Danıştay Kararı 8. Daire 2016/14974 E. 2020/5302 K. 19.11.2020 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2016/14974 E.  ,  2020/5302 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/14974
Karar No : 2020/5302

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … Birliği
VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU :
Elektrik Mühendisleri Odasına kayıtlı serbest mühendis olarak faaliyette bulunan davacının, para cezası ile cezalandırılması işleminin dayanağı olduğu ileri sürülen;
1- TMMOB Ana Yönetmeliği’nin 50. maddesinin,
2- TMMOB Disiplin Yönetmeliği’nin 8/c maddesinin,
3- TMMOB Serbest Mühendislik ve Mimarlık Hizmetleri Asgari Ücret Yönetmeliği’nin 04.06 ve 11. maddelerinin,
4- TMMOB Serbest Mühendislik ve Mimarlık Hizmetleri ve Asgari Ücret-Asgari Çizim ve Düzenleme Esasları Yönetmeliği’nin 4/k maddesinin iptali istenilmektedir.

DAVACININ İDDİALARI :
Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Onur Kurulu, … gün ve … sayılı kararı ile 277,00 TL (iki yüz yetmiş yedi Türk Lirası) para cezası verildiği, kararın EMO (Genel Merkezince … tarih ve … sayılı yazı ile tebliğ edildiği, kararda cezaya dayanak olarak davacının üretmiş olduğu mühendislik hizmetlerini mesleki denetime sunmamasının gösterildiği, karara dayanak teşkil eden mesleki denetim fiilinin, TMMOB mevzuatında dava konusu Yönetmelik maddeleriyle düzenlendiği, meslek kuruluşlarının anayasal amaçlarını tanımlayan Anayasa’nın 135/1 maddesinin hükümleri arasında bu kuruluşların mesleki denetim yapabileceklerini açıkça ifade eden bir düzenlemeye rastlanmadığı, mevcut 18 (on sekiz) adet meslek üst birliğinden her birinin kuruluş yasası içerisine özel olarak ayrı bir kanun maddesi şeklinde yerleştirildiği, Anayasa’nın 135’inci maddesi çerçevesinde yasa ile kurulmuş bulunan kamu kurumu niteliğindeki 18 (on sekiz) meslek birliğinden bazılarına, bir faaliyet alanı olarak mesleki denetim yapabilme yetkisi kuruluş kanunları içerisinde verildiği, yetkinin 8 (sekiz) meslek birliğine verilip, 10 (on) tanesine verilmediği, TMMOB’nin yetki verilmeyen kuruluşlar arasında olduğu, Yasakoyucu’nun mesleki denetim konusundaki takdirini açıkça gösterdiği, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği ve bağlı odalarına mesleki denetim yetkisini bilerek ve isteyerek vermediği, sadece kanunla düzenlenebilecek asli bir yasama yetkisi alanı olduğu açık olan mesleki denetimin İdare vasfındaki TMMOB tarafından düzenlenebileceğini kabul etmenin isabetli olmadığı, 6235 sayılı Kanun’un 2/b maddesinde de mesleki denetim düzenlemesinin yer almadığı belirtilmektedir.
Üst hukuk normlarından Anayasa ve 6235 sayılı Kanun’da açıkça yazılı ifade edilip, mühendis odalarına tanınan bir mesleki denetim yetkisinin mevcut olmadığı, bu normlardan yorumla mesleki denetim yetkisinin kabulünün Yasakoyucu’nun yetkisini gasp etmek olduğu, TMMOB’nun takdir yetkisi kapsamında değerlendirilebilecek yoruma elverişli hiç bir üst hukuk boşluğu söz konusu olmadığı halde, 6235 saydı Kanun’un 2/b maddesi kapsamında kamu yararı ve hizmet gereği gerekçeleri ile mesleki denetim yetkisine sahip olduktarı iddiasında bulunduğu iddia edilmektedir.

DAVALININ SAVUNMASI :
Usule ilişkin olarak TMMOB tarafından davacı hakkında idari işlem tesis edilmediği, davacı hakkında üyesi bulunduğu Elektrik Mühendisleri Odası Onur Kurulu hafif para cezası işlemi tesis ettiği, TMMOB Yasası’nın 27. maddesinde yazılı uyarı ve hafif para cezalarına karşı TMMOB Yüksek Onur Kurulu’na itiraz edilmeyeceğini, bu cezalara karşı dava açılacağını düzenlediği, davacının almış olduğu cezanın TMMOB Yüksek Onur Kurulu’nun onayından geçmediğinden TMMOB’ye husumet yöneltilemeyeceği, davanın süre aşımı yönünden reddi gerektiği, davacı hakkında Birlik tarafından tesis edilmiş bir işlem mevcut olmadığı, davacı hakkında tesis edilen işleme dayanak olan Birliğin düzenleyici işlemlerinin olmadığı, Birliğin düzenleyici işlemlerinin ilanı üzerinden de (Ana, Disiplin Yönetmelikleri 2002, Asgari Ücret Yönetmeliği ise 2005 yılında yayımlanmıştır) 60 günden çok uzun zaman geçtiği nazara alındığında 15. madde gereğince davanın ilk incelemede esasa girmeden reddi gerekeceği, Birliğe husumet yöneltilemeyeceği, davacı hakkında Birlik tarafından bir idari işlem tesis edilmediği, Odasınca tesis edilen işlem TMMOB’nin onayından da geçmediği, yani idari işleme bir katkısı bulunmadığı, işbu davada idari işlemin iptalinin de talep edilmediği, düzenleyici işlemlerin üzerinden ise onyıllar geçmiş olması karşısında İYUK’nca Birliğin idari işlemleri hakkında iptal davası açılamayacağı savunulmakta olup esasa dair savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.

