Danıştay Kararı 8. Daire 2016/3453 E. 2020/4129 K. 07.10.2020 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2016/3453 E.  ,  2020/4129 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/3453
Karar No : 2020/4129

TEMYİZ EDENLER : 1- (Davacı) …
VEKİLİ : Av. …
2- (Davalı) … Üniversitesi Rektörlüğü
VEKİLİ : Av. … – (Aynı adreste)

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … gün ve E: …., K: … sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, taraflarca 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istemidir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Başkent Üniversitesi Devlet Konservatuarı, Opera, Koro ve Popüler Müzik Bölümü’ne 2006 yılında tam burslu olarak kayıt yaptıran ve İngilizce hazırlık programından başarısız olması nedeniyle bursu kesilen davacı tarafından; 2007-2008 eğitim-öğretim yılında İngilizce hazırlık programını başarıyla tamamladığından bahisle Başkent Üniversitesi Burs Yönergesi 6. maddesi uyarınca, bursunun yeniden verilmesi talebiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararı ile iptal edilmesi üzerine, 12.300,00-TL maddi ve 100.000,00-TL manevi tazminatın yasal faizi ile birlikte ödenmesi istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nin temyize konu kararıyla, 2007-2008 eğitim-öğretim yılına ait ödenen öğretim ücretinin karşılığı olarak İngilizce hazırlık eğitimi alındığı, davacının maddi bir zararının bulunmadığı, davacı tarafından öğrenim gördüğü bölümden mezun olup mesleğini icra eden emsallerin ücret bordrolarının istenmesi ve bilirkişi incelemesi yaptırılıp ek zarar tespiti yapılması istenilmekte ise de, maddi tazminat istemine konu maddi zararın kesin, gerçek ve muhtemel olmayan zararlar olması gerektiği, olayda ise davacının maddi tazminat isteminin muhtemel zarar niteliğinde olduğu ve somut bilgi ve belgelerle ortaya konulmadığı gerekçesiyle maddi tazminat isteminin reddi; idarenin hukuka aykırı işlemi neticesinde davacının eğitimini tamamlayamamasında davalı idarenin hizmet kusurunun bulunması nedeniyle, davacının duyduğu elem ve ızdırabı tatmin etmek amacıyla davacıya takdiren 15.000,00-TL manevi tazminat ödenmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
Davacı tarafından; yargı kararı ile haklılığının ortaya konmasına rağmen yargılama safahatinin 6 yıl sürdüğü, bu süre zarfında eğitimine devam edemediği, mezun olup iş hayatına atılması halinde elde edebileceği asgari kazanç ile lise mezunu olarak alacağı ücret arasında eşitsizlik bulunduğu, dolayısıyla maddi kaybının oluştuğu, bu durumun bilirkişi incelemesi ile ortaya konulması gerektiği; hüküm altına alınan manevi tazminatın düşük tutulduğu, istem olduğu halde yasal faize hükmedilmediği ileri sürülerek İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Davalı idare tarafından ise; olayda ağır hizmet kusurunun bulunmadığı, davacının ağır bir elem ve üzüntü duyduğundan bahsedilemeyeceği ileri sürülerek İdare Mahkemesi kararının, manevi tazminat talebinin kısmen kabule ilişkin kısmının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : İdare Mahkemesi kararının manevi tazminata ilişkin kısmının bozulması, maddi tazminata ilişkin hükmedilen vekalet ücreti yönünden ise düzeltilerek onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
2006 yılında Başkent Üniversitesi Devlet Konservatuarı, Opera, Koro ve Popüler Müzik Bölümü’ne tam burslu olarak kayıt yaptıran davacı tarafından, hazırlık sınıfında başarısız olması nedeniyle bursunun kesilmesi üzerine 2007-2008 eğitim-öğretim yılında öğretim ücretini yatırarak İngilizce hazırlık programını başarıyla tamamladığından bahisle Başkent Üniversitesi Burs Yönergesi 6. maddesi uyarınca, bursunun yeniden verilmesi talebiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararı ile iptal edilmesi üzerine, davacı tarafından iptal kararını uygulamanın pratik bir anlamı kalmadığı, maddi ve manevi zararların oluştuğu gerekçesiyle davalı idareye 14/10/2014 tarihinde yaptığı başvurunun zımnen reddi üzerine 12.300,00-TL maddi ve 100.000,00-TL manevi tazminatın yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasamızın 125. maddesinin son fıkrasında; idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu hükmüne yer verilmiş; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde de; idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları muhtel olanların tam yargı davası açabilecekleri hükme bağlanmıştır.
31/12/2014 tarih ve 29222 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin ‘Tarifelerin üçüncü kısmına göre ücret’ başlıklı 13. maddesinde; “Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7 nci maddenin ikinci fıkrası, 9 uncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile 10 uncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. Ancak, hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez.” düzenlemesine, ‘Uygulanacak tarife’ başlıklı 21. maddesinde; “Avukatlık ücretinin takdirinde, hukuki yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan tarife esas alınır.” düzenlemesine yer verilmiş, aynı tarifenin İkinci Kısım, İkinci Bölüm, 15. maddesinde; İdare Mahkemelerinde duruşmalı takip edilen davalar için 1.500,00-TL ücret belirlenmiştir.
