Danıştay Kararı 8. Daire 2016/14464 E. 2020/4324 K. 13.10.2020 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2016/14464 E.  ,  2020/4324 K.

T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/14464
Karar No : 2020/4324

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALILAR : 1- … Bakanlığı – …
VEKİLİ : I. Hukuk Müşaviri Yrd. ….
2- … Müdürlüğü – …
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …

DAVANIN KONUSU :
1. Elmadağ Polis Meslek Eğitim Merkezi Müdürlüğü’nde 16. dönem öğrencisi olarak geçici kaydı yapılan davacı tarafından; hakkında yapılan güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasında “Görevi Kötüye Kullanma, Zimmet” suçundan görülmekte olan davasının bulunduğu tespit edildiğinden Polis Meslek Eğitim Merkezleri Giriş Yönetmeliği’nin 8. maddesinin 1. fıkrasının (g) bendi belirtilen şartlara sahip olmadığından bahisle Elmadağ Polis Meslek Eğitim Merkezi Müdürlüğü’nden ilişiğinin kesilmesine dair tesis edilen Emniyet Genel Müdürlüğünün 22/04/2016 tarihli işlemi ile;
2. Bu işlemin dayanağı olan 06/06/2015 tarihli ve 29378 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Polis Meslek Eğitim Merkezleri Giriş Yönetmeliği’nin 8. maddesinin 1. fırkasının (g) bendinin (2) numaralı alt bendinin iptaline karar verilmesi istenilmektedir.

DAVACININ İDDİALARI :
Davacı tarafından, hakkında “Görevi Kötüye Kullanma, Zimmet” suçundan görülmekte olan davasının bulunduğundan bahisle ilişiğinin kesildiği, ancak suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar kimsenin suçlu sayılmayacağına yönelik Anayasa hükmüne rağmen ceza almış birisi gibi yaptırıma tabi tutulduğu, dava konusu Yönetmelik hükmünün Anayasa ve AİHS’ye aykırı olduğu, söz konusu hüküm çerçevesinde ilişiğinin kesilmesine yönelik işlemin iptal edilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.

İÇİŞLERİ BAKANLIĞI’NIN SAVUNMASININ ÖZETİ :
Üst hukuk normuna uygun olan Yönetmelik maddesi ile bu madde uyarınca tesis edilen bireysel işlemin hukuka uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜ’NÜN SAVUNMASININ ÖZETİ :
Elmadağ Polis Meslek Eğitim Merkezi Müdürlüğü’nde 16. dönem öğrencisi olarak geçici kaydı yapılan davacının hakkında yapılan güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasında “Görevi Kötüye Kullanma, Zimmet” suçundan … Ağır Ceza Mahkemesinde görülmekte olan davasının bulunduğunun tespit edildiği, Polis Meslek Eğitim Merkezleri Giriş Yönetmeliği’nin 8. maddesinin 2. fırkasında “2) Affa uğramış veya hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama, kaçakçılık veya cinsel dokunulmazlığa karşı suçlardan dolayı mahkûm olmamak veya bu suçlardan dolayı devam etmekte olan bir soruşturma veya kovuşturma bulunmamak veya kovuşturması uzlaşma ile neticelenmemiş olmak,” hükmünün yer aldığı, ilgili Yönetmelikteki şartları taşımayan davacının ilişiğinin kesilmesinin hukuka uygun olduğu savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.

DANIŞTAY SAVCISI : …
DÜŞÜNCESİ : Dava, davacının Elmadağ Polis Meslek Eğitim Merkezi ile ilişiğinin kesilmesine ilişkin Emniyet Genel Müdürlüğü’nün 22/04/2016 tarihli işlemi ile bu işlemin dayanağı olan 06/06/2015 gün ve 29378 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Polis Mesleki Eğitim Merkezleri Giriş Yönetmeliği’nin 8. maddesinin 1. fıkrasının (g) bendinin (2) numaralı alt bendinin iptali istemiyle açılmıştır.
3201 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanununa 26.04.2005 gün ve 5336 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile eklenen işlemin tesisi tarihindeki haliyle Ek 24. maddesinin dördüncü fıkrasında; polis meslek eğitim merkezlerindeki eğitim-öğretim süresi içerisinde, giriş şartlarını taşımadıkları sonradan anlaşılanların polis meslek eğitim merkezleri ile ilişiklerinin kesileceği belirtilmiş, aynı maddenin son fıkrasında da; polis meslek eğitim merkezlerinde eğitime alınacak öğrencilerde aranacak şartların İçişleri Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle düzenleneceği hükme bağlanmıştır.
Yukarıda yer verilen hükme dayanılarak çıkarılan ve 06/06/2015 gün ve 29378 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Polis Meslek Eğitim Merkezleri Giriş Yönetmeliği’nin, “İntibak eğitimi döneminde POMEM’den çıkma veya çıkarılma” başlıklı 21. maddesinin 3. fıkrasında; 8. maddede sayılan nitelikleri taşımadıkları anlaşılan adayların ilişiklerinin POMEM Müdürünün teklifi ve Başkanın onayıyla kesileceği, “Kesin Kayıt-Kabul” başlıklı 22. maddesinin 2. fıkrasında; güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması olumsuz olan veya Sağlık Yönetmeliğinde belirtilen nitelikleri taşımadıkları anlaşılan, istifa eden ya da vefat eden adayların dosyalarının POMEM Müdürlüğü tarafından Başkanın onayı ile işlemden kaldırılmak üzere Başkanlığa gönderileceği düzenlenmiş olup, “Adaylarda aranılacak nitelikler” başlıklı 8. maddesinin 1. fıkrasının (g) bendinin (2) numaralı alt bendinde ise “2) Affa uğramış veya hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama, kaçakçılık veya cinsel dokunulmazlığa karşı suçlardan dolayı mahkûm olmamak veya bu suçlardan dolayı devam etmekte olan bir soruşturma veya kovuşturma bulunmamak veya kovuşturması uzlaşma ile neticelenmemiş olmak,” hükmü yer almaktadır.
Dosyanın incelenmesinden; yapılan sınavda başarılı olan ve Elmadağ Polis Meslek Eğitim Merkezi’ne geçici olarak kaydı yapılan davacının, idarece yaptırılan güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması sonucunda “Zimmet, Görevi Kötüye Kullanma” suçlarından … Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanmakta olduğunun tespit edilmesi üzerine, bahse konu Yönetmeliğin dava konusu edilen hükmü uyarınca Emniyet Genel Müdürlüğü’nün 22/04/2016 tarihli işlemi ile Eğitim Merkeziyle ilişiğinin kesildiği, diğer yandan, … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile davacının ceza yargılamasından “beraat” ettiği ve 02.06.2016 tarihinde kararın kesinleşmiş olduğu anlaşılmaktadır.
Genel bir emniyet görevlisi olarak polislere, toplumun her anlamda huzur ve güvenliğini sağlamak, korumak ve devam ettirmek konusunda yetki, görev ve sorumluluklar tanınmıştır. Yürüttükleri hizmetin niteliği ve sahip oldukları yetki ve sorumluluklar, polislerin güvenilir ve disiplinli kişiler olmasını gerektirmektedir. Bu doğrultuda bu mesleğe alınacak ve devam edeceklerde bazı özel niteliklerin aranması amacına yönelik düzenlemeler yapılmasının kamu yararı ve hizmet gereği olduğu tartışmasızdır.
Dava konusu edilen Yönetmelik maddesinin ceza yargılaması ile bağlantısı olması nedeniyle uyuşmazlığın çözümlenebilmesi için özelde ceza yargılaması, genelde hukukun temel ilkeleri açısından bazı kavramların irdelenerek açıklanması gerekmektedir.
Ceza Muhakemesi Kanununun 2. maddesinin 1.fıkrasının (b) bendinde; “Sanık; kovuşturmanın başlamasından itibaren hükmün kesinleşmesine kadar suç şüphesi altında bulunan kişi”; (e) bendinde “Soruşturma: Kanuna göre yetkili mercilerce suç şüphesinin öğrenilmesinden iddianamenin kabulüne kadar geçen evre” f bendinde de “Kovuşturma; iddianamenin kabulüyle başlayıp hükmün kesinleşmesine kadar geçen evre” olarak tanımlanmıştır.
