Danıştay Kararı 8. Daire 2017/7150 E. 2020/5945 K. 23.12.2020 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2017/7150 E.  ,  2020/5945 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2017/7150
Karar No : 2020/5945

TEMYİZ EDEN (DAVALILAR): 1- … Bakanlığı – …
VEKİLİ : Av. …
2- … Başkanlığı
VEKİLLERİ : Av. … – Av. …

DİĞER DAVALI: … Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Ankara Barosuna kayıtlı avukat iken kasten öldürmeye tam teşebbüs suçu sebebiyle … Ağır Ceza Mahkemesi’nin … tarih ve E:… K:… sayılı kararıyla 7 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılan ve bu ceza nedeniyle Ankara Barosu Disiplin Kurulu Başkanlığı’nın … tarih ve E:… K:… sayılı kararıyla hakkında meslekten çıkarma cezası verilen davacı tarafından; meslekten çıkarma cezasının kaldırılması için Ankara Barosu Disiplin Kurulu Başkanlığı’na yapılan başvurunun reddine ilişkin … tarih ve E:… D.iş K:… D.İş sayılı Ankara Barosu Disiplin Kurulu kararının, bu karara yapılan itiraz üzerine, itirazın reddi ile anılan kararın onanmasına ilişkin Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu’nun … tarih ve E:… K:… sayılı kararının ve bu kararın onaylanmasına ilişkin … Olur tarihli ve … sayılı Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü işleminin iptaline karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacının, Ankara Barosuna kayıtlı avukat iken kasten adam öldürmeye tam teşebbüs suçu ile yargılanarak 7 yıl 6 ay hapis cezası ile tecziye edildiği, bu ceza nedeniyle Ankara Barosu Disiplin Kurulu Başkanlığınca “süresiz meslekten çıkarma” disiplin cezasının verildiği, usulüne uygun olarak davacı vasisine tebliğ edilen disiplin cezasına itiraz edilmeyerek kesinleştiği, anılan cezaya karşı yargı yoluna da başvurulmadığı, Avukatlık Kanunu’nda, verilmiş ve kesinleşmiş disiplin cezalarının sonradan ortadan kaldırılmasını sağlayacak bir mevzuat hükmü bulunmadığı gözetildiğinde bu cezaların ancak yargı kararıyla veya af yasalarıyla ortadan kaldırılabileceğinin açık olduğu, öte yandan … Ağır Ceza Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyasında verilen “yasaklanmış haklarının bulunmadığı” yönündeki kararın da disiplin cezasının ortadan kaldırılmasını sağlamayacağı dikkate alındığında, davacının meslekten çıkarma cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin Ankara Barosu Disiplin Kurulu kararının kaldırılması yolunda yapılan başvurunun reddine ilişkin dava konusu işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; davacı avukat hakkında Ankara Barosu Disiplin Kurulu tarafından 2008 yılında verilen meslekten çıkarma cezası, … Ağır Ceza Mahkemesi’nin … tarih ve E:… K:… sayılı mahkumiyet kararı nedeniyle verilmiş olup, … Ağır Ceza Mahkemesi’nin … tarihli kararı ile davacının kesinleşmiş mahkumiyetinden dolayı bütün sonuçlarıyla memnu haklarının iadesine karar verildiği anlaşılmakla davacı hakkında disiplin işleminin dayanağı olan cezai yaptırım tüm sonuçlarıyla birlikte 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu’nun 13/A maddesi gereğince ortadan kalktığından, fer’i nitelik taşıyan disiplin yaptırımının da hukuken dayanaksız kaldığı, bu nedenle Avukatlık Kanunu’nun 5. maddesinin 1. fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamında kalan ehliyetsizlik halinin bulunmadığı anlaşıldığından, davacının meslekten çıkarma cezasının kaldırılmasına ilişkin başvurusunun reddedilmesine ilişkin davalı idarelerin dava konusu işlemlerinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle davacının istinaf isteminin kabulü ile istinaf başvurusuna konu idare mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dava konusu işlemin iptaline, temyiz yolu açık olmak üzere karar verilmiştir.

