Danıştay Kararı 8. Daire 2016/8685 E. 2020/4011 K. 01.10.2020 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2016/8685 E.  ,  2020/4011 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/8685
Karar No : 2020/4011

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : …
Vekili : Av. …

Karşı Taraf (Davalı) : … Üniversitesi Rektörlüğü
Vekili : Av. …

Davalı Yanında Davaya Katılan : …

İstemin Özeti : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır..

Danıştay Tetkik Hakimi : …

Düşüncesi : İstemin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dava, … Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü’nde öğretim üyesi olarak görev yapan davacının, davalı idare tarafından yayınlanan ilanla … Üniversitesi İşletme Fakültesi İşletme Mühendisliği Anabilim Dalı İktisat Bölümü profesör kadrosuna atanma talebinin reddi ile anılan kadroya … isimli diğer adayın atanmasına ilişkin 06.11.2014 tarih ve 1034 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince jüri üyeleri tarafından sunulan raporlarda her iki adayın akademik çalışma sayıları ve nitelikleri bakımından her hangi bir uyumsuzluk bulunmadığı, davacının akademik çalışma sayılarının ve çeşitliliğinin diğer adaydan fazla olduğu, diğer adayın ilanda belirtilen konuda doçentlik alması ve bu alanda uzmanlaşarak çalışmalarının yoğunlaştığı ve idari görevleri dikkate alınarak diğer adayın atanmasının uygun olacağı şeklinde görüş belirttiklerinin görüldüğü, bilimsel ve teknik alandaki gelişmeleri karşılayabilmek ve eğitim ve öğretimde uzmanlaşmayı sağlamak amacıyla Üniversitelerin bir takım özel koşullar arayabileceği, idarenin bu takdirinin yargı yerince engellenmesinin söz konusu olamayacağı, bu doğrultuda diğer adayın atanmasına ve bu suretle davacının atama başvurusunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 31. maddesinin göndermede bulunduğu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ‘Bilirkişiye başvurulmasını gerektiren hâller’ başlıklı 266. maddesinde, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, mahkemenin, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verileceği, hâkimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgiyle çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişiye başvurulamayacağı düzenlemesine yer verilmiştir.
2547 sayılı Yükseköğretim Kanunun Profösörlüğe Yükselme ve atama başlıklı 26. maddesinde;
a) Profesörlüğe yükseltilerek atamada;
1) Doçentlik unvanını aldıktan sonra en az beş yıl süreyle, açık bulunan profesörlük kadrosu ile ilgili bilim alanında çalışmış olmak,
2) Doçentlik unvanını aldıktan sonra, ilgili bilim alanında özgün yayınlar veya çalışmalar yapmış olmak, gerekir.
Yukarıdaki (2) numaralı bentteki yayınlardan biri, başvuru dosyasında başlıca araştırma eseri olarak belirtilir.
Üniversiteler, profesörlüğe yükseltilerek atama için aranan bu asgari koşulların yanında, Yükseköğretim Kurulunun onayını almak suretiyle, münhasıran bilimsel kaliteyi artırmak amacına yönelik olarak, bilim disiplinleri arasındaki farklılıkları da göz önünde bulundurarak, objektif ve denetlenebilir nitelikte ek koşullar belirleyebilirler.
b) Profesörlüğe yükseltilerek atama yapılabilmesi için:
1) Üniversitelerde veya yüksek teknoloji enstitülerinde atama yapılacak olan profesörlük kadroları, rektörlük tarafından ilan edilir.
2) Profesörlük kadrosuna başvuran adayların durumlarını ve bilimsel niteliklerini tespit etmek için üniversite veya yüksek teknoloji enstitüsü yönetim kurulunca en az üçü başka üniversitelerden veya yüksek teknoloji enstitülerinden olmak üzere ilan edilen kadronun bilim alanıyla ilgili beş profesör seçilir. Bu profesörler her aday için ayrı ayrı olmak üzere birer rapor yazarlar ve kadroya atanacak birden fazla aday varsa tercihlerini bildirirler. Üniversite veya yüksek teknoloji enstitüsü yönetim kurulunun bu raporları göz önünde tutarak alacağı karar üzerine, rektör atamayı yapar.
c) Profesörlüğe yükseltilerek atanan kişi, bir başka yükseköğretim kurumunda veya bir başka bilim dalında boş bulunan profesörlük kadrosuna, ancak (a) ve (b) fıkralarında belirtilen esas ve usullere uygun olarak atanabilir.
