Danıştay Kararı 8. Daire 2016/1976 E. 2020/4987 K. 10.11.2020 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2016/1976 E.  ,  2020/4987 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/1976
Karar No : 2020/4987

Temyiz İsteminde Bulunanlar : 1- (Davacı) …
Vekili : Av. …
2- (Davalı) …Valiliği
Vekili : Av. …

İstemin Özeti : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, taraflarca 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : Taraflarca savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : İstemin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dava, davacının kurucu temsilcisi ve sahibi olduğu … İli’nde bulunan … Dershanesi’nin 5580 sayılı Kanunun 7. maddesi uyarınca 15 gün süreyle geçiçi olarak kapatılmasına ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince, mevzuat uyarınca dershanelerde çalışma izni onayı ile kurum müdürü istihdamı zorunlu bulunmasına rağmen uzunca bir süre kurumun çalışma izni olmaksızın yani kurum müdürü bulunmaksızın faaliyetine devam ettirildiği, çalışma izni sona eren kurum müdürü ile ilgili ihmalkar davranılıp çalışma izin onayının uzatılmasını geciktiren ve bu süre zarfında mevzuata aykırı olarak kurum müdürü çalıştırıldığından, davacıya ait dershanenin 15 gün süreyle geçici olarak kapatılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Anılan Karar, davacı tarafından hukuka aykırı olduğu iddia edilerek esası yönünden; davalı idarece vekalet ücreti yönünden temyiz edilmektedir.
Davacının temyiz istemi yönünden;
Dava konusu işlem tarihinde 5580 sayılı Kanun’un “Kurum açma izninin iptali, kurumun kapatılması, devri ve nakli” başlıklı 7. maddesinde; “Kurum açma izni verilen kurumlarda iki yıl içinde öğretime başlamayan ile amacı dışında kullanıldığı tespit edilen kurumun, kurum açma izinleri iptal edilir. Özel öğretim kurumları, kurum açma şartlarından herhangi birini kaybetmesi veya izinsiz değişiklik yapması, mevzuatta belirtilen sayıda personel çalıştırılmaması veya mevzuata aykırı personel çalıştırılması, reklam ve ilana ilişkin gerekli şartların yerine getirilmemesi halinde, davranışın ağırlık derecesine göre onbeş günden az olmamak kaydıyla üç aya kadar geçici olarak, 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanununun genel ve özel amaçlarıyla
temel ilkelerine uymayan, kurumunu mevzuata uygun kapatmayan, geçici olarak kapatma cezası alan ve aynı fiili tekrar işleyen kurumlar ise sürekli olarak kurum açma izni veren makam tarafından kapatılır.” kuralı bulunmakta iken; dava devam ederken dava konusu işlemin dayanağı olan 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu’nun 02/12/2016 gün ve 6764 sayılı Kanun’un 62. maddesi ile düzenleme değişmiştir. Buna göre:
“Kurum açma izninin iptali, kurumun kapatılması, devri ve nakli” başlıklı 7. maddesinde; “Kurum açma izni verilen kurumlardan iki yıl içerisinde faaliyete başlamayan, faaliyete başladıktan sonra yönetmelikte belirtilen süreden daha fazla izinsiz ara veren veya söz konusu izni amacı dışında kullandığı tespit edilen kurumların kurum açma izni ve iş yeri açma ve çalışma ruhsatı iptal edilir.
