özel eğitim ihtiyacı olan öğrenciler için okulla işbirliği yaparak gerekli tedbirleri alır.” düzenlemesi yer almaktadır.
573 Sayılı Özel Eğitim Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin “Resmi ve özel öğretim kurumlarında özel eğitim” başlıklı 24. maddesinde; “Resmi ve özel okul öncesi, ilköğretim ve ortaöğretim okulları ile yaygın eğitim kurumları; kendi çevrelerindeki özel eğitim gerektiren bireylere özel eğitim hizmetleri sağlamakla yükümlüdürler.

Söz konusu okul ve kurumlarda, özel eğitim gerektiren bireylerin eğitim-öğretim görmelerini sağlamak üzere gerekli tedbirler alınır.” hükmü yer almaktadır.
3308 Sayılı Mesleki Eğitim Kanunu’nun “İşletmelerde Meslek Eğitimi” başlıklı 18. maddesinde; bu madde kapsamında on ve daha fazla öğrenciye beceri eğitimi, staj ve tamamlayıcı eğitim yaptıracak işletmelerin bu amaçla bir eğitim birimi kuracağı, bu birimde, yapılan eğitim için alanında ustalık yeterliğine sahip ve iş pedagojisi eğitimi almış usta öğretici veya eğitici personel görevlendirileceği hüküm altına alınmıştır.
07/07/2018 tarih ve 30471 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği’nin “Kaynaştırma/bütünleştirme yoluyla eğitim” başlıklı 22. maddesinde; “(1) Özel eğitim ihtiyacı olan bireyler Özel Eğitim Değerlendirme Kurulu Raporu doğrultusunda her tür ve kademedeki eğitimlerini kaynaştırma/bütünleştirme yoluyla sürdürebilirler.
(2) Özel eğitim ihtiyacı olan bireyler, kaynaştırma/bütünleştirme yoluyla eğitimlerini akranları ile birlikte aynı sınıfta tam zamanlı veya özel eğitim sınıflarında yarı zamanlı olarak sürdürebilirler.
(3) Okul öncesi eğitim, ilköğretim ya da mesleki ve teknik eğitim programlarının uygulandığı özel eğitim okullarında kaynaştırma/bütünleştirme yoluyla eğitim verilebilir.
(4) Kaynaştırma/bütünleştirme yoluyla eğitim yapılan okullarda BEP geliştirme birimi oluşturulması zorunludur.
(5) Öğrenci Davranışlarını Değerlendirme Kurulu ile Ödül ve Disiplin Kurulu’nda kaynaştırma/bütünleştirme yoluyla eğitimlerine devam eden öğrencilerle ilgili alınacak kararlarda BEP geliştirme birimiyle iş birliği yapılır.” düzenlemesi yer almakta olup; 32. maddesinde ise; işletmelerde mesleki eğitim ile ilgili işlemlerin 07/09/2013 tarihli ve 28758 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği hükümleri doğrultusunda yürütüleceği, işletmelerde mesleki eğitime giden öğrencilerin işe ya da iş yerine uyum sağlamaları amacıyla gerekli düzenlemelerin yapılarak tedbir alınacağı ve alınan tedbirlere rağmen uyum sorunu yaşayan öğrencilerin koordinatör öğretmen tarafından BEP geliştirme birimine bildirileceği ifade edilmiştir.
Davacı Sendika tarafından, özel eğitim ihtiyacı olan öğrencinin mesleki eğitim ve staj yapacağı işletmelerde aranacak kriterlerin okullarda kurulacak ayrı bir komisyonca belirlenmesi ve bu komisyonların yetkilendirilmesinin daha yerinde olacağı, bu yönünle düzenlemenin eksik olduğu iddia edilmekte olup; davalı idarece, işletmede mesleki eğitim, staj ve tamamlayıcı eğitim yapılacak alan/dalların her biri için öğrencilerin beceri eğitiminden sorumlu olmak üzere ustalık veya mesleki yeterliğe sahip ve iş pedagojisi eğitimi görmüş yeterli sayıda ve nitelikte usta öğretici veya eğitici personel görevlendirilmesinin düzenlendiği, anılan hüküm ile BEP geliştirme birimi üyelerinden görüş alınmasının yeterli olduğu, ayrı bir komisyonun kurulmasının gerekmediği savunulmaktadır.
Hukukumuzda, idarenin düzenleme yetkisi konu bakımından sınırlandırılmamıştır. İdareler bir kanuna dayanmak ve varsa düzenleyici işlemin bir üst normuna uygun olmak şartıyla düzenleme yapabilmektedir. Anayasanın 124 üncü maddesine göre ise yönetmelikler, kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak ve bunlara aykırı olmamak şartıyla çıkarılabilmektedir.
Ancak; idarelere takdir yetkisi tanınmakla birlikte, bu yetkinin sınırsız kullanımı da söz konusu değildir. İdareler; eşitlik, kamu yararı, hizmet gerekleri, hak ve nesafet ilkelerine göre takdir yetkisini kullanmakla yükümlüdürler.
İşletmede yapılacak olan mesleki eğitim faaliyetine yönelik olarak; gerek 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanunu gerekse dava konusu Yönetmelik hükümlerinde ayrıntılı düzenlemelere yer verilmiş olup; davacının istemde ulunduğu komisyon kurulması yönünde Mahkemelerce zorlanamayacağı, ayrıca dava konusu Yönetmelik’te özel eğitim ihtiyacı olan öğrencilerin işletmelerde aldıkları uygulamalı eğitime yönelik gerekli ve yeterli düzenlemelere yer verilerek, özel eğitim ihtiyacı olan bireylerin korunması hususunda gerekli tedbirlerin alındığı görülmektedir.
Bu itibarla; hukuka ve mevzuata uygun olan düzenleme yönünden davanın reddi gerekmektedir.
“Kontenjan belirleme” başlıklı 25. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan; “Fen, sosyal bilimler, özel program ve proje uygulayan eğitim kurumları ve spor liselerinde hazırlık sınıfı ve 9 uncu sınıfa her yıl alınacak öğrenci sayısı 5 şubeyi, güzel sanatlar liselerinde ise her bir alana alınacak öğrenci sayısı 2’şer şubeyi geçemez.”; “Öğretmenlere nöbet görevi verilmesinin esasları” başlıklı 91. maddesinin 2. fıkrasının (c) bendinde yer alan; “Taşımalı eğitim kapsamında eğitim veren okullarda bu süre öğretmenler kurulu kararıyla 30 dakikaya kadar çıkarılabilir.” düzenlemeleri yönünden yapılan inceleme:
07/09/2013 tarih ve 28758 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği’nin 25. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde, 16/09/2017 tarih ve 30182 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile değişikliğe gidilerek fen, sosyal bilimler, özel program ve proje uygulayan eğitim kurumları ve spor liselerinde hazırlık sınıfı ve 9 uncu sınıfa her yıl alınacak öğrenci sayısının 5 şubeyi, güzel sanatlar liselerinde ise her bir alana alınacak öğrenci sayısının 2’şer şubeyi geçemeyeceği düzenlenmiştir.
14/02/2018 tarih ve 30332 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 7. maddesi ile spor liselerinde 9. sınıfa her yıl alınacak öğrenci sayısının 5 şube, güzel sanatlar liselerinde ise her bir alana alınacak öğrenci sayısının 2 ’şer şube olmasının esas olduğu hüküm altına alınmıştır.
Bu değişiklikle; dava konusu maddede yer alan fen, sosyal bilimler, özel program ve proje uygulayan eğitim kurumlarında hazırlık sınıfı ve 9 uncu sınıfa her yıl alınacak öğrenci sayısının 5 şubeyi geçemeyeceğine ilişkin düzenlemenin kaldırıldığı, sadece spor liselerinde 9. sınıfa her yıl alınacak öğrenci sayısının 5 şube; güzel sanatlar liselerinde ise her bir alana alınacak öğrenci sayısının 2 ’şer şube olmasının esas olduğu görülmektedir.
Yine; Yönetmeliğin “Öğretmenlere nöbet görevi verilmesinin esasları” başlıklı 91. maddesinin 2. fıkrasının (c) bendine, dava konusu 16/09/2017 tarih ve 30182 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 49. maddesiyle; “Taşımalı eğitim kapsamında eğitim veren okullarda bu süre öğretmenler kurulu kararıyla 30 dakikaya kadar çıkarılabilir.” hükmü eklenmiş olup; 05/09/2019 tarih ve 30879 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 38. maddesiyle, madde metni yeniden düzenlenerek dava konusu düzenlemeye yer verilmemiştir.
Bu haliyle; nöbet görevinin ilk dersten 30 dakika önce başlayacağı, son ders bitiminden 30 dakika sonra biteceği, ancak bu sürenin, okulun özelliğine göre öğretmenler kurulu kararıyla 15 dakikadan az olmamak kaydıyla kısaltılabileceği ve ikili öğretimin yapıldığı okullarda öğretmenlerin tek devrede nöbet tutacağı görülmektedir.
