Danıştay Kararı 8. Daire 2016/8223 E. 2020/4314 K. 13.10.2020 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2016/8223 E.  ,  2020/4314 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/8223
Karar No : 2020/4314

Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı) : … Genel Müdürlüğü-ANKARA
Vekili : Av. …
Karşı Taraf (Davacı) : … Madencilik San. ve Tic.A.Ş.
Vekili : Av. …

İstemin Özeti : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Yasanın 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : İdare Mahkemesi kararının gerekçesi değiştirilmek suretiyle onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince 703 sayılı K.H.K. ile 3213 sayılı Maden Kanunu’na eklenen Geçici 33.madde ve 15/07/2018 tarih ve 30479 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 4 Nolu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 766. maddesi uyarınca Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı hasım mevkiiden çıkarılıp Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü hasım mevkiine alınarak işin gereği görüşüldü:
Dava, Çorum ili … ilçesinde kömür madeni çıkaran davacı şirketin sahasında inceleme yapılarak 2013 yılına ait ortalama ocak başı satış fiyatının 160TL olarak tespit edildiği, satış bilgi formlarının revize edilerek fark devlet hakkının yatırılmasının istenilmesine ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın davacı şirkete hitaplı olan … tarih ve …. sayılı işlemi ile aynı işlemin İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı’na hitaplı olan … tarihli ve … sayılı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince dava dosyasına sunulan 26.09.2012 tarihli Mahallinde Tetkik ve Tespit Raporu ile 13.05.2014 tarihli Mahallinde Tetkik ve Değerlendirme raporu incelendiğinde; 26.09.2012 tarihli raporda kömürün kalori değerinin tespiti amacıyla kömürlerden üç numune alındığı, numunelerin analiz edilmesi neticesinde kömürün kalori değerlerinin asgari 1976 ve azami 3161 kcal/kg olarak tespit edildiği, dava konusu işlemlere esas teşkil eden 13.05.2014 tarihli rapor incelendiğinde ise; kömürün kalori değerinin ortalama 3.500 kcl/kg olduğu ve torbalanarak satışının yapıldığı hususlarına yer verildiği, ancak kömürün kalori değerinin tespitine yönelik herhangi bir analiz yapılmadığı, başka bir ifadeyle davalı idarece 2012 yılında mahallinde yapılan tetkiklerde kömürün kalori değerinin somut olarak tespitine ilişkin (numuneler alınmak suretiyle) analizler yapılmasına karşın 2014 yılındaki tetkiklerde kömürlerden numuneler alınmadığı ve analizler yapılmadığı, 2013 yılına ilişkin olarak emsallerinin dikkate alınması suretiyle kömürün kalori değerinin varsayıma dayalı olarak 3.500 Kcal/kg olarak tespit edildiği, bu tespite binaen de 2013 yılında kömür madeni için 160,00 TL ocakbaşı satış fiyatı üzerinden devlet haklarının eksik yatırıldığından bahisle davacı şirket hakkında işlemler tesis edildiği hususları birlikte göz önüne alındığında; tesis edilen işlemlerde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemlerin iptaline karar verilmiştir.
Davalı idare, dava konusu işlemlerin hukuka uygun olduğunu öne sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, Çorum ili, … ilçesi, …-… Köyleri sınırları içerisinde yer alan maden arama sahasında IV. grup kömür madeni çıkartan davacı şirket tarafından 2013 yılı ortalama ocak başı satış fiyatı 117,00 TL üzerinden devlet hakkının ödendiği, ancak davalı idarece 2013 yılı ortalama ocak başı satış fiyatının 160,00 TL olarak tespit edildiği, bu nedenle satış bilgi formlarının 160,00 TL üzerinden revize edilerek fark Devlet hakkının yatırılmasının istenildiği Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın davacı şirkete hitaplı olan … tarih ve … sayılı işlemi ile aynı borcun yatırılmasının istenilmesine ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı’na hitaplı olan … ve … sayılı işleminin iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davacının 28.04.2015 tarihli dilekçesinde, idarece 26.09.2012 tarihli heyet raporunda ruhsat sahasındaki kömürün kalori değerinin tespit edildiği, ödedikleri Devlet hakkında devletin bir kaybı bulunmadığını belirterek fazladan tahakkuk ettirilen Devlet hakkının iptali istemiyle davalı idareye başvurduğu, davalı idare tarafından ise bu talebe yönelik olarak, 26.09.2012 sonrasında Genel Müdürlükçe görevlendirilen heyetin 13.05.2014 tarihli raporunda kömürün ortalama 3.500 kalori değerinin olduğunun belirtildiği, 2013 yılı için 3.500 kalori değeri baz alınarak 160,00 TL üzerinden Devlet hakkının yatırılmasına ilişkin 01.10.2014 tarihli makam oluru alındığı, Eylül 2012 yılında alınan numune sonucu kömürün 1976-2500 arası kalori değeri olsa da fiilen 2013 yılında satışı gerçekleşen kömürün 2013 yılında satışı gerçekleşen kömürün kalori değeri de önem arz ettiğinden dilekçe ekinde de satışlara ait analiz raporları bulunmadığından 2013 yılında satışı yapılan kömürün analiz raporlarının gönderilmesinin ardından talebinin değerlendirileceği ve bu aşamada yapılacak bir işlem bulunmadığından 2013 yılına ait Devlet hakkının yatırılmasının istenildiği şeklinde cevap verildiği görülmüştür.