Özel öğretim kurumunun;
a) Bakanlıkça onaylı yerleşim planında izinsiz değişiklik yapması,
b) Gerçeğe aykırı reklam ve ilan vermesi veya reklam ve ilanlarda öğrenci resim ve bilgilerini kullanması,
c) Haftalık ders çizelgesi ve programları Bakanlık izni olmadan kurumda uygulaması,
d) Bu Kanun ve bu Kanuna dayanılarak yürürlüğe konulan yönetmelik ve yönergelerde belirtilen hükümlere aykırı fiillerde bulunması,
e) Mevzuatta belirtilen sayıda personel çalıştırmaması veya mevzuata aykırı personel çalıştırması,
f) 14/6/1973 tarihli ve 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanununun genel ve özel amaçları ile temel ilkelerine uymaması,
g) Kurum açma şartlarından herhangi birini kaybetmesi,
h) Mevzuata uygun olarak kapatılmaması,
hâllerinde; (a), (b), (c) ve (d) bentlerindeki fiiller için brüt asgari ücretin beş katı; (e) ve (f) bentlerindeki fiiller için brüt asgari ücretin on katı ve (g) bendindeki fiil için brüt asgari ücretin yirmi katı idari para cezası uygulanır. Bu fıkranın (a), (b), (c), (d), (e), (f) ve (g) bentlerindeki fiillerin tekrarı hâlinde idari para cezası miktarı beş kat artırılarak uygulanır ve bu bentlerdeki fiillerin üçüncü kez tekrarlanması hâlinde ise kurum açma izni ile iş yeri açma ve çalışma ruhsatı iptal edilir, (h) bendindeki fiilin işlenmesi hâlinde brüt asgari ücretin yirmi katı idari para cezası verilir ve kurum açma izni ile iş yeri açma ve çalışma ruhsatı iptal edilir. İdari para cezası, kurum açma iznini vermeye yetkili makam tarafından verilir.Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir.
Okul kurucusu/kurucu temsilcisi; Bakanlığa, yönetici, öğretmen, uzman öğretici, usta öğretici ve öğrenci/kursiyerlere en az üç ay önce yazılı olarak bildirmek şartıyla ve gerekçesi Bakanlıkça uygun bulunduğu takdirde öğretim yılı sonunda okulunu kapatabilir.
Okullar dışındaki diğer kurumların kurucusu/kurucu temsilcisi valiliğe, yönetici, öğretmen, uzman öğretici, usta öğretici ve öğrenci/kursiyerlere en az üç ay önce yazılı olarak bildirmek şartıyla ve gerekçesi valilikçe uygun bulunduğu takdirde dönem sonunda kurumunu kapatabilir.
Kapanan veya kapatılan kurum; mühürlerini, yönetici, öğretmen ve öğrencilerle ilgili bütün defterlerini, dosyalarını ve diğer evrakını ilgili valiliğe devir ve teslim etmeye mecburdur. Devir ve teslimden kaçınan veya bu görevi savsaklayan kurucu hakkında brüt asgari ücretin yirmi katı idari para cezası uygulanır.
Bu Kanunda belirtilen şartlara uymadan kurumunu kapatanlar ile soruşturma sonucu kurum açma izni ile işyeri açma ve çalışma ruhsatı iptal edilen kurucuya beş yıl geçmeden tekrar kurum açma izni veya bir kurumu devralma ya da bir kuruma ortak olma izni verilmez.
Kapatılan kurumlarla ilgili olarak öğrenci/kursiyer veya velilerinin, kurucular aleyhine genel hükümlere göre dava açma hakları saklıdır.
Kurumların devri ve nakline ilişkin usûl ve esaslar yönetmelikle belirlenir.” hükmü; yeni düzenlemede yer almaktadır.
Dava dosyasının incelenmesinden; … İlinde faaliyette bulunan … Dershanesi Şubesi’nin kurum müdürü olarak görev yapan …’nün 03/07/2014 tarihinde çalışma izni sona erdiği, anılan şahsın çalışma izni uzatma onayının 24/12/2014 tarihinde … İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne sunulduğu ve 26/12/2014 tarihinde çalışma izni uzatıldığı, bu hususla ilgili yapılan soruşturma sonucunda kurum müdürü …’nün 03/07/2014 tarihinde çalışma izni bittiği halde 24/12/2014 tarihine kadar görevlendirme teklifinde bulunulmaması nedeniyle kurumun anılan tarihler arasında eksik personel çalıştırdığından bahisle 15 gün süreyle geçici olarak kapatılması yönünde getirilen teklife uygun olarak kurumun 15 gün süreyle geçici olarak kapatılması üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Öncelikle; olay tarihinde yürürlükte olan Kanun ve ilgili Yönetmelik maddesi daha sonraki tarihli Kanun ve ilgili Yönetmelik değişikliği ile tamamen değiştirildiğinden, uyuşmazlığın çözülebilmesi için öncelikle davacının işlediği fiile hangi Kanun ve Yönetmelik hükmünün uygulanması gerektiği hususunun karara bağlanması gerekmektedir.