05/09/2019 tarihli Yönetmelik değişikliğiyle; nöbet görevinin ilk dersten 15 dakika önce başlayacağı ve son dersten 15 dakika sonra biteceği kuralında yer alan bu sürelerin 30 dakikaya çıkarıldığı ve taşımalı eğitim kapsamında eğitim veren okullarda nöbet süresinin ayrıca düzenlenmesine gerek kalmadığı görülmektedir.
Bu durumda, yukarıda belirtilen dava konusu düzenlemeler açısından konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmektedir.
“Naklen gelenlerin dönem puanı” başlıklı 52. maddenin 3. fıkrasında yer alan; “Okulların her birinin kendi arasında veya okullar arasında birinci dönem sonunda her sınıf seviyesinde alan/dal değişikliği de yapılarak nakil geçişi yapılan öğrencilerin ikinci dönem puanı yılsonu puanı olarak değerlendirilir” düzenlemesi yönünden yapılan inceleme:
07/09/2013 tarih ve 28758 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği’nin 52. maddesinin 3. fıkrasında; “Okulların her birinin kendi arasında veya okullar arasında birinci dönem sonunda her sınıf seviyesinde alan/dal değişikliği de yapılarak nakil geçişi yapılan öğrencilerin ikinci dönem puanı yılsonu puanı olarak değerlendirilir.” hükmü yer almaktayken; 01/09/2018 tarih ve 30522 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 23. maddesiyle mülga edildiği görülmektedir.

Anılan değişikliğin, Dairemizin 20/03/2018 tarih ve E:2017/7189 sayılı yürütmenin durdurulması kararı üzerine yapıldığı anlaşıldığından, düzenlemenin esası yönünden inceleme yapılması gerekmektedir.
Anayasanın “Kanun önünde eşitlik” başlıklı 10. maddesinde; “Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür. Bu maksatla alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı olarak yorumlanamaz. Çocuklar, yaşlılar, özürlüler, harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleri ile malul ve gaziler için alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı sayılmaz. Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz. Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar.” düzenlemesi yer almaktadır.
24/06/1973 tarih ve 14574 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’nun “Genellik ve eşitlik” başlıklı maddesinde eğitim kurumlarının dil, ırk, cinsiyet, engellilik ve din ayırımı gözetilmeksizin herkese açık olduğu, eğitimde hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamayacağı; “Fırsat ve İmkan eşitliği” başlıklı 8. maddesinin 1. fıkrasında ise eğitimde kadın, erkek herkese fırsat ve imkan eşitliği sağlanacağı belirtilmiştir.
Yine 1739 sayılı Kanun’un “Yöneltme” başlıklı 6. maddesinde; “Fertler, eğitimleri süresince, ilgi, istidat ve kabiliyetleri ölçüsünde ve doğrultusunda çeşitli programlara veya okullara yöneltilerek yetiştirilirler. Milli eğitim sistemi, her bakımdan, bu yöneltmeyi gerçekleştirecek biçimde düzenlenir. Bu amaçla, ortaöğretim kurumlarına, eğitim programlarının hedeflerine uygun düşecek şekilde hazırlık sınıfları konulabilir. Yöneltmede ve başarının ölçülmesinde rehberlik hizmetlerinden ve objektif ölçme ve değerlendirme metotlarından yararlanılır.”; “Ortaöğretimde yöneltme” başlıklı 30. maddesinde; “Yöneltme ilköğretimde başlar; yanılmaları önlemek ve muhtemel gelişmelere göre yeniden yöneltmeyi sağlamak için ortaöğretimde de devam eder. Yöneltme esasları ve çeşitli programlar veya ortaöğretim okulları arasında yapılacak yatay ve dikey geçiş şartları Milli Eğitim Bakanlığınca düzenlenir.” hükümleri yer almaktadır.
07/09/2013 tarih ve 28758 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği’nin “Dönem puanı” başlıklı 51. maddesine göre dönem puanı; sınavlardan alınan puanların, performans çalışması puanının /puanlarının, varsa proje puanının, mesleki ve teknik ortaöğretim kurumlarında okutulan uygulamalı derslerde ayrıca hizmet ve/veya temrin puanlarının aritmetik ortalamasından elde edilen puanın aritmetik ortalaması alınarak; “Bir dersin yılsonu puanı” başlıklı 53. maddesinde göre bir dersin yılsonu puanı; Birinci ve ikinci dönem puanlarının aritmetik ortalaması alınarak; “Bir dersin ağırlığı ve ağırlıklı puanı” başlıklı 54. maddesine göre dersin ağırlıklı puanı, o dersin yılsonu puanıyla o dersin haftalık ders saati sayısının çarpılarak; “Yıl sonu başarı puanı” başlıklı 55. maddesine göre, öğrencinin yılsonu başarı puanı, derslerin ağırlıklı puanları toplamının bu derslerin haftalık ders saatleri toplamına bölünerek elde edilir. Mezuniyet puanının hesaplanmasında yılsonu başarı puanı esas alınır. “Mezuniyet puanı” başlıklı 65. maddesine göre mezuniyet puanı; dokuz, on, on bir ve on ikinci sınıfların yılsonu başarı puanlarının aritmetik ortalaması alınarak hesaplanmaktadır.
Yukarıda yer verilen Yönetmelik hükümlerinden anlaşılacağı üzere; bir dersin dönem sonu puanı, o dersin yıl sonu puanına, bir dersin yıl sonu puanı ise; bir dersin ağırlıklı puanına, dolayısıyla, yıl sonu puanı ile mezuniyet puanına etki etmektedir. Mezuniyet puanı ise; okul birincilerinin tespitine, dolayısıyla yükseköğretim kurumlarına yerleştirme işlemlerinde okul birincisi kontenjanından yerleşmeye ve yükseköğretime giriş için yapılan merkezi sınavlarda adaylarca alınan ham puanlara eklenecek olan mezuniyet puanına doğrudan etki etmektedir.
Okulların her birinin kendi arasında veya okullar arasında birinci dönem sonunda her sınıf seviyesinde alan/dal değişikliği de yapılarak nakil geçişi yapan öğrencilerin birinci dönem aldıkları derslerin dönem sonu puanları o derslerin yılsonu puanı hesabında dikkate alınmayarak, sadece ikinci dönem dönem sonu puanı o derslerin yılsonu puanı olarak kabul edilecektir.
Bir başka anlatımla, alan/dal değişikliği de yapılarak nakil geçişi yapan öğrencinin geçiş yaptığı yıl için her dersten tek puan olacaktır.
Her ne kadar davalı idarece; öğrencilerin alan/dal değiştirerek nakillerinin, sağlık durumunun ilgili mesleğin öğrenimine elverişli olmaması, çocuğun yasal nedenlerle koruma altına alınması, ailenin zorunlu yer değişikliği, öğrencinin ilgili alana ilgi ve yeteneğinin uygun olmadığının belirlenmesi halinde yapılabildiği; yaşanması muhtemel mağduriyetin azaltılması amacıyla alan/dal değişimi ile nakil imkanı öğrencilere sunulduğu; ayrıca mesleki ve teknik eğitimde modüler eğitim programları uygulandığı, öğrencinin bireysel öğrenme materyallerinin kullanarak kendilerini geliştirmelerinin mümkün olduğu, bu durumda öğrencinin ikinci dönemde göstereceği performansının yıl sonu başarısına kullanılmasının uygun olduğu iddia edilmekte ise de; ifade edilen durumların, öğrencilerin eğitim hayatında istisnaen yaşanabileceği görülmektedir.
Kaldı ki; öğrencilerin alan/dal değiştirerek nakillerinin zorunluluk arz ettiği durumların idarece ayrıca düzenlenebileceği açıktır.
