Danıştay Kararı 8. Daire 2016/13120 E. 2020/4657 K. 22.10.2020 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2016/13120 E.  ,  2020/4657 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/13120
Karar No : 2020/4657

Temyiz İsteminde Bulunanlar : 1- (Davacı) … Çimento Ve Beton San. Tic. A.Ş.
Vekili : Av. …
2- (Davalı) … Bakanlığı
Vekili : Av. …

İstemin Özeti : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Yasanın 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : Davacı ve davalı idarece temyiz istemlerinin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi : …

Düşüncesi : İdare Mahkemesi kararının düzeltilmek suretiyle onanması gerektiği düşünülmektedir

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dava, … ili, … ilçesi, … Köyü’nde bulunan … ruhsat nolu maden ocağında faaliyet gösteren davacı şirket tarafından, 2014 yılına ait olmak üzere, üretilen ve kendi tesisinde çimento hammaddesi olarak kullanılan kalker madeninin devlet hakkı hesaplamasında %50 teşvik indiriminden yararlandırılmayarak, fazladan ödendiği ileri sürülen devlet hakkı tutarının faiziyle birlikte iadesi istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince, davacı tarafından çıkarılan ve davacıya ait çimento fabrikasında değerlendirilen, kalker madeninin çimento üretiminde hammadde olarak kullanıldığı, kaba inşaat, baraj, gölet, liman, yol gibi yapılarda kullanılan her türlü yapı hammaddesi kapsamında değerlendirilemeyeceği görülmekle; söz konusu %50 teşvik indirimi uygulanmaksızın devlet hakkının tahakkuk ve tahsil edilmesi hukuka aykırı olduğundan, tahsil edilen tutarın % 50’sinin yasal faiziyle birlikte davacı şirkete iadesi gerektiği, Mahkemenin 29.04.2016 tarihli ara kararı ile davacı şirketin, … İli … İlçesi, … Köyü, … ruhsat nolu maden sahasında) 2014 yılına ilişkin olarak yaptığı Kalker madeni üretiminde, madeni kendi tesislerinde dönüştürdüğü için devletin tanımış olduğu %50 lik oranda teşvik uygulamasından yararlandırılmış olsa idi, (2014 yılına ilişkin olarak şirket tarafından yapılan maden üretimi verileri ve beyannameleri dikkate alınarak) ödemek zorunda kalmayacağı tutarın diğer bir ifadeyle teşvik nedeniyle ödemek zorunda kalmayacağı %50 lik istisna tutarının hesaplanarak döküm ve hesap işlem tablosunun ayrıntılı olarak belirtildiği haliyle gönderilmesinin istenildiği, idarece gelen cevap ve eki belgelerden davacı şirkete teşvik uygulanması durumunda davacının fazladan ödemek zorunda kalmayacağı tutarın 36.568,37-TL olarak bildirildiği anlaşılmakla, davalı idarece hukuka aykırı olarak istisna uygulanmasından yararlandırılmayan davacı şirkete, fazladan ödemek zorunda kaldığı 36.568,37 TL tutarın başvuru tarihi olan 04.09.2015 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte hesaplanarak ödenmesi gerektiği gerekçesiyle iptal edilmiştir.
Davalı İdarenin Temyiz İstemi Yönünden:
İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenip bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinin 1. fıkrasında yazılı nedenlerin bulunmasına bağlıdır.
İdare Mahkemesince verilen karar ve dayandığı gerekçe usul ve yasaya uygun olup, bozulmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, davalı idarenin temyiz isteminin reddi gerekmektedir.
Davacının Temyiz İstemi Yönünden:

