Danıştay Kararı 8. Daire 2016/9688 E. 2020/4729 K. 03.11.2020 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2016/9688 E.  ,  2020/4729 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/9688
Karar No : 2020/4729

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : … Özel Eğitim Öğretim Tic. ve San. Ltd. Şti.
Vekilleri : Av…., Av…

Karşı Taraf (Davalılar) : 1- Milli Eğitim Bakanlığı
Vekili : Hukuk Müşaviri …
2- … Valiliği
Vekili : Av. …

İstemin Özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : Davalı Milli Eğitim Bakanlığı tarafından istemin reddi gerektiği savunulmakta olup; davalı … Valiliği’nce savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi :İstemin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dava, davacı şirkete ait … Anadolu Lisesi’nin 5580 sayılı Özel Öğretim Öğretim Kurumları Kanunu’nun 7. maddesi uyarınca 15 gün süreyle geçici olarak kapatılmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince, davacı şirket tarafından işletilen … İli, … İlçesi’nde … Anadolu Lisesi’nin, reklam ve ilana ilişkin şartlara uymadığı sabit olduğundan, 5580 sayılı Özel Öğretim Öğretim Kurumları Kanunu’nun 7. maddesi uyarınca 15 gün süreyle geçici olarak kapatılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dava konusu işlem tarihinde 5580 sayılı Kanun’un ” Kurum açma izninin iptali, kurumun kapatılması, devri ve nakli” başlıklı 7. maddesinde “Kurum açma izni verilen kurumlarda iki yıl içinde öğretime başlamayan ile amacı dışında kullanıldığı tespit edilen kurumun, kurum açma izinleri iptal edilir. Özel öğretim kurumları, kurum açma şartlarından herhangi birini kaybetmesi veya izinsiz değişiklik yapması, mevzuatta belirtilen sayıda personel çalıştırılmaması veya mevzuata aykırı personel çalıştırılması, reklam ve ilana ilişkin gerekli şartların yerine
getirilmemesi halinde, davranışın ağırlık derecesine göre onbeş günden az olmamak kaydıyla üç aya kadar geçici olarak, 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanununun genel ve özel amaçlarıyla temel ilkelerine uymayan, kurumunu mevzuata uygun kapatmayan, geçici olarak kapatma cezası alan ve aynı fiili tekrar işleyen kurumlar ise sürekli olarak kurum açma izni veren makam tarafından kapatılır.” kuralı bulunmakta iken; dava devam ederken dava konusu işlemin dayanağı olan 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu’nun 02/12/2016 gün ve 6764 sayılı Kanun’un 62. maddesi ile düzenleme değişmiştir. Buna göre:
“Kurum açma izninin iptali, kurumun kapatılması, devri ve nakli” başlıklı 7. maddesinde; “Kurum açma izni verilen kurumlardan iki yıl içerisinde faaliyete başlamayan, faaliyete başladıktan sonra yönetmelikte belirtilen süreden daha fazla izinsiz ara veren veya söz konusu izni amacı dışında kullandığı tespit edilen kurumların kurum açma izni ve iş yeri açma ve çalışma ruhsatı iptal edilir.
Özel öğretim kurumunun;
a) Bakanlıkça onaylı yerleşim planında izinsiz değişiklik yapması,
b) Gerçeğe aykırı reklam ve ilan vermesi veya reklam ve ilanlarda öğrenci resim ve bilgilerini kullanması,
c) Haftalık ders çizelgesi ve programları Bakanlık izni olmadan kurumda uygulaması,
d) Bu Kanun ve bu Kanuna dayanılarak yürürlüğe konulan yönetmelik ve yönergelerde belirtilen hükümlere aykırı fiillerde bulunması,
e) Mevzuatta belirtilen sayıda personel çalıştırmaması veya mevzuata aykırı personel çalıştırması,
f) 14/6/1973 tarihli ve 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanununun genel ve özel amaçları ile temel ilkelerine uymaması,
g) Kurum açma şartlarından herhangi birini kaybetmesi,
h) Mevzuata uygun olarak kapatılmaması,
hâllerinde; (a), (b), (c) ve (d) bentlerindeki fiiller için brüt asgari ücretin beş katı; (e) ve (f) bentlerindeki fiiller için brüt asgari ücretin on katı ve (g) bendindeki fiil için brüt asgari ücretin yirmi katı idari para cezası uygulanır. Bu fıkranın (a), (b), (c), (d), (e), (f) ve (g) bentlerindeki fiillerin tekrarı hâlinde idari para cezası miktarı beş kat artırılarak uygulanır ve bu bentlerdeki fiillerin üçüncü kez tekrarlanması hâlinde ise kurum açma izni ile iş yeri açma ve çalışma ruhsatı iptal edilir, (h) bendindeki fiilin işlenmesi hâlinde brüt asgari ücretin yirmi katı idari para cezası verilir ve kurum açma izni ile iş yeri açma ve çalışma ruhsatı iptal edilir. İdari para cezası, kurum açma iznini vermeye yetkili makam tarafından verilir.Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir.
