Danıştay Kararı 8. Daire 2016/14971 E. 2020/3951 K. 30.09.2020 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2016/14971 E.  ,  2020/3951 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/14971
Karar No : 2020/3951

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : …
Vekili : Av. …

Karşı Taraf (Davalı): Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı – Bilkent/ANKARA
Vekili : Av. …

İstemin Özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi :İstemin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dava, … Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Fizik/Atom ve Moleküler Fiziği Bölümü öğretim üyesi olarak görev yapan davacı tarafından, 2013 Ekim döneminde doçentlik sınavı için yaptığı başvuru üzerine eser incelemesi aşamasında yapılan değerlendirme neticesinde yayın aşamasından başarısız sayılmasına ilişkin 11.07.2014 tarih ve 7401 sayılı davalı idare işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince davacının, doçentlik sınavının eser incelemesi aşamasında başarısız olduğu dikkate alınarak uyuşmazlığın çözümü amacıyla davacının tüm akademik çalışmaları, eserleri ve yayınlarını içeren doçentlik sınavı başvuru dosyası üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi yaptırılması sonucunda düzenlenen 03.12.2015 tarihli bilirkişi raporunda; davacının asgari koşulları sağladığına ilişkin bildirim formunda beyan ettiği eserlerin nitelikli ve özgün dergilerde yayımlandığı ve asgari başvuru şartlarını sağladığı, ancak davacı her ne kadar asgari başvuru şartlarını sağlasa da, akademik çalışmaları bir bütün olarak değerlendirildiğinde davacının makale sayısının ve araştırmalarının niteliğinin başarılı sayılabilmesi için tam sınırda kaldığı, davacının başvuru sonrası 2014 ve 2015 yıllarındaki yayınlarının nicel ve nitel yönden kalite artışı gösterdiği, doçentlik dosyasının tekrar hazırlanarak sunulması sonucunda bu aşamanın rahatlıkla geçebileceği, davacının yeni bir dosya ile tekrar sınava başvuru yapabileceği, bu sebeplerle davacının eser incelemesi aşamasında başarısız bulunduğu görüşlerine yer verildiği, davacının doçentlik sınavına sunduğu doçentlik başvuru dosyası ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirilmesi neticesinde, davacının eserlerinin, başvurulan doçentlik alanı için nicelik ve bilimsel yönden yeterli olmadığının saptanıldığı, bu nedenlerle davacının doçentlik sınavında eser incelemesi aşamasında başarısız sayılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmeyerek davanın reddine karar verilmiştir.
2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun “Doçentlik Sınavı” başlıklı 24. maddesinde; Üniversitelerarası Kurulun her bir bilim disiplininin özelliklerini dikkate alarak belirteceği görüş çerçevesinde Yükseköğretim Kurulu tarafından çıkarılacak yönetmelikte belirtilen şartları taşıyan özgün bilimsel yayın ve çalışmalar yapmak, doçentlik sınavına başvurabilmek için gerekli şartlar arasında sayılmış, doçentlik sınav jürisinde yer alan asıl ve yedek üyelerin, adayın akademik çalışmalarının her birini değerlendirerek hazırladıkları ayrıntılı ve gerekçeli kişisel raporlarını Üniversitelerarası Kurula göndereceği, asıl üyelerin hukuken geçerli bir mazerete dayalı olarak raporunu verememesi halinde, yedek üyelerin raporları, sırasına göre değerlendirmeye esas alınacağı, değerlendirmeye esas alınan bu raporların birer örneğinin, eser incelemesi sonucuna ilişkin bildirim yazısı ile birlikte adaya gönderileceği, eser incelemesinde başarılı bulunan adayın, doçentlik sınav jürisi tarafından, sözlü sınava tabi tutulacağı, jüri üyelerinin, yapılan sözlü sınavın denetlenebilirliğini sağlamak için gerekli tedbirleri alacağı, sözlü sınavda başarılı olması halinde, adaya ilgili bilim dalında doçentlik unvanı verileceği, doçentlik sınavına ilişkin esas ve usullerin, Üniversitelerarası Kurulun görüşü alınmak suretiyle Yükseköğretim Kurulu tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenleneceği hüküm altına alınmıştır.
31/01/2009 tarihli ve 27127 sayılı Resmi Gazatede yayımlanarak yürürlüğe giren Doçentlik Sınav Yönetmeliği’nin, “Sınav jürisinin oluşturulması” başlıklı 5. maddesinde, Üniversitelerarası Kurulun Doçentlik Sınav Komisyonunun önerisi üzerine, doçentlik başvurusunda bulunan adaylardan her biri için beş kişilik bir jüri ve bu jüri için iki yedek üye belirlerleyeceği, jüri için asıl ve yedek üyelerin, adayın başvurduğu alan göz önünde bulundurularak belirleneceği, adayın başvurduğu alanda yeterli öğretim üyesinin bulunmaması halinde, istisnai olarak, jüri üç asıl ve iki yedek olmak üzere beş üye ile teşkil edilebileceği, “Doçentlik Sınavı” başlıklı 6. maddesinde, doçentlik sınavının, eser incelemesi ve sözlü sınav olmak üzere, iki aşamada yapılacağı, doçentlik sınav jürisini oluşturan asıl ve yedek üyelerin, adayın akademik çalışmalarının her birini değerlendirerek hazırladıkları ayrıntılı ve gerekçeli kişisel raporlarını iki nüsha olarak mensubu bulundukları