Dolayısıyla davalı idarece, getirilen düzenlemenin amacının açıkça ortaya konulamadığı, alan/dal değişikliği yapılmak suretiyle gerçekleştirilen nakillerin zorunlu nedenlere dayanabileceği, gibi kişisel tercihler sebebiyle de gerçekleşebileceği dikkate alındığında, dava konusu bu düzenlemenin, yükseköğretime yöneltme ve yerleştirme bağlamında öğrenciler arasında fırsat eşitliği açısından avantaj veya dezavantaj yaratabileceği, bu durumun ise eşitlik ilkesinin ihlaline neden olabileceği görüldüğünden, dava konusu düzenlemenin Anayasaya ve 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanununa dayanan Türk Milli Eğitiminin temel ilke ve kurallarına aykırı olduğu sonucuna ulaşıldığından, düzenlemenin iptali gerekmektedir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1- 07/09/2013 gün ve 28758 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Millî Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği’nin “Ders süresi ve günlük çalışma saatleri” başlıklı 9. maddesinin 4. fıkrasına eklenen; “Ayrıca yoğunlaştırılmış eğitim programına göre işletmelerde mesleki eğitim haftalık azami çalışma saatini geçmemek şartıyla velinin veya reşit ise öğrencinin isteği doğrultusunda haftada 6 gün olarak da planlanabilir.” düzenlenmesi; “Kayıt şartları“ başlıklı 21. maddenin 5. fıkrasında yer alan; “Okulların nakil ve geçiş şartlarının taşınması hâlinde Açık Öğretim Lisesi, Mesleki Açık Öğretim Lisesi veya Açık Öğretim İmam Hatip Lisesinden örgün ortaöğretim kurumlarına ders kesiminden yeni öğretim yılının başlangıcına kadar geçen süre içerisinde, örgün ortaöğretim kurumlarından Açık Öğretim Lisesi veya Mesleki Açık Öğretim Lisesine ise bu okulların kayıt dönemlerinde öğrenci kayıtları yapılır.” düzenlemesi; “Alan ve dala geçiş “ başlıklı 31. maddesinin 4. fıkrasında yer alan; “Öğrencinin sağlık durumunun, geçmek istediği alanın öğrenimine elverişli olması gerekir. Tam zamanlı kaynaştırma yoluyla eğitimlerine devam eden özel eğitim ihtiyacı olan öğrencilerin meslek alanı ve dalına yönlendirilmesinde öğrencilerin yetenekleri, sağlık ve engel durumları ile özellikleri dikkate alınır. Bu öğrencilerin bireyselleştirilmiş eğitim programı (BEP) geliştirme biriminin önerisi ve öğrenci yerleştirme ve nakil komisyonunun kararı doğrultusunda alan ve dal tercihi yapmaları sağlanır.” düzenlemesi; “Sorumlu olarak sınıf geçme ve sorumluluğun kalkması” başlıklı 58. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendinde yer alan “… son haftaları…” ibaresi; “Müdür, görev, yetki ve sorumlulukları” başlıklı 78. maddesinin 2. fıkrasında yer alan; “Müdür, müdür başyardımcısı ve müdür yardımcısı çalışmalarını valilikçe belirlenen mesai saatleri dâhilinde yapar; görevin gerektirdiği durumlarda mesai saatleri dışında da çalışmalarını sürdürür.” düzenlemesi; “Müdür, görev, yetki ve sorumlulukları” başlıklı 78. maddesinin 7. fıkrasında yer alan; “Anadolu imam-hatip lisesi müdürleri, okuldaki eğitim, öğretimle ve işleyişle ilgili olarak okulun çevreyle ilişki kurmasını sağlamak amacıyla mesleki konularda uygulamaya yönelik faaliyetlerde meslek dersleri öğretmenlerinin sorumluluğunda sosyal etkinlikler çerçevesinde hutbe, vaaz ve benzeri programlar düzenler ve bu konularda müftülük, il veya ilçe millî eğitim müdürlükleri, yükseköğretim kurumları ve diğer kurum ve kuruluşlarla işbirliği yapar. Açık Öğretim İmam Hatip Lisesi öğrencilerine yüz yüze eğitim verilmesi konusunda gerekli önlemleri alır. Ayrıca okulun mescit, kütüphane, kitaplık, laboratuvar ve benzeri eğitim ortamları ve uygulama çalışmalarında kazanılacak bilgi ve becerilerin okulun amaçlarına ve öğretim programlarındaki ilkelere uygun olarak kullanılmasını sağlar.” düzenlemesi; “Müdür, görev, yetki ve sorumlulukları” başlıklı 78. maddesinin 8. fıkrasında yer alan; “Öğrenci taşıma uygulamasına ilişkin Millî Eğitim Bakanlığı Taşıma Yoluyla Eğitime Erişim Yönetmeliğinde yer alan görevleri yerine getirir.” düzenlemesi; “Alan/bölüm, atölye ve laboratuvar şefi olarak görevlendirileceklerde aranacak şartlar” başlıklı 84/A maddesinin (c) bendinde yer alan “son dört yıl içinde adli veya idari soruşturma sonucu” ibaresi; “Alan/bölüm, atölye ve laboratuvar şeflerinin görev ve sorumlulukları” başlıklı 85. maddesinin 1. fıkrasının (f) bendinde yer alan; ” İş kazası, meslek hastalıkları, yangın ve diğer tehlikelere karşı iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması konusunda özel eğitim ihtiyacı olan öğrencileri de dikkate alarak gerekli önlemlerin alınmasını sağlar.” düzenlemesi; 13- “Öğretmenlere nöbet görevi verilmesinin esasları” başlıklı 91. maddesinin 2. Fıkrasının (h) bendinde yer alan; “Nöbetçi öğretmen çeşitli nedenlerden dolayı öğretmeni bulunmayan sınıfın düzenini ve öğrencilerinin etüt çalışması yapmalarını sağlar.” düzenlemesi; “İşletmelerin mesleki eğitimle ilgili görev ve sorumlulukları” başlıklı 144. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan; “ İşletmede mesleki eğitim, staj ve tamamlayıcı eğitim yapılacak alan/dalların her biri için öğrencilerin beceri eğitiminden sorumlu olmak üzere ustalık veya mesleki yeterliğe sahip ve iş pedagojisi eğitimi görmüş yeterli sayıda ve nitelikte usta öğretici veya eğitici personel görevlendirir. Özel eğitim ihtiyacı olan öğrenciler için okulla işbirliği yaparak gerekli tedbirleri alır.” düzenlemesi yönünden DAVANIN REDDİNE,
2- Dava konusu Yönetmeliğin, “Kontenjan belirleme” başlıklı 25. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan; “Fen, sosyal bilimler, özel program ve proje uygulayan eğitim kurumları ve spor liselerinde hazırlık sınıfı ve 9 uncu sınıfa her yıl alınacak öğrenci sayısı 5 şubeyi, güzel sanatlar liselerinde ise her bir alana alınacak öğrenci sayısı 2’şer şubeyi geçemez.”; “Öğretmenlere nöbet görevi verilmesinin esasları” başlıklı 91. maddesinin 2. fıkrasının (c) bendinde yer alan; “Taşımalı eğitim kapsamında eğitim veren okullarda bu süre öğretmenler kurulu kararıyla 30 dakikaya kadar çıkarılabilir.” düzenlemeleri yönünden KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
3- Dava konusu Yönetmeliğin, “Naklen gelenlerin dönem puanı” başlıklı 52. maddenin 3. fıkrasında yer alan; “Okulların her birinin kendi arasında veya okullar arasında birinci dönem sonunda her sınıf seviyesinde alan/dal değişikliği de yapılarak nakil geçişi yapılan öğrencilerin ikinci dönem puanı yılsonu puanı olarak değerlendirilir.” düzenlemesinin İPTALİNE,
4- Dava kısmen karar verilmesine yer olmadığına, kısmen ret, kısmen iptal ile sonuçlandığından, aşağıda dökümü gösterilen … TL yargılama giderlerinin haklılık oranına göre hesaplanan 2/3 ‘ü karşılığı … TL’nin ve karar verildiği tarihte yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca … TL vekalet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine; yargılama giderlerinin haklılık oranına göre hesaplanan 1/3’ü karşılığı … TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca … TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine, kullanılmayan posta avansının kararın kesinleşmesinden sonra istemi halinde davacıya iadesine,
5- Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’na temyiz yolu açık olmak üzere,
6- dava konusu Yönetmeliğin “Ders süresi ve günlük çalışma saatleri” başlıklı 9. maddesinin 4. fıkrasına eklenen; “Ayrıca yoğunlaştırılmış eğitim programına göre işletmelerde mesleki eğitim haftalık azami çalışma saatini geçmemek şartıyla velinin veya reşit ise öğrencinin isteği doğrultusunda haftada 6 gün olarak da planlanabilir.” düzenlenmesi, “Naklen gelenlerin dönem puanı” başlıklı 52. maddenin 3. fıkrası, “Müdür, görev, yetki ve sorumlulukları” başlıklı 78. maddesinin 7. fıkrası, “Alan/bölüm, atölye ve laboratuvar şefi olarak görevlendirileceklerde aranacak şartlar” başlıklı 84/A maddesinin (c) bendinde yer alan “son dört yıl içinde adli veya idari soruşturma sonucu” ibaresi ve “Alan/bölüm, atölye ve laboratuvar şeflerinin görev ve sorumlulukları” başlıklı 85. maddesinin 1. fıkrasının (f) bendinin iptali istemi açısından oyçokluğuyla, diğer istemler açısından oybirliğiyle, 22/10/2020 tarihinde karar verildi.