DANIŞTAY SAVCISI : …
DÜŞÜNCESİ : Dava; Elektrik Mühendisleri Odasına kayıtlı serbest mühendis olarak faaliyette bulunan davacının, para cezası ile cezalandırılması işleminin dayanağı olduğu ileri sürülen TMMOB Ana Yönetmeliği’nin 50. maddesinin, TMMOB Disiplin Yönetmeliği’nin 8/c maddesinin, TMMOB Serbest Mühendislik ve Mimarlık Hizmetleri Asgari Ücret Yönetmeliği’nin 04.06 ve 11. maddelerinin, TMMOB Serbest Mühendislik ve Mimarlık Hizmetleri ve Asgari Ücret-Asgari Çizim ve Düzenleme Esasları Yönetmeliği’nin 4/k maddesinin iptali istemiyle açılmıştır.
Elektrik mühendisleri Odası üyesi olan davacıya, ürettiği mühendislik hizmetlerini “mesleki denetime” sunmadığı gerekçesiyle disiplin cezası verilmesi üzerine, bu cezaya dayanak gösterilen düzenlemelerin iptali istemiyle işbu dava açılmıştır.
Anayasanın, 124. maddesinde; başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzel kişilerinin, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla yönetmelikler çıkarabileceği, 135. maddesinde de; kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve üst kuruluşlarının, belli bir mesleğe mensup olanların müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleri ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere meslek disiplini ve ahlakını korumak maksadı ile kanunla kurulan ve organları kendi üyeleri tarafından kanunda gösterilen usullere göre yargı gözetimi altında, gizli oyla seçilen kamu tüzelkişilikleri olduğu, hükmüne yer verilmiştir.
6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Yasası’nın 2. maddesinde; bütün mühendis ve mimarları ihtisas kollarına ayırmak ve her kol için bir oda kurulmasına karar vermek; bu suretle aynı ihtisasa mensup meslek mensuplarını bir Odanın bünyesinde toplamak; merkezde idare heyeti, haysiyet divanı ve murakıplar gibi görevlilere yetecek kadar üyesi bulunmayan Odanın merkezini, Umumi Heyetin belirleyeceği yerde açmak; mühendislik ve mimarlık mesleği mensuplarının, müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleriyle ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere meslek disiplinini ve ahlakını korumak için gerekli gördüğü bütün teşebbüs ve faaliyetlerde bulunmak; meslek ve menfaatleriyle ilgili işlerde resmi makamlarla işbirliği yaparak gerekli yardımlarda ve tekliflerde bulunmak, meslekle ilgili bütün mevzuatı, normları, fenni şartnameleri incelemek ve bunlar hakkındaki görüş ve düşünceleri ilgililere bildirmek Birliğin kuruluş amaçları arasında sayılmış; 26. maddesinde, “Odalara kayıtlı meslek mensuplarından bu kanuna aykırı hareketleri görülenlerle meslekle alâkalı işlerde gerek kasten ve gerekse ihmal göstermek suretiyle zarara sebebiyet veren veya akdettiği mukavelelere riayet etmeyen veyahut meslek şeref ve haysiyetini muhil durumları tespit olunanlara kayıtlı bulundukları oda haysiyet divanınca aşağıda yazılı inzibatî cezalar verilir :
a) Yazılı İhtar;
b) (25) liradan (100) liraya kadar para cezası;
c) (100) liradan (1.000) liraya kadar para cezası… Hükmü; 33. maddesinde; “Türkiye’de mühendislik ve mimarlık meslekleri mensupları mesleklerinin icrasını iktiza ettiren işlerle meşgul olabilmeleri ve mesleki tedrisat yapabilmeleri için ihtisasına uygun bir odaya kaydolmak ve azalık vasfını muhafaza etmek mecburiyetindedirler. Kamu Kurumu ve Kuruluşları ile İktisadi Devlet Teşekkülleri ve Kamu İktisadi Kuruluşlarında asli ve sürekli olarak çalışan mühendislik ve mimarlık meslekleri mensuplarının meslek ve ihtisaslarıyla ilgili odaya girmeleri isteklerine bağlıdır. Ancak bunlar görevlerinin gereği olan işleri yaparken, mesleki bakımdan, Odaya kayıtlı meslektaşlarının yetkileriyle haklarına sahip ve onların ödevleriyle yükümlüdürler…” hükmü yer almaktadır.