TEMYİZ EDEN …BAKANLIĞININ İDDİALARI :
Baro Disiplin Kurullarının kesinleşmiş kararlarına karşı ancak idari yargı mercine başvurulabileceği, davacı hakkında verilmiş ve kesinleşmiş meslekten çıkarma cezasının iptaline ilişkin bir yargı kararı bulunmadığından, Baro Disiplin Kurulunca dosyanın yeniden ele alınıp incelenerek daha önceden verilen meslekten çıkarma cezasının kaldırılması yönünde karar verilmesi talebinin yasal olarak kabulüne olanak bulunmadığı,
Öte yandan Ankara Barosu Yönetim Kurulunun, davacının baro levhasına avukat olarak yazılma talebinin reddine ilişkin karara yapılan itiraz üzerine itirazın kabulüne ve söz konusu kararın kaldırılmasına ilişkin Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu’nun … tarih ve E:… K:… sayılı kararının Adalet Bakanlığınca geri gönderilmesi üzerine Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu’nca verilen … tarih ve E:… K:… sayılı kararının, Danıştay Sekizinci Dairesi’nin 01.12.2016 tarih ve E:2016/11168 K:2016/10013 sayılı kararı ile ilgilinin Avukatlık Kanunu’nun 5/1-b bendi yönünden engel halinin devam ettiği gerekçesiyle onanmasına karar verildiği,
Buna göre, mahkumiyet kararından kaynaklanan memnu hakların iadesine karar verilmesiyle Avukatlık Kanunu’nun 5/1-a bendindeki engel hal ortadan kalkmış ise de; kesinleşmiş disiplin cezasıyla meslekten çıkarılmasına karar verilmesi nedeniyle 5/1-b bendi yönünden engel halinin devam ettiği, ceza mahkemesince verilen memnu hakların iadesi kararının kesinleşmiş disiplin cezasını ortadan kaldırmayacağından, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmüştür.

TEMYİZ EDEN … BAROSU BAŞKANLIĞININ İDDİALARI:
Davacı hakkında … Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilmiş ve kesinleşmiş bir mahkumiyet hükmü bulunduğundan, söz konusu hükmün infazı sonrasında Adli Sicil Kanunu’nun 13/A maddesi uyarınca memnu hakların iadesine karar verilmiş olmasının kesin hükmün varlığını etkilemediği, Avukatlık Kanunu’nun 5/1-a maddesinde “Türk Ceza Kanunu’nun 53. maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile” ifadesi sebebiyle, hak yoksunluğunu düzenleyen Türk Ceza Kanunu’nun 53. maddesindeki uygulamadan ayrık bir uygulama yapıldığı, bu nedenle davacının memnu haklarının iadesine karar verilmiş olmasının süresiz hak yoksunluğunu ortadan kaldırmadığı, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmüştür.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI :
Yasaklanmış hakların geri verilmesi kararının niteliği itibariyle ceza mahkumiyetinden doğan hak yoksunluklarını bütün sonuçları ile ortadan kaldıran bir karar olduğu, kesinleşmiş meslekten çıkarma cezası bulunduğundan bahisle yasaklanmış haklarının geri verilmesi kararının gereklerini uygulamayan idarelerin yargı kararlarının gereklerinin aksi yönünde işlem tesis ettiği,
Ankara Barosu Yönetim Kurulu tarafından Avukatlık Kanunu 5/1-a bendi uyarınca baro levhasından silme kararına esas teşkil eden olay ile Ankara Barosu Disiplin Kurulu tarafından aynı Kanunun 5/1-b bendi uyarınca meslekten çıkarma cezasına esas teşkil eden olayın aynı olduğu, memnu hakların iadesi kararına rağmen Avukatlık Kanununun 5/1-a ve b bentlerinden kaynaklı hak yoksunluklarının süresiz devam ettiğinin kabulünün, Anayasa’da teminat altına alınmış çalışma hak ve özgürlüğü ile Anayasa’nın 13. maddesinde yer alan öze dokunmama ve ölçülülük ilkelerine aykırılık oluşturduğu savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin incelenmeksizin reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun “İstinaf” başlıklı 45. maddesinde, “1) İdare ve vergi mahkemelerinin kararlarına karşı, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi, mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde istinaf yoluna başvurulabilir.