Yerleşik yargı içtihatlarına göre ceza yargılamasının amacı, somut gerçeğin hiçbir şüpheye yer verilmeyecek şekilde saptanmasıdır.Bu doğrultuda sanığın suçluluğu yönündeki iddia araştırılarak suçlu ya da suçsuz olduğu ortaya konulmaktadır.
Ceza yargılamasını yönlendiren temel ilkelerden biri olan “suçsuzluk karinesi”, bir suçtan dolayı kovuşturulan kişinin suçluluğu yapılan yargılama sonucu verilen karar ile sabit bulunmadıkça suçlu sayılmaması anlamına gelmektedir.
Suçsuzluk karinesi, Ülkemizin de taraf olduğu İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinin 11/1. maddesi ile İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesinin 6/2. maddesinde adil yargılanma hakkının kapsamı içinde tanımı yapılmış bir haktır. Bu karine, CMK da açıkca düzenlenmemiş olmakla birlikte Anayasamızda düzenleme altına alınmıştır.
Anayasamızda Temel Haklar ve Ödevlerin düzenlendiği İkinci Kısmın Birinci Bölümünün “Temel hak ve hürriyetlerin kullanımının durdurulması” başlıklı 15/2. maddesinde, savaş, sıkıyönetim, seferberlik ve olağanüstü hallerde dahi durdurulması, ihlal edilmesi mümkün olmayan haklar arasında suçsuzluk karineside sayılmıştır. Yine aynı kısmın Kişinin Hakları ve Ödevlerini düzenleyen İkinci Bölümünün “Suç ve cezalara ilişkin esaslar ” başlıklı 38/4. maddesinde de ; “suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar kimse suçlu sayılamaz” kuralına yer verilmiştir . Anayasada yer alış şekli ile bu karine, genel bir ilke olarak belirlenmiştir.
Bu açıklamalardan görüleceği üzere; suçsuzluk karinesi, sanığın, yargılama sonucunda suçu kanıtlanmadan suçlu kabul edilmesini önleyerek suçsuz olduğu varsayımı ile hareket edilmesini sağlayan, korunması gereken dokunulmaz temel bir hak olarak Anayasamızda güvence altına alınmıştır.
Yukarıdaki açıklamalar karşısında suçsuzluk karinesinin; hukukun genel bir ilkesi olmasının yanı sıra, hukuk devletinin doğal ve zorunlu bir sonucu olduğu ve insan haklarına saygı prensibine dayandığı açıktır.
Gerek tarafı olduğumuz sözleşmelerde gerek Anayasamızda korunması gerekli temel bir hak olarak belirlenmiş olan suçsuzluk karinesi, yargılama organları dışında tüm resmi makamları ve üçüncü kişileride bağlayan temel bir ilkedir. Bu bakımdan henüz yargılaması devam eden bir kişi açısından adil yargılanma hakkı kapsamında suçsuzuk karinesi olarak tanınmış bir hakkı ihlal eden, onu suçlu gösteren ya da suçlu gibi işlem görmesine neden olan her türlü işlem ve eylemin hukuken kabul edilemez olduğu tartışmasızdır.
Bu açıklamalar ışığında; dava konusu Yönetmelik maddesinde yer alan ibarenin, Yönetmelikle getirilen düzenlemenin genel amacını aşarak Anayasada ve taraf olduğumuz sözleşmelerde güvence altına alınmış hakkın ihlali sonucunu doğurduğu anlaşılmaktadır.
Öte yandan, davalı idarenin kovuşturması devam eden ilgililer hakkında yargılama sonucu verilen kararın niteliği doğrultusunda her zaman işlem tesis etme yetkisi bulunduğu tartışmasızdır.
Aksine bir kabul ile devam eden kovuşturma nedeniyle işlem tesis edilmesi, ilgililerin yapılan yargılama sonucu suçsuz olduklarının ortaya konularak beraat ettirilmesi durumunda yine Anayasada ve taraf olduğumuz sözleşmelerde güvence altına alınmış olan eğitim ve öğretim hakkı ile devamında çalışma hakkını da ihlal ederek bu hakların kullanımını engelleyecek şekilde ağır bir sonuç yaratacağı gibi yargı kararının hukuki etki ve sonuçları da geçersiz kılınmış olacaktır.