Diğer taraftan; 09/11/2015 tarih ve 29527 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve Mahkeme kararı tarihi itibariyle uyuşmazlığa uygulanması gereken Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tarife ile duruşmalı takip edilen davalar için 1.250,00-TL ücret belirlenmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Temyize konu Mahkeme kararının manevi tazminata yönelik kısmının incelenmesi:
İdare hukukunun genel ilkelerine göre, idarenin bir zararı ödemekle yükümlü tutulabilmesi için, ortada bir zararın bulunmasının yanında bu zararın idareye yüklenebilen işlem veya eylemden doğması, zararla hizmet kusuru arasında nedensellik bağı kurulması ve olayda idare hukukuna özgü zorunluluk sebeplerinin olması gerekir.
Hukuk devleti ilkesi uyarınca, faaliyetlerini hukuka uygun biçimde yürütmek zorunda olan idarenin hukuka aykırı eylem yapması veya işlem tesis etmesi, kural olarak hizmet kusuru oluşturur.
İdarenin yürütmekle yükümlü olduğu bir hizmetin kuruluşunda, düzenlenişinde veya işleyişindeki nesnel nitelikli bozukluk, aksaklık veya boşluk olarak tanımlanabilen hizmet kusuru; hizmetin kötü işlemesi, geç işlemesi veya hiç işlememesi hallerinde gerçekleşmekte ve idarenin tazmin yükümlülüğünün doğmasına yol açmaktadır.
Öte yandan; manevi tazminat, patrimuanda meydana gelen bir eksilmeyi karşılamaya yönelik bir tazmin aracı değil, tatmin aracıdır. Olay nedeniyle duyulan elem ve ızdırabı kısmen de olsa hafifletmeyi amaçlar. Belirtilen niteliği gereği manevi tazminatın zenginleşmeye yol açmayacak şekilde belirlenmesi gerekmekte ise de, tam yargı davalarının niteliği gereği takdir edilecek miktarın aynı zamanda duyulan elem ve ızdırabı giderecek bir oranda olması gerekmektedir.
Uyuşmazlıkta, davalı idare tarafından tesis edilen işlemin hukuka aykırılığının … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararı ile tespit edildiği, anılan kararın temyiz edilmeden kesinleştiği hususları dikkate alındığında, idarenin hukuka aykırı işlemi neticesinde davacının eğitimini tamamlayamamasında davalı idarenin hizmet kusurunun bulunduğu açık olmakla birlikte, olayın gerçekleşme şekli, zararın niteliği ve kalıcılığı dikkate alındığında, Mahkemece takdir edilen manevi tazminat miktarının, uğranılan zarara göre orantısız ve düşük kaldığı, duyulan elem ve ızdırabı kısmen de olsa giderecek düzeyde olmadığı anlaşıldığından manevi tazminatın amaç ve niteliği dikkate alınmak suretiyle yukarıda belirtilen ölçütlere göre manevi tazminat miktarının yeniden belirlenmesi gerektiği sonucuna ulaşılmaktadır.
Ayrıca hükmedilecek tazminat miktarına, davacının talebiyle bağlı olarak yasal faiz işletilmesi gerekmektedir.
Diğer taraftan; İdare Mahkemesince, temyiz incelemesi sonucunda yapılacak yargılama neticesinde, hüküm altına alınan anlaşmazlık konusu değer üzerinden hesaplanacak nispi karar harcının tümüyle haksız çıkan tarafa, başka bir deyişle davalı idareye yükletileceği, nispi karar harcı dışında kalan yargılama giderleri için haklılık oranına göre değerlendirme yapılacağı ve manevi tazminata ilişkin vekalet ücretlerine ilişkin yeniden karar verileceğinden bu aşamada incelenmemiştir.
Temyize konu Mahkeme kararının vekalet ücreti dışında maddi tazminata yönelik kısmının incelenmesi:
İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenip bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında yazılı nedenlerin bulunmasına bağlıdır.
İdare Mahkemesince maddi tazminat istemine ilişkin verilen karar ve dayandığı gerekçe usul ve kanuna uygun olup, bozulmasını gerektiren bir neden bulunmamaktadır.
Temyize konu Mahkeme kararının maddi tazminat için hükmedilen vekalet ücretine yönelik kısmının incelenmesi:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun ‘Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar’ başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde; temyiz incelemesi sonunda kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa Danıştay’ın kararı düzelterek onayacağı, hükme bağlanmıştır.
Dava dosyasının incelenmesinden; 12.300,00-TL maddi ve 100.000,00-TL manevi tazminatın yasal faizi ile birlikte ödenmesi istemiyle açılan davada, İdare Mahkemesince reddedilen maddi tazminat için nispi tarife üzerinden hesaplanan vekalet ücreti, maktu vekalet ücretinin altında kaldığı için 1.500,00-TL vekalet ücretinin (12.300,00x%12=1.476,00) davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine hükmedildiği görülmektedir.
Yukarıda yer alan açıklamalar uyarınca karar tarihi olan 18/11/2015 tarihi itibariyle yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, duruşmalı işler için maktu vekalet ücretinin 1.250,00-TL olarak belirlendiği hususu dikkate alındığında, İdare Mahkemesince reddedilen maddi tazminat talebi için 1.500,00-TL vekalet ücretine hükmedilmesinde hukuki isabet bulunmamakta olup, “reddedilen maddi tazminata ilişkin olarak 1.476,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine” şeklinde düzeltilmesi gerekmektedir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin KISMEN KABULÜNE, davalı idarenin temyiz isteminin REDDİNE,
2…. İdare Mahkemesinin … gün ve E:…, K: … sayılı kararının maddi tazminata ilişkin esasına yönelik kısmının ONANMASINA, maddi tazminata ilişkin vekalet ücreti yönünden KISMEN DÜZELTİLEREK ONANMASINA, manevi tazminata ilişkin kısmının ise BOZULMASINA,
3.Bozulan kısım yönünden yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine,
4.Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 07/10/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.