Danıştay Kararı 8. Daire 2016/12394 E. 2020/4106 K. 07.10.2020 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2016/12394 E.  ,  2020/4106 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/12394
Karar No : 2020/4106

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : …
Vekili : Av. …

Karşı Taraf (Davalı) : … Genel Müdürlüğü- …

İstemin Özeti : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : İstemin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince 703 sayılı K.H.K. ile 3213 sayılı Maden Kanunu’na eklenen Geçici 33.madde ve 15/07/2018 tarih ve 30479 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 4 Nolu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 766. maddesi uyarınca …Bakanlığı hasım mevkiiden çıkarılıp … Genel Müdürlüğü hasım mevkiine alınarak işin gereği görüşüldü:
Dava, … ili, … ilçesi sınırları içerisinde davacının uhdesinde bulunan … numaralı kömür ocağı işletme ruhsat sahasında, “ÇED Gerekli Değildir” belgesinde belirtilen alan dışında faaliyette bulunulduğundan bahisle işletme ruhsatı teminatının gelir kaydedilmesine ve üretim faaliyetlerinin durdurulmasına ilişkin Maden İşleri Genel Müdürlüğü’nün … tarih ve … sayılı işleminin iptaline karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince davacının (yeraltı işletmesi için verilen) Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir kararının kapsadığı alan dışında ocak giriş ağızları oluşturduğu, bir başka deyişle bahsi geçen ocak giriş ağızları için de gerekli iznin (Çevresel Etki Değerlendirme Kararı) alınması gerekmekte iken bu yükümlülüğün yerine getirilmediğinin görüldüğü gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
3213 sayılı Maden Kanunu’nun dava konusu işlem tarihinde yürürlükte bulunan haliyle “Madencilik Faaliyetlerinde İzinler” başlıklı 7. maddesinin son fıkrasında “Çevresel etki değerlendirmesi ile ilgili karar, işyeri açma ve çalışma ruhsatı, mülkiyet izni olmadan veya on üçüncü fıkraya aykırı faaliyette bulunulduğunun tespiti halinde ruhsat teminatı irad kaydedilerek bu alandaki faaliyet durdurulur. Bu ihlallerin üç yıl içinde üç kez yapıldığının tespiti halinde ise teminat irad kaydedilerek ruhsat iptal edilir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
06.11.2010 tarih ve 27751 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Madencilik Faaliyetleri Uygulama Yönetmeliği’nin “Yeraltı Madencilik Faaliyetleri” başlıklı 114. maddesinde “Madencilik faaliyetinin yeraltı işletme yöntemi ile yapılması halinde; yeraltı madencilik faaliyetlerine bağlı yerüstü tesisleri ile galeri ağzı, kuyu, nefeslik gibi yeraltı yapılarının isabet ettiği alan için gerekli izinlerin alınması zorunludur. Uygulanan yöntem, teknoloji ve derinliğe bağlı olarak projesi Genel Müdürlükçe uygun bulunan yeraltı madencilik faaliyetlerinin tekabül ettiği yüzey alanı için herhangi bir izin alınmaz. Projesinde belirtilen şartlara uyulmadığının ve yüzeyde tasman oluşumunun tespit edilmesi halinde, Kanunun 29 uncu maddesi kapsamında işlem tesis edilerek, tasman oluşum alanındaki üretim faaliyetleri durdurulur. Ancak özel mülkiyete tabi alanlarda mülk sahibinin izni olmadan, özel mülke zarar verildiğinin tespiti halinde ise Kanunun 7 nci maddesinin son fıkrası gereğince işlem yapılır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, … ili, … ilçesi sınırları içerisinde davacının uhdesinde bulunan … numaralı kömür ocağı işletme ruhsat sahasının 60,31 hektarlık kısmında yeraltı işletmesi, 8,15 hektarlık kısmında da yer üstü işletmesi için Çevre ve Orman Bakanlığı Çevresel Etki Değerlendirmesi ve Planlama Genel Müdürlüğü’nün 20.06.2007 tarihli yazısıyla Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir kararının verildiği, söz konusu alanda mahallinde yapılan tetkik sonucu düzenlenen ve 15.08.2014 tarihinde kuruma sunulan raporda Y:586672, X:4529400 koordinatında temiz hava girişinin bulunduğu, Y:586629, X:4529368 koordinatlarında ise kirli hava çıkışının gerçekleştiği desendrenin bulunduğu, anılan kirli hava çıkışının gerçekleştiği desendrenin baca ağzının ÇED izni dışında olduğu, 29.12.2014 tarihinde düzenlenen heyet ek görüş raporunda da belirtilen koordinatların tamamının yeraltı için alınan ÇED izin koordinatlarının dışında, yerüstü için alınan ÇED izin koordinatlarının içinde, saha için alınan gayrisıhhi müessese izninin içinde kaldığının belirtildiği ve raporun ekinde çizimlerle koordinatların gösterildiği, dava konusu … tarih ve … sayılı işlemle de Maden Kanunu’nun yedinci maddesinin son fıkrası uyarınca işletme ruhsatının gelir kaydedilmesi ve üretim faaliyetlerinin durdurulmasına ilişkin işlemin tesisi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafından, dava konusu yaptırıma esas alınan koordinatta ocak giriş ağzı bulunmadığı, keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle haklı olduğunun ortaya çıkacağı, davalı idarenin heyeti tarafından muhtemelen yapılan yanlış hesaplama ile ocak girişinin Çed alanı dışında olduğunun belirtildiği, bilirkişi ve keşif incelemesi yapılarak işlemin yerinde olup olmadığı belirlenmesi suretiyle karar verilmesi gerekirken davalı idarenin sunduğu belgelerle yetinildiği, Çed izin alanı dışında olduğu belirtilen alanda hiçbir çalışma olmadığı, idarece konunun yeniden incelenmesi isteminin reddedildiği, durumun Mahkemece gözardı edildiği iddialarıyla temyize konu kararın bozulması istenilmektedir.
Dava konusu olayda olduğu gibi kimi zaman hukuki çözüme ulaşılması maddi olayın teknik yönünün de açıklığa kavuşturulması koşuluna bağlı olabilmektedir. Bu ise hakimin mesleki bilgisini aşan teknik bilgi ve uzmanlık isteyen bir uğraş niteliğindedir. Bu yüzden davada 2577 sayılı Kanun’un 31. maddesinde yapılan göndermeden yararlanılarak bilirkişi incelemesi yaptırılması zorunlu olabilir. Ancak bu halde bilirkişinin ehil ve konunun uzmanı olması, ayrıca vereceği teknik bilgi ve açıklamaların ışığında idari yargı yerince karar verilmesi anılan müesesenin yukarıda değinilen niteliği gereğidir.
Mