Danıştay Kararı 8. Daire 2016/5069 E. 2020/4957 K. 05.11.2020 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2016/5069 E.  ,  2020/4957 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/5069
Karar No : 2020/4957

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : …Turizm Ticaret Limited Şirketi
Vekili : Av. …

Karşı taraf (Davalı) : … İl Özel İdaresi
Vekili : Av. …

İstemin Özeti : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : İstemin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dava, Nevşehir ili Kozaklı ilçesinde jeotermal işletme ruhsatı sahibi olan davacı tarafından Nevşehir İl Özel İdaresi İl Encümeni’nin … tarihli … sayılı kararının iptali istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince davacı şirketin, 2007/5 jeotermal işletme ruhsatının bulunduğu, ancak anılan ruhsata ilişkin kuyunun koordinatlarından farklı, otel bahçesinde yeni bir kuyunun idare elemanlarınca 21.01.2015 tarihinde olay yerinde tutulan tutanakla tespit edildiği, her ne kadar davacı tarafından, 2007/5 jeotermal işletme ruhsat nolu kuyularında meydana gelen korosyon nedeniyle oluşan kırıkların kuyu verimini düşürdüğü ve yeni kuyu açma konusunda davalı idareye 16.02.2012 tarihinde başvuruda bulunulduğu, 29.02.2012 tarih ve 1298 sayılı yazı ile idarece verilen izin çerçevesinde ve idare elemanlarının da nezaretinde yapılan çalışma sonrası davaya konu kuyunun tespit edilerek kullanılmaya başlanıldığı, ruhsatsız bir faaliyette bulunulmadığı belirtilmekte ise de, 29.02.2012 tarih ve 1298 sayılı yazıda, yeni açmayı düşünülen kuyunun, eski kuyu yakınında bir yer belirlenerek, idareye teyit ettirilerek ve eski kuyunun da idare gözetiminde beton ile kapatılarak yeni bir üretim kuyusu açılabileceğinin belirtildiği, söz konusu işlemde yer alan şartların dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler incelendiğinde yerine getirilmediğinin anlaşıldığı, yeni açılacak kuyu için idareye başvuru yapılmaksızın yazılan yazıdan çok sonra 18.11.2013 tarihinde açılan kuyunun davacı mülkiyeti olmayan … ada … parsel içinde bulunduğu, davacının ise … ada … parselde faaliyet gösterdiği, yeni kuyunun bulunduğu (… ada … parsel) yerin idareye ait 2007/18 ruhsat sahasında içinde kaldığının anlaşıldığı, dolayısıyla bu noktada idare adına ruhsatlı bir kuyunun bulunmakta olduğu, sonuç olarak davacının ruhsat olmadan faaliyette bulunulduğunun sabit olduğu, bu kapsamda tesis edilen işlemde de hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
5686 sayılı Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanunu’nun 6. maddesinin 4. fıkrasında, “İdareden izin alınmaksızın, projede yer alan herhangi bir kuyunun yenilenmesi, sayısının ve kapasitesinin artırılması, enjeksiyon, reenjeksiyon, üretim amaçlı tüm sondaj faaliyetleri ile diğer proje değişiklikleri ve revizyonları yapılamaz. İdare, gerekli görülen hallerde, bedelini ödemek kaydıyla, MTA’dan değerlendirme isteyebilir.” hükmüne, aynı Kanunun 11. maddesinin 4. fıkrasında “Ruhsat olmadan faaliyette bulunulduğunun tespiti halinde, faaliyetler idarece durdurulur. 22/2/2005 tarihli ve 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanununa göre 50.000 Türk Lirası idare tarafından idarî para cezası tahakkuk ettirilir.” hükmüne yer verilmiştir.