6235 sayılı Yasa’nın 39. maddesinde yer alan “Bu Kanun hükümleri müteşebbis heyetlerce ihzar ve Birlik Umumi Heyetince tasvip edilecek bir talimatname ile tatbik olunur.” hükmü temel alınarak yürürlüğe konulan ve 10.03.2003 tarihli 25044 sayılı R.G.’de yayımlanan Türk Mühendis Mimar Odaları Birliği Elektrik Mühendisleri Odası Ana Yönetmeliği’nin 7. maddesinde; a) Günün gereklerine, koşullarına ve olanaklarına uygun olarak üyelerinin sorunlarını çözmek için çalışmak, mesleğin üye toplum ve ülke yararlarına göre uygulanması ve geliştirilmesi için gerekli çabaları göstermek, diğer meslek Odaları, üyeleri ve halkla ilişkilerinde dürüstlüğü ve ahlakı korumak, uzmanlık alanında ülke çıkarlarına uygun politikalar üreterek bunları savunmak, kamuoyu oluşturmak, ilgilileri uyarmak, d) Üyelerin hak ve yetkilerini korumak, üyeler arası dayanışmayı sağlamak, haksız rekabeti önlemek için gerekli gördüğü tüm girişim ve etkinliklerde bulunmak, Elektrik Mühendisleri Odası’nın amaçları arasında sayılmıştır.
6235 sayılı Kanuna dayanılarak hazırlanara 02.12.2002 tarihli 24954 sayılı R.G’de yayımlanan TMMOB Ana Yönetmeliğinin “Mesleki Denetim” başlıklı dava konusu 50. maddesinde; “Odalar kendi meslek alanına ve meslek mensubuna ilişkin mesleki denetim uygulamasında bulunabilirler. Birden fazla Odanın ilgisi olan konularda, konuyla ilgili Odaların uyuşmazlığı halinde yetki ve sorumluluk TMMOB Yönetim Kurulunca belirlenir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
22.04.1990 tarihli 20500 sayılı R.G.’de yayımlanan TMMOB Serbest Mühendislik ve Mimarlık Hizmetleri Asgari Ücret Yönetmeliği’nin dava konusu;
04.06. maddesinde, “Mesleki Denetim: MMH’nin ihtisas dalları arasında uyum ve işbirliği içinde yürütülmesi ve asgari ücret, asgari çizim ve düzenleme esasları açısından bu hizmetlerin Meslek Odaları ve Kontrol Bürolarınca denetlenmesidir.” hükmü;
“Mesleki Denetim Uygulaması” başlıklı 11. maddesinde; “MMH’nin ihtisas dalları arasında uyum ve işbirliği içinde yürütülmesi ve asgari çizim ve düzenleme esasları açısından bu hizmetlerin Meslek Odaları ve kontrol bürolarınca mesleki denetim uygulamalarının nasıl yapılacağı, çıkarılacak “TMMOB Asgari Ücret ve Çizim Standartları Tespit Komisyonu ve Kontrol Bürolarının Kurulmasına ilişkin Yönetmelik”te belirlenir ve bu Yönetmelik Resmi Gazete’de yayımlanır.” düzenlemesi,
23.2.2005 tarihli 25736 sayılı R.G.‘de yayımlanan TMMOB Mimarlık-Mühendislik Hizmetleri ve Asgari Ücret-Asgari Çizim ve Düzenleme Esasları Yönetmeliği’nin dava konusu;
4/k maddesinde, “Mesleki Denetim: Mimarlık ve mühendislik hizmetlerinin ihtisas dalları arasında uyum ve işbirliği içinde yürütülmesi ve asgari ücret, asgari çizim ve düzenleme esasları açısından, bu hizmetlerin ilgili meslek odaları ve kontrol bürolarınca denetlenmesini, ifade eder” hükmü getirilmiştir.
Öte yandan, TMMOB Kanunu ile kurulan Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliğinin ve Birliğe bağlı Odaların disiplin işlerini düzenlemek üzere hazırlanarak yürürlüğe konulan,10.07.2002 tarih ve 24811 sayılı R.G.’de yayımlanan TMMOB Disiplin Yönetmeliğinin dava konusu 8/c maddesinde de, mesleki denetim uygulamasına aykırı davranmak, para cezasını gerektiren haller arasında sayılmıştır.
Yukarıda alıntısı yapılan Anayasa ve Yasa kuralları uyarınca meslek odalarının; gerek üyelerinin gerekse de soyut olarak mesleğin onurunu ve mesleki disiplini korumak, mesleğin gelişimini sağlamak, mesleğin icrasında uyulacak ilke ve kuralları saptamak hususlarında görev ve yetki sahibi olduğu tartışmasızdır.
