Danıştay Kararı 8. Daire 2016/4088 E. 2020/5137 K. 17.11.2020 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2016/4088 E.  ,  2020/5137 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/4088
Karar No : 2020/5137

Temyiz İsteminde Bulunan (Davalılar) :
1- … Bakanlığı
Vekili : Av. …
2- … Vergi Dairesi Müdürlüğü
Vekili : Av. …
Karşı Taraf (Davacı) : … Çimento Sanayii A.Ş.
Vekili : Av. …

İstemin Özeti : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : İstemin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenip bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında yazılı nedenlerin bulunmasına bağlıdır.
İdare Mahkemesince verilen karar ve dayandığı gerekçe usul ve kanuna uygun olup, bozulmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanmasına ve temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 17/11/2020 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY :

(X) – … ilinde bulunan Sicil:… numaralı II-a grup maden sahasında davacı tarafından üretilen madenin 2010 yılı satış bilgi formlarının teşvikli olarak düzenlenip ödendiği, satış bilgi formlarının teşviksiz olarak düzenlenmesi ile oluşacak devlet hakkının ödenmesinin istenilmesine ilişkin … tarihli işlem ve bu işleme ilişkin olarak Selçuk Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından düzenlenen … tarihli tahakkuk ve tahsil işlemlerinin iptali ile ihtirazî kayıtla ödenen 35.195,66 TL’nin ödemenin yapıldığı … tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi istenilmektedir.
İdare Mahkemesince, davacı şirketin maden ruhsat sahasından çıkardığı ve kendi tesisinde çimento hammaddesi olarak kullandığı kalker madeni ile ilgili olarak Maden Kanunu’nun 9. maddesinde öngörülen %50 devlet hakkı indiriminden yararlandırılmak suretiyle devlet hakkı farkının hesaplanması gerekirken, anılan yıllara ilişkin olarak teşvikten yararlandırılmadığının görüldüğü, tesis edilen dava konusu işlemde bu nedenle hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemlerin iptaline ve tazminat talebinin kabulüyle 35.195,66-TL’nin ödemenin yapıldığı 27/04/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacı şirkete ödenmesine karar verilmiştir.
3213 sayılı Maden Kanunu’nun “Madenler” başlıklı 2. maddesinin dava konusu işlem tarihinde yürürlükte bulunan halinde, “Yer kabuğunda ve su kaynaklarında tabii olarak bulunan, ekonomik ve ticari değeri olan petrol, doğal gaz, jeotermal ve su kaynakları dışında kalan her türlü madde bu Kanuna göre madendir.
Madenler aşağıda sıralanan gruplara göre ruhsatlandırılır:
I. Grup madenler
a) İnşaat ile yol yapımında kullanılan ve tabiatta doğal olarak bulunan kum ve çakıl.
b) Tuğla-kiremit kili, Çimento kili, Marn, Puzolanik kayaç (Tras) ile çimento ve seramik sanayilerinde kullanılan ve diğer gruplarda yer almayan kayaçlar.
(Değişik bent: 10/06/2010-5995 S.K./1.mad.) II. Grup madenler
a) Kalsit, Dolomit, Kalker, Granit, Andezit, Bazalt gibi kayaçlardan Agrega, mıcır veya öğütülerek kullanılacak kayaçlar.
b) Mermer, Traverten, Granit, Andezit, Bazalt gibi blok olarak üretilen taşlar ile dekoratif amaçla kullanılan doğal taşlar. ….” hükmüne yer verilmiştir.
Ayrıca aynı Kanunun 10.06.2010 tarihinde kabul edilen ve 24.06.2010 tarih ve 27621 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5595 sayılı Yasa ile değişik 9. maddesinde “(Değişik fıkra: 10/06/2010-5995 S.K/4.mad.) Madencilik faaliyetleri Bakanlar Kurulu tarafından belirlenen teşviklerden yararlandırılır. Ancak hazır beton, asfalt ve yapı elemanları üretim tesisleri, imalat sanayi sektörü dışında madencilik faaliyeti kapsamında değerlendirilmez. Ürettiği madeni yurt içinde ve kendi tesisinde işleyip ek katma değer sağlayanlardan, bu tesislerde üretimde değerlendirilen maden miktarı için Devlet hakkının %50’si alınmaz. (Ek cümle: 29/12/2005-5446 S.K./1.mad) Bu hüküm I. Grup madenler ve mıcır ile kaba inşaat, baraj, gölet, liman, yol gibi yapılarda kullanılan her türlü yapı hammaddesi için uygulanmaz.” hükmüne yer verilmiştir.
Kalker gibi mıcır veya öğütülerek kullanılacak kayaçlar, II. Grup madenler olarak sayılmıştır. Ayrıca madencilik faaliyetlerinin Bakanlar Kurulu tarafından belirlenen teşviklerden yararlandırılacağı, ürettiği madeni yurt içinde ve kendi tesisinde işleyip ek katma değer sağlayanlardan, bu tesislerde üretimde değerlendirilen maden miktarı için Devlet hakkının %50’sinin alınmayacağı, ancak, bu hükmün I. Grup madenler ve mıcır ile kaba inşaat…gibi yapılarda kullanılan her türlü yapı hammaddesi için uygulanmayacağı açıktır.
Bu durumda, çimentonun bir yapı malzemesi olması ve kalker madeninin de bu yapı malzemesinin hammaddesi olarak kullanılması sebebiyle, davacı şirketin 3213 sayılı Kanunun 9. maddesinde devlet hakkı için öngörülen teşvik uygulamasından yararlandırılamayacağı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, temyize konu kararın bozulması gerektiği düşüncesiyle aksi yöndeki çoğunluk kararına katılmıyoruz.