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun “Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar” başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının b bendinde “temyiz incelemesi sonunda kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa Danıştay’ın kararı düzelterek onayacağı” hükme bağlanmıştır.
3213 sayılı Maden Kanunun 0.06.2010 günlü ve 5995 sayılı Yasayla değişik 9. maddesinde ise; “Madencilik faaliyetleri Bakanlar Kurulu tarafından belirlenen teşviklerden yararlandırılır. Ancak hazır beton, asfalt ve yapı elemanları üretim tesisleri, imalat sanayi sektörü dışında madencilik faaliyeti kapsamında değerlendirilmez. Ürettiği madeni yurt içinde ve kendi tesisinde işleyip ek katma değer sağlayanlardan, bu tesislerde üretimde değerlendirilen maden miktarı için Devlet hakkının % 50’si alınmaz. Bu hüküm I. Grup madenler ve mıcır ile kaba inşaat, baraj, gölet, liman, yol gibi yapılarda kullanılan her türlü yapı hammaddesi için uygulanmaz.” hükümleri düzenlenmiştir.
06/11/2010 tarih ve 27751 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Madencilik Faaliyetleri Uygulama Yönetmeliği’nin “Devlet hakkına ilişkin genel hükümler” başlıklı 86. maddesinde “a) I. Grup ve II. Grup (a) bendi madenler ile mıcır, kaba inşaat, baraj, gölet, liman, yol gibi yapılarda kullanılan her türlü yapı hammaddelerinde ocak başı satış fiyatı boyutlandırılmış ve/veya yıkanmış olarak satılan fiyatı olup, bu madenlerden %4 oranında alınır.” hükmüne ve “Üretilen hammaddenin kendi tesisinde kullanılması” başlıklı 87. maddesinde “(1) Ürettiği tüvenan madeni yarı mamul veya mamul hale getirmek üzere işlemek amacı ile yurt içinde kendine ait tesisinde işleyip ek katma değer sağlayanlardan, bu tesislerde üretimde değerlendirilen maden miktarı için Devlet hakkının %50’si alınmaz.” hükmü yer almaktadır.