6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanununun 2. maddesinin (b) fıkrası uyarınca, meslek odaları, meslek mensuplarının, müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin yerel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak üzere meslek disiplinini ve ahlakını korumak için gerekli gördüğü bir takım kurallar koyabilir.
Elektrik mühendisi unvan ve yetkisi ile mesleki faaliyette bulunulurken, mesleki davranış ilkelerine ve meslek etiğine uygun sürecin işletilmesi, kurumsal işleyişin ve bütünselliğin sağlanması gerekliliği nedeniyle Elektrik Mühendisleri Odasının, kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşu olmasından kaynaklanan mesleki faaliyetin içeriğine ilişkin olmamak koşulu ile üyeleri üzerinde mesleki denetim görev ve yetkisinin bulunduğu kuşkusuzdur. Ancak, meslek odasınca meslek mensuplarına yönelik mesleki denetim yetkisinin sınırlarının belirlenmesi gerekmektedir. Oda tarafından yapılacak denetimin meslek mensubunun sunduğu hizmetin içeriğinin denetlenmesi yahut meslek mensubunun yeterliliğinin denetlenmesi niteliğinde olmaması, meslek mensubunca bulundurulması gerekli bazı belge ve bilgilerin bulundurulup bulundurulmadığı, meslek mensubunun Oda üyelik kaydının bulunup bulunmadığı, kısıtlılığının olup olmadığı, bürosunun tescilini yaptırıp yaptırmadığı gibi mesleki disiplini sağlamaya yönelik şekli bir denetim niteliğinde olması gerekmektedir. Bu bağlamda, meslek odasının üyeleri üzerinde sahip olduğu mesleki denetim görev ve yetkisi mesleki disiplini sağlamaya yönelik olduğundan, serbest meslek faaliyetinin özünü zedeleyecek vize veya onay niteliği taşımaması gerekmektedir.
Meslek odalarının yukarıda yer alan yasal düzenleme uyarınca, mühendislik ve mimarlık mesleği mensuplarının, müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak üzere meslek disiplinini ve ahlakını korumak için gerekli bir kısım ilkeler belirleyebileceği açık olmakla, TMMOB ve bağlı odaların içeriğe ilişkin olmamak kaydıyla şekli yönden mesleki denetim yapmasında mevzuata aykırılık bulunmamaktadır.
Bu durumda, mesleki denetimin tanımı, kapsamı, şekli ile ilgili dava konusu düzenlemeler ile getirilen denetimin şekli nitelikte bir denetim olduğu, mesleki faaliyetin özünü zedeleyecek nitelikte faaliyetin içeriğinin denetlenmesine ilişkin olmadığı anlaşılmakta olup, bu husustaki maddeler ile mesleki denetime uymayanlara para cezası verileceği hükmünü getiren TMMOB Disiplin Yönetmeliğinin 8/c maddesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davanın reddi gerektiği düşünülmektedir

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

MADDİ OLAY VE HUKUKİ SÜREÇ :
Davacı tarafından, Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Onur Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile üretmiş olduğu mühendislik hizmetlerini mesleki denetime sunmadığı gerekçesiyle 277,00 TL para cezası verilmesi üzerine karara dayanak teşkil ettiği iddiasıyla mesleki denetime ilişkin düzenlemelerden TMMOB Ana Yönetmeliği’nin 50. maddesinin, TMMOB Disiplin Yönetmeliği’nin 8/c maddesinin, TMMOB Serbest Mühendislik ve Mimarlık Hizmetleri Asgari Ücret Yönetmeliği’nin 04.06 ve 11. maddelerinin, TMMOB Serbest Mühendislik ve Mimarlık Hizmetleri ve Asgari Ücret-Asgari Çizim ve Düzenleme Esasları Yönetmeliği’nin 4/k maddesinin iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

İNCELEME VE GEREKÇE:
USUL YÖNÜNDEN: Davalı idarenin usule ilişkin iddiası yerinde görülmeyerek işin esasına geçilmiştir.

ESAS YÖNÜNDEN:
İlgili Mevzuat:
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 124. maddesinde; “Cumhurbaşkanı, bakanlıklar ve kamu tüzelkişileri, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabilirler.” hükmü bulunmaktadır.
6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Yasası’nın 2. maddesinde; bütün mühendis ve mimarları ihtisas kollarına ayırmak ve her kol için bir oda kurulmasına karar vermek; bu suretle aynı ihtisasa mensup meslek mensuplarını bir Odanın bünyesinde toplamak; merkezde idare heyeti, haysiyet divanı ve murakıplar gibi görevlilere yetecek kadar üyesi bulunmayan Odanın merkezini, Umumi Heyetin belirleyeceği yerde açmak; mühendislik ve mimarlık mesleği mensuplarının, müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleriyle ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere meslek disiplinini ve ahlakını korumak için gerekli gördüğü bütün teşebbüs ve faaliyetlerde bulunmak; meslek ve menfaatleriyle ilgili işlerde resmi makamlarla işbirliği yaparak gerekli yardımlarda ve tekliflerde bulunmak, meslekle ilgili bütün mevzuatı, normları, fenni şartnameleri incelemek ve bunlar hakkındaki görüş ve düşünceleri ilgililere bildirmek Birliğin kuruluş amaçları arasında sayılmıştır.