KARŞI OY :
(X) 07/09/2013 tarih ve 28758 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği’nin 52. maddesinin 3. fıkrasında; “Okulların her birinin kendi arasında veya okullar arasında birinci dönem sonunda her sınıf seviyesinde alan/dal değişikliği de yapılarak nakil geçişi yapılan öğrencilerin ikinci dönem puanı yılsonu puanı olarak değerlendirilir.” hükmü yer almaktadır.
2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın, “Eğitim ve öğrenim hakkı ve ödevi” başlıklı 42. maddesinde; kimsenin, eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamayacağı, öğrenim hakkının kapsamının kanunla tespit edileceği ve düzenleneceği, eğitim ve öğretimin, Atatürk ilkeleri ve inkılapları doğrultusunda, çağdaş bilim ve eğitim esaslarına göre, Devletin gözetim ve denetimi altında yapılacağı, bu esaslara aykırı eğitim ve öğretim yerlerinin açılamayacağı hüküm altına alınmıştır.
1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’nun “Genel amaçlar” başlıklı 2. maddesinin 3. fıkrasında; ” İlgi, istidat ve kabiliyetlerini geliştirerek gerekli bilgi, beceri, davranışlar ve birlikte iş görme alışkanlığı kazandırmak suretiyle hayata hazırlamak ve onların, kendilerini mutlu kılacak ve toplumun mutluluğuna katkıda bulunacak bir meslek sahibi olmalarını sağlamak” genel amaçlar arasında sayılmış olup; “Eğitim hakkı” başlıklı 7. maddesinde; “İlköğretim görmek her Türk vatandaşının hakkıdır. İlköğretim kurumlarından sonraki eğitim kurumlarından vatandaşlar ilgi, istidat ve kabiliyetleri ölçüsünde yararlanırlar.” hükmüne yer verilmiştir.
Yine, 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’nun “Orta öğretim” başlıklı bölümün altında yer alan “kapsam” başlıklı 26. maddesinde; “Ortaöğretim; ilköğretime dayalı dört yıllık zorunlu örgün veya yaygın öğrenim veren genel, mesleki ve teknik öğretim kurumları ile mesleki eğitim merkezlerinin tümünü kapsar. Bu okul ve kurumları bitirenlere, bitirdikleri programın özelliğine göre diploma verilir. Ancak mesleki eğitim merkezi öğrencilerinin diploma alabilmeleri için Millî Eğitim Bakanlığınca belirlenen fark derslerini tamamlaması zorunludur.” hükmü, “Ortaöğretimden yararlanma hakkı” başlıklı 27. maddesinde; “İlköğretimini tamamlayan ve ortaöğretime girmeye hak kazanmış olan her öğrenci, ortaöğretime devam etmek ve ortaöğretim imkanlarından ilgi, istidat ve kabiliyetleri ölçüsünde yararlanmak hakkına sahiptir.” “Amaç ve görevler” başlıklı 28. maddesinde ise; “Ortaöğretimin amaç ve görevleri, Milli Eğitimin genel amaçlarına ve temel ilkelerine uygun olarak;
1. Bütün öğrencilere ortaöğretim seviyesinde asgari ortak bir genel kültür vermek suretiyle onlara kişi ve toplum sorunlarını tanımak, çözüm yolları aramak ve yurdun iktisadi sosyal ve kültürel kalkınmasına katkıda bulunmak bilincini ve gücünü kazandırmak,
2. Öğrencileri, çeşitli program ve okullarla ilgi, istidat ve kabiliyetleri ölçüsünde ve doğrultusunda yüksek öğretime veya hem mesleğe hem de yüksek öğretime veya hayata ve iş alanlarına hazırlamaktır.
Bu görevler yerine getirilirken öğrencilerin istekleri ve kabiliyetleri ile toplum ihtiyaçları arasında denge sağlanır.” düzenlemeleri yer almaktadır.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasa’nın 124. maddesinde; Cumhurbaşkanı, bakanlıklar ve kamu tüzelkişileri, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve Cumhurbaşkanlığı Kararnamelerinin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabilecekleri kuralı yer almıştır. Anayasanın aktarılan hükmü ve normlar hiyerarşisi bağlamında, bir yasa hükmüne dayalı olarak hazırlanan yönetmelikler ile yasa hükümlerine açıklık getirilmesi ve yasa hükümlerinin uygulamaya geçirilmesi amaçlanmaktadır.
Kanun koyucu tarafından idareye tanınan düzenleme yetkisinin başta kamu yararı olmak üzere hizmet gereklerine, hukuk devleti, hukuk güvenliği ve kazanılmış haklara riayet ilkelerine uygun olarak kullanılması gerekmektedir.
Kamu yararı kavramı, tüm devlet organlarının işlem ve eylemlerinin genel nitelikteki amacını ve aynı zamanda nedenini oluşturmakta, çeşitli hak ve özgürlükler açısından bir sınırlama nedeni niteliği de taşımakta olup bu kavram genel bir ifadeyle bireysel, özel çıkarlardan ayrı ve bunlara üstün olan toplumsal yararı ifade etmektedir.
Normlar hiyerarşisi kuramına göre; hukuk düzeni, farklı kademede yer alan Anayasa, kanun, tüzük, yönetmelik ve diğer düzenleyici işlemlerden oluşan birçok normu içermekte ve her norm geçerliliğini bir üst basamakta yer alan normdan almaktadır. Bu nitelikleri gereği, dayandıkları üst hukuk normlarına aykırı hüküm ihtiva etmeleri mümkün değildir. Bu kuramın en belirgin özelliklerinden biri de, bir düzenlemenin hiyerarşik sıralamada daha altta bulunan bir düzenleme ile değiştirilememesi ve kaldırılamamasıdır.
Hukukumuzda, idarenin düzenleme yetkisi konu bakımından sınırlandırılmamıştır. İdareler bir kanuna dayanmak ve varsa düzenleyici işlemin bir üst normuna uygun olmak şartıyla düzenleme yapabilmektedir. Anayasanın 124 üncü maddesine göre ise yönetmelikler, kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak ve bunlara aykırı olmamak şartıyla çıkarılabilmektedir.
Ancak; idarelere takdir yetkisi tanınmakla birlikte, bu yetkinin sınırsız kullanımı da söz konusu değildir. İdareler; eşitlik, kamu yararı, hizmet gerekleri, hak ve nesafet ilkelerine göre takdir yetkisini kullanmakla yükümlüdürler.
Uyuşmazlıkta, davalı idarece; öğrencilerin alan/dal değiştirerek nakillerinin, sağlık durumunun ilgili mesleğin öğrenimine elverişli olmaması, çocuğun yasal nedenlerle koruma altına alınması, ailenin zorunlu yer değişikliği, öğrencinin ilgili alana ilgi ve yeteneğinin uygun olmadığının belirlenmesi halinde yapılabildiği; yaşanması muhtemel mağduriyetin azaltılması amacıyla alan/dal değişimi ile nakil imkanı öğrencilere sunulduğu; ayrıca mesleki ve teknik eğitimde modüler eğitim programları uygulandığı, öğrencinin bireysel öğrenme materyallerinin kullanarak kendilerini geliştirmelerinin mümkün olduğu, bu durumda öğrencinin ikinci dönemde göstereceği performansının yıl sonu başarısına kullanılmasının uygun olduğu savunulmaktadır.

Burada, dava konusu düzenlemeyle öğrencilerin eğitim hayatlarında karşılaşabilecekleri özel durumlar nedeniyle oluşabilecek mağduriyetlerin engellenmesine yönelik davalı idarece tedbir alındığı, bu haliyle düzenlemenin öğrencinin menfaatini korumaya yönelik olduğu ve düzenlemenin üst norm hükümlerine aykırılık oluşturmadığı görülmektedir.
Bu itibarla; dava konusu düzenlemede hukuka ve mevzuata aykırılık bulunmadığından, bu kısım yönünden davanın reddi gerektiği görüşüyle aksi yöndeki çoğunluk karara katılmıyorum.

KARŞI OY :
(XX) 07/09/2013 tarih ve 28758 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği’nin“Ders süresi ve günlük çalışma saatleri” başlıklı 9. maddesinin 4. fıkrasında; “Ayrıca yoğunlaştırılmış eğitim programına göre işletmelerde mesleki eğitim haftalık azami çalışma saatini geçmemek şartıyla velinin veya reşit ise öğrencinin isteği doğrultusunda haftada 6 gün olarak da planlanabilir.” düzenlenmesi yer almakta olup; davacı Sendika tarafından iptali istemiyle görülmekte olan dava açılmıştır.