Okul kurucusu/kurucu temsilcisi; Bakanlığa, yönetici, öğretmen, uzman öğretici, usta öğretici ve öğrenci/kursiyerlere en az üç ay önce yazılı olarak bildirmek şartıyla ve gerekçesi Bakanlıkça uygun bulunduğu takdirde öğretim yılı sonunda okulunu kapatabilir.
Okullar dışındaki diğer kurumların kurucusu/kurucu temsilcisi valiliğe, yönetici, öğretmen, uzman öğretici, usta öğretici ve öğrenci/kursiyerlere en az üç ay önce yazılı olarak bildirmek şartıyla ve gerekçesi valilikçe uygun bulunduğu takdirde dönem sonunda kurumunu kapatabilir.
Kapanan veya kapatılan kurum; mühürlerini, yönetici, öğretmen ve öğrencilerle ilgili bütün defterlerini, dosyalarını ve diğer evrakını ilgili valiliğe devir ve teslim etmeye mecburdur. Devir ve teslimden kaçınan veya bu görevi savsaklayan kurucu hakkında brüt asgari ücretin yirmi katı idari para cezası uygulanır.
Bu Kanunda belirtilen şartlara uymadan kurumunu kapatanlar ile soruşturma sonucu kurum açma izni ile işyeri açma ve çalışma ruhsatı iptal edilen kurucuya beş yıl geçmeden tekrar kurum açma izni veya bir kurumu devralma ya da bir kuruma ortak olma izni verilmez.
Kapatılan kurumlarla ilgili olarak öğrenci/kursiyer veya velilerinin, kurucular aleyhine genel hükümlere göre dava açma hakları saklıdır.
Kurumların devri ve nakline ilişkin usûl ve esaslar yönetmelikle belirlenir.” hükmü; yeni düzenlemede yer almaktadır.
Anılan Kanun’un 11. maddesinde ise; “Kurumlar ve bu kurumlarda görevli personel, Bakanlığın denetimi ve gözetimi altındadır. Eğitim-öğretim ve yönetim bakımından yapılan denetimlerde, kurumun özel yönetmeliği de dikkate alınır. Kurumlar, ancak amaçlarına uygun tanıtıcı mahiyette reklâm ve ilân verebilirler. Bu kurumlar reklâm ve ilânlarında gerçeğe aykırı beyanlarda bulunamazlar ve televizyonda reklâm ve ilân yapamazlar.” hükmüne yer verilmiştir.
20/03/2012 tarihli ve 28239 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği’nin “Ad verme” başlıklı 7. maddesinin 4. fıkrasında; Kurumlar; tabela, reklam, ilan ve her türlü iş ve işlemlerinde sadece kurum açma izni ile işyeri açma ve çalışma ruhsatında yer alan kurum adını kullanır.” düzenlemesi yer almaktadır.
Dosyasının incelenmesinden, davalı idarece yapılan inceleme sonucu düzenlenen 15/07/2015 tarihli raporda; … İli, … İlçesi’nde … Anadolu Lisesi’nin, resmi kurum adında “Kolej” kelimesi olmadığı halde tabelasında ve diğer bölümlerde … Koleji ismini kullandığı tespiti üzerine, getirilen “adı geçen okulun 15 gün süreyle kapatılması” yönündeki teklif, …Valiliği’nin uygun görüşü ile Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü’ne gönderildiği, Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü’nün 18/08/2015 tarihli yazısı ile adı geçen okulun 15 gün süreyle geçici
olarak kapatılması uygun görüldüğü, bu kapsamda … Valiliği’nin 20/08/2015 tarih ve 8233543 sayılı işlemi ile … Anadolu Lisesinin 5580 sayılı Özel Öğretim Öğretim Kurumları Kanunu’nun 7. maddesi uyarınca 15 gün süreyle geçici olarak kapatılmasına karar verilmesi üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Yukarıda yer alan hükümlerden anlaşıldığı üzere; kurumlar; tabela, reklam, ilan ve her türlü iş ve işlemlerinde sadece kurum açma izni ile işyeri açma ve çalışma ruhsatında yer alan kurum adını kullanacaklardır. Dolayısıyla kurumların; tabela, reklam, ilan ve her türlü işlerinde, işyeri açma ve çalışma ruhsatında yer alan adlarının dışında başkaca bir isim kullanmaları halinde 5580 Kanun’un gerek 7. gerekse 11. maddesinde düzenlenen reklam ve ilana ilişkin gerekli şartlara aykırı fiili işlenmiş olacağı tartışmasızdır.
