Danıştay Kararı 8. Daire 2016/4191 E. 2020/3612 K. 16.09.2020 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2016/4191 E.  ,  2020/3612 K.

T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/4191
Karar No : 2020/3612

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : …
Vekili : Av. …

Karşı Taraf (Davalı) : … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
Vekili : Av. … – (Aynı adreste)

İstemin Özeti : … İdare Mahkemesinin … gün ve E: …, K: … sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istemidir.

Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi : …

Düşüncesi : İstemin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dava, davacının … plakalı aracına uygulanan üç gün araç bağlama cezasının dayanağı olan Ulaşım Koordinasyon Merkezinin … tarih ve … sayılı kararının iptaline karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince, Ulaşım Koordinasyon Merkezinin … tarihli ve … sayılı kararının tamamının iptalinin talep edildiği ancak dosyada mevcut belgelerden davacıya dava konusu kararın (C) bölümünün 2. maddesinde düzenlenen araç bağlama cezası uygulandığı görüldüğünden, dava konusu işlemin (C) bölümünün 2. maddesi haricindeki kısımları yönünden davacının menfaat ihlalinin bulunmadığı ve bu yönden dava açmaya ehliyetli olmadığı, dava konusu işlemin (C) bölümünün 2. maddesine ilişkin kısmı yönünden 18.04.2014, 11.05.2014 ve 12.05.2014 tarihlerinde düzenlenen idari yaptırım karar tutanaklarından en son tarihli olan tutanak üzerine süresi içinde dava açılması gerekirken bu yasal süreden çok sonra 30.01.2015 tarihinde açılan iş bu davada süre aşımı bulunduğundan işin esasına girmeye hukuki olanak bulunmadığı belirtilerek dava konusu işlemin (C) bölümünün 2. maddesine ilişkin kısmı yönünden davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 15/1-b maddesi gereğince süre aşımı yönünden reddine, davanın geriye kalan kısmının ise ehliyet yönünden reddine karar verilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden; davacıya ait … plakalı araçla ilgili olarak çağrı merkezi afişi bulunmadığı gerekçesiyle 18.04.2014, 11.05.2014 ve 12.05.2014 tarihlerinde olmak üzere üç adet idari yaptırım tutanağı düzenlendiği ve aynı takvim yılı içerisinde aynı suçtan üç adet cezai işlem uygulandığından bahisle … sayılı encümen kararına istinaden 30.12.2014 tarihinde üç gün araç bağlama cezası uygulandığı ve uygulanan bu cezanın gerekçesi olarak 1608 sayılı Yasaya istinaden Ulaşım Koordinasyon Merkezi tarafından alınan … tarihli ve … sayılı kararın (C) bölümü gösterildiğinden davacı tarafından Ulaşım Koordinasyon Merkezinin … tarihli ve … sayılı kararının iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Mahkeme kararının ehliyet yönünden ret kararı verilen kısmı yönünden:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun, “İdari dava türleri ve idari yargı yetkisinin sınırı” başlıklı 2/a maddesinde, idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları, idari dava türleri arasında sayılmıştır.
Taraf ilişkisinin kurulması için gerekli olan kişisel, meşru ve güncel bir menfaat ilişkisinin varlığı, davanın niteliğine ve özelliğine göre idari yargı yerlerince belirlenmekte, davacının idari işlemle ciddi ve makul, maddi ve manevi bir ilişkisinin bulunduğunun anlaşılması, dava açma ehliyeti için yeterli sayılmaktadır.
Ayrıca, iptal davaları ile idari işlemlerin hukuka uygun olup olmadığının saptanmasına, hukukun üstünlüğünün sağlanmasına, böylece de idarenin hukuka bağlılığının belirlenmesine, sonuçta hukuk devleti ilkesinin gerçekleştirilebilmesine olanak sağlandığından bu davalarda menfaat ilişkisinin bu amaç doğrultusunda yorumlanması gerekmektedir.
Dosyada bulunan Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı Zabıta Daire Başkanlığı’nın Ulaşım Daire Başkanlığı’na yazdığı … tarih ve … sayılı yazıda, idari yaptırım karar tutanaklarının 09.10.2013 tarihli Ukome kararının 18. maddesinde belirtilen “Çağrı merkezi afişi olmadığı” gerekçesiyle tanzim edildiği ve … tarih ve … sayılı Adana Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı Ulaşım Dairesi Başkanlığı yazısında belirtilen 09.10.2013 tarihli Ukome kararının (C) bölümü kapsamında … plakalı araca takvim yılı içerisinde aynı suçtan (çağrı merkez afişi olmadığı) üç cezai işlem uygulandığından aracın bağlanması ile ilgili gerekli yaptırımların uygulanmasının talep edildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda Ulaşım Koordinasyon Merkezinin … tarihli ve … sayılı kararının söz konusu araç bağlama cezasının dayanağı olarak belirtilen “çağrı merkezi afişi olmadığı” yönündeki 18. madde yönünden davacının menfaatinin bulunduğu anlaşıldığından bu kısım yönünden verilen ehliyet ret kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

