Danıştay Kararı 8. Daire 2016/8587 E. 2020/3597 K. 16.09.2020 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2016/8587 E.  ,  2020/3597 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/8587
Karar No : 2020/3597

Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı) : Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü-ANKARA
Vekili : …
Karşı Taraf (Davacı : …
Vekili : …

İstemin Özeti : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi : …

Düşüncesi : İstemin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince 703 sayılı K.H.K. ile 3213 sayılı Maden Kanunu’na eklenen Geçici 33. madde ve 15.07.2018 tarih ve 30479 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 4 No’lu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 766. maddesi uyarınca hasım mevkiiden çıkarılıp Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü hasım mevkiine alınarak işin gereği görüşüldü:
İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenip bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında yazılı nedenlerin bulunmasına bağlıdır.
İdare Mahkemesince verilen karar ve dayandığı gerekçe usul ve kanuna uygun olup, bozulmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanmasına ve temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 16/09/2020 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY :

Dava … İlinde bulunan Sicil:… ruhsat numaralı II-A Grup (kalker) sahasında üretilen madenlere ilişkin 2012 yılına ilişkin devlet hakkı payının revize edilerek ödenmeyen tutarların istenilmesi ile 3213 sayılı Kanunun 9. Maddesinde öngörülen teşvikten yararlandırılmamasına ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince, davacı firma tarafından beyan edilen 2012 yılı ortalama ocak başı satış fiyatının …-TL/ton olduğu, davalı idarece belirlenen … İli ocak başı satış fiyatının ise …-TL/ton olduğu, bu nedenle beyan edilen fiyatın idarece belirlenen fiyatın altında kaldığı anlaşıldığından devlet hakkı payının 2012 yılına ilişkin olarak revize edilmek suretiyle ödenmesinin istenilmesinde hukuka ve mevzuata aykırılık görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlemin bu kısmının reddine, davacı şirketin ürettiği madenin 3213 sayılı Kanunu’nun 9. maddesinde öngörülen teşvikten yararlandırılmamasına ilişkin olarak ise, davacı şirketin maden ruhsat sahasından çıkardığı ve kendi tesisinde çimento hammaddesi olarak kullandığı kalkerle ilgili olarak 2011 ve 2012 yıllarında Maden Kanunu’nun 9. maddesinde öngörülen %50 devlet hakkı indiriminden yararlandırılmak suretiyle devlet hakkı farkının hesaplanması gerektiğinden, dava konusu işlemin davacının teşvikten yararlandırılmamasına ilişkin kısmında hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle bu kısmın iptaline karar verilmiştir.
3213 sayılı Maden Kanunu’nun “Madenler” başlıklı 2. maddesinin dava konusu işlem tarihinde yürürlükte bulunan halinde, “Yer kabuğunda ve su kaynaklarında tabii olarak bulunan, ekonomik ve ticari değeri olan petrol, doğal gaz, jeotermal ve su kaynakları dışında kalan her türlü madde bu Kanuna göre madendir.
Madenler aşağıda sıralanan gruplara göre ruhsatlandırılır:
I. Grup madenler
a) İnşaat ile yol yapımında kullanılan ve tabiatta doğal olarak bulunan kum ve çakıl.
b) Tuğla-kiremit kili, Çimento kili, Marn, Puzolanik kayaç (Tras) ile çimento ve seramik sanayilerinde kullanılan ve diğer gruplarda yer almayan kayaçlar.
(Değişik bent: 10/06/2010-5995 S.K./1.mad.) II. Grup madenler
a) Kalsit, Dolomit, Kalker, Granit, Andezit, Bazalt gibi kayaçlardan Agrega, mıcır veya öğütülerek kullanılacak kayaçlar.
b) Mermer, Traverten, Granit, Andezit, Bazalt gibi blok olarak üretilen taşlar ile dekoratif amaçla kullanılan doğal taşlar. ….” hükmüne yer verilmiştir.
Ayrıca aynı Kanunun 10.06.2010 tarihinde kabul edilen ve 24.06.2010 tarih ve 27621 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5595 sayılı Yasa ile değişik 9. maddesinde “(Değişik fıkra: 10/06/2010-5995 S.K/4.mad.) Madencilik faaliyetleri Bakanlar Kurulu tarafından belirlenen teşviklerden yararlandırılır. Ancak hazır beton, asfalt ve yapı elemanları üretim tesisleri, imalat sanayi sektörü dışında madencilik faaliyeti kapsamında değerlendirilmez. Ürettiği madeni yurt içinde ve kendi tesisinde işleyip ek katma değer sağlayanlardan, bu tesislerde üretimde değerlendirilen maden miktarı için Devlet hakkının %50’si alınmaz. (Ek cümle: 29/12/2005-5446 S.K./1.mad) Bu hüküm I. Grup madenler ve mıcır ile kaba inşaat, baraj, gölet, liman, yol gibi yapılarda kullanılan her türlü yapı hammaddesi için uygulanmaz.” hükmüne yer verilmiştir.
Kalker gibi mıcır veya öğütülerek kullanılacak kayaçlar, II. Grup madenler olarak sayılmıştır. Madencilik faaliyetlerinin Bakanlar Kurulu tarafından belirlenen teşviklerden yararlandırılacağı, ürettiği madeni yurt içinde ve kendi tesisinde işleyip ek katma değer sağlayanlardan, bu tesislerde üretimde değerlendirilen maden miktarı için Devlet hakkının %50’sinin alınmayacağı, ancak, bu hükmün I. Grup madenler ve mıcır ile kaba inşaat…gibi yapılarda kullanılan her türlü yapı hammaddesi için uygulanmayacağı açıktır.
Bu durumda, kirecin bir yapı malzemesi olması ve kalker madeninin de bu yapı malzemesinin bir hammaddesi olarak kullanılması sebebiyle, davacı şirketin 3213 sayılı Kanunun 9. maddesinde devlet hakkı için öngörülen teşvik uygulamasından yararlandırılamayacağı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, temyize konu kararın, davacı şirketin ürettiği madenin 3213 sayılı Kanunu’nun 9. maddesinde öngörülen teşvikten yararlandırılmamasına ilişkin kısmının bozulması gerektiği düşüncesiyle aksi yöndeki çoğunluk kararına katılmıyoruz.