3308 Sayılı Mesleki Eğitim Kanunu’nun “Tanımlar” başlıklı 3. maddesinin (h) bendinde “işletmelerde mesleki eğitim” tanımlanmış olup; buna göre; işletmede mesleki eğitim, mesleki ve teknik eğitim okul ve kurumları öğrencilerinin beceri eğitimlerini işletmelerde, teorik eğitimlerini ise mesleki ve teknik eğitim okul ve kurumlarında veya işletme ve kurumlarca tesis edilen eğitim birimlerinde yaptıkları eğitim uygulamalarını ifade etmektedir.
Yine Kanun’un “İşletmelerde Meslek Eğitimi” başlıklı 18. maddesinde; “(Değişik 1. fıkra: 02/12/2016 – 6764 S.K/Madde 41) On ve daha fazla personel çalıştıran işletmeler, çalıştırdıkları personel sayısının yüzde beşinden az olmamak üzere mesleki ve teknik eğitim okul ve kurumu öğrencilerine beceri eğitimi, mesleki ve teknik ortaöğretim okul ve kurumu öğrencilerine staj ve tamamlayıcı eğitim yaptırır. Öğrenci sayısının tespitinde kesirler tam sayıya tamamlanır. Bu işletmeler mesleki ve teknik eğitim yapan yükseköğretim kurumu öğrencilerine staj yaptırabilir.” hükmü; “Teorik eğitim” başlıklı 20. maddesinde; “işletmelerde beceri eğitimi gören öğrencilerin teorik eğitimi, mesleki ve teknik eğitim okul ve kurumlarında veya işletmelerin eğitim birimlerinde yapılır. Çalışma saatleri içinde yapılacak teorik eğitim haftada oniki saatten az olamaz. Bu eğitim yoğunlaştırılmak suretiyle de yapılabilir. Teorik eğitim günlerinde öğrenciler ücretli izinli sayılır.
(Değişik 2. fıkra: 02/12/2016 – 6764 S.K/Madde 42) Mesleki ve teknik eğitim okul ve kurumlarında ve işletmelerde yapılan mesleki eğitim, staj ve tamamlayıcı eğitime ilişkin usul ve esaslar ile sınavların yapılış şekilleri, Bakanlık ve Yükseköğretim Kurulunca çıkarılan yönetmeliklerle düzenlenir.” hükmü ve “İşyeri şartlarına uyma” başlıklı 21. maddesinde; “işletmelerde mesleki eğitim, staj ve tamamlayıcı eğitim gören öğrenciler, işyerlerinin şartlarına ve çalışma düzenine uymak zorundadırlar.” hükmü yer almaktadır.
06/04/2004 tarih ve 25425 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Çocuk Ve Genç İşçilerin Çalıştırılma Usul Ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin “Kapsam” başlıklı 2. maddesinde; ” Bu Yönetmelik, 4857 sayılı İş Kanununun 71 inci maddesi gereğince, 18 yaşını doldurmamış çocuk ve genç işçiler bakımından yasak olan işler ile 15 yaşını tamamlamış, ancak 18 yaşını tamamlamamış genç işçilerin çalışmasına izin verilecek işler, 14 yaşını bitirmiş ve ilköğretimini tamamlamış çocukların çalıştırılabilecekleri hafif işler ve çalışma koşullarına ilişkin usul ve esasları kapsar.” düzenlemesi; “Mesleki eğitim gören öğrenciler” başlıklı 5/A maddesinde; “Mesleki ve teknik eğitim okul ve kurumları öğrencilerine verilen; işletmede mesleki eğitim, staj ve çıraklık eğitimlerinin, uygulama alanına alınacak veya çıkarılacak işler ve yerler Milli Eğitim Bakanlığınca belirlenir.” düzenlemesi; “Çocuk ve Genç İşçilerin Çalıştırılma Esasları” başlıklı 5. Maddesinde ise; “.. Ancak, 05/06/1986 tarihli ve 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanunu kapsamında mesleki ve teknik eğitim okul ve kurumlarından mezun olan meslek sahibi 16 yaşını doldurmuş genç işçiler; sağlığı, güvenliği ve ahlakının tam olarak güvenceye alınması şartıyla bu Yönetmeliğin eklerinde belirtilen sınırlamalara bağlı kalmaksızın ihtisas ve mesleklerine uygun işlerde çalıştırılabilirler.” düzenlemesi yer almaktadır.
Anılan Yönetmeliğin, “Hafta tatili” başlıklı 8. maddesinde, çocuk ve genç işçilerin hafta tatili izinlerinin kesintisiz kırk saatten az olamayacağı, ayrıca hafta tatili ücretinın bir iş karşılığı olmaksızın ödeneceği ifade edilmiştir.
Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği’nin “Mesleki ve teknik ortaöğretim kurumlarında yoğunlaştırılmış eğitim” başlıklı 63. maddesinde; “(1) Her sınıfa ait teorik ve uygulamalı derslerin eğitimi, yoğunlaştırılarak da yapılabilir. Yoğunlaştırılmış eğitime ait çalışma takvimi, bir dersin eğitim süresi bir ders yılına ait toplam ders saati sayısından az olmayacak şekilde düzenlenir. Kurum ve kuruluşlarla işbirliğinde yürütülen yoğunlaştırılmış eğitime ait usul ve esaslar, kurum müdürlüğüyle işletme yetkilileri arasında yapılacak protokolle belirlenir.
(2) (Değişik fıkra: 16.09.2017 – 30182 s. R.G. Yön./33. md.) Sektörün özelliği, çalışma ve kapasite durumu ile okul ve iklim şartları da dikkate alınarak yılın belli zamanlarında faal olan yiyecek içecek hizmetleri, konaklama ve seyahat hizmetleri ve eğlence hizmetleri, denizcilik, hayvan yetiştiriciliği ve sağlığı, tarım alanları ile Bakanlıkça uygun bulunan diğer alan/dallarda 10 uncu sınıfta meslek derslerinin eğitimini tamamlayan öğrenciler, 11 ve 12 nci sınıfın dal derslerinin eğitimini işletmelerde yoğunlaştırılmış olarak görebilirler. Bu alan/dallarda yıl boyunca faaliyet gösteren yeterli sayıda iş yeri bulunan yerleşim birimlerindeki okullarda, öğrencilerin bir kısmı işletme kapasiteleri de dikkate alınarak yoğunlaştırılmış eğitim yapılmadan işletmelerde mesleki eğitim uygulamasına devam ettirilebilir.
(3) (Değişik fıkra: 13.09.2014 – 29118 s. R.G. Yön./33. md.) Öğrencilerin okulda veya işyerinde görecekleri eğitimin tarihleri belirlenirken, her iki birimdeki eğitime ortalama altışar aylık zaman ayrılır. Bu süre, ihtiyaç duyulması halinde valilikçe değiştirilebilir. Ancak, genel olarak öğrencilerin bir öğretim yılında kesintisiz olarak ekim ayının ilk haftası ile nisan ayının ikinci haftası arasındaki dönemde okulda; dinlenme izinleri dışındaki diğer zaman diliminde işletmelerde mesleki eğitim görmeleri esastır.
(4) 10 uncu ve 11 inci sınıflarda derslerin kesildiği tarihle beceri sınavı sonrasında öğrencilere ikişer haftalık dinlenme izni verilir.
(5) (Değişik fıkra: 16.09.2017 – 30182 s. R.G. Yön./33. md.) Bu kapsamda bulunan okulların 9 ve 10 uncu sınıfları diğer ortaöğretim kurumlarıyla birlikte, 11 ve 12 nci sınıf öğrencileri ise yılsonu beceri sınavının bitimini izleyen iki hafta sonra eğitime başlar.
(6) (Ek fıkra: 26.03.2017 – 30019 s. R.G. Yön./29. md.) Mesleki eğitim merkezi öğrencilerinin okulda almaları gereken dersler, işletmelerle yapılacak işbirliği çerçevesinde birinci fıkra kapsamında yoğunlaştırılarak okutulabilir.” düzenlemesine yer verilmiş olup; “İşletmelerde mesleki eğitim” başlıklı 121. maddesinde ise; Mesleki Eğitim Kurulunca 3308 sayılı Kanun kapsamına alınan meslek alan/dallarında öğrenim gören öğrencilerin 12 nci sınıfta işletmelerde mesleki eğitim görmelerinin esas olduğu, sektörün özelliği, çalışma ve kapasite durumuyla okul ve iklim şartları da dikkate alınarak yılın belli zamanlarında faal olan meslek alan/dallarında yapılacak yoğunlaştırılmış eğitimin bu Yönetmeliğin ilgili maddesi hükümlerine göre yapılacağı ve mesleki eğitim merkezlerinde kayıtlı öğrencilerin işletmelerde mesleki eğitiminin, 9 uncu sınıfta işletme ile sözleşmenin imzalanmasıyla başlayacağı ifade edilmiştir.