Öncelikle; olay tarihinde yürürlükte olan Kanun ve ilgili Yönetmelik maddesi daha sonraki tarihli Kanun ve ilgili Yönetmelik değişikliği ile tamamen değiştirildiğinden, uyuşmazlığın çözülebilmesi için öncelikle davacının işlediği fiile hangi Kanun ve Yönetmelik hükmünün uygulanması gerektiği hususunun karara bağlanması gerekmektedir.
Ceza Hukuku kökenli bir ilke olan” lehe olan hükmün uygulanması ilkesi”; işlendiği zamanın hukuki normları uyarınca suç sayılan bir fiil sonradan yürürlüğe giren bir düzenleme ile suç olmaktan çıkarılmış bulunuyorsa veya sonradan yürürlüğe giren düzenleme suçun işlendiği zaman mevcut olan düzenlemeye göre suçlunun lehine ise, sonraki normun daha önce işlenmiş olan fiillere uygulanmasını öngörmektedir. Kural olarak idari işlemlerin yargısal denetimi tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan mevzuata göre yapılmaktadır. Bu anlamda idari işlem niteliğindeki yaptırımının da tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan mevzuata göre yargısal denetiminin yapılması gerekmekte ise de, ilke olarak suç ve cezadan lehe olan normun uygulanması kuralının bu yaptırımlar yönünden de geçerli olduğunun kabulü gerekmektedir. Dolayısıyla, fiilin işlendiği tarih itibariyle yürürlükte bulunan mevzuat ile daha sonra yürürlüğe giren mevzuat hükümleri farklı ise yaptırım uygulanacak olan kişilerin lehine olan mevzuat hükmü dikkate alınmalıdır. Ancak lehe hükmün uygulanması amacıyla verilecek bir iptal kararının başka yaptırımların uygulanmasına engel olmayacağı da tabiidir.
Olayda, … Anadolu Lisesi yetkilileri tarafından reklam ve ilana ilişkin mevzuat hükümlerine aykırı fiillerin işlendiği, dosyada yer alan mevcut bilgi ve belgelerin değerlendirilmesi neticesinde sabittir.
Ancak; yeni oluşan hukuki durum dikkate alınarak, Mahkemece davacının eylemine uyan Kanunun ve ilgili Yönetmeliğin eski halinde düzenlenen fiilin, Kanun ve ilgili Yönetmeliğin yeni halinde düzenlenip düzenlenmediği ve/veya söz konusu fiil için daha hafif bir ceza öngörülüp öngörülmediğinin araştırılarak, eski ve yeni mevzuat hükümlerinden davacı lehine olanın uygulanması sureti ile yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.
Öte yandan; tesis edildiği tarih itibariyle uygulanıp tükenen işlemlere karşı, tesis edildiği tarih itibariyle iptali istemiyle açılan davaların hukuki denetimi yapılırken; “lehe olan hükmün uygulanması ilkesi” yönünden disiplin hukuku ile ceza hukuku arasındaki benzerlik dikkate alındığında; lehe hükmün uygulanması yolunda verilen kararın, davacılara bir de idari para cezası uygulanması gerektiği şeklinde anlaşılmaması gerekmekte olup; “lehe olan hükmün uygulanması ilkesi” sadece, davalı idarece aynı şirket yada kuruma daha sonraki fiillerinden kaynaklı sürekli kapatma cezası yolunda tesis edilen işlemlere yönelik olarak tekerrür hükümlerinin uygulanması halinde dikkate alınacaktır.
Bir başka anlatımla; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28. maddesi kapsamında yargı kararının uygulanmasına yönelik olarak; davalı idarece yeni bir işlem tesisi gerekmemekte olup; “lehe hükmün uygulanması” kuralı, 02/12/2016 tarihinden sonra özel öğretim kurumları tarafından, 5580 sayılı Kanun kapsamında geçici kapatmayı gerektiren fillerin işlenmesi halinde, tekerrür hükümlerinin uygulanması yönünden dikkate alınacaktır.
Aksi durum mükerrer cezalandırma sonucu doğurur ki; bu durum, 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 38. maddesine aykırılık teşkil eder.
Açıklanan nedenlerle; … İdare Mahkemesi’nin temyize konu kararının bozulmasına, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan Mahkemeye gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 03/11/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.