Danıştay Kararı 8. Daire 2016/2392 E. 2020/5127 K. 17.11.2020 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2016/2392 E.  ,  2020/5127 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/2392
Karar No : 2020/5127

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : …
Karşı Taraf (Davalı) : … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
Vekili : Av. …
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : İstemin kabulü ile eksik incelemeye dayalı olan Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenip bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında yazılı nedenlerin bulunmasına bağlıdır.
İdare Mahkemesince verilen karar ve dayandığı gerekçe usul ve kanuna uygun olup, bozulmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanmasına ve temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 17/11/2020 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY :
(X)- Davalı büyükşehir belediyesi sınırı içinde ticari taksicilik yapan davacı tarafından, ticari taksiler için 5 yaş sınırı getiren 22/04/2014 gün ve 2014/4-14 Sayılı UKOME kararının iptali istemiyle açılan davada; İdare Mahkemesince; “trafik düzeni ve güvenliği yönünden belediye sınırları içinde ticari amaçla çalıştırılacak yolcu ve yük taşıtları ile motorsuz taşıtların çalışma şekil ve şartları ile bu taşıtların teknik özelliklerini tespit etme” yetkisi bulunan davalı idarenin, ticari taksiler için getirmiş olduğu 0-5 yaş arasında olma şartının, belirtilen yetki kapsamında belirlendiği; ilgili düzenlemenin kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırı ya da hukuka aykırılığına ilişkin somut bilgi/belge ya da başkaca bir iddia da bulunmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun 7. maddesinin (f) bendinde “Büyükşehir ulaşım ana plânını yapmak veya yaptırmak ve uygulamak; ulaşım ve toplu taşıma hizmetlerini plânlamak ve koordinasyonu sağlamak; kara, deniz, su ve demiryolu üzerinde işletilen her türlü servis ve toplu taşıma araçları ile taksi sayılarını, bilet ücret ve tarifelerini, zaman ve güzergâhlarını belirlemek; durak yerleri ile karayolu, yol, cadde, sokak, meydan ve benzeri yerler üzerinde araç park yerlerini tespit etmek ve işletmek, işlettirmek veya kiraya vermek; kanunların belediyelere verdiği trafik düzenlemesinin gerektirdiği bütün işleri yürütmek.” büyükşehir belediyesinin görevleri arasında sayılmıştır.
Aynı Kanunun 9. maddesinde, “Büyükşehir içindeki kara, deniz, su, göl ve demiryolu üzerinde her türlü taşımacılık hizmetlerinin koordinasyon içinde yürütülmesi amacıyla, büyükşehir belediye başkanı ya da görevlendirdiği kişinin başkanlığında, yönetmelikle belirlenecek kamu kurum ve kuruluş temsilcilerinin katılacağı ulaşım koordinasyon merkezi kurulur. Büyükşehir ilçe ve ilk kademe belediye başkanları kendi belediyesini ilgilendiren konuların görüşülmesinde koordinasyon merkezlerine üye olarak katılırlar. Ulaşım koordinasyon merkezi toplantılarına ayrıca gündemdeki konularla ilgili kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının (oda üst kuruluşu bulunan yerlerde üst kuruluşun) temsilcileri de davet edilerek görüşleri alınır.
Bu Kanun ile büyükşehir belediyesine verilen trafik hizmetlerini plânlama, koordinasyon ve güzergâh belirlemesi ile taksi, dolmuş ve servis araçlarının durak ve araç park yerleri ile sayısının tespitine ilişkin yetkiler ile büyükşehir sınırları dahilinde il trafik komisyonunun yetkileri ulaşım koordinasyon merkezi tarafından kullanılır.
Ulaşım koordinasyon merkezi kararları, büyükşehir belediye başkanının onayı ile yürürlüğe girer.
Ulaşım koordinasyon merkezi tarafından toplu taşıma ile ilgili alınan kararlar, belediyeler ve bütün kamu kurum ve kuruluşlarıyla ilgililer için bağlayıcıdır.
Koordinasyon merkezinin çalışma esas ve usulleri ile bu kurullara katılacak kamu kurum ve kuruluş temsilcileri, içişleri Bakanlığı tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.” düzenlemesi mevcuttur.
Yukarıya alıntısı yapılan hükümlerin değerlendirilmesinden, büyükşehir belediyesi hudutları içerisinde ihtiyaç ve şartlara göre trafik güvenliği ve düzeninin sağlanması için alt yapı hizmetleri, ticari araçların güzergahları, çalışma şekil ve şartları başta olmak üzere kamu yararı ve trafik hizmetlerinin gerekleri doğrultusunda tedbirler almak UKOME’ nin görev ve yetkileri olarak belirlenmiştir.
Diğer taraftan, büyükşehir belediyesi hudutları içerisinde yer alan yerleşim yerlerinin çevre ve diğer yerleşim birimleriyle seyrüsefer noktası olan durakların ve buna bağlı güzergahların en iyi koşullarda çalıştırılması ve burada faaliyet gösteren ya da faaliyet göstermek isteyenlerin tam rekabet koşulları altında belde halkına hizmet götürebilmesinin sağlanması gerekmektedir.
Yolcu ve yük taşımacılarının beldede çalışma şekil şartları belirlenirken, bilimsel yöntemler ile vatandaşların ulaşım olanaklarının araştırılması, mevcut ya da ilave düşünülen taşımacılarla ilgili halihazır koltuk sayısı, araçların modelleri, iki nokta arasındaki yolcu sayısı, teknik altyapı, yol durumu, yolcu taşımalarında kullanılacak araçlarda bulunması gereken özelliklerin mahalli ihtiyaç ve şartlara uygunluğu ile yolculuk konforu ve niteliğine etkisi vs. gibi kıstasların belirlenmesi ve vatandaşların en kısa, en ekonomik şekilde taşınması ve fiili durum arasında dengenin kurulması gerekmektedir. Sözü edilen tespitlerden sonra ihtiyaç olması halinde yeni hatların oluşturulması, mevcut hatlara ilave yapılması, mevcut hatların güzergahlarının uzatılması ya da taşıtlarda belli niteliklerin aranması kamu yararı ve hizmet gereğidir.
Olayda, davalı idare tarafından mevcut taksi taşımacıları için belli bir yaş sınırı getirildiği ve bu konuda yetkili olduğu açık olmakla birlikte; bu düzenlemeyi gerekli ve zorunlu kılan hususlara ilişkin teknik bir altyapı çalışması ile bilimsel bir verinin ortaya konulmadığı; bu itibarla; dava konusu kararın mahalli ihtiyaç ve şartlara uygunluğu ile araçlarda aranacak bu özelliklerin, yolculuk konfor ve niteliğine etkisinin belirlenmesine yönelik, somut, denetlenebilir teknik bir tespitin yer olmadığı anlaşılmaktadır.
Bu hale göre; eksik inceleme ile verilen kararın bozulması gerektiği oyu ile çoğunluk kararına katılmıyoruz.