Davacı tarafından dava konusu işlem ile istenen tutardan önceki ödemesinin düşülmediği, kömürün kalori değerinin 3.500 olmayıp, davalı idarece 1976-2500 arası olarak belirlendiği iddia edilmekteyse de davalı idarece, davacının kendilerine sunduğu 2013 yılı faaliyet bilgi formunda kömürün kalorisinin 3.500 olarak beyan edildiği, ruhsat sahibinin beyanlarının aksi ispat edilemediğinden beyanlarının doğru kabul edildiği, 2013 yılı devlet hakkının beyan üzerinden oluşturulduğu, davacının 2013 yılı devlet hakkını kendi beyanları üzerinden yatırdığı, davacıdan dava konusu işlem ile 160 TL üzerinden toplam devlet hakkı istenildiği, toplamdan çıkarılan fark devlet hakkının yatırılmadığının belirtildiği görülmüştür.
Olayda davacının 2013 yılı faaliyet bilgi formunda kömürün kalorisini 3.500 olarak beyan ettiğinden davalı idarece Devlet hakkına esas ödemede kömürün kalori değerinin 3.500 üzerinden istenilmesinde bir hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmıştır. Davalı idarece ocak başı satış fiyatının 160 TL belirlenmesine ilişkin olarak ise, 28.04.2014 tarihli 3337 sayılı makam oluru ile 2013 yılına ait kömür madeni için Devlet Hakkı Komisyonu Raporu göz önünde bulundurularak 160 TL ocak başı satış fiyatının tespit edildiği, 28.04.2014 tarihli 3337 sayılı makam oluru ile alınan 2013 yılına ait kömür madeni için devlet hakkı komisyon raporunda komisyon çalışmalarında sahaların üretim yöntemleri, madenin özellikleri, kalorisi, zenginleştirme tesislerindeki işlemler, tesis maliyeti düşünüldüğü, Türkiye’nin en büyük kömür üreticisi olan Türkiye Kömür İşletmeleri Genel Müdürlüğü ile yapılan yazışmalar sonucu gerek yurtiçi gerek ithal kömür piyasası gerekse de enerji elde edilen alternatif yakıt fiyatları göz önünde bulundurularak yerli kömürlerin ithal kömürle rekabetini artırabilmek amacı ile yerli kömür birim kalori fiyatı, yurtdışından ithal edilen kömürlerin birim kalori fiyatı dikkate alındığı ileri sürülmüştür. Dairemizde 27.06.2019 tarihli E:2017/1352 K:2019/6156 sayılı kararında, kömür madeni için 2013 yılına ait Devlet hakkı hesabında esas alınacak ocak başı satış fiyatının tespitine dair Maden İşleri Genel Müdürlüğü’nün 28.04.2014 tarihli 3337 sayılı işleminin iptali istemiyle açılan davada, davalı idarece belirlenen ocak başı satış fiyatında hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek davanın reddine karar verildiği görüldüğünden davalı idarece 2013 yılına ilişkin olarak kömür madeni ocak başı satış fiyatı için 160 TL şeklinde belirlenen tutarda bir hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Mahkemece, 2012 yılında mahallinde yapılan tetkiklerde kömürün kalori değerinin somut olarak tespitine ilişkin (numuneler alınmak suretiyle) analizler yapılmasına karşın 2014 yılındaki tetkiklerde kömürlerden numuneler alınmadığı ve analizler yapılmadığı, 2013 yılına ilişkin olarak emsallerinin dikkate alınması suretiyle kömürün kalori değerinin varsayıma dayalı olarak 3.500 Kcal/kg olarak tespit edildiği belirtilmişse de, 3.500 kalori değerinin davacının beyan ettiğinden, bu kalori değeri üzerinden ve idarece 2013 yılı için belirlenen 160 TL üzerinden Devlet hakkının yatırılması gerektiği açıktır. Mahkemenin, 06.10.2015 tarihli ara kararıyla, davalı idareye “dava konusu işlemler tesis edilirken davacı şirket tarafından 2013 yılına ilişkin olarak ödemesi yapılan tutarların mahsup edilip edilmediği, işlemlerde belirtilen 2013 yılına ait Devlet hakkı tutarlarının toplamda davacı tarafından ödenmesi gereken asıl borç tutarı mı eksik ödemeden kaynaklanan fark tutarı mı olduğu hususlarının gerekçeleriyle birlikte açıklanmasının” istenildiği, davalı idarece 04.11.2015 tarihinde kayda giren ara karara cevap dilekçesinde, dava konusu işlemlerle davacıdan tüm Devlet hakkının istenildiği, davacının toplamdan yatırılan miktar çıkarıldığında Devlet hakkı farklarının yatırılmadığı, dava konusu işlemdekinden farklı miktarların yer aldığı bir tablonun yer aldığı görüldüğünden, dava konusu işlemlerde mahsuplaşma yapılmadan tüm borcun davacıdan istenildiği anlaşıldığından işlemler bu yönüyle hukuka uygun bulunmamıştır.
Bu durumda davalı idarece 3.500 kalori değeri ve 160 TL üzerinden hesaplanacak Devlet hakkı miktarından, davacının 2013 yılına ilişkin ödediği Devlet hakkı tutarı düşüldükten sonra çıkan fark Devlet hakkı istenmesi gerekirken, davacının ödediği miktar dikkate alınmadan tüm Devlet hakkının istenildiği dava konusu işlemler bu yönüyle hukuka uygun bulunmadığından Mahkeme kararının gerekçesinin yukarıda belirtilen gerekçe ile değiştirilerek işlemlerin iptaline karar verilmesi gerekmektedir.
Öte yandan davalı idarece davacının ödediği miktarlar düşüldükten sonra çıkan fark Devlet hakkının yatırılmasının istenileceği yeni bir işlem tesis edilebileceği de açıktır.
Açıklanan nedenlerle, davalının temyiz isteminin reddiyle … İdare Mahkemesince verilen ve hüküm fıkrası itibariyle hukuka uygun bulunan kararın yukarıda belirtilen gerekçeyle onanmasına temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 13/10/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.