Danıştay Kararı 8. Daire 2017/4962 E. 2020/5065 K. 11.11.2020 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2017/4962 E.  ,  2020/5065 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2017/4962
Karar No : 2020/5065

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : …

Karşı Taraf (Davalı) : … Defterdarlığı … Yakası Milli Emlak Dairesi Başkanlığı

Vekili : Av. …

İstemin Özeti : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi : …

Düşüncesi : İstemin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince 2577 sayılı Kanun’un 17. maddesi uyarınca davacının duruşma istemi kabul edilmeyerek işin gereği görüşüldü:
Dava, … ili, … ilçesi, … mahallesinde bulunan … parsel sayılı taşınmazın, 6292 sayılı Kanun’un 7. maddesi uyarınca iade edilmesine dair istemin reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince, söz konusu taşınmazda şahıslar adına oluşmuş ve daha sonra iptal edilmiş bir tapu kaydı bulunmadığından dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Tebligat ve cevap verme” başlıklı 16. maddesinde; dava dilekçelerinin ve eklerinin birer örneğinin davalıya, davalının vereceği savunmanın ise davacıya tebliğ olunacağı; davacının ikinci dilekçesinin davalıya, davalının vereceği ikinci savunmanın da davacıya tebliğ edileceği; buna karşı davacının cevap veremeyeceği, ancak, davalının ikinci savunmasında, davacının cevaplandırmasını gerektiren hususlar bulunduğunun davanın görülmesi sırasında anlaşılması halinde, davacıya cevap vermesi için bir süre verileceği; tarafların, yapılacak tebliğlere karşı, tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde cevap verebilecekleri, bu sürenin, ancak haklı sebeplerin bulunması halinde, taraflardan birinin isteği üzerine görevli mahkeme kararı ile otuz günü geçmemek ve bir defaya mahsus olmak üzere uzatılabileceği; “Dosyaların incelenmesi” başlıklı 20. maddesinin 5. fıkrasında, dosyaların tekemmül ettikten sonra incelenerek karara bağlanacağı, hükümlerine yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, davacı tarafından verilen dava dilekçesinin davalıya tebliğ edildikten sonra davalı idarece dava dilekçesine cevaben verilen ilk savunma dilekçesinin ise, cevap vermek üzere davacıya tebliğ edilmesi gerekirken, davalı idareye gönderildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, 2577 sayılı Kanun’un 16. maddesinde öngörülen süreler içerisinde verilen savunma dilekçesinin davacıya tebliğ edilmesi ve dosyanın tekemmül ettirilerek uyuşmazlığın çözümlenmesi gerekirken, davalının savunma dilekçesinin yeniden davalı idareye tebliğ edilerek usulüne uygun tekemmül ettirilmeden verilmiş olan İdare Mahkemesi kararında hukuka uyarlık görülmemiştir.
Öte yandan, davalı idare tarafından verilen savunma dilekçesinde, uyuşmazlığın adli yargı yerinin görev alanına girdiği belirtilerek görev itirazında bulunulduğu görüldüğünden, bozma kararı üzerine Mahkemece yeniden bir karar verilmeden önce bu hususun da göz önünde bulundurulması gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle; … İdare Mahkemesinin temyize konu kararının bozulmasına, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan Mahkemeye gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 11/11/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.