3) Bölge idare mahkemesi, yaptığı inceleme sonunda ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulursa istinaf başvurusunun reddine karar verir. Karardaki maddi yanlışlıkların düzeltilmesi mümkün ise gerekli düzeltmeyi yaparak aynı kararı verir.
6) Bölge idare mahkemelerinin 46 ncı maddeye göre temyize açık olmayan kararları kesindir.” hükmüne yer verilmiştir.
Aynı Kanun’un “Temyiz” başlıklı 46. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde; Belli bir meslekten, kamu görevinden veya öğrencilik statüsünden çıkarılma sonucunu doğuran işlemlere karşı açılan iptal davaları hakkında verilen kararların Danıştay’da, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebileceği kurala bağlanmıştır.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesinden; İdare Mahkemelerinin tek hakim sınırı dışında kalan bütün kararlarına karşı mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine istinaf başvurusunda bulunulabileceği, bölge idare mahkemesince istinaf incelemesi üzerine verilen kararlara karşı ise sadece 2577 sayılı Kanun’un 46. maddesinde yer alan konular ile sınırlı olarak Danıştay’a temyiz başvurusunda bulunulabileceği, bölge idare mahkemelerince istinaf incelemesi üzerine verilen ve 46. madde kapsamı dışında olan kararların ise kesin olduğu görülmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, Ankara Barosuna kayıtlı avukat iken … Ağır Ceza Mahkemesi’nin … tarih ve E:… K:… sayılı kararıyla kasten öldürmeye tam teşebbüs suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılan ve 10.10.2006 tarihinde mahkumiyet kararı kesinleşen davacının, işlediği suç nedeniyle Ankara Barosu Disiplin Kurulu’nun … tarih ve E:… K:… sayılı kararıyla meslekten çıkarma cezasıyla cezalandırıldığı, bu kararın itiraz edilmeden 25.08.2008 tarihinde kesinleştiği, bilahare davacının 07.05.2014 tarihli dilekçe ile yasaklanmış haklarının bulunmadığının tespitine karar verilmesi talebi üzerine, … Ağır Ceza Mahkemesi’nin … tarih ve … D.İş sayılı kararı ile davacının cezasının bihakkın tahliye tarihi olan 10.01.2014 tarihinde infaz edilmiş sayılması sebebiyle 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 7/3 ve 53. maddeleri gereğince bu tarihten itibaren belli hakları kullanmaktan yoksun bırakma cezası ve güvenlik tedbirleri sona ereceğinden, talebin kabulü ile “yasaklanmış haklarının bulunmadığının tespitine” karar verildiği, bu kararla birlikte Ankara Barosu Disiplin Kurulu’na 24.11.2014 tarihli dilekçe ile başvurarak meslekten çıkarma cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin önceki kararın kaldırılmasının talep edildiği, talebin, adli yargı tarafından verilen memnu hakların iadesine ilişkin kararın, yargı kolu gözetildiğinde, idari soruşturma ile tesis edilmiş idari işlem niteliğindeki disiplin cezası ve sonuçlarına etkili olmadığı gerekçesiyle reddedildiği, karara karşı yapılan itirazın Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu kararıyla reddedilmesi ve bu kararın Adalet Bakanlığı’nca onaylanması üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Olayda, Avukatlık Kanunu’nun 5/1-a maddesi kapsamında kalan suç sebebiyle aynı Kanunun 135/5. ve 136/1. maddeleri uyarınca Ankara Barosu Disiplin Kurulu’nun … tarih ve E:… K:… sayılı kararıyla meslekten çıkarma cezasıyla cezalandırılan ve bu cezası 25.08.2008 tarihinde kesinleşen davacının, … Ağır Ceza Mahkemesi’nin … tarih ve … D.İş sayılı kararı ile hakkında “yasaklanmış haklarının bulunmadığının tespiti” yönünde karar verildiğinden bahisle meslekten çıkarma cezasının kaldırılması istemiyle yaptığı başvurunun reddi üzerine açılan davanın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun temyiz kanun yoluna başvurulabilecek davaların tahdidi olarak sayıldığı 46. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan “belli bir meslekten, kamu görevinden veya öğrencilik statüsünden çıkarılma sonucunu doğuran işlemlere karşı açılan iptal davası” olarak nitelendirilemeyeceği, nitekim dava konusu işlemlerin davacının mesleki statüden çıkarılmasına yönelik tesis edilen işlemler olmadığı, mesleki statünün Ankara Barosu Disiplin Kurulu’nun … tarihli kararı ile davacının meslekten çıkarılmasına karar verilmesiyle sonlandırıldığı, uyuşmazlığın ise, yasaklanmış hakların bulunmadığının tespitine yönelik karar ile hakkında yeni bir hukuki durum doğduğundan bahisle Avukatlık Kanununun 5/1-b bendinden kaynaklı hak yoksunluğunun ortadan kaldırılması talebinin reddine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
Buna göre, “meslekten çıkarılma sonucunu doğuran işlem” niteliğine sahip bulunmayan işlemler hakkında açılan davanın, 2577 sayılı Kanunun 46/1-(c) bendi kapsamında yer almadığı anlaşıldığından, temyiz yolu açık bulunmayan dava konusu uyuşmazlık hakkında yapılan temyiz başvurusunun esasını inceleme olanağının bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1- Davalı idarelerin temyiz istemlerinin incelenmeksizin reddine,
2- Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına,
Kesin olarak, 23/12/2020 tarihinde oy çokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY :

(X)- Dava, Ankara Barosuna kayıtlı avukat iken kasten öldürmeye tam teşebbüs suçu sebebiyle … Ağır Ceza Mahkemesi’nin … tarih ve E:… K:… sayılı kararıyla 7 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılan ve bu ceza nedeniyle Ankara Barosu Disiplin Kurulu Başkanlığı’nın … tarih ve E:… K:… sayılı kararıyla hakkında meslekten çıkarma cezası verilen davacı tarafından; meslekten çıkarma cezasının kaldırılması için yapılan başvurunun reddedilmesine ilişkin Ankara Barosu Disiplin Kurulu’nun … tarih ve E:… D.iş K:… D.İş sayılı kararının, bu karara yapılan itirazın reddine ilişkin … tarih ve E:… K:2015/139 sayılı Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu kararının ve bu kararı onaylayan … Olur tarihli ve 2121 sayılı Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü işleminin iptaline karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
2577 sayılı Kanun’un “Temyiz” başlıklı 46. maddesinde, “Danıştay dava dairelerinin nihai kararları ile bölge idare mahkemelerinin aşağıda sayılan davalar hakkında verdikleri kararlar, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi Danıştay’da, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebilir:…c) Belli bir meslekten, kamu görevinden veya öğrencilik statüsünden çıkarılma sonucunu doğuran işlemlere karşı açılan iptal davaları, …” hükmüne yer verilmiştir.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükmünün incelenmesinden, belli bir meslekten, kamu görevinden veya öğrencilik statüsünden çıkarılma işlemlerinin ilgili meslek, görev veya statü ile ilişkiyi süresiz olarak kesme niteliğine sahip işlemler olduğu, Kanun metninden maddede sayılanlar ile birlikte bu sonucu doğuran her türlü işlemin temyize tabi olduğu anlaşılmaktadır.
Olayda, davacının meslekten çıkarılmasına ilişkin Ankara Barosu Disiplin Kurulu’nun 02.05.2008 tarihli kararının, yasaklanmış haklarının bulunmadığının tespitine ilişkin … Ağır Ceza Mahkemesi’nin … tarih ve … D.İş sayılı kararı dayanak alınarak kaldırılması talebinden kaynaklanan uyuşmazlığın da 2577 sayılı Kanunun 46/1-c bendi kapsamında olduğu açık olduğundan, … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi kararına karşı temyiz kanun yolunun açık olduğu sonucuna varılmaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarelerin temyiz istemlerinin esası görüşülerek bir karar verilmesi gerektiğinden, istemin incelenmeksizin reddine yönelik verilen çoğunluk kararına katılmıyoruz.