Danıştay Kararı 8. Daire 2016/3375 E. 2020/5159 K. 17.11.2020 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2016/3375 E.  ,  2020/5159 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/3375
Karar No : 2020/5159

TTemyiz İsteminde Bulunan (Davalı) : … Üniversitesi Rektörlüğü
…/…
Vekili : Av. …

Karşı Taraf (Davacı): …

İstemin Özeti : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : İstemin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dava, Abant İzzet Baysal Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı’nda yardımcı doçent kadrosunda görev yapan davacının, 30.12.2014 tarihinde davalı idare tarafından ilan edilen doçentlik kadrosuna yaptığı 12.01.2015 tarihli atanma başvurusunun reddine dair Abant İzzet Baysal Üniversitesi Personel Dairesi Başkanlığı’nın … tarihli işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince, doçentlik kadrosuna yapılacak atamalarda, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunun’da sayılanların dışında üniversitelerce aranılacak ek şartların, bilimsel kaliteyi artırmak amacına yönelik ve objektif olup olmadığı açısından Yükseköğretim Kurulu’nca denetlenmesi suretiyle mağduriyetlerin ve suistimalin önlenmesinin amaçlandığı, her ne kadar üniversitelerin, doçentlik kadrosuna yapılacak atamalar için ek koşullar belirlemeleri olanaklı ise de, bunun Yükseköğretim Kurulunun onayı alınmak suretiyle yapılması gerektiği, ilanda yer alan “Afetlerle ilgili toplum temelleri ruhsal travma çalışmaları yapmış olmak” ek koşulu için Yükseköğretim Kurulu’nun onayının alınmadığı, doğrudan Rektör tarafından belirlendiği, dolayısıyla, söz konusu ek koşulun uygulanmasında anılan kanuni düzenlemeye uyulmadığı, davacının ilanda yer alan ek koşulu taşımadığından bahisle, doçentlik kadrosu için yaptığı başvurusunun reddine dair dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun “Doçentliğe Atanma” başlıklı 25′ inci maddesinin 18/6/2008 tarih ve 5772 sayılı Kanun’un 5’inci maddesiyle değişik (c) bendinde; ”Üniversitelerin, doçentlik kadrosuna atama için, Yükseköğretim Kurulunun onayını almak suretiyle, münhasıran bilimsel kaliteyi artırmak amacına yönelik olarak, bilim disiplinleri arasındaki farklılıkları da göz önünde bulundurarak, objektif ve denetlenebilir nitelikte ek koşullar belirleyebilecekleri” hüküm altına alınmıştır.
28.01.1982 tarih ve 17588 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Öğretim Üyeliğine Yükseltilme ve Atanma Yönetmeliği’nin “Atama İçin Önşart” başlıklı 2. maddesinin 2. fıkrasında; “İlgili Yasa ve Yönetmelik hükümleriyle öngörülen koşulların yanısıra; doçentliğe atama ile yardımcı doçentliğe ve profesörlüğe yükseltme ve atamalarda ilan edilen bir kadroya başvurabilmek için yükseköğretim kurumları tarafından belirlenen ve Yükseköğretim Kurulu tarafından uygun bulunan asgari kriterleri sağlamak zorunludur.” düzenlemesi yer almıştır.
Bahse konu Yönetmeliğin 2’nci maddesinin (Değişik: RG-26/05/2007-26533) 2’nci fıkrasında; “İlgili Yasa ve Yönetmelik hükümleriyle öngörülen koşulların yanısıra; doçentliğe atama ile yardımcı doçentliğe ve profesörlüğe yükseltme ve atamalarda ilan edilen bir kadroya başvurabilmek için yükseköğretim kurumları tarafından belirlenen ve Yükseköğretim Kurulu tarafından uygun bulunan asgari kriterleri sağlamak zorunludur.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden, Abant İzzet Baysal Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı’nda yardımcı doçent kadrosunda görev yapan davacının, 30.12.2014 tarihinde ilan edilen doçentlik kadrosuna 12.01.2015 tarihinde başvuruda bulunduğu, sözü edilen ilanda yer alan “Afetlerle ilgili toplum temelleri ruhsal travma çalışmaları yapmış olmak” şartını taşımamasından dolayı, Abant İzzet Baysal Üniversitesi Personel Dairesi Başkanlığı’nın … tarih ve … sayılı işlemiyle başvurusunun reddedilmesi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Yukarıda belirtilen mevzuat hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden, doçentliğe atamaya ilişkin asgari koşulların ilgili mevzuatta belirlendiği; üniversitelere bunların haricinde Yükseköğretim Kurulu’nun onayını almak şartıyla ek koşullar belirleme yetkisi tanındığı; 2547 sayılı Kanunun 25. maddesinde yer alan “bilim disiplinleri arasındaki farklılık” maddenin