üniversite rektörlüğü aracılığı ile Üniversitelerarası Kurula gönderecekleri, bu raporların, başvuru dosyalarının jüri üyesine teslim edildiği tarih sırasına göre ve dosya sayısı itibarıyla azami birer aylık sürelerde hazırlanarak sırasıyla Üniversitelerarası Kurula gönderileceği, değerlendirmeye esas alınan jüri raporlarının birer nüshası, eser incelemesi sonucuna ilişkin bildirim yazısı ile birlikte adaya gönderileceği, değerlendirmeye esas alınan jüri raporları itibarıyla çoğunlukla eser incelemesinde başarılı bulunan aday, sözlü sınava tabi tutulacağı hükümlerine yer verilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun ”Bilirkişi Raporuna İtiraz” başlıklı 281. maddesinde Mahkemenin, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden, yeni sorular düzenlemek suretiyle ek rapor alabileceği, gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, Mahkemenin yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabileceği hükmü yer almaktadır.
Dosyanın incelenmesinden, … Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Fizik/Atom ve Moleküler Fiziği Bölümü öğretim üyesi olarak görev yapan davacının 2013 yılı Ekim döneminde Fizik Bilim Alanı, Atom ve Moleküler Fiziği anahtar sözcüğünden doçentlik sınavına müracaat ettiği, Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı’nca, beş üyeden oluşan jüri tarafından yapılan tüm eserlerinin etik, nicelik, nitelik ve başvurulan doçentlik alanına uygunluğu açısından incelenmesi sonucunda üç üyenin eser incelemesi aşamasında başarısız olduğu yönündeki oyu doğrultusunda, davacının eser incelemesi aşamasında başarısız bulunması üzerine, bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlıkta, Mahkeme tarafından teknik ve bilimsel yönden dava dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen 3.12.2015 tarihli ortak bilirkişi raporunda; davacının doçentlik sınavı asgari başvuru şartlarını sağladığı, ancak akademik çalışmaları bir bütün olarak değerlendirildiğinde davacının makale sayısının ve araştırmalarının niteliğinin başarılı sayılabilmesi için tam sınırda kaldığı ifade edilerek davacının eser incelemesi aşamasında başarısız bulunduğu belirtilmiş ise de; ortak bilirkişi raporunda doçentlik asgari koşullarını sağladığı ifade edilen davacının, doçentlik dosyasında bulunan eserlerinin nitelik ve niceliğine ilişkin olarak doçentlik eser incelemesi aşamasında başarılı olarak değerlendirilebilmesi açısından sınırda kalmasının neden davacının başarısız sayılmasına sebep teşkil ettiğine dair ayrıntılı ve gerekçeli herhangi bir değerlendirmeye yer verilmediği görülmektedir.
Diğer taraftan ortak bilirkişi raporunda belirtilen kanaatlerin gerekçesinin bulunduğu ifade edilen bireysel bilirkişi raporları ayrıntılı olarak incelendiğinde, bilirkişi Prof. Dr. … tarafından tanzim olunan rapor içeriğinde sadece doçentlik eser incelemesi aşamasında jüriler tarafından düzenlenen raporlarının özetine yer verilerek davacının bilimsel yayın ve eserlerine ilişkin herhangi bir değerlendirmede bulunulmadığı, bilirkişi Prof. Dr. … tarafından düzenlenen raporda, akademik çalışmaları bulunan davacının, yürüttüğü tezler ile yayınlarına değinilerek, akademik faaliyetlerinin yayın aşamasından geçebilecek durumda olduğu, bununla birlikte jüri üyelerinin kararına saygı duyulması gerektiği hususu belirtilerek yeterli değerlendirmenin yapılmadan davacının itirazının yerinde görülmediğinin belirtildiği, diğer bilirkişi Prof. Dr. … tarafından yazılan raporda ise; sadece davacının yayınlarına yer verilmekle birlikte eser incelemesi aşaması sonucunda davacının başarısız olduğuna ilişkin görüş ve kanaate nasıl ulaşıldığına ilişkin ayrıntılı bir değerlendirmeye yer verilmediği görülmektedir.
Her ne kadar Mahkeme tarafından bilirkişi raporunun dayandığı teknik ve bilimsel veriler hükme esas alınabilecek nitelikte bulunmuş ise de; bilirkişi raporunun bahse konu nedenlerden dolayı uyuşmazlığı çözümleyebilecek nitelikte düzenlenmediği, davacının doçentlik başvurusunun eser incelemesi aşamasında neden başarısız bulunduğuna ilişkin yeterli ve ayrıntılı değerlendirmeleri içermediği açıktır.
Bu durumda davacının doçentlik eser incelemesi aşamasında başarısız bulunduğuna ilişkin olarak tanzim olunan bilirkişi raporu uyuşmazlığı çözümleyebilecek yeterlilikte olmadığı anlaşıldığından konunun aydınlatılabilmesi maksadıyla, Mahkeme tarafından yeni bir bilirkişi heyeti oluşturulmak suretiyle hükme esas alınabilecek nitelikte davacının akademik çalışmalarının ayrıntılı ve gerekçeli değerlendirmelerini içeren bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiğinden, eksik incelemeye dayalı bilirkişi raporu esas alınarak verilen Mahkeme kararında hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle; … İdare Mahkemesinin temyize konu kararının bozulmasına, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan Mahkemeye gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 30/09/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.