32. maddesinde; ”Odaların gelirleri:
a) Aza kaydiyeleri;
b) Aza yıllık aidatı;
c) Hizmet karşılığı alınan ücretler;
ç) Vesika ücretleri;
d) Neşriyat hasılatı;
e) Bağış ve yardımlar;
f) Para cezaları;
g) İştiraklerden mütevellit karlar;
h) Mesleki müsabakalarda derece ve mansiyon alanlarla jüriye aza seçilenlerin alacakları paraların yüzde beşleri;
i) Müteferrik gelirler.” hükmü yer almaktadır.
6235 sayılı Yasa’nın 33. maddesinde; “Türkiye’de mühendislik ve mimarlık meslekleri mensupları mesleklerinin icrasını iktiza ettiren işlerle meşgul olabilmeleri ve mesleki tedrisat yapabilmeleri için ihdisasına uygun bir odaya kaydolmak ve azalık vasfını muhafaza etmek mecburiyetindedirler. Kamu Kurumu ve Kuruluşları ile İktisadi Devlet Teşekkülleri ve Kamu İktisadi Kuruluşlarında asli ve sürekli olarak çalışan mühendislik ve mimarlık meslekleri mensuplarının meslek ve ihtisaslarıyla ilgili odaya girmeleri isteklerine bağlıdır. Ancak bunlar görevlerinin gereği olan işleri yaparken, mesleki bakımdan, Odaya kayıtlı meslektaşlarının yetkileriyle haklarına sahip ve onların ödevleriyle yükümlüdürler. Bu konuda Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları ile ilgili hükümler saklıdır.” hükmü yer almaktadır.
39. maddesinde “Bu Kanun hükümleri müteşebbis heyetlerce ihzar ve Birlik Umumi Heyetince tasvip edilecek bir talimatname ile tatbik olunur.” hükmü temel alınarak yürürlüğe konulan Türk Mühendis Mimar Odaları Birliği Elektrik Mühendisleri Odası Ana Yönetmeliği’nin 7. maddesinde; a) Günün gereklerine, koşullarına ve olanaklarına uygun olarak üyelerinin sorunlarını çözmek için çalışmak, mesleğin üye toplum ve ülke yararlarına göre uygulanması ve geliştirilmesi için gerekli çabaları göstermek, diğer meslek Odaları, üyeleri ve halkla ilişkilerinde dürüstlüğü ve ahlakı korumak, uzmanlık alanında ülke çıkarlarına uygun politikalar üreterek bunları savunmak, kamuoyu oluşturmak, ilgilileri uyarmak, d) Üyelerin hak ve yetkilerini korumak, üyeler arası dayanışmayı sağlamak, haksız rekabeti önlemek için gerekli gördüğü tüm girişim ve etkinliklerde bulunmak, Elektrik Mühendisleri Odası’nın amaçları arasında sayılmıştır.
TMMOB Ana Yönetmeliğinin 50. maddesi, “Odalar kendi meslek alanına ve meslek mensubuna ilişkin mesleki denetim uygulamasında bulunabilirler. Birden fazla Odanın ilgisi olan konularda, konuyla ilgili Odaların uyuşmazlığı halinde yetki ve sorumluluk TMMOB Yönetim Kurulunca belirlenir.”
TMMOB Disiplin Yönetmeliğinin 8 maddesinin c bendi, “Mesleki denetim uygulamasına aykırı davranmak,”
TMMOB SMM Hizmetleri Asgari Ücret Yönetmeliği’nin 04.06 maddesi, “Mesleki Denetim MMH’nin ihtisas dalları arasında uyum ve işbirliği içinde yürütülmesi ve asgari ücret, asgari çizim ve düzenleme esasları açısından bu hizmetlerin Meslek Odaları ve Kontrol Büroları’nca denetlenmesidir.”
TMMOB SMM Hizmetleri Asgari Ücret Yönetmeliği 11. maddesi, “MMH’nin ihtisas dalları arasında uyum ve işbirliği içinde yürütülmesi ve asgari çizim ve düzenleme esasları açısından bu hizmetlerin Meslek Odaları ve kontrol bürolarınca mesleki denetim uygulamalarının nasıl yapılacağı, çıkarılacak “TMMOB Asgari Ücret ve Çizim Standartları Tespit Komisyonu ve Kontrol Büroları’nın Kurulmasına ilişkin Yönetmelik”te belirlenir ve bu Yönetmelik Resmi Gazete’de yayımlanır.”