Bu durumda; dava konusu Yönetmelik maddesinde yer alan ibare ve bu ibare uyarınca davacı hakkında devam eden kovuşturmanın sonucu beklenmeden tesis olunan işlemde hukukun genel ilkelerine, Anayasa ve taraf olduğumuz sözleşmelere uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, dava konusu Yönetmelik maddesinin “devam etmekte olan bir kovuşturma bulunmamak” ibaresi ve davacı hakkında tesis olunan “merkezden ilişik kesme” işleminin iptali gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ SÜREÇ :
Dava konusu Yönetmelik; 4/6/1937 tarihli ve 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu’nun ek 24 üncü maddesinde yer alan “Polis meslek eğitim merkezlerinin kuruluş ve çalışma usûl ve esasları; bu merkezlerde eğitime alınacak öğrencilerde aranacak şartlar, (…) yapılacak sınavlar, disiplin ve eğitim-öğretimle ilgili konular, öğrenciliğin sona ermesi, tazminat ve yükümlülük esasları ile giyecekleri kıyafetler ve diğer hususlar İçişleri Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.” hükmüne dayanılarak hazırlanmıştır.

İNCELEME VE GEREKÇE:
İlgili Mevzuat:
2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 124. maddesinde Cumhurbaşkanı, bakanlıklar ve kamu tüzelkişilerinin, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabileceği düzenlenmiştir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 48. maddesinde “Devlet memurluğuna alınacaklarda aşağıdaki genel ve özel şartlar aranır….
B) Özel şartlar:
1. Hizmet göreceği sınıf için 36 ve 41 nci maddelerde belirtilen öğretim ve eğitim kurumlarının birinden diploma almış olmak,
2. Kurumların özel kanun veya diğer mevzuatında aranan şartları taşımak.” hükmü, 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu’nun ek 24 üncü maddesinde yer alan “Polis meslek eğitim merkezlerinin kuruluş ve çalışma usûl ve esasları; bu merkezlerde eğitime alınacak öğrencilerde aranacak şartlar, (…) yapılacak sınavlar, disiplin ve eğitim-öğretimle ilgili konular, öğrenciliğin sona ermesi, tazminat ve yükümlülük esasları ile giyecekleri kıyafetler ve diğer hususlar İçişleri Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.” hükmü yer almaktadır.
Söz konusu hükme dayanılarak çıkarılan Polis Meslek Eğitim Merkezleri Giriş Yönetmeliği’nin “Adaylarda aranılacak nitelikler” başlıklı 8. maddesinin 1. fıkrasının (g) bendinde “g) 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile, adayın kendisinin ve evli ise eşinin;
1) Kasten işlenen bir suçtan dolayı hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olsa dahi bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına mahkûm olmamak,
2) Affa uğramış veya hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama, kaçakçılık veya cinsel dokunulmazlığa karşı suçlardan dolayı mahkûm olmamak veya bu suçlardan dolayı devam etmekte olan bir soruşturma veya kovuşturma bulunmamak veya kovuşturması uzlaşma ile neticelenmemiş olmak,”, “İntibak eğitimi” başlıklı 18. maddesinin 1. fıkrasında; “POMEM’lere geçici kaydı yapılan adaylar Başkanlığın belirleyeceği takvim doğrultusunda intibak eğitimine tabi tutulurlar. Bu süre içinde POMEM Müdürlükleri tarafından Sağlık Yönetmeliği hükümlerine göre sağlık kurulu raporları aldırılır. Ayrıca, intibak eğitimi başlangıcından itibaren adayların güvenlik soruşturmaları ve arşiv araştırmaları yaptırılır. Yapılan güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması ile ilgili sonuçlar POMEM Yönetim Kurulunca değerlendirilerek karara bağlanır.”, “İntibak eğitimi döneminde POMEM’den çıkma veya çıkarılma” başlıklı 21. maddesinin 3. fıkrasında; “(3) 8 inci maddede sayılan nitelikleri taşımadıkları anlaşılan adayların ilişikleri, POMEM Müdürünün teklifi ve Başkanın onayıyla kesilir.” hükümlerine yer verilmiştir.
