Danıştay Kararı 8. Daire 2016/1723 E. 2020/4103 K. 07.10.2020 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2016/1723 E.  ,  2020/4103 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/1723
Karar No : 2020/4103

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : … Madencilik San. ve Tic. A.Ş.
Vekili : Av. …

Karşı Taraf (Davalı) : … Genel Müdürlüğü-…
Vekili : Av. …

İstemin Özeti : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi :İstemin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince 703 sayılı K.H.K. ile 3213 sayılı Maden Kanunu’na eklenen Geçici 33.madde ve 15/07/2018 tarih ve 30479 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 4 Nolu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 766. maddesi uyarınca Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı hasım mevkiiden çıkarılıp Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü hasım mevkiine alınarak işin gereği görüşüldü:
Dava, … ili … ilçesi hudutları dahilindeki … ruhsat numaralı IV. grup maden işletme ruhsat sahasındaki faaliyetlerinin 3213 sayılı Maden Kanunu’nun 29. maddesi uyarınca durdurulması ve teminatın irad kaydedilmesine ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın … tarih ve …sayılı işleminin iptaline karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince; TKİ Genel Müdürlüğü’nün … tarih ve … sayılı yazısında 24.03.2009 tarihinde davacı şirkete devir işleminin yapıldığının belirtilmesi, 29.05.2009 tarih ve 112084 sayılı yazı ile Maden İşleri Genel Müdürlüğü’ne işlemlerin yapılması için yazı yazılması ve 13.01.2010 tarihinde devrin gerçekleşmesinin tamamlanması nedeniyle 2009 yılı 29. madde evraklarının davacı tarafından beyan edilmesi gerektiği, bunun yapılmaması nedeniyle teminatın irat kaydedilerek faaliyetlerin durdurulmasının Maden Kanunu’nun 29. maddesi hükmü gereği olduğu, 13.01.2010 tarihli devir işleminde de, Maden Kanunundan doğan tüm hak ve vecibelerin aynen ve tamamen devredildiğinin belirtildiği, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
3213 sayılı Maden Kanunu’nun 5. maddesinde “Devir muamelesi, maden siciline şerh edilmesi ile tamam olur.” hükmüne, anılan Kanunun 29. maddesinin 4. fıkrasında, “Ruhsat sahibi, her yıl nisan ayı sonuna kadar bir önceki yıl içinde gerçekleştirdiği işletme faaliyeti ile ilgili teknik belgeleri, satış bilgi formunu, faaliyet bilgi formunu ve işletme sahasında arama yapılmış ise arama ile ilgili bilgileri Genel Müdürlüğe vermekle yükümlüdür. Yükümlülüğün yerine getirilmemesi halinde teminat irat kaydedilir. Yükümlülük yerine getirilinceye kadar faaliyet durdurulur.” hükmüne ve Madencilik Faaliyetleri Uygulama Yönetmeliği’nin 80. maddesinin 2. fıkrasında, “Devir işlemleri yapılacak ruhsatların yıllık harçları ile devlet haklarının eksiksiz ödenmiş olması, çevre ile uyum teminatının yatırılmış olması, devredildiği tarihe kadar geçen süre için satış bilgi formu, işletme faaliyet bilgi formunun ve teknik nezaretçi ücretinin tam olarak ödendiğine dair belgelerin verilmesi zorunludur.” kuralına yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, davacı tarafından …ili, …hudutları dahilindeki … ruhsat numaralı IV. Grup maden işletme ruhsatının Türkiye Kömür İşletmeleri Genel Müdürlüğü’nden 13.01.2010 tarihinde devir alındığı, davalı idarece davacıdan, Maden Kanunu’nun 29. maddesinin 4. fıkrası uyarınca 2009 yılına ait satış bilgi formu ve faaliyet bilgi formunun istenildiği, davacının, ruhsatın 2009 yılında uhdesinde bulunmadığı ve anılan belgelerin kendisince düzenlenmediğini belirterek Maden Kanunu’nun 29. maddesinde yer alan teminatın irat kaydı ile faaliyetlerinin durdurulmasına ilişkin yaptırımın uygulanmaması istemiyle davalı idareye başvurduğu, başvurunun işletme ruhsatlı sahanın devrinin bir sonraki yılın nisan ayı sonundan önce 13.01.2010 tarihinde devrinin gerçekleşmesi nedeniyle 2009 yılı 29. madde belgelerinin verilmediğinden bahisle reddedildiği, başvurunun reddine ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın … tarih ve … sayılı işleminin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Olayda, davacı tarafından madencilik faaliyetlerine başlanabilmesi için önce devrin tamamlanması gerektiği, ardından devralan davacının faaliyete başlayabileceği, yukarıda ayrıntısına yer verilen Maden Kanunu’nun 5 maddesi uyarınca devir işleminin maden siciline şerh olunmakla tamam olacağı, bu nedenle maden siciline şerhin gerçekleşmesinden önce devrin tamamlandığından söz edilemeyeceği, Türkiye Kömür İşletmeleri Genel Müdürlüğü’nden davacıya işletme ruhsatı devrinin ise 13.01.2010 tarihinde gerçekleştiğinin davalı idarece düzenlenen devir belgesi ile sabit olduğu, bu durumun davalı idarece de kabul edildiği açıktır.
Öte yandan Madencilik Faaliyetleri Uygulama Yönetmeliği’nin 80. maddesinin 2. fıkrasında yer alan “..devredildiği tarihe kadar geçen süre için satış bilgi formu, işletme faaliyet bilgi formunun verilmesinin zorunlu olduğuna” ilişkin kuralda, açıkça anılan belgelerin devreden tarafından verilmesi gerektiği belirtilmemişse de, ruhsatın devredildiği tarihe kadar devredenin sorumluluğunda olması ve Maden Kanunu’na göre devrin sicile işlenmesi ile tamam olması nedenleriyle davalı idarece 2009 yılına ilişkin istenilen faaliyet bilgi formu ile satış bilgi formunun o tarihte henüz ruhsatı bünyesinde bulundurmayan davacıdan istenilerek anılan belgelerin sunulamaması üzerine teminat irat kaydedilerek faaliyetin durdurulması yönünde tesis olunan dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle; … İdare Mahkemesinin temyize konu kararının bozulmasına, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan Mahkemeye gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 07/10/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.