TMMOB SMM Hizmetleri ve Asgari Ücret-Asgari Çizim ve Düzenleme Esasları Yönetmeliği 4/k maddesi, “Mesleki Denetim : Mimarlık ve mühendislik hizmetlerinin ihtisas dalları arasında uyum ve işbirliği içinde yürütülmesi ve asgari ücret, asgari çizim ve düzenleme esasları açısından, bu hizmetlerin ilgili meslek odaları ve kontrol bürolarınca denetlenmesini,”
Dava Konusu Yönetmelik Maddelerinin İncelenmesi:
Davacı tarafından, üretmiş olduğu mühendislik hizmetlerini mesleki denetime sunmadığı gerekçesiyle hakkında verilen para cezası üzerine karara dayanak teşkil ettiği iddiasıyla dava konusu edilen düzenlemelerin tamamının mesleki denetime ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
Anayasa ve Yasa kuralları uyarınca meslek odalarının; gerek üyelerinin gerekse de soyut olarak mesleğin onurunu ve mesleki disiplini korumak, mesleğin gelişimini sağlamak, mesleğin icrasında uyulacak ilke ve kuralları saptamak hususlarında görev ve yetki sahibi olduğu tartışmasızdır.
6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanunu’nun 2. maddesinin (b) fıkrası uyarınca, meslek odaları, meslek mensuplarının, müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak üzere meslek disiplinini ve ahlakını korumak için gerekli gördüğü bir takım kurallar koyabilir.
Elektrik mühendisi unvan ve yetkisi ile mesleki faaliyette bulunulurken, mesleki davranış ilkelerine ve meslek etiğine uygun sürecin işletilmesi, kurumsal işleyişin ve bütünselliğin sağlanması gerekliliği nedeniyle Elektrik Mühendisleri Odası’nın, kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşu olmasından kaynaklanan mesleki faaliyetin içeriğine ilişkin olmamak koşulu ile üyeleri üzerinde mesleki denetim görev ve yetkisinin bulunduğu kuşkusuzdur. Ancak, meslek odasınca meslek mensuplarına yönelik mesleki denetim yetkisinin sınırlarının belirlenmesi gerekmektedir. Oda tarafından yapılacak denetimin meslek mensubunun sunduğu hizmetin içeriğinin denetlenmesi yahut meslek mensubunun yeterliliğinin denetlenmesi niteliğinde olmaması, meslek mensubunca bulundurulması gerekli bazı belge ve bilgilerin bulundurulup bulundurulmadığı, meslek mensubunun Oda üyelik kaydının bulunup bulunmadığı, kısıtlılığının olup olmadığı, bürosunun tescilini yaptırıp yaptırmadığı gibi mesleki disiplini sağlamaya yönelik şekli bir denetim niteliğinde olması gerekmektedir. Bu bağlamda, meslek odasının üyeleri üzerinde sahip olduğu mesleki denetim görev ve yetkisi mesleki disiplini sağlamaya yönelik olduğundan, serbest meslek faaliyetinin özünü zedeleyecek vize veya onay niteliği taşımaması gerekmektedir.
Belirtilen açıklamalar kapsamında, odaların şekli anlamda mesleki denetim yetkisi bulunduğu ve bu denetim yetkisi kapsamında 6235 sayılı Yasa’nın yukarıda belirtilen 32. maddesinin (c) bendi göz önüne alındığında, gelir elde edebileceği hususunda kuşku bulunmamaktadır.
Bu durumda, mesleki denetimin tanımı, kapsamı, şekli ile ilgili dava konusu düzenlemeler ile getirilen denetimin şekli nitelikte bir denetim olduğu, mesleki faaliyetin özünü zedeleyecek nitelikte faaliyetin içeriğinin denetlenmesine ilişkin olmadığı anlaşılmakta olup, bu husustaki maddeler ile mesleki denetime uymayanlara para cezası verileceği hükmünü getiren TMMOB Disiplin Yönetmeliğinin 8/c maddesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVANIN REDDİNE,
2. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam …-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca …-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,
4. Posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra istemi halinde davacıya iadesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere oyçokluğu ile 19/11/2020 tarihinde karar verildi.

KARŞI OY :

(X)- Dava, davacı tarafından, Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Onur Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile üretmiş olduğu mühendislik hizmetlerini mesleki denetime sunmadığı gerekçesiyle 277,00 TL para cezası verilmesi üzerine karara dayanak teşkil ettiği iddiasıyla mesleki denetime ilişkin düzenlemelerden TMMOB Ana Yönetmeliği’nin 50. maddesinin, TMMOB Disiplin Yönetmeliği’nin 8/c maddesinin, TMMOB Serbest Mühendislik ve Mimarlık Hizmetleri Asgari Ücret Yönetmeliği’nin 04.06 ve 11. maddelerinin, TMMOB Serbest Mühendislik ve Mimarlık Hizmetleri ve Asgari Ücret-Asgari Çizim ve Düzenleme Esasları Yönetmeliği’nin 4/k maddesinin iptali istemiyle açılmıştır.