Ceza Hukuku kökenli bir ilke olan” lehe olan hükmün uygulanması ilkesi”; işlendiği zamanın hukuki normları uyarınca suç sayılan bir fiil sonradan yürürlüğe giren bir düzenleme ile suç olmaktan çıkarılmış bulunuyorsa veya sonradan yürürlüğe giren düzenleme suçun işlendiği zaman mevcut olan düzenlemeye göre suçlunun lehine ise, sonraki normun daha önce işlenmiş olan fiillere uygulanmasını öngörmektedir. Kural olarak idari işlemlerin yargısal denetimi tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan mevzuata göre yapılmaktadır. Bu anlamda idari işlem niteliğindeki yaptırımının da tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan mevzuata göre yargısal denetiminin yapılması gerekmekte ise de, ilke olarak suç ve cezadan lehe olan normun uygulanması kuralının bu yaptırımlar yönünden de geçerli olduğunun kabulü gerekmektedir. Dolayısıyla, fiilin işlendiği tarih itibariyle yürürlükte bulunan mevzuat ile daha sonra yürürlüğe giren mevzuat hükümleri farklı ise yaptırım uygulanacak olan kişilerin lehine olan mevzuat hükmü dikkate alınmalıdır. Ancak lehe hükmün uygulanması amacıyla verilecek bir iptal kararının başka yaptırımların uygulanmasına engel olmayacağı da tabiidir.
Olayda, … Dershanesi Şubesi yetkilileri tarafından mevzuata aykırı personel çalıştırma ve mevzuatta belirtilen sayıda personel çalıştırma fiillerinin işlendiği dosyada yer alan mevcut bilgi ve belgelerin değerlendirilmesi neticesinde sabittir.
Ancak; yeni oluşan hukuki durum dikkate alınarak, Mahkemece davacının eylemine uyan Kanunun ve ilgili Yönetmeliğin eski halinde düzenlenen fiilin, Kanun ve ilgili Yönetmeliğin yeni halinde düzenlenip düzenlenmediği ve/veya söz konusu fiil için daha hafif bir ceza öngörülüp öngörülmediğinin araştırılarak, eski ve yeni mevzuat hükümlerinden davacı lehine olanın uygulanması sureti ile yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.
Öte yandan; tesis edildiği tarih itibariyle uygulanıp tükenen işlemlere karşı, tesis edildiği tarih itibariyle iptali istemiyle açılan davaların hukuki denetimi yapılırken; “lehe olan hükmün uygulanması ilkesi” yönünden disiplin hukuku ile ceza hukuku arasındaki benzerlik dikkate alındığında; lehe hükmün uygulanması yolunda verilen kararın, davacılara bir de idari para cezası uygulanması gerektiği şeklinde anlaşılmaması gerekmekte olup; “lehe olan hükmün uygulanması ilkesi” sadece, davalı idarece aynı şirket yada kuruma daha sonraki fiillerinden kaynaklı sürekli kapatma cezası yolunda tesis edilen işlemlere yönelik olarak tekerrür hükümlerinin uygulanması halinde dikkate alınacaktır.
Aksi durum, mükerrer cezalandırma sonucu doğurur ki; bu durum, 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 38. maddesine aykırılık teşkil eder.
Davalı idarenin vekalet ücreti yönünden temyiz isteminin incelenmesi;
Yukarıda yer alan gerekçe doğrultusunda temyize konu karar bozulmuş olup, bozma kararı uyarınca Mahkemece yeniden değerlendirme yapılmak suretiyle karar verileceğinden, davalı idarenin istemi yönünden bu aşamada hüküm kurulmasına gerek görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle; … İdare Mahkemesinin temyize konu kararının bozulmasına, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan Mahkemeye gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 10/11/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.