gerekçesinde yer alan “üniversitelerin gelişmişlik düzeyleri” ifadesi dikkate alındığında, bahsedilen ek koşulun genel nitelikteki koşullar olduğu; Öğretim Üyeliğine Yükseltilme ve Atanma Yönetmeliği’nde de buna uygun şekilde, doçentliğe atamaya ilişkin üniversitelerce belirlenecek asgari kriterlerin Yükseköğretim Kurulu’nun onayına tabi tutulduğu anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, yardımcı doçent, doçent ve profesör kadrolarına yapılacak atamalar için 2547 sayılı Kanunda belirtilen koşulların dışında, üniversitelerin senatoları tarafından, anılan kadrolara yapılacak atamalar için belirlenen ve yasada yer almayan genel ve objektif nitelikteki ek kriterler için Yükseköğretim Kurulu’nun onayının alınması zorunludur.
Ancak, üniversiteler tarafından ilan edilen bir kadro için, ihtiyaç ve hizmet gerekleri göz önünde bulundurularak getirilen özel ve ilan edilen kadroya özgü, spesifik koşulların ise, Yükseköğretim Kurulu’nun onayına tabi olmadığı kuşkusuzdur. Bu bakımdan ileri sürülen taraf iddiaları da göz önünde bulundurularak, üniversite tarafından yapılan kadro ilanında sözü edilen ek koşula yer verilme nedeninin Psikiyatri Anabilim Dalı açısından ihtiyaç ve hizmet gerekleri mi olduğu yoksa söz konusu ilanın kişiyi tarif eder, keyfi, subjektif nitelikte bir koşul mu içerdiği hususu Mahkeme tarafından araştırıldıktan ve konu açıklığa kavuşturulduktan sonra bir karar verilmesi gerekmektedir.
Bu durumda, dava konusu ilanın, doçentlik kadrosu için aranan ”Afetlerle ilgili toplum temelleri ruhsal travma çalışmaları yapmış olmak” koşulunun, davalı üniversitenin bulunduğu ilin durumu da göz önünde bulundurularak, Psikiyatri Anabilim Dalı açısından ihtiyaç ve hizmet gerekleri doğrultusunda getirilip getirilmediğinin araştırılarak buna göre bir karar verilmesi gerekirken davalı tarafından yapılan ilanda yer alan ek koşul için Yükseköğretim Kurulu Başkanlığından onay alınmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptali yönünde verilen Mahkeme kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Ayrıca, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 31. maddesinde, bu kanunda hüküm bulunmayan haller arasında sayılan davanın ihbarı konusunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiş, anılan maddeye 3622 sayılı Kanunun 11. maddesi ile eklenen ve 4001 sayılı Kanunun 14. maddesi ile değiştirilen cümle ile davanın ihbarının Danıştay, mahkeme veya hakim tarafından re’sen yapılacağı hususu düzenlenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 61. maddesinde, “Taraflardan biri davayı kaybettiği takdirde, üçüncü kişiye veya üçüncü kişinin kendisine rücu edeceğini düşünüyorsa, tahkikat sonuçlanıncaya kadar davayı üçüncü kişiye ihbar edebilir. Dava kendisine ihbar edilen kişinin de aynı şartlarda bir başkasına ihbarda bulunması mümkündür ve bu şekilde ihbar tevali ettirilebilir.” hükmü, 63. maddesinde ise; ”Dava kendisine ihbar edilen kişi, davayı kazanmasında hukuki yararı olan taraf yanında davaya katılabilir.” hükmü yer almıştır.
Uyuşmazlıkta, Abant İzzet Baysal Üniversitesi Rektörlüğü’nce, Tıp Fakültesi, Psikiyatri Anabilim Dalı için ilan edilen doçent kadrosuna atanabilmek için getirilen ”Afetlerle ilgili toplum temelleri ruhsal travma çalışmaları yapmış olmak” özel şartı nedeniyle, davacının anılan kadroya atanma talebinin reddine ilişkin … tarihli ve … sayılı Abant İzzet Baysal Üniversitesi Personel Dairesi Başkanlığı işleminin iptali istemiyle açılan davada, davalı idare tarafından dava dosyasına sunulan 19.11.2015 tarihli dilekçe ile ilan edilen bu kadroya Doç. Dr. …’ın atamasının yapıldığı, dava konusu işlemin iptali halinde bu kişinin menfaatinin etkileneceği, bu nedenle davanın anılan kişiye ihbar edilmesine ilişkin davalı idare isteminin, davanın sonucunda kadroya atanan bu kişinin menfaatinin etkileneceği açık olması karşısında istemin kabulü ile, davanın sonucundan doğrudan etkilenecek olan Doç. Dr. …’ a davanın ihbarının yapılması gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle; … İdare Mahkemesinin temyize konu kararının bozulmasına, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan Mahkemeye gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 17/11/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.