Anayasanın 124. maddesinde, Cumhurbaşkanı, bakanlıklar ve kamu tüzel kişilerinin kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin uygulanmasını sağlamak üzere ve kanuna aykırı olmamak şartıyla yönetmelikler çıkarabilecekleri hükme bağlanmıştır.
6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Yasasının 39. maddesinin 1. bendinde, bu kanun hükümlerinin müteşebbis heyetlerce ihzar ve Birlik umumi heyetince tasvip edilecek bir talimatname ile tatbik olunacağı hükmü yer almaktadır.
02.12.2002 tarih ve 24954 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Ana Yönetmeliğinin 50. maddesinin ilk cümlesinde; “Odalar kendi meslek alanına ve meslek mensubuna ilişkin mesleki denetim uygulamasında bulunabilirler.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Serbest Mühendislik Ve Mimarlık Hizmetleri Asgari Ücret Yönetmeliği’nin “Deyimler ve Tanımlar”, başlıklı 04.06 maddesinde; “Mesleki Denetim MMH’nin ihtisas dalları arasında uyum ve işbirliği içinde yürütülmesi ve asgari ücret, asgari çizim ve düzenleme esasları açısından bu hizmetlerin Meslek Odaları ve Kontrol Büroları’nca denetlenmesidir.” şeklinde tanımlanmış; “Mesleki Denetim Uygulamaları” başlıklı 11. maddesinde, “MMH’nin ihtisas dalları arasında uyum ve işbirliği içinde yürütülmesi ve asgari çizim ve düzenleme esasları açısından bu hizmetlerin Meslek Odaları ve kontrol bürolarınca mesleki denetim uygulamalarının nasıl yapılacağı, çıkarılacak “TMMOB Asgari Ücret ve Çizim Standartları Tespit Komisyonu ve Kontrol Büroları’nın Kurulmasına ilişkin Yönetmelik”te belirlenir ve bu Yönetmelik Resmi Gazete’de yayımlanır.” düzenlemesine yer verilmiş, Türk Mühendis Ve Mimar Odaları Birliği Mimarlık-Mühendislik Hizmetleri Ve Asgari Ücret-Asgari Çizim Ve Düzenleme Esasları Yönetmeliği’nin “Tanımlar”, başlıklı 4/k maddesinde; “Mesleki Denetim: Mimarlık ve mühendislik hizmetlerinin ihtisas dalları arasında uyum ve işbirliği içinde yürütülmesi ve asgari ücret, asgari çizim ve düzenleme esasları açısından, bu hizmetlerin ilgili meslek odaları ve kontrol bürolarınca denetlenmesini,” şeklinde tanımlanmıştır.
Kanun koyucu; düzenlediği konularda genel prensipleri belirler ve bunun uygulanmasını yürütmeye, başka bir ifadeyle idarelere bırakır. Bu asli düzenleme yetkisinin Yasama organına ait olmasının doğal bir sonucudur. Ancak, idarelerin düzenleme yetkisi yasama organının çizdiği sınırlar içinde ve üst hukuk normlarına aykırı olmamak kayıt ve şartına bağlı olarak gerçekleşebilir.
Bir kamu tüzel kişisi olan Elektrik Mühendisleri Odası’nın, 6235 sayılı Kanun ile belirlenen görev alanı içinde yasanın uygulanmasını teminen yönetmelik çıkarma yetkisine sahip olduğu açıktır. Uyuşmazlıkta ise mesleki denetime sunma yükümlülüğünün yönetmelik maddeleri ile düzenlendiği, Yönetmelik ile üst hukuk normlarında bulunmayan düzenlemeler getirildiği, daha açık bir ifade “mesleki denetim” yetkisine ilişkin 6235 sayılı Kanunda ve ilgili diğer kanunlarda herhangi bir düzenleme bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Ayrıca, 3194 sayılı İmar Kanunu’nun “Planların hazırlanması ve yürürlüğe konulması” başlıklı 8. maddesine 12.07.2013 günlü ve 6495 sayılı Kanun’un 73. maddesi ile eklenen (ı) bendi ile “Harita, plan, etüt ve projeler; idare ve ilgili kanunlarında açıkça belirtilen yetkili kuruluşlar dışında meslek odaları dahil başka bir kurum veya kuruluşun vize veya onayına tabi tutulamaz, tutulması istenemez. Vize veya onay yaptırılmaması ve benzeri nedenlerle müellifler veya bunlara ait kuruluşların büro tescilleri iptal edilemez veya yenilenmesi hiçbir şekilde geciktirilemez. Müelliflerden bu hükmü ortadan kaldıracak şekilde taahhütname talep edilemez.” kuralı getirilmiştir.
