Danıştay Kararı 8. Daire 2016/6850 E. 2020/4788 K. 04.11.2020 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2016/6850 E.  ,  2020/4788 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/6850
Karar No : 2020/4788

Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı) : … Üniversitesi Rektörlüğü
Vekili : Av. …
Karşı Taraf (Davacı) : …
Vekili : Av. …

İstemin Özeti : … İdare Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istemidir.
Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi : …

Düşüncesi : İstemin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dava, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Tekstil ve Moda Tasarımı Anasanat Dalı Sanatta Yeterlik Programı öğrencisi olan davacının sanatta yeterlik çalışmasının reddine dair 31/10/2014 tarihli kararın iptali istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince, her ne kadar bilirkişi raporunda düzeltme kararı verilemeyeceği belirtilmekte ise de, davalı idarece davacıya çalışmasında bilimsel ve akademik anlamda destek olmak üzere Enstitü Yönetim Kurulu’nun … tarih ve … sayılı kararı ile Prof. …’ın getirildiği, atanan tez danışmanı koordinatörlüğünde sürdürülen tez çalışmasının nasıl hazırlanacağı, hangi yöntemin uygulanacağı, içeriğine ilişkin çeşitli katkılar, nerelere başvurulacağı gibi bilgi ve yönlendirmelerle olgunlaştırılan çalışmanın üç kez incelenerek çeşitli düzeltmeler yapıldığı, yapılan düzeltme ve öneriler sonrası şekillenen tezin bu kez jüri önünde savunulmasını takiben tezin başarısız bulunduğundan bahisle reddinin sürecin iyi yönetilememesine bağlı meydana geldiği, mevzuat uyarınca tez sınavının tamamlanmasından sonra jüri üyelerinin yapacağı değerlendirme sonucunda, tez hakkında “kabul”, “ret” veya “düzeltme” kararı verilebileceği, bunlardan hangisinin verileceği konusunda değerlendirme ve takdir yetkisi oluşturulan jüriye ait bulunmakla birlikte, davacının sanatta yeterlilik tezinin başarısız olmasında idarece atanan danışmanın yeterli ve nitelikli danışmanlık hizmeti sunamamasının etkili olduğu, davacının tezine ilişkin düzeltme kararı verilmesi gerekirken reddi yolunda tesis olunan işlemde mevzuata uyarlılık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Lisansüstü Eğitim-Öğretim Yönetmeliği’nin (dava konusu işlemin tesis edildiği tarihteki haliyle) ‘Sanatta yeterlik çalışmasının sonuçlanması’ başlıklı 31. maddesinde; “Tez hazırlayan öğrenci elde ettiği sonuçları, sergi veya proje hazırlayan öğrenci ise çalışmasını açıklayan ve belgeleyen eser metnini ilgili Enstitü için hazırlanan ve Senato tarafından kabul edilen, tez/eser metni hazırlama esaslarına uygun biçimde yazmak ve ayrıca tezini veya sergisini veya projesini jüri önünde sözlü olarak savunmak zorundadır. Jüri, ilgili enstitü anasanat dalı başkanlığının önerisi ve Enstitü Yönetim Kurulu onayı ile atanır; Jüri, biri öğrencinin danışmanı ve en az ikisi başka yükseköğretim kurumlarının öğretim üyelerinden olmak üzere beş kişiden oluşur. Jüri üyeleri, söz konusu tezin veya metnin kendilerine teslim edildiği tarihten itibaren en geç bir ay içinde toplanarak öğrenciyi sınava alır. Sınav, sanatta yeterlik çalışmasının sunulması ve bunu izleyen soru-cevap bölümünden oluşur. Sınavın tamamlanmasından sonra jüri, dinleyicilere kapalı olarak, tez veya sergi, proje, resital, konser, temsil hakkında salt çoğunlukla kabul, ret veya düzeltme kararı verir. Bu karar, ilgili enstitü anasanat dalı başkanlığınca sınavı izleyen üç gün içinde Enstitüye tutanakla bildirir. Sanatta yeterlik çalışması ret edilen öğrencinin Üniversite ile ilişiği kesilir. Sanatta yeterlik çalışması hakkında düzeltme kararı verilen öğrenci en geç üç ay içinde gereğini yaparak tezini veya sergisini veya projesini aynı jüri önünde yeniden savunur. Bu sınav sonunda da sanatta yeterlik çalışması kabul edilmeyen öğrencinin Üniversite ile ilişiği kesilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden; davacının Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Tekstil ve Moda Tasarımı Anasanat Dalı Sanatta Yeterlik Programı öğrencisi iken, tez çalışmasını 09/10/2014 tarihinde jüri tarafından değerlendirilmek üzere Enstitüye sunduğu, sunulan tez çalışmasının sınavı için 31/10/2014 tarihinde sözlü sınava çağrıldığı, jüri üyelerinin sunulan tez çalışması hakkında oybirliği ile başarısız bulunduğuna karar verilmesi üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun ‘Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ile Vergi Usul Kanununun uygulanacağı haller’ başlıklı 31. maddesinin göndermede bulunduğu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ‘Bilirkişiye başvurulmasını gerektiren hâller’ başlıklı 266. maddesinde; “Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Ancak genel bilgi veya tecrübeyle ya da hâkimlik mesleğinin gerektirdiği hukukî bilgiyle çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişiye başvurulamaz…” hükmü, ‘Bilirkişi açıklamalarının tespiti ve rapor’ başlıklı 279. maddesinde ise; “…Raporda, tarafların ad ve soyadları, bilirkişinin görevlendirildiği hususlar, gözlem ve inceleme konusu yapılan maddi vakıalar, gerekçe ve varılan sonuçlarla, bilirkişiler arasında görüş ayrılığı varsa, bunun sebebi, düzenlenme tarihi ve bilirkişi ya da bilirkişilerin imzalarının bulunması gerekir. Azınlıkta kalan bilirkişi, oy ve görüşünü ayrı bir rapor hâlinde de mahkemeye sunabilir…Bilirkişi, raporunda ve sözlü açıklamaları sırasında çözümü uzmanlığı, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hususlar dışında açıklama yapamaz; hâkim tarafından yapılması gereken hukuki nitelendirme ve değerlendirmelerde bulunamaz.” hükmü yer almıştır.
Olayda; Mahkemece uyuşmazlığın teknik nitelik arzetmesi nedeniyle bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilerek, İstanbul Arel Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi, Moda ve Tekstil Bölümü’nden üç profesörün bilirkişi olarak belirlendiği, 17/06/2015 tarihli bilirkişi raporunda ise, davacının sanatta yeterlik çalışmasının reddi ve düzeltme kararı verilemeyeceği yönünde görüş bildirildiği görülmekle birlikte; Mahkemece seçilen bilirkişilerden Prof. Dr. … ile Prof. Dr. …’in öğrenim ve akademik alanlarının tekstil ve moda tasarımı alanında olmadığı anlaşıldığından, davacının tez çalışması alanından seçilecek bilirkişilerce bir inceleme yapılarak, sunulacak rapor doğrultusunda bir karar verilmesi gerekmektedir.
Bu durumda, yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılarak dava konusu işlem hakkında karar verilmesi gerekirken, dava konusu işlemin iptali yönünde verilen Mahkeme kararında hukuki isabet bulunmadığı sonucuna ulaşılmaktadır.
Açıklanan nedenlerle; … İdare Mahkemesinin temyize konu kararının bozulmasına, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan Mahkemeye gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 04/11/2020 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY :

(X-) Dava, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Tekstil ve Moda Tasarımı Anasanat Dalı Sanatta Yeterlik Programı öğrencisi olan davacının sanatta yeterlik çalışmasının reddine dair 31/10/2014 tarihli kararın iptali istemiyle açılmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının ‘İdari dava türleri ve idari yargı yetkisinin sınırı’ başlıklı 2. maddesinin 2. fıkrasında; “İdari yargı yetkisi, idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır. İdari mahkemeler; yerindelik denetimi yapamazlar, yürütme görevinin kanunlarda ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinde gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak, idari eylem ve işlem niteliğinde veya idarenin takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı veremezler” hükmü yer almaktadır.
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Lisansüstü Eğitim-Öğretim Yönetmeliği’nin (dava konusu işlemin tesis edildiği tarihteki haliyle) ‘Sanatta yeterlik çalışmasının sonuçlanması’ başlıklı 31. maddesinde; “…Sınavın tamamlanmasından sonra jüri, dinleyicilere kapalı olarak, tez veya sergi, proje, resital, konser, temsil hakkında salt çoğunlukla kabul, ret veya düzeltme kararı verir…Sanatta yeterlik çalışması ret edilen öğrencinin Üniversite ile ilişiği kesilir. Sanatta yeterlik çalışması hakkında düzeltme kararı verilen öğrenci en geç üç ay içinde gereğini yaparak tezini veya sergisini veya projesini aynı jüri önünde yeniden savunur. Bu sınav sonunda da sanatta yeterlik çalışması kabul edilmeyen öğrencinin Üniversite ile ilişiği kesilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Bir idari işlemin unsurları hukuk kurallarınca belirlenmiş ve idareye bu noktada tercih, seçim olanağı tanınmamışsa bağlı yetkiden söz edilir. Bununla birlikte normlar ihdas edilirken idarenin karşılaşacağı tüm durumların önceden bilinmesi olasılığı bulunmadığından; kural işlemler, sadece genel düzenlemeler yapmakla yetinirler ve bu suretle hukuk kuralları içinde idareye hareket özgürlüğü yani takdir hakkı tanınmış olur.
Temyize konu kararda ise Mahkemece, davacının sanatta yeterlilik tezinin başarısız olmasında idarece atanan danışmanın yeterli ve nitelikli danışmanlık hizmeti sunamamasının etkili olduğu, davacının tezine ilişkin düzeltme kararı verilmesi gerekirken reddi yolunda tesis olunan işlemde mevzuata uyarlılık bulunmadığı gerekçesiyle tesis edilen dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Uyuşmazlıkta, davacının sanatta yeterlik çalışmasının reddine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığından, idarenin takdir hakkını ortadan kaldırır nitelikteki Mahkeme kararında hukuka ve mevzuata uygunluk bulunmadığı görüşüyle gerekçe yönünden çoğunluk kararına katılmıyorum.