Dosyanın incelenmesinden, İdare Mahkemesinin 01.03.2016 tarihli ara kararı ile 2014 yılına ilişkin olarak yaptığı Kalker madeni üretiminde, madeni kendi tesislerinde dönüştürdüğü için devletin tanımış olduğu %50 lik oranda teşvik uygulamasından yararlandırılmış olsa idi, (2014 yılına ilişkin olarak şirket tarafından yapılan maden üretimi verileri ve beyannameleri dikkate alınarak) ödemek zorunda kalmayacağı tutarın diğer bir ifadeyle teşvik nedeniyle ödemek zorunda kalmayacağı %50 lik istisna tutarının hesaplanarak döküm ve hesap işlem tablosunun ayrıntılı olarak belirtildiği haliyle gönderilmesinin istenildiği, idarenin 24.05.2016 tarihli ara karar cevabı ve eki belgelerden davacı şirkete teşvik uygulanması durumunda davacının fazladan ödemek zorunda kalmayacağı tutarın hatalı biçimde 36.568,37-TL olarak bildirildiği ve bu tutarın Mahkeme kararına esas alındığı anlaşılmaktadır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacı uhdesindeki … ili, … ilçesi, … Köyü’nde bulunan … ruhsat nolu maden ocağında 2014 yılında yapılan üretimin 870.675,48 ton olduğu, Maden İşleri Genel Müdürlüğü’nce II-A grubu Kalker madeni için Kahramanmaraş İlinde 2014 yılı Ocakbaşı Satış Fiyatının 7,00-TL/ton olarak belirlendiği, bu durumda teşvik uygulanmaksızın hesaplanacak %4’lük Devlet Hakkının 243.789,13-TL olduğu, bu tutar üzerinden %50 teşvik uygulaması yapıldığında, 121.894,57-TL Devlet Hakkı ödemesi yapılması gerektiği görülmektedir.
Bu durumda, davacı şirkete iadesi gereken bedelde yapılan hesaplama hatasının düzeltilmesi gerektiğinden, Mahkeme kararının davacının isteminin kısmen kabulüne ilişkin kısımlarının belirtilen şekilde düzeltilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz istemlerinin reddiyle … İdare Mahkemesince verilen ve hüküm fıkrası itibariyle hukuka uygun bulunan kararın yukarıda belirtilen şekilde düzeltilerek onanmasına temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 22/10/2020 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY :
(X) – Dava, … ili, … ilçesi, … Köyü’nde bulunan … ruhsat nolu maden ocağında faaliyet gösteren davacı şirket tarafından, 2014 yılına ait olmak üzere, üretilen ve kendi tesisinde çimento hammaddesi olarak kullanılan kalker madeninin devlet hakkı hesaplamasında %50 teşvik indiriminden yararlandırılmayarak, fazladan ödendiği ileri sürülen devlet hakkı tutarının faiziyle birlikte iadesi istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince, davacı şirketin maden ruhsat sahasından çıkardığı ve kendi tesisinde çimento hammaddesi olarak kullandığı kalkerle ilgili olarak 2014 yılına ait olmak üzere Maden Kanunu’nun 9. maddesinde öngörülen %50 devlet hakkı indiriminden yararlandırılmak suretiyle devlet hakkı farkının hesaplanması gerekirken, anılan yıla ilişkin olarak teşvikten yararlandırılmadığının görüldüğü, tesis edilen dava konusu işlemde bu nedenle hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
3213 sayılı Maden Kanunu’nun “Madenler” başlıklı 2. maddesinin dava konusu işlem tarihinde yürürlükte bulunan halinde, “Yer kabuğunda ve su kaynaklarında tabii olarak bulunan, ekonomik ve ticari değeri olan petrol, doğal gaz, jeotermal ve su kaynakları dışında kalan her türlü madde bu Kanuna göre madendir.
Madenler aşağıda sıralanan gruplara göre ruhsatlandırılır:
I. Grup madenler
a) İnşaat ile yol yapımında kullanılan ve tabiatta doğal olarak bulunan kum ve çakıl.
b) Tuğla-kiremit kili, Çimento kili, Marn, Puzolanik kayaç (Tras) ile çimento ve seramik sanayilerinde kullanılan ve diğer gruplarda yer almayan kayaçlar.
(Değişik bent: 10/06/2010-5995 S.K./1.mad.) II. Grup madenler
a) Kalsit, Dolomit, Kalker, Granit, Andezit, Bazalt gibi kayaçlardan Agrega, mıcır veya öğütülerek kullanılacak kayaçlar.
b) Mermer, Traverten, Granit, Andezit, Bazalt gibi blok olarak üretilen taşlar ile dekoratif amaçla kullanılan doğal taşlar. ….” hükmüne yer verilmiştir.
Ayrıca aynı Kanunun 10.06.2010 tarihinde kabul edilen ve 24.06.2010 tarih ve 27621 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5595 sayılı Yasa ile değişik 9. maddesinde “(Değişik fıkra: 10/06/2010-5995 S.K/4.mad.) Madencilik faaliyetleri Bakanlar Kurulu tarafından belirlenen teşviklerden yararlandırılır. Ancak hazır beton, asfalt ve yapı elemanları üretim tesisleri, imalat sanayi sektörü dışında madencilik faaliyeti kapsamında değerlendirilmez. Ürettiği madeni yurt içinde ve kendi tesisinde işleyip ek katma değer sağlayanlardan, bu tesislerde üretimde değerlendirilen maden miktarı için Devlet hakkının %50’si alınmaz. (Ek cümle: 29/12/2005-5446 S.K./1.mad) Bu hüküm I. Grup madenler ve mıcır ile kaba inşaat, baraj, gölet, liman, yol gibi yapılarda kullanılan her türlü yapı hammaddesi için uygulanmaz.” hükmüne yer verilmiştir.
Kalker gibi mıcır veya öğütülerek kullanılacak kayaçlar, II. Grup madenler olarak sayılmıştır. Madencilik faaliyetlerinin Bakanlar Kurulu tarafından belirlenen teşviklerden yararlandırılacağı, ürettiği madeni yurt içinde ve kendi tesisinde işleyip ek katma değer sağlayanlardan, bu tesislerde üretimde değerlendirilen maden miktarı için Devlet hakkının %50’sinin alınmayacağı düzenlenmiş ise de bu hükmün I. Grup madenler ve mıcır ile kaba inşaat…gibi yapılarda kullanılan her türlü yapı hammaddesi için uygulanmayacağı açıktır.
Bu durumda, çimentonun bir yapı malzemesi olması ve kalker madeninin de bu yapı malzemesinin hammaddesi olarak kullanılması sebebiyle, davacı şirketin 3213 sayılı Kanunun 9. maddesinde devlet hakkı için öngörülen teşvik uygulamasından yararlandırılamayacağı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, temyize konu kararın bozulması gerektiği düşüncesiyle aksi yöndeki çoğunluk kararına katılmıyoruz.