Dava konusu düzenlemeyle; yoğunlaştırılmış eğitim programına göre işletmelerde mesleki eğitimin, haftalık azami çalışma saatini geçmemek şartıyla, velinin veya reşit ise öğrencinin isteği doğrultusunda haftada 6 gün olarak da planlanabileceği, bir başka anlatımla; işletmelerde yapılacak olan mesleki eğitimin 6. günü olarak, cumartesi ya da pazar günü de eğitime devam edilebileceği kurala bağlanmıştır.
Burada, 06/04/2004 tarih ve 25425 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Çocuk ve Genç İşçilerin Çalıştırılma Usul Ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin “Hafta tatili” başlıklı 8. maddesinde yer alan, çocuk ve genç işçilerin hafta tatili izinlerinin kesintisiz kırk saatten az olamayacağı, ayrıca hafta tatili ücretinin bir iş karşılığı olmaksızın ödeneceği kuralı karşısında dava konusu düzenlemenin hukuka aykırı olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Bu itibarla; 07/09/2013 tarih ve 28758 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği’nin “Ders süresi ve günlük çalışma saatleri” başlıklı 9. maddesinin 4. fıkrasında yer alan; “Ayrıca yoğunlaştırılmış eğitim programına göre işletmelerde mesleki eğitim haftalık azami çalışma saatini geçmemek şartıyla velinin veya reşit ise öğrencinin isteği doğrultusunda haftada 6 gün olarak da planlanabilir.” düzenlenmesinin iptal edilmesi gerektiği görüşüyle aksi yöndeki çoğunluk karara katılmıyoruz.

KARŞI OY :
(XXX) İşbu davada; 16/09/2017 tarih ve 30182 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 38. maddesi ile değiştirilen “Müdür, görev, yetki ve sorumlulukları” başlıklı 78. maddesinin 7. fıkrasında yer alan: “Anadolu imam-hatip lisesi müdürleri, okuldaki eğitim, öğretimle ve işleyişle ilgili olarak okulun çevreyle ilişki kurmasını sağlamak amacıyla mesleki konularda uygulamaya yönelik faaliyetlerde meslek dersleri öğretmenlerinin sorumluluğunda sosyal etkinlikler çerçevesinde hutbe, vaaz ve benzeri programlar düzenler ve bu konularda müftülük, il veya ilçe millî eğitim müdürlükleri, yükseköğretim kurumları ve diğer kurum ve kuruluşlarla işbirliği yapar. Açık Öğretim İmam Hatip Lisesi öğrencilerine yüz yüze eğitim verilmesi konusunda gerekli önlemleri alır. Ayrıca okulun mescit, kütüphane, kitaplık, laboratuvar ve benzeri eğitim ortamları ve uygulama çalışmalarında kazanılacak bilgi ve becerilerin okulun amaçlarına ve öğretim programlarındaki ilkelere uygun olarak kullanılmasını sağlar.” hükmünün iptali istenilmektedir.
1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’nun 32. maddesi uyarınca; İmam – Hatip Liseleri; imamlık, hatiplik ve Kur’an Kursu Öğreticiliği gibi dini hizmetlerin yerine getirilmesi ile görevli elemanları yetiştirmek üzere, Milli Eğitim Bakanlığı’nca açılan ortaöğretim sistemi içinde, hem mesleğe hem yüksek öğrenime hazırlayıcı programlar uygulayan öğretim kurumlarıdır.
Dava konusu düzenlemenin, 07/09/2013 günlü, 28758 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Millî Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliğindeki ilk halinde; “Anadolu imam-hatip ve imam-hatip lisesi müdürleri ayrıca okuldaki eğitim, öğretimle ve işleyişle ilgili olarak, okulun çevreyle ilişki kurmasını sağlamak amacıyla, dinî konularda halkın bilgilendirilmesine yönelik meslek dersleri öğretmenlerinin sorumluluğunda sosyal etkinlikler çerçevesinde hutbe, vaaz ve benzeri programlar düzenler ve bu konularda müftülük, il veya ilçe millî eğitim müdürlükleri, yükseköğretim kurumları ve diğer kurum ve kuruluşlarla işbirliği yapar…” kuralına yer verilmiş olup; Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 01/07/2015 tarih ve E:2015/351 sayılı kararı ile söz konusu düzenlemenin; “her ne kadar davalı idare tarafından, her mesleğin bir bilgi, bir de uygulama yönü olduğu, din görevliliğinin bilgi yönünü, Anadolu İmam-Hatip Lisesi öğretim programlarında bulunan meslek dersleri, genel kültür dersleri ve seçmeli derslerin oluşturduğu, uygulama yönünü ise, yine programlarda yer alan dersleri temel alarak din hizmetleri eğitimini pekiştirmeyi amaçlayan hitabet ve mesleki uygulama dersinin kazandıracağı; ayrıca din görevliliğinin, alan bilgileri yanında bu bilgileri başkaları ile paylaşmaya yardımcı olacak özel çabayı da gerektiren bir faaliyet olduğu, paylaşabilmek için bir konunun bilgisine sahip olmak nasıl gerekliyse, onu paylaşabilmenin yöntem ve tekniklerini bilmek ve uygulayabilmenin de bir o kadar gerekli olduğu belirtilerek dava konusu bu iki hükmün hukuka uygun olduğu savunulmuş ise de; Anadolu İmam-Hatip Lisesi ve meslek imam-hatip liselerinde öğrencilerin yetiştirilmesi amacıyla mesleki uygulamaların yapılması mümkün olmakla birlikte, bu amacı aşar nitelikte, hem bu okulların müdürlerine, hem de öğretmenlerine dini konularda halkın

bilgilendirilmesine yönelik faaliyetler düzenleme ve bu faaliyetlere katılma görevi yüklenmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı” gerekçesiyle yürütülmesi durdurulmuştur.
Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği’nde 16/09/2017 tarihinde yapılan değişiklikle; Anadolu İmam-Hatip Lisesi müdürlerinin, okuldaki eğitim, öğretimle ve işleyişle ilgili olarak okulun çevreyle ilişki kurmasını sağlamak amacıyla mesleki konularda uygulamaya yönelik faaliyetlerde meslek dersleri öğretmenlerinin sorumluluğunda sosyal etkinlikler çerçevesinde hutbe, vaaz ve benzeri programlar düzenleyeceği ve bu konularda müftülük, il veya ilçe millî eğitim müdürlükleri, yükseköğretim kurumları ve diğer kurum ve kuruluşlarla işbirliği yapacağı öngörülmektedir.
Ancak, Anadolu İmam-Hatip Lisesi müdürlerinin, okulun çevreyle ilişki kurmasını sağlamak amacıyla mesleki konularda uygulamaya yönelik faaliyetlerde, meslek dersleri öğretmenlerinin sorumluluğunda sosyal etkinlikler çerçevesinde birtakım faaliyetler gerçekleştirebileceği belirtilmişse de; öncelikle düzenlemede ifade edilen “mesleki konularda uygulamaya yönelik faaliyetlerin” ve “sosyal etkinliğin” kavramsal anlamda içeriğinin, kapsamının ve uygulama şeklinin belirsiz olduğu görülmektedir.
Öte yandan; yukarıda yer alan Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 01/07/2015 tarih ve E:2015/351 sayılı kararında ifade edildiği gibi, Anadolu İmam-Hatip Lisesi ve meslek imam-hatip liselerinde öğrencilerin yetiştirilmesi amacıyla mesleki uygulamaların yapılması mümkün ise de; dava konusu Yönetmelik maddesi ile yapılan düzenlemede, Kurul’un anılan yürütmeyi durdurma kararının gereğinin yerine getirildiğinden söz edilmesine olanak bulunmamaktadır.
Yukarıda yer yerilen gerekçeler doğrultusunda “Müdür, görev, yetki ve sorumlulukları” başlıklı 78. maddesinin 7. fıkrasında yer alan: “Anadolu İmam-Hatip Lisesi müdürleri, okuldaki eğitim, öğretimle ve işleyişle ilgili olarak okulun çevreyle ilişki kurmasını sağlamak amacıyla mesleki konularda uygulamaya yönelik faaliyetlerde meslek dersleri öğretmenlerinin sorumluluğunda sosyal etkinlikler çerçevesinde hutbe, vaaz ve benzeri programlar düzenler ve bu konularda müftülük, il veya ilçe millî eğitim müdürlükleri, yükseköğretim kurumları ve diğer kurum ve kuruluşlarla işbirliği yapar. Açık Öğretim İmam Hatip Lisesi öğrencilerine yüz yüze eğitim verilmesi konusunda gerekli önlemleri alır. Ayrıca okulun mescit, kütüphane, kitaplık, laboratuvar ve benzeri eğitim ortamları ve uygulama çalışmalarında kazanılacak bilgi ve becerilerin okulun amaçlarına ve öğretim programlarındaki ilkelere uygun olarak kullanılmasını sağlar.” düzenlemesinin iptal edilmesi gerektiği görüşüyle, karara katılmıyorum.
