Danıştay Kararı 8. Daire 2016/9843 E. 2020/5147 K. 17.11.2020 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2016/9843 E.  ,  2020/5147 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/9843
Karar No : 2020/5147

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacılar) : 1- …

11- …

Vekili : Av. …

Karşı Taraf (Davalı) : … Belediye Başkanlığı

İstemin Özeti : …. İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi : …

Düşüncesi : İstemin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dava, … Belediyesi Meclisi üyesi olan davacılar tarafından; … İli, … Mahallesi …-…-… ve … no’lu parsellerde kain Belediye’ye ait taşınmazların satışının yapılmasına ilişkin … Belediye Meclisi’nin … tarih ve … sayılı kararının iptali istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince, dava konusu edilen Meclis kararında davacıların tamamının Meclis toplantısına katıldığı, davacıların Meclis toplantı tarihi olan 16.11.2015 tarihinde bizzat oy kullanmak suretiyle dava konusu karardan haberdar olduklarının sabit olması karşısında bu karara karşı yasal dava açma süresinin son günü olan 15.01.2016 tarihinde dava açılması gerekirken, bu süre geçirildikten sonra 18.01.2016 havale tarihli dilekçe ile açılan iş bu davanın süreaşımı nedeniyle esasının incelenmesine olanak bulunmadığından davanın süreaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. maddesinin 1/a bendinde; idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları idari dava türleri arasında sayılmış olup, aynı Kanun’un ‘Dilekçeler üzerine ilk inceleme’ başlıklı 14. maddesinin 3. fıkrasında, dilekçelerin, Danıştayda daire başkanının görevlendireceği bir tetkik hakimi, idare ve vergi mahkemelerinde ise mahkeme başkanı veya görevlendireceği bir üye tarafından:
a) Görev ve yetki,
b) İdari merci tecavüzü,
c) Ehliyet,
d) İdari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı,
e) Süre aşımı,
f) Husumet,
g) 3 ve 5 inci maddelere uygun olup olmadıkları yönlerinden sırasıyla inceleneceği; 15. maddesinin (1/b) bendinde ise, dava konusu edilen işlemin, idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem niteliğinin bulunmaması durumunda davanın reddine karar verileceği, yine aynı maddede davada süreaşımı bulunması durumunda davanın reddine karar verileceği kurala bağlanmıştır.
İdarî işlemler, idarî makamların, kamu gücü kullanarak, idare işlevine ilişkin olarak tesis ettikleri, muhatapları yönünden çeşitli hak ve/veya yükümlülükler doğuran, muhataplarının hukukî durumlarında değişiklik yapan tek yanlı irade açıklamalarıdır. Buna göre, idari işlemlerin “idari makamlarca tesis edilmiş olma”, “tek yanlı olma” ve “icrailik niteliğini taşıma” unsurlarını bünyesinde barındırması gerekmektedir. Bir işlemin iptal davasına konu edilebilir nitelikte kesin ve yürütülebilir bir işlem olup olmadığının, işlemin ismine veya idarenin isimlendirmesine bakılarak değil, işlemin içeriğine bakılarak belirlenmesi gerekmektedir.
Bir idarî işlemin kesin ve yürütülmesi zorunlu işlem sayılabilmesi; hukuk düzeninde varlık kazanabilmesi için gerekli idarî usulün son aşamasını da geçirmiş bulunmasına, bir başka idarî makamın onayına ihtiyaç göstermeksizin hukuk düzeninde değişiklikler meydana getirebilmesine bağlı bulunmaktadır.
5393 sayılı Belediye Kanunu’nun “Meclis kararlarının kesinleşmesi” başlıklı 23. maddesinde, “Belediye başkanı, hukuka aykırı gördüğü meclis kararlarını, gerekçesini de belirterek yeniden görüşülmek üzere beş gün içinde meclise iade edebilir.
Yeniden görüşülmesi istenilmeyen kararlar ile yeniden görüşülmesi istenip de belediye meclisi üye tam sayısının salt çoğunluğuyla ısrar edilen kararlar kesinleşir.
Belediye başkanı, meclisin ısrarı ile kesinleşen kararlar aleyhine on gün içinde idarî yargıya başvurabilir.
Kararlar kesinleştiği tarihten itibaren en geç yedi gün içinde mahallin en büyük mülkî idare amirine gönderilir. Mülkî idare amirine gönderilmeyen kararlar yürürlüğe girmez.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Temyiz dilekçesinde davacılar tarafından Belediye meclis kararının henüz kesinleşmediği ve yürürlüğe girmediği, meclis kararı için dava açma süresinin meclis kararının kesinleşmesinden sonra yürürlüğe girdiği tarihten itibaren işlemeye başlayacağı gerekçesi ile Mahkeme kararının bozulması istenilmektedir.
Olayda, … Belediye Meclisinin 16.11.2015 tarihli toplantısında … İli, … Mahallesi …-…-… ve … no’lu parsellerde kain Belediye’ye ait taşınmazların satışının yapılmasına ilişkin Gündemin 5/2.maddesinin görüşüldüğü ve aralarında davacıların tamamının da yer aldığı 12 üyenin ret oyuna karşılık oyçokluğu ile satışın yapılmasına karar verildiği, bakılan davanın ise 18.01.2016 havale tarihli dilekçeyle açıldığı anlaşılmaktadır.
Dava açma süresinin başlaması için, belediye meclis kararının kesinleşmesi gerekmektedir. Belediye meclis kararlarının kesinleşmesi Belediye Kanunu’nu 23. maddesinde düzenlendiği şekli ile Belediye Başkanının geri göndermemesi yada geri göndermesi üzerine kararda ısrar edilmesi suretiyle gerçekleşmekte olup, olayda, … Belediye Meclisinin 16.11.2015 tarihli kararının Belediye Başkanı yeniden görüşülmesi istenilip istenilmediği veya yeniden görüşülmesi istenip de ısrar edilip edilip edilmediği, yani Meclis kararının kesinleşme süreci hakkında Mahkemece bir değerlendirme yapılmaksızın karar verildiği anlaşılmaktadır.
Bu bağlamda; öncelikle Meclis kararı kesinleşmeksizin dava açılmış ise, kesin ve yürütülebilir işlem olmadığından davanın incelenmeksizin reddine, karar kesinleştikten sonra dava açılmış ise, kesinleşme tarihi itibariyle davanın süresinde olup olmadığı yönünden değerlendirme yapılarak karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve değerlendirme sonucu verilen İdare Mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle; … İdare Mahkemesinin temyize konu kararının bozulmasına, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan Mahkemeye gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 17/11/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.