Dava konusu Yönetmeliğin 8. maddesinin 1. fıkrasının (g) bendinin (2) numaralı alt bendinin İncelenmesi:
Genel bir emniyet görevlisi olarak polislere, toplumun her anlamda huzur ve güvenliğini sağlamak, korumak ve devam ettirmek konusunda yetki, görev ve sorumluluklar tanınmıştır. Yürüttükleri hizmetin niteliği ve sahip oldukları yetki ve sorumluluklar, polislerin güvenilir ve disiplinli kişiler olmasını gerektirmektedir. Bu doğrultuda bu mesleğe alınacak ve devam edeceklerde bazı özel niteliklerin aranması amacına yönelik düzenlemeler yapılmasının kamu yararı ve hizmet gereği olduğu tartışmasızdır.
Polisin; toplumun asayişini, kişilerin, tasarruf emniyetini ve konut dokunulmazlığını korumak, halkın ırz, can ve malını muhafaza ve halkın istirahatini sağlamakla görevli ve genel bir emniyet görevlisi olması nedeniyle bu mesleğe girecek ve sürdürecek olanların da hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde güvenilir, onurlu, iyi ahlaklı ve disiplinli kişiler arasından seçilmeleri gerekmektedir.
Bu durumda, polislik mesleğinin yukarıda aktarılan özelliği gereği, bu mesleğe alınacaklarda diğer memurlardan farklı olarak bazı özel niteliklerin aranması amacıyla Kanun’un verdiği yetki uyarınca hazırlanan Polis Meslek Eğitim Merkezleri Giriş Yönetmeliği’nin 8. maddesinin 1. fıkrasının (g) bendinin (2) numaralı alt bendinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

Elmadağ Polis Meslek Eğitim Merkezi Müdürlüğü’nden ilişiğinin kesilmesine dair 22/04/2016 tarihli işlemin incelenmesi:
Elmadağ Polis Meslek Eğitim Merkezi Müdürlüğü’nde 16. dönem öğrencisi olarak geçici kaydı yapılan davacının, idarece yaptırılan güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması sonucunda “Zimmet, Görevi Kötüye Kullanma” suçlarından … Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanmakta olduğunun tespit edilmesi üzerine, 06/06/2015 gün ve 29378 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Polis Meslek Eğitim Merkezleri Giriş Yönetmeliği’nin 8. maddesinin 1. fıkrasının (g) bendinin (2) numaralı alt bendi uyarınca Emniyet Genel Müdürlüğü’nün 22/04/2016 tarihli işlemi ile Eğitim Merkeziyle ilişiğinin kesildiği anlaşılmaktadır.
Yukarıda belirtilen düzenlemeler uyarınca, Polis Meslek Eğitim Merkezi öğrencisi olabilmek, bir başka ifadeyle anılan okuldan mezuniyet sonucu polis memuru olarak atanabilmek için, 06/06/2015 tarih ve 29378 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Polis Meslek Eğitim Merkezleri Giriş Yönetmeliği’nin “Adaylarda aranılacak nitelikler” başlıklı 8. maddesinin 1. fıkrasının (g) bendinin (2) numaralı alt bendinde sayılan suçlardan dolayı devam etmekte olan bir kovuşturma altında bulunmamak gerektiği açık olup, bu koşulu taşımayan adayların okulla ilişiğinin kesilmesi hukuki bir zorunluluktur.
Bu durumda; her ne kadar davacı hakkında yapılan yargılama sonucunda beraatine karar verilmiş ise de, Polis Meslek Eğitim Merkezi sınavına girdiği ve Elmadağ Polis Meslek Eğitim Merkezi’ne geçici kaydının yapıldığı tarihte, Polis Meslek Eğitim Merkezleri Giriş Yönetmeliği’nin 8. maddesinin 1. fıkrasının (g) bendinin (2) numaralı alt bendinde sayılan suçlardan olan “zimmet” suçundan dolayı ceza kovuşturması geçirdiği ve yargılanmakta olduğu sabit olan ve bu konumu itibarıyla Polis Meslek Eğitim Merkezi’ne kayıt için gerekli şartları taşımayan davacı hakkında, Polis Meslek Eğitim Merkezleri Giriş Yönetmeliği’nin 8. maddesinin 1. fıkrasının (g) bendinin (2) numaralı alt bendinin uygulanması suretiyle tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Dava konusu Yönetmeliğin 8. maddesinin 1. fıkrasının (g) bendinin (2) numaralı alt bendi yönünden DAVANIN REDDİNE oybirliği ile,
2. Davacının, Elmadağ Polis Meslek Eğitim Merkezi Müdürlüğü’nden ilişiğinin kesilmesine dair 22/04/2016 tarihli dava konusu işlem yönünden DAVANIN REDDİNE oyçokluğu ile
3. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam … TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca … TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelere verilmesine,
5. Posta giderleri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra istemi halinde davacıya iadesine,
6. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere,
13/10/2020 tarihinde karar verildi.