Mahkeme kararının süre aşımı yönünden ret kararı verilen kısmı yönünden:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Dava açma süresi” başlıklı 7. maddesinin 1. fıkrasında, dava açma süresinin, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştayda ve idare mahkemelerinde altmış ve vergi mahkemelerinde otuz gün olduğu; 2. fıkrasında, bu sürelerin idari uyuşmazlıklarda yazılı bildirimin yapıldığı tarihi izleyen günden itibaren işlemeye başlayacağı; 4. fıkrasında ise, ilanı gereken düzenleyici işlemlerde dava süresinin, ilan tarihini izleyen günden itibaren başlayacağı, ancak bu işlemlerin uygulanması üzerine ilgililerin, düzenleyici işlem veya uygulanan işlem yahut her ikisi aleyhine birden dava açabilecekleri kuralına yer verilmiştir.
Dosyada bulunan bilgi ve belgelerden davacıya ait … plakalı araçla ilgili olarak çağrı merkezi afişi bulunmadığı gerekçesiyle düzenlenen idari yaptırım tutanaklarından … tarih ve … seri nolu tutanak için … tarih ve … sayılı, … tarih ve … seri nolu tutanak için … tarih ve … sayılı ve … tarih ve … seri nolu tutanak için … tarih ve … sayılı Encümen Kararları ile para cezası verildiği, Adana Büyükşehir Belediyesi Zabıta Daire Başkanlığı’nın … tarih ve … sayılı yazısıyla … plakalı araca takvim yılı içerisinde aynı suçtan (çağrı merkez afişi olmadığı) üç cezai işlem uygulandığından aracın bağlanması ile ilgili gerekli yaptırımların uygulanması için Ulaşım Daire Başkanlığı’na yazı yazıldığı, 30.12.2014 tarihli araç teslimine ilişkin tutanakta da … tarihinde … sayılı Encümen kararı ile … plakalı araca 30.12.2014 tarihinde saat 15.00’da Otobüs Şube Müdürlüğünce 3 gün araç bağlama cezası uygulandığı belirtilmiştir.
Bu durumda; her ne kadar Mahkemece 18.04.2014, 11.05.2014 ve 12.05.2014 tarihlerinde düzenlenen idari yaptırım karar tutanaklarından en son tarihli olan tutanak üzerine süresi içinde dava açılması gerekirken bu yasal süreden çok sonra 30.01.2015 tarihinde açılan iş bu davada süre aşımı bulunduğundan işin esasına girmeye hukuki olanak bulunmadığı belirtilerek dava konusu işlemin (C) bölümünün 2. maddesine ilişkin kısmı yönünden davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 15/1-b maddesi gereğince süre aşımı yönünden reddine karar verilmiş ise de söz konusu idari yaptırım karar tutanaklarında davacıya para cezası verildiği ancak araç bağlamaya ilişkin bir ibare bulunmadığı açıktır. Ayrıca dava konusu … tarih ve … sayılı Ulaşım Koordinasyon Merkezi kararının (C) bölümünde ilgili takvim yılı içerisinde birinci ve ikinci tespitte Kabahatler Kanununun 32. maddesine göre Büyükşehir Belediye Encümenince idari para cezası uygulanması, üçüncü ve sonraki tespitlerde 1608 sayılı Yasaya istinaden Büyükşehir Belediye Encümenince 1 günden 7 güne kadar sanat ve ticaretten men cezası verilebilmesi düzenlenmiş olmasına karşın dosya içeriğinde davacının aracının bağlanmasına veya ticaretten men cezasına ilişkin olarak alınmış herhangi bir Encümen kararı bulunmadığı gibi 30.12.2014 tarihli araç teslimine ilişkin tutanakta belirtilen … tarihili … sayılı Encümen kararı ve söz konusu Encümen kararının tebliğine ilişkin bir açıklama da bulunmamaktadır.
Bu itibarla, davacının en geç araç bağlama cezasının uygulanmasına yönelik araç tesliminin yapıldığı 30.12.2014 tarihinde dava konusu işlemden haberdar olduğunun kabulü gerekmektedir. Kaldı ki davacının cevaba cevap ve temyiz dilekçelerinde de dava konusu işlemin 30.12.2014 tarihinde kendilerine tebliğ edildiği belirtildiğinden 30.01.2015 tarihinde açılan davanın süresinde olduğunun kabulü gerekmekte olup bu kısma ilişkin olarak verilen süre aşımı yönünden ret kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle; … İdare Mahkemesinin temyize konu kararının ehliyet ret kararı verilen kısmı yönünden oybirliği ile süre aşımı ret kararı verilen kısmı yönünden oyçokluğu ile bozulmasına, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan Mahkemeye gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 16/09/2020 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY :
X – Davacının basiretli bir tacir olarak kendisine ait … plakalı araçla ilgili olarak, idari yaptırım karar tutanakları sonrasında kendisine dava konusu karar gereği söz konusu yaptırımın uygulanacağını öngörmesi gerektiğinden 18.04.2014, 11.05.2014 ve 12.05.2014 tarihlerinde düzenlenen idari yaptırım karar tutanaklarından en son tarihli olan tutanak üzerine süresi içinde dava açılması gerekirken bu yasal süreden çok sonra açılan davada süre aşımı bulunduğundan mahkemenin süre aşımı yönünden verdiği ret kararı yönünden kararın onanması gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına katılmıyoruz.