Dosyanın incelenmesinden, İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi, İşletme Mühendisliğinde boş bulunan 1 adet profösörlük kadrosuna yapılacak atama için 27/12/2012 tarihli Resmi Gazete’de ilan üzerine davacı ile birlikte … adlı öğretim üyesinin de başvuruda bulunduğu, ilanda belirtilen “Uluslararası Ticaret ve Bölgesel Kalkınma konularında bilimsel çalışmalar yapmış olmak” şartı nedeniyle davacının başvurusunun bu alanda çalışması bulunmadığı gerekçesiyle reddedilerek diğer adayın atamasının yapıldığı, bu işlemin iptali istemiyle açılan davada, … İdare Mahkemesinde E:…, K:…, … tarihli kararıyla ve belirlenen atama kriteri için YÖK onayı bulunmadığı gerekçesiyle işlemin iptaline karar verildiği, iptal kararı üzerine davacının başvurusu kabul edilerek jüriye gönderildiği, jüri üyelerince yapılan değerlendirmede sonucunda diğer adayın Uluslararası Ticaret ve Bölgesel Kalkınma konularında eserleri ve çalışmaları olduğu, davacının konularda bilimsel çalışması bulunmadığı belirtilerek yine diğer adayın atanmaya layık görüldüğü, bu işlemin iptali istemiyle açılan davada da, … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı, kararıyla Mahkeme kararıyla hukuka aykırı bulunan bir kriter esas alınrak değerlendirme yapılamayacağı ve Mahkeme kararının uygulanmadığı gerekçesiyle işlemin iptaline karar verildiği, anılan iptal kararı üzerine jüri üyelerince üçüncü kez yapılan değerlendirmeler doğrultusunda Üniversite Yönetim Kurulu’nun 06/11/2014 tarihli, 1034 sayılı kararıyla diğer adayın atanmasına karar verilmesi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
İdare Mahkemesi kararında da belirtildiği üzere, kadro ilanı üzerine, davacı ve diğer adaylar hakkında üniversitede yapılan jüri değerlendirmesinde, jüri üyelerinden bir tanesinin davacının yayınlarının sayı ve kalite açısından diğer adaydan üstün olduğundan bahisle davacının atanmasının uygun olduğunu belirttiği, diğer dört jüri üyesi tarafından ise, her iki adayında anılan kadroya atanabilecek durumda olduğu, davacının bir kaç farklı alanda uluslararası çalışmalarının bulunduğu, diğer adayın ise uluslararası iktisat ve çalışma ekonomisi alanında Doçentlik aldığı, temel olarak bu alanda uzmanlaştığı, ulusal kurumlar nezdinde yürüttüğü çalışmalar ve idari görevleri gibi kriterler açısından diğer adayın atanmasının uygun olduğunu belirtmesi üzerine dava konusu işlem tesis edilmiştir.
Davacı tarafından, jüri üyelerinin mahkemece iptal edilen özel ilan şartını dikkate alarak görüş beyan ettikleri ve İstanbul Teknik Üniversitesi Akademik Yükselme ve Atama Ölçütleri’ne göre puanının kadroya atanan …’ın puanından yüksek olduğu yönünde iddialarda bulunulmuştur.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 31. maddesinin göndermede bulunduğu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ‘Bilirkişiye başvurulmasını gerektiren hâller’ başlıklı 266. maddesinde (dava konusu işlemin tesis edildiği tarihteki haliyle); çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, mahkemenin, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verileceği, hâkimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgiyle çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişiye başvurulamayacağı düzenlemesine yer verilmiştir.
Her ne kadar jüri üyelerinin adaylar hakkında hazırladıkları raporlar olsa da, kadroya atamalarda üniversite tarafından getirilen asgari kriterleri sağlayan birden fazla adayın olduğu durumlarda adayların bilimsel yeterliliklerinin önem kazandığı tartışmasız olmakla birlikte; akademik kadrolara atanmak amacıyla başvuran adayların bilimsel çalışma ve yeterliliklerinin ortaya konulabilmesi özel veya teknik bilgiyi gerektirmektedir.
Yukarıda yer verilen yasal mevzuat uyarınca doçentlik kadrosuna yapılan atamalarda, bilimsel yeterlilik ve kalitenin önem kazandığı açık olup, adayların bilimsel çalışma ve akademik nitelikleri bakımından bir karşılaştırma yapılması gerekmektedir.
Bu durumda; konuya ilişkin olarak bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme sonucu verilen İdare Mahkemesi kararında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle; … İdare Mahkemesinin temyize konu kararının bozulmasına, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan Mahkemeye gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 01/10/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.