KARŞI OY:

(X)- Dava, davacının Elmadağ Polis Meslek Eğitim Merkezi ile ilişiğinin kesilmesine ilişkin Emniyet Genel Müdürlüğü’nün 22/04/2016 tarihli işlemi ile bu işlemin dayanağı olan 06/06/2015 gün ve 29378 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Polis Mesleki Eğitim Merkezleri Giriş Yönetmeliği’nin 8. maddesinin 1. fıkrasının (g) bendinin (2) numaralı alt bendinin iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle açılmıştır.
3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu’nun ek 24 üncü maddesinde yer alan “Polis meslek eğitim merkezlerinin kuruluş ve çalışma usûl ve esasları; bu merkezlerde eğitime alınacak öğrencilerde aranacak şartlar, (…) yapılacak sınavlar, disiplin ve eğitim-öğretimle ilgili konular, öğrenciliğin sona ermesi, tazminat ve yükümlülük esasları ile giyecekleri kıyafetler ve diğer hususlar İçişleri Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.” hükmü yer almaktadır.
Söz konusu hükme dayanılarak çıkarılan Polis Meslek Eğitim Merkezleri Giriş Yönetmeliği’nin “Adaylarda aranılacak nitelikler” başlıklı 8. maddesinin birinci fıkrasının (g) bendinde “g) 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile, adayın kendisinin ve evli ise eşinin;
1) Kasten işlenen bir suçtan dolayı hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olsa dahi bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına mahkûm olmamak,
2) Affa uğramış veya hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama, kaçakçılık veya cinsel dokunulmazlığa karşı suçlardan dolayı mahkûm olmamak veya bu suçlardan dolayı devam etmekte olan bir soruşturma veya kovuşturma bulunmamak veya kovuşturması uzlaşma ile neticelenmemiş olmak,” kuralı getirilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; 14-29 Aralık 2015 tarihleri arasında yapılan sınavlarda başarılı olan davacının 16. dönem POMEM öğrencisi olarak geçici kaydı yapılarak, Polis okulunda eğitime alındığı, Elmadağ Polis Meslek Eğitim Merkezi’nde eğitimine devam ederken; POMEM Giriş Yönetmeliği ile Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Yönetmeliği çerçevesinde yapılan güvenlik soruşturması neticesinde, … Ağır Ceza Mahkemesinde Görevi Kötüye Kullanma ve Zimmet suçundan yargılandığı tespit edilince Elmadağ POMEM Müdürlüğü ile ilişiğinin kesildiği, İçişleri Bakanlığı’nca çıkarılan Polis Meslek Eğitim Merkezleri Giriş Yönetmeliği uyarınca bireysel işlemin tesis edildiği, … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarihli E:…, K: … sayılı kararıyla hakkında açılan davanın beraat ile sonuçlandığı, bunun üzerine, davacının polis eğitim merkezi müdürlüğü ile öğrencilik ilişkisinin kesilmesine dair işlem ve bu işlemin dayanağı olan 06/06/2015 tarihli ve 29378 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Polis Meslek Eğitim Merkezleri Giriş Yönetmeliği’nin 8.maddesinin (g) bendinin 2. fıkrasının iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Her ne kadar, dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte davacı hakkında devam eden bir kovuşturma bulunmakta ise de, unsurları itibarıyla müsnet suçun oluşmadığından bahisle beraat eden davacının okul ile ilişiğinin kesilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığından iptal edilmesi gerekirken davanın reddi yönündeki aksi yönde oluşan çoğunluk kararına katılmıyoruz.