4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanun’un 2.maddesinin 4/(a) bendinde;
“Yapı denetim kuruluşları aşağıda belirtilen görevleri yerine getirmekle yükümlüdür:
a) Proje müelliflerince hazırlanan, yapının inşa edileceği arsa veya arazinin zemin ve temel raporları ile uygulama projelerini ilgili mevzuata göre incelemek, proje müelliflerince hazırlanarak doğrudan kendilerine teslim edilen uygulama projesi ve hesaplarını kontrol ederek, ilgili idareler dışında başka bir kurum veya kuruluşun vize veya onayına tabi tutulmadan, ilgili idareye uygunluk görüşünü bildirmek.” hükmüne yer verilmiştir.
Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliğinde ise, “Etüt ve projeler; idare ve ilgili kanunlarında açıkça belirtilen yetkili kuruluşlar dışında meslek odaları dâhil başka bir kurum veya kuruluşun vize veya onayına tabi tutulamaz, tutulması istenemez. Vize veya onay yaptırılmaması ve benzeri nedenlerle müellifler veya bunlara ait kuruluşların büro tescilleri iptal edilemez veya yenilenmesi hiçbir şekilde geciktirilemez. Müelliflerden bu hükmü ortadan kaldıracak şekilde taahhütname talep edilemez.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın 25.04.2012 tarihli Genelgesinin 6. maddesinde ise, “03.04.2012 tarihinden itibaren yapı ruhsatı düzenlemeye yetkili idarelerce ruhsat sürecinin kısaltılabilmesi adına; proje müellifleri, fenni mesuller veya yapı denetim kuruluşunun denetçi mimar ve mühendisleri için daha önceki mevzuatta da zorunlu olmayan meslek odası incelemesi, vizesi vb. İşlemler yapılmayacak, ayrıca bu doğrultuda sicil durum belgesi istenmeyecek ve projelerin meslek odasınca vizelenmesi talep edilmeyecek, mimar ve mühendislerden Yönetmelik eki taahhütname istenecektir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Türkiye Mimarlar ve Mühendisler Odası Birliği ve ilgili oda mevzuatlarında, odaya kayıtlı mimar, mühendis ve bürolar tarafından üretilen harita, plan, etüt ve projelerin ilgili kurumlara sunulmadan önce oda onayına sunulması gerektiği belirtilmekte ise de, 6495 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 73. maddesi ile 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 8. maddesine eklenen (ı) fıkrası ile, harita, plan, etüt ve projelerin idare ve ilgili kanunlarında açıkça belirtilen yetkili kuruluşlar dışında meslek odaları dahil başka bir kurum veya kuruluşun vize veya onayına tabi tutulmayacağı ve tutulmasının istenemeyeceği belirtilmiş, 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanun’un 2.maddesinin 4/(a) bendinde, yapı denetim kuruluşlarının ilgili idareler dışında başka bir kurum veya kuruluşun vize veya onayına tabi tutulmadan, ilgili idareye uygunluk görüşünü bildirme yükümlülüğü düzenlenmiş olup, vize ve onay ifadesinin şekli nitelikte bile olsa mesleki denetimi de kapsadığı hususunda kuşku bulunmadığından, yukarıda belirtilen mezkur Kanun hükümlerine aykırı olarak oda üyelerine ürettiği hizmetlerini mesleki denetime sunma yükümlülüğü yüklenmesinde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Ayrıca, yapılan mesleki denetim sonucunda mesleki denetim ücreti tahsil edildiği, üyelere ürettiği hizmetlerini mesleki denetime sunma yükümlülüğü yüklediği, bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi halinde üyelerin bazı yaptırımlarla karşı karşıya kalmasına yol açtığı ve meslek odası tarafından her yıl üyelerinden üyelik aidatı ve büro tescil yenileme ücreti de tahsil edildiği dikkate alındığında, üyeleri mali açıdan ağır yük altında bırakan ve daha ziyade oda gelir kalemini artırmaya yönelik olduğu anlaşılan mesleki denetimin bir zorunluluk olarak öngörülmesinde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Kaldı ki meslek odasınca meslek mensuplarına yönelik mesleki denetim yapılabilmesi mümkün kabul edilse dahi, bu denetimin meslek mensubunun sunduğu hizmetin içeriğinin denetlenmesi, yahut meslek mensubunun yeterliliğinin denetlenmesi niteliğinde olmayıp, meslek mensubunca bulundurulması gerekli bazı belge ve bilgilerin bulundurulup bulundurulmadığı, meslek mensubunun Oda üyelik kaydının bulunup bulunmadığı, kısıtlılığının olup olmadığı, bürosunun tescilini yaptırıp yaptırmadığı gibi mesleki disiplini sağlamaya yönelik şekli bir denetim olarak anlaşılması ve uygulanması gerektiği ancak dava konusu düzenlemelerin bunu aştığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda kanuni dayanağı bulunmaksızın, dava konusu Yönetmeliklerin mesleki denetime ilişkin kuralları düzenleyen ve dava konusu yapılan ilgili maddeleri hukuka aykırı olduğundan bu maddelerin iptali gerektiği düşüncesi ile davanın reddine ilişkin aksi yöndeki çoğunluk kararına katılmıyorum.