5686 sayılı Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanunu Uygulama Yönetmeliği’nin 9. maddesinin 6. fıkrasında, ” İşletme ruhsat sahibi, işletme projesinde belirtmiş olduğu faaliyetler dışında İdareden izin almadan proje değişiklikleri ve revizyonlar yapamaz, projede yer alan her hangi bir kuyu lokasyonunun değiştirilmesi, kuyu sayısının ve kapasitesinin artırılması, gradyan, enjeksiyon, reenjeksiyon, üretim ve diğer amaçlara yönelik sondaj faaliyetlerinde bulunamaz. Ancak, kuyu tamir, bakım ve temizleme işlemleri yapıldıktan sonra İdareye bildirilir. İdareden izin alınmadan yapılan işlem ve faaliyetlerin tespiti halinde, teminat irat kaydedilerek faaliyetler durdurulur. İrat kaydedilen teminatın üç katı tutarındaki yeni teminat üç ay içinde yatırılmaz ise ruhsat iptal edilir. Yeni teminatın belirtilen süre içerisinde yatırılması ve yapılmış olan faaliyetlerin uygun bulunması ve revize proje ile kayıtlara alınması veya yapılmış işlemlerin düzeltilmesi ve oluşan zararın tazmin edilmesi halinde faaliyetlere izin verilir. İzinsiz yapılan işlemlerin uygunluğu veya düzeltilmesi konularında İdarece gerek görülen hallerede, bedeli idare tarafından ödenmek kaydı ile İdare konu hakkında MTA’dan değerlendirme isteyebilir ve değerlendirme sonucuna göre İdare kararını verir. Aynı fiilin tekrarı halinde teminat irat kaydedilerek ruhsat iptal edilir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, davacının Nevşehir İli, Kozaklı İlçesi, Kaplıcalar mevkiinde 2004-2034 yılları arası geçerli olan jeotermal işletme ruhsatı kapsamında termal turizm işi ile iştigal ettiği, davacı şirketin teknik sorumlusu tarafından idareye 01.02.2012 tarihinde verilen dilekçe ile kullanılan kuyunun ömrünü tamamladığı ve yeni bir kuyu açma izni verilmesinin istenildiği, aynı yöndeki talebin davacı şirketin Yönetim Kurulu Başkanınca da 16.02.2012 tarihinde yinelendiği, en son başvuru üzerine davalı idarenin 29.02.2012 tarihli cevabıyla davacı tarafından yeni açılacak kuyunun, eski kuyu yakınında bir yer belirlenerek bu yerin idareye teyit ettirilmesi ve eski kuyunun idarenin gözetiminde beton ile kapatılması şartları ile yeni bir kuyu açmasında sakınca bulunmadığı hususunun belirtildiği, 18.11.2013 tarihinde davacı tarafından yeni kuyunun açıldığı, eski kuyunun da beton ile kapatıldığı ve bunların idarenin bir yetkilisinin gözetiminde gerçekleştirildiği beyan edilse de bu konuda idare kayıtlarında bir kaydın bulunmadığı, 21.01.2015 tarihli davalı idare yetkililerince tutulan tutanakta, ruhsat kapsamındaki kuyunun kapalı havuz kısmında demir sac kapak altında bulunduğu ve hali hazırda kullanılmadığı, otelin avlusu içinde yeni bir kuyu açıldığı ve termal su ihtiyacının buradan karşılandığı, açılan yeni kuyunun eski kuyunun 41 metre kuzeyinde bulunduğu ve yeni kuyu ile ilgili idare kayıtlarında herhangi bir izin ve ruhsat kaydının bulunmadığı hususlarının tespit edildiği, bu tespitler üzerine Nevşehir İl Ecümeni’nin … tarihli … sayılı kararıyla davacı şirkete 5686 sayılı Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanunu’nun 11. maddesi uyarınca idari para cezası yaptırımının uygulandığı, ayrıca yeni açılacak kuyunun İdare adına ruhsatlandırılması ile davacının talebi halinde bu yeni kuyunun kiralanması hususunun İl Genel Meclisinde görüşülmesi konularında karar alındığı, davacı tarafından 12.02.2015 tarihli dilekçe ile eski kuyularının kullanılmaz hale gelmeden yeni bir kuyu açılması için idareye müracaat ettikleri ve idarenin 29.02.2012 tarihli yazısıyla kendilerine yeni bir kuyu açmak için izin verildiği, bu izne istinaden yeni bir kuyu açıldığı