KARŞI OY :
(XXXX) Dava, 16/09/2017 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği’nde değişiklik yapılmasına dair Yönetmelik ile değiştirilen Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği’nin “Alan/bölüm, atölye ve laboratuvar şeflerinin görev ve sorumlulukları” başlıklı 85. maddesi, 1. fıkrası, (f) bendinde yer alan; “İş kazası, meslek hastalıkları, yangın ve diğer tehlikelere karşı iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması konusunda özel eğitim ihtiyacı olan öğrencileri de dikkate alarak gerekli önlemlerin alınmasını sağlar.” düzenlemesinin yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle açılmıştır.
19/06/1986 günlü ve 19139 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanunu’nun “Kapsam” başlıklı 2. maddesinde; “Bu Kanun, Yükseköğretim Kurulu ve Mesleki Eğitim Kurulunun belirleyeceği mesleklerde, kamu ve özel sektöre ait kurum, kuruluş ve iş yerleri ile mesleki ve teknik eğitim okul ve kurumlarındaki eğitim ve öğretimi kapsar.”; “İşletmelerde mesleki eğitim” başlıklı 18. maddesinin 1. fıkrasının ilk cümlesinde; “On ve daha fazla personel çalıştıran işletmeler, çalıştırdıkları personel sayısının yüzde beşinden az olmamak üzere mesleki ve teknik eğitim okul ve kurumu öğrencilerine beceri eğitimi, mesleki ve teknik ortaöğretim okul ve kurumu öğrencilerine staj ve tamamlayıcı eğitim yaptırır.” hükümleri yer almaktadır.
30/06/2012 günlü ve 28339 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun “Risklerden korunma ilkeleri” başlıklı 5. maddesinde işverenin yükümlülüklerini yerine getirirken göz önünde bulundurulması gereken ilkeler belirtilmiş olup, bu ilkeler; “risklerden kaçınmak, kaçınılması mümkün olmayan riskleri analiz etmek, risklerle kaynağında mücadele etmek, işin kişilere uygun hale getirilmesi için işyerlerinin tasarımı ile iş ekipmanı, çalışma şekli ve üretim metotlarının seçiminde özen göstermek, özellikle tekdüze çalışma ve üretim temposunun sağlık ve güvenliğe olumsuz etkilerini önlemek, önlenemiyor ise en aza indirmek, teknik gelişmelere uyum sağlamak, tehlikeli olanı, tehlikesiz veya daha az tehlikeli olanla değiştirmek, teknoloji, iş organizasyonu, çalışma şartları, sosyal ilişkiler ve çalışma ortamı ile ilgili faktörlerin etkilerini kapsayan tutarlı ve genel bir önleme politikası geliştirmek, toplu korunma tedbirlerine, kişisel korunma tedbirlerine göre öncelik vermek, çalışanlara uygun talimatlar vermek” olarak sayılmıştır.
6133 sayılı Kanuna dayanılarak hazırlanan 18/01/2013 günlü ve 28532 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren İş Sağlığı ve Güvenliği Kurulları Hakkında Yönetmeliğin “Görev ve yetkiler” başlıklı 8. maddesinde, iş sağlığı ve güvenliği kurulunun görevleri sayılmış olup; iş yerinin niteliğine uygun bir iş sağlığı ve güvenliği iç yönerge taslağı hazırlamak, işverenin veya işveren vekilinin onayına sunmak ve yönergenin uygulanmasını izlemek, izleme sonuçlarını rapor haline getirip alınması gereken tedbirleri belirlemek ve kurul gündemine almak, iş sağlığı ve güvenliği konularında o işyerinde çalışanlara yol göstermek, iş yerinde iş sağlığı ve güvenliğine

ilişkin tehlikeleri ve önlemleri değerlendirmek, tedbirleri belirlemek, işveren veya işveren vekiline bildirimde bulunmak, işyerinde meydana gelen her iş kazası ve işyerinde meydana gelen ancak iş kazası olarak değerlendirilmeyen işyeri ya da iş ekipmanının zarara uğratma potansiyeli olan olayları veya meslek hastalığında yahut iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili bir tehlike halinde gerekli araştırma ve incelemeyi yapmak, alınması gereken tedbirleri bir raporla tespit ederek işveren veya işveren vekiline vermek, iş yerinde iş sağlığı ve güvenliği eğitim ve öğretimini planlamak, bu konu ve kurallarla ilgili programları hazırlamak, işveren veya işveren vekilinin onayına sunmak ve bu programların uygulanmasını izlemek ve eksiklik görülmesi halinde geri bildirimde bulunmak, iş yerinde yapılacak bakım ve onarım çalışmalarında gerekli güvenlik tedbirlerini planlamak ve bu tedbirlerin uygulamalarını kontrol etmek, iş yerinde yangın, doğal afet, sabotaj ve benzeri tehlikeler için alınan tedbirlerin yeterliliğini ve ekiplerin çalışmalarını izlemek, iş yerinin iş sağlığı ve güvenliği durumuyla ilgili yıllık bir rapor hazırlamak, o yılki çalışmaları değerlendirmek, elde edilen tecrübeye göre ertesi yılın çalışma programında yer alacak hususları değerlendirerek belirlemek ve işverene teklifte bulunmak kurulun görevleri arasındadır.
Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği’nde 16/09/2017 tarihinde yapılan değişiklikle; alan/bölüm, atölye ve laboratuvar şefleri, iş kazası, meslek hastalıkları, yangın ve diğer tehlikelere karşı iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması konusunda özel eğitim ihtiyacı olan öğrencileri de dikkate alarak gerekli önlemlerin alınmasını sağlayacaklardır.
Her ne kadar davalı idarece, alan/bölüm, atölye ve laboratuvar şeflerinin görev ve sorumlulukları birlikte değerlendirildiğinde, şeflerin sorumlu oldukları birimin yöneticisi konumunda oldukları bu bağlamda her türlü eğitim araç ve gerecinin eğitim öğretime hazır bulundurulması ile makine ve teçhizatın bakım ve onarımından sorumlu olduğu, şeflerin sorumlu olduğu alanın iş sağlığı ve güvenliğine yönelik tedbirlerin alınması konusunda işveren adına müteselsilen sorumluluğa sahip olduğu, öte yandan öğrenci ve diğer çalışanların ciddi ve yakın tehlike arz eden hususlarda kısmi olarak alanın kullanılmaması için okul iş sağlığı ve güvenliği kurulunun bilgilendirilmesi ve tedbir alınması hususunda çalışma yapıldığı savunulmakta ise de; günümüz koşullarında değişen teknoloji ve çalışma şartları ile buna bağlı olarak yaşanabilecek iş kazası ve risklerinin daha çeşitli hale gelmesi karşısında; iş kazası, meslek hastalıkları, yangın ve diğer tehlikelere karşı iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması konusunda alan/bölüm atölye ve laboratuvar şeflerinin “tek başına” sorumlu olmasının iş kazası, meslek hastalıkları, yangın ve diğer tehlikelere karşı gerekli tedbirlerin alınması, olası yaşanabilecek durumlarda ise; olaya müdahalenin gerçekleştirilmesi ile her türlü risklere yönelik eğitim ve yönlendirme çalışmalarının yapılması hususunda yetersiz olduğu görülmektedir.

Bu durumda; iş kazası, meslek hastalıkları, yangın ve diğer tehlikelere karşı iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması konusunda alan/bölüm atölye ve laboratuvar şefleri ile birlikte okul iş sağlığı ve güvenliği kuruluna yer verilmediği, söz konusu düzenlemenin bu haliyle eksik düzenlendiği gerekçesiyle “Alan/bölüm, atölye ve laboratuvar şeflerinin görev ve sorumlulukları” başlıklı 85. maddesi, 1. fıkrası, (f) bendinde yer alan; “İş kazası, meslek hastalıkları, yangın ve diğer tehlikelere karşı iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması konusunda özel eğitim ihtiyacı olan öğrencileri de dikkate alarak gerekli önlemlerin alınmasını sağlar.” düzenlemesinin iptal edilmesi gerektiği görüşüyle aksi yöndeki karara katılmıyoruz.

KARŞI OY :
(XXXXX) Dava, 16/09/2017 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği’nde değişiklik yapılmasına dair Yönetmelik ile değiştirilen asıl Yönetmeliğin “Alan/bölüm, atölye ve laboratuvar şefi olarak görevlendirileceklerde aranacak şartlar” başlıklı 84/A maddesinin (c) bendinde yer alan “son dört yıl içinde adli veya idari soruşturma sonucu” ibaresinin iptali istemiyle açılmıştır.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasa’nın 124. maddesinde; Cumhurbaşkanı, bakanlıklar ve kamu tüzelkişileri, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve Cumhurbaşkanlığı Kararnamelerinin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabilecekleri kuralı yer almıştır. Anayasanın aktarılan hükmü ve normlar hiyerarşisi bağlamında, bir yasa hükmüne dayalı olarak hazırlanan yönetmelikler ile yasa hükümlerine açıklık getirilmesi ve yasa hükümlerinin uygulamaya geçirilmesi amaçlanmaktadır.
