Danıştay Kararı 8. Daire 2016/8594 E. 2020/4366 K. 14.10.2020 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2016/8594 E.  ,  2020/4366 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/8594
Karar No : 2020/4366

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): … Limited Şirketi
Vekili: …
Karşı Taraf (Davalı): … Belediye Başkanlığı
Vekili: Av. …

İstemin Özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti: İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi: İstemin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dava, davacının Ayvalık Belediyesi Emir ve Yasaklar Yönetmeliğinin 10. maddesi uyarınca 375.000,00 TL idari para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin … tarih ve … sayılı Ayvalık Belediye Encümen kararının iptali istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince, 19/12/2006 tarihinde yürürlüğe giren bu düzenlemeye göre, Kabahatler Kanunu’nun idari yapatırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümlerinin, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde uygulanacağı, diğer kanunlarda görevli mahkemenin gösterildiği durumunda ise uygulanmayacağı, Ayvalık Belediyesi Emir ve Yasaklar Yönetmeliğinin 10. maddesinde, “Belediyeden izin almadan kanalizasyon ve kanal temizliği için baca açmak, kanal ve kanal bağlantısı gibi deşiklikler yapmak, her ne maksatla olursa olsun yol ve kaldırımları kazmak, bozmak ve tahrip etmek yasaktır.” hükmüne yer verildiği, davacının 375.000,00 TL idari para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemin Ayvalık Belediyesi Emir ve Yasaklar Yönetmeliğinin 10. maddesi uyarınca tesis edildiği ve idarî yaptırım kararının verildiği işlem kapsamında aynı kişi ile ilgili olarak idarî yargının görev alanına giren bir kararın da verilmediğinden davanın görüm ve çözümünde, Kabahatler Kanun’nun 27. maddesinin (1) numaralı bendi uyarınca adli yargı yerinin görevli olduğu gerekçesi ile davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir.
1608 sayılı Umuru Belediyeye Müteallik Ahkamı Cezaiye Hakkında Kanunun Bazı Maddelerini Muaddil Kanunun 1. maddesinde; “Belediye meclis ve encümenlerinin kendilerine kanun, nizam ve talimatnamelerin verdiği vazife ve sahaliyet dairesinde ittihaz ettikleri kararlara
muhalif hareket edenlerle belediye kanun ve nizam ve talimatnamelerinin men veya emrettiği fiilleri işleyenlere veya yapmayanlara belediye encümenince Kabahatlar Kanununun 32 nci maddesi hükmüne göre idari para cezası ve yasaklanan faaliyetin menine karar verilir. Bu kararda ilgili kişiye bir süre de verilebilir.
Belediye encümeni kararında belli bir fiilin muayyen bir süre zarfında yapılmasını da emredebilir. Emredilen fiilin ilgili kişi tarafından yapılmaması halinde, masrafları yüzde yirmi zammı ile birlikte tahsil edilmek üzere belediye tarafından yerine getirilir.” hükmü yer almaktadır.
Söz konusu madde 23.01.2008 günlü 5728 sayılı Kanunun 66. maddesi ile yeniden düzenlenmiş olup, ilgili kanun gerekçesinde; maddeyle fiilin niteliği dikkate alınarak Kabahatlar Kanununun 32. maddesine yollamada bulunulmuş, ayrıca yeni bir hüküm olarak, belediye hizmetlerinde etkinliğin sağlanması ve ilgili kişinin de bu kanunda belirtilen aykırılık hallerini süratle gidermesi olanağı sağlanmıştır, denilmek suretiyle belediyeye tanınan yetkinin amacı açıklanmıştır.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesinden; belediyelere bir çok görevler yükleyip, belli hizmetler için yetkiler veren belediye mevzuatında, kamu hizmetlerinin yürütümüne dair kararlarının uygulanabilmesini, hizmetlerin etkinliğinin artmasını sağlayıcı cezai ve yaptırım hükümlerinin bulunmadığı; belediyelerin yasal görevlerini ifa sırasında bu görevin yerine getirilmesini engelleyici davranışların cezalandırılması ile sorumluluk sahasındaki mallara verilen zarar ve ziyanin tazminine ilişkin bir yetkinin belediyelere tanınmadığı anlaşılmakta ise de; 1608 sayılı Yasanın 1. maddesinin belediyeleri bu hususlara ilişkin olarak yetkilendirdiği; bir başka ifade ile; belediyenin kanunla yüklenen görevi yerine getirmesini engelleyici bir davranışta bulunulması halinde; belediye encümenince, söz konusu davranışın ortadan kaldırılmasına karar verileceği; emredilen fiilin ilgili kişi tarafından yapılmaması halinde söz konusu fiilin masrafları %20 zammı ile birlikte tahsil edilmek üzere belediye tarafından yerine getirileceği anlaşılmaktadır.
Olayda; davalı belediye encümeni tarafından 1608 sayılı Kanunun 1. maddesinin 2. fıkrasındaki prosedür işletilmeksizin; tek yanlı ve icrai olarak davacıyı borçlu kabul edip, resen zarar hesaplaması yapılmak suretiyle, kamu gücüne dayalı bir idari işlem tesis edildiği; davaya konu olan bu işlemin, idari para cezası olmadığı gibi bir idari yaptırım olarak kanuni dayanağı da olmayan zarar-ziyan bedelinin tahsiline yönelik, tek yanlı ve icrai; tipik bir idari işlem olduğu görüldüğünden, bu işlemin iptali istemiyle açılan davada idari yargının görevli olduğu sonucuna varılmıştır.
Bu durumda; İdare Mahkemesince işin esasının incelenmesi gerekirken, davanın görev yönünden reddine karar verilmesinde hukuki isabet görülmemiştir.
Ayrıca, benzer uyuşmazlıklarda işin esası yönünden İdare Mahkemelerince verilen kararlar Dairemizce incelenerek karara bağlanmıştır. (Örneğin, Dairemizin 25/11/2016 tarih, E:2011/6818, K:9868 sayılı kararı)
Kaldı ki, davacı tarafından, … tarih ve … sayılı Ayvalık Belediye Encümen kararı ile verilen idari para cezasına adli yargıda itiraz edilmesi üzerine, … Sulh Ceza Hakimliği’nin … tarih ve E: … Değişik İş sayılı kararı ile, cezanın Belediye Meclis kararına dayanılarak kesildiği, davanın idari yargı yetkisinde kaldığı, istemin 5326 sayılı Kanunun 28/1-b maddesi uyarınca Sulh Ceza Hakimliği’nce incelenebilecek kararlardan olmadığı gerekçesi ile reddine karar verildiği ve söz konusu kararın kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Açıklanan nedenlerle; … İdare Mahkemesinin temyize konu kararının bozulmasına, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan Mahkemeye gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 14/10/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.