belirtilerek verilen cezaların kaldırılmasının istenildiği, Nevşehir İl Encümeni’nin … tarihli … sayılı dava konusu edilen kararı ile 29.02.2012 tarihli idare yazısında belirli şartlar dahilinde yeni bir kuyu açılmasında sakınca bulunmadığının bildirildiği, yeni kuyu yerinin İdareye teyit ettirildiğine ilişkin bir belgenin olmadığı ve eski kuyunun betonlanarak kapatılmadığı, 21.01.2015 tarihli tutanağa göre izin yazısından iki buçuk yıl sonra 2014 yılının Mayıs-Haziran ayında kuyu açma faaliyetinin gerçekleştiği aradan geçen zaman dikkate alındığında bu yeni kuyunun izin verilen yer olup olmadığı konusunda belge bulunmadığı gibi, davacının aldığı izinden makul ve kabul edilebilir süreden çok daha fazla bir süre geçtiği halde ruhsatsız kuyu açma faaliyetini gerçekleştirdiği, geçen süre sonunda talebinden zımnen vazgeçtiğinin kabulü gerektiği, ayrıca ruhsatsız açılan kuyunun İdarenin 2007/18 işletme numaralı jeotermal kaynak sahasında kaldığı, bu alanda davacı adına ikinci bir ruhsat düzenlenemeyeceği, bu alanda açılacak kuyuların İdare ruhsatına dahil olacağı, jeotermal ruhsatların harçsız verilemeyeceği, davacının da herhangi bir harç ödemesinin bulunmadığı, ruhsatsız açılan kuyu nedeniyle uygulanan idari para cezasına yapılan itirazın reddi ile cezanın aynen uygulanması ve yeni kuyunun İdare adına jeotermal siciline işlenmesi, davacının talebi halinde kuyunun davacıya kiralanması beş gün içinde talebi bulunmaması halinde ise kuyunun faaliyetinin durdurulması yönünde karar alındığı, davacı tarafından idari para cezasına karşı adli yargı yerinde dava açıldığı, dava konusu uyuşmazlıkta ise, Nevşehir İl Özel İdaresi İl Encümeni’nin … tarihli … sayılı kararının yeni kuyunun idare adına jeotermal sicile işlenmesi ile faaliyetinin durdurulmasına ilişkin kısmının dava konusu edildiği anlaşılmıştır.
Davacı tarafından 25.03.2015 tarihinde açılan bakılmakta olan davada, davacının 04.03.2015 tarihli dilekçesi ile idareden, otel işletmesinin sekteye uğramaması için yeni kuyu kullanımının, işbu mahkemeden çıkacak sonuca kadar devam etmesi talebinde bulunduğu, bu nedenle de idarece, kuyunun idare adına işlenmediği belirtilmiştir.
Olayda davacı tarafından idari para cezasının iptali için adli yargıda dava açıldığı, açılan davada Sulh Ceza Mahkemesince bilirkişi incelemesi yaptırılması yönünde karar alındığı, söz konusu raporda, izin alınmasına rağmen kuyu yerinin teyit ettirilmediği ve eski kuyunun betonlanarak kapatılmadığı hususuna ilişkin olarak; davacının ruhsatının intibaktan gelen bir ruhsat olup mevcut kuyunun ekonomik ömrünü tamamlaması halinde intibaktan gelen hakların korunması için idareden izin alınmak suretiyle yeni kuyu açılabileceği, bu konunun 5686 sayılı Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanunu’nun Uygulama Yönetmeliği’nin 9. maddesinin 6. fıkrasında düzenlendiği, davacı adına cezai bir işlem uygulanacak ise bu madde kapsamında işlem tesis edilmesi gerektiği, davacı tarafından yürütülen faaliyetin ruhsatsız bir faaliyet olmayıp intibaktan gelen işletme ruhsatının bulunduğu, davacı tarafından yeni açılan kuyunun 2007/18 sayılı işletme ruhsatı sahasında kalmasına yönelik olarak ise; intibaktan gelen ruhsatların nokta/kuyu bazında olup bir alan oluşturmadıkları, bu nedenle ruhsatların üst üste verilmesi gibi bir durumun bulunmadığı, ayrıca bölgede bulunan nokta/kuyu bazlı ruhsatların tamamının Maden İşleri Genel Müdürlüğü kayıtlarında … numarası ile kayıtlı 4.200 hektarlık Nevşehir İl Özel İdaresi adına olan ruhsat alanı içinde kaldığı belirtilerek davacı adına uygulanan idari para cezasının hatalı olduğu sonucuna varılmıştır.