Kanun koyucu tarafından idareye tanınan düzenleme yetkisinin başta kamu yararı olmak üzere hizmet gereklerine, hukuk devleti, hukuk güvenliği ve kazanılmış haklara riayet ilkelerine uygun olarak kullanılması gerekmektedir.
Kamu yararı kavramı, tüm devlet organlarının işlem ve eylemlerinin genel nitelikteki amacını ve aynı zamanda nedenini oluşturmakta, çeşitli hak ve özgürlükler açısından bir sınırlama nedeni niteliği de taşımakta olup bu kavram genel bir ifadeyle bireysel, özel çıkarlardan ayrı ve bunlara üstün olan toplumsal yararı ifade etmektedir.
Normlar hiyerarşisi kuramına göre; hukuk düzeni, farklı kademede yer alan Anayasa, kanun, tüzük, yönetmelik ve diğer düzenleyici işlemlerden oluşan birçok normu içermekte ve her norm geçerliliğini bir üst basamakta yer alan normdan almaktadır. Bu nitelikleri gereği, dayandıkları üst hukuk normlarına aykırı hüküm ihtiva etmeleri mümkün değildir. Bu kuramın en belirgin özelliklerinden biri de, bir düzenlemenin hiyerarşik sıralamada daha altta bulunan bir düzenleme ile değiştirilememesi ve kaldırılamamasıdır.
07/09/2013 tarih ve 28758 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği’nin “Alan/bölüm, atölye ve laboratuvar şefi olarak görevlendirileceklerde aranacak şartlar” başlıklı 84/A maddesinde; “(1) Şef olarak görevlendirileceklerde aşağıdaki şartlar aranır:
a) Görevlendirileceği alanın kadrolu atölye ve laboratuvar öğretmeni olmak,
b) Öğretmenlikte adaylığı kaldırılmış olmak,
c) Görevlendirileceği tarih itibarıyla, son dört yıl içinde adli veya idari soruşturma sonucu şeflik ve/veya yöneticilik görevi üzerinden alınmamış olmak.
(2) Şef görevlendirilecek alanda bu maddenin birinci fıkrasında sayılan şartları taşıyan aday bulunmaması halinde, şartları taşıyan öğretmen atanıncaya kadar, 84/B maddesi hükümlerine göre yakın alan durumu da dikkate alınarak okuldaki atölye ve laboratuvar öğretmenlerinden biri alan/bölüm şefi olarak görevlendirilir. Bu fıkra kapsamında atölye ve laboratuvar şefi görevlendirilmez.” düzenlemesi; “Şeflerin görevlendirilmesi” başlıklı 84/B maddesinde; “(1) Alan/bölüm, atölye ve laboratuvar şefliklerine 84/A maddesi hükümlerine göre alan öğretmenleri arasından Ek-5’te yer alan “Milli Eğitim Bakanlığına Bağlı Mesleki ve Teknik Eğitim Kurumları Alan/Bölüm, Atölye ve Laboratuvar Şeflikleri Değerlendirme Formu” kullanılarak yapılan değerlendirme sonucu puan üstünlüğüne göre okul/kurum müdürünün inhası ve il milli eğitim müdürünün teklifi üzerine valinin onayı ile dört yıl süreyle görevlendirme yapılır.
(2) Okul müdürlüğünce, görevlendirilecek alan/bölüm, atölye ve laboratuvar şefliği sayısı, başvuru ve değerlendirme tarihleri, değerlendirme tarihinden en az on gün önce ilgili öğretmenlere duyurulur.
(3) Değerlendirme, okul müdürünce oluşturulan üç kişilik komisyon tarafından yapılır. Komisyon, okul/kurum müdürünün başkanlığında müdür başyardımcısı/müdür yardımcısı ve bir öğretmenden oluşur.
(4) Değerlendirme sonucunda puan eşitliği halinde sırasıyla; alanında yapanlar öncelikli olmak üzere doktora yapmış, alanında yapanlar öncelikli olmak üzere yüksek lisans, alan/bölüm şefi, atölye ve laboratuvar şefi olarak görev yapmış, öğretmenlikteki hizmet süresi fazla olanlara öncelik verilir. Eşitlik yine bozulmaz ise görevlendirilecek alan/bölüm, atölye ve laboratuvar şefi, değerlendirme komisyonu tarafından kura ile belirlenir.
(5) Görevlendirme süresinin sona ereceği tarihten önceki bir ay içinde bu madde hükümlerine göre yeniden değerlendirme yapılır.
(6) Görevlendirme süresi sona erecek olan öğretmenler de şeflik için yeniden başvurabilir.
(7) Alanda yeterli öğretmen olduğu halde istekli öğretmen bulunmaması halinde okul/kurum müdürü tarafından ilgili alan öğretmenleri arasından bu maddenin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkralarına göre resen görevlendirme yapılır. Bu durumda Ek-5’te yer alan form, okul müdürlüğünce ilgili alandaki öğretmenlerin okul/kurum kayıtları esas alınarak düzenlenir.
(8) Herhangi bir nedenle şeflik görevinden ayrılanların yerine en geç bir ay içinde bu madde hükümleri çerçevesinde görevlendirme yapılır.
(9) 84/C maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (d) bentlerine göre şeflik görevi sona erenler yeni şef göreve başlayıncaya kadar görevlerine devam ederler.
(10) Bir alanda alan öğretmen sayısının alanın atölye/laboratuvar sayısından az olması halinde bir şefe birden fazla atölye/laboratuvar şefliği görevi verilebilir.
(11) Kadrosu il/ilçe milli eğitim müdürlüğü veya başka bir okulda olup geçici görevlendirme ile çalışan atölye ve laboratuvar öğretmenlerine alan/bölüm, atölye ve laboratuvar şeflik görevi verilmez.
(12) Alanın başka bir okula/kuruma nakli halinde;

a) Alanın geçici olarak nakli halinde şeflik görevleri devam ettirilir.
b) Alanın başka bir okula/kuruma nakledilmesi veya alanların birleştirilmesi halinde, bu madde hükümleri çerçevesinde yeniden değerlendirme yapılır.
(13) Eğitim ve öğretimde kullanılmayan atölye ve laboratuvarlar için şef görevlendirilmez.” düzenlemesi yer almaktadır.
Dava konusu düzenlemeyle, Alan/bölüm, atölye ve laboratuvar şefi olarak görevlendirmelerine ilişkin olarak “görevlendirileceği tarih itibarıyla, son dört yıl içinde adli veya idari soruşturma sonucu şeflik ve/veya yöneticilik görevi üzerinden alınmamış olmak.” koşulu getirilmiş olup; buna göre Alan/bölüm, atölye ve laboratuvar şefi olarak görevlendirme talep eden personelin, başvuru tarihi itibarıyla geriye doğru 4 (dört) yıl içerisinde adli veya idari soruşturma sonucu şeflik ve/veya yöneticilik görevi üzerinden alınıp alınmadığı okul yönetimince araştırılarak, belirtilen süre içerisinde adli veya idari soruşturma sonucu şeflik ve/veya yöneticilik görevi üzerinden alınmış ise, görevlendirilmesi yapılmayacaktır.
Her ne kadar, davalı idarece, “son dört yıl içinde adli veya idari soruşturma sonucu” ibaresinin, sonuçlanmış adli veya idari soruşturmaya dayalı olarak ortaya çıkan kesin durumu ifade ettiği; şef adaylarının talep ettikleri kadronun daha önce görevden alındıkları kadro ve göreve ilişkin olması sebebiyle söz konusu düzenlemenin gerekli olduğu savunulmakta ise de; düzenlemenin okul yönetimlerince, Alan/bölüm, atölye ve laboratuvar şefi olarak görevlendirme talep eden personel hakkında keyfi soruşturma açılarak bu soruşturma neticesinde de mevcut görevinin üzerinden alınması ve gelecek dönem görev talep etmesinin engellenmesine imkan sağladığı, bir başka anlatımla; düzenlemenin, uygulamada suistimale açık olduğu, idari kararla ve objektif olmayacak biçimde hukuki statü belirlendiği ve böylece hukuki güvenlik ilkesine aykırı olduğu ve uygulamada liyakati ön plana çıkaracak niteliği de haiz olmadığı görülmektedir.
Yukarıda yer alan açıklamalar çerçevesinde, dava konusu düzenlemenin kamu yararı ve hizmet gereklerine ve hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle iptali gerektiği düşüncesi ile çoğunluk kararına katılmıyorum.22/10/2020