Uyuşmazlıkta davacı tarafından eski kuyularının ekonomik ömrünü tamamlaması nedeniyle yeni bir kuyu açmak için idareden izin talebinde bulunduğu ve idarenin de belirli şartlar dahilinde davacıya izin verdiği hususu sabittir. Dosya kapsamında her ne kadar davacının yeni kuyu açarken ve eski kuyusunu kapatırken idarenin bir yetkilisi gözetiminde bu faaliyetleri yaptırması gerekirken bu konuda davacının beyanı dışında idare kayıtlarında bir belge bulunmasa da davacıya uygulanacak olan yaptırımın ilgili mevzuat uyarınca yapılması gerekmektedir. 5686 sayılı Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanunu’nun Uygulama Yönetmeliği’nin 9. maddesinin 6. fıkrasında, idareden izin alınmadan herhangi bir kuyunun lokasyonunu değişitirilmesi, kuyu sayısının ve kapasitesinin artırılmasının faaliyetlerinde bulunulamayacağı, aksi halde teminatın irat kaydedilip faaliyetin durdurulacağı, irat kaydedilen teminatın üç katı tutarındaki yeni teminatın üç ay içinde yatırılmaması halinde ise ruhsatın iptal edileceği, yeni teminatın belirtilen sürede yatırılması ve yapılmış olan faaliyetin uygun bulunması ve revize proje ile kayıtlara alınması veya yapılmış işlemlerin düzeltilmesi ve oluşan zararın tazmini halinde faaliyetlere izin verileceğinin belirtildiği, davalı idarece bu kural uygulanmaksızın davacı tarafından açılan yeni kuyunun kendi adına kaydı ile davacı tarafından istenirse kuyunun kiralanması konusunda dava konusu kararın alındığı dikkate alındığında davacının eylemine uygun bulunmayan bir işlem tesis edildiğinden Mahkemece verilen kararın bozulması gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
Öte yandan Mahkeme kararında, davacı tarafından açılan yeni kuyunun bulunduğu … ada … parselin davacının mülkiyetinde bulunmadığı ve yeni kuyunun davalı idareye ait 2007/18 sayılı ruhsat sahasında kaldığının belirtildiği görülmüşse de, … ada … parselin davacının mülkiyetinde bulunduğu hususunun, temyiz dilekçesine ekli tapu senedinden anlaşıldığı, ayrıca idareye ait 2007/18 sayılı işletme ruhsatının da 4.200 hektarlık bir alanı kapsayan bir ruhsat olduğu, anılan ruhsat kapsamında bölgedeki bir çok nokta/kuyu bazında ruhsatın yer aldığı hususu adli yargı yerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporundan anlaşıldığından, bu yönde oluşturulan gerekçede de hukuki isabet bulunmamaktadır.
Bu durumda davacının yeni kuyu açma eylemine uygun bulunmayan bir yaptırım uygulayan davalı idarenin işleminde hukuka uyarlık bulunmadığından aksi yönde verilen Mahkeme kararının bozulması gerektiği sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle; … İdare Mahkemesinin temyize konu kararının bozulmasına, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan Mahkemeye gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 05/11/2020 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY :

(X)- İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenip bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında yazılı nedenlerin bulunmasına bağlıdır.
İdare Mahkemesince verilen karar ve dayandığı gerekçe usul ve yasaya uygun olup, bozulmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile Mahkeme kararının onanması gerektiği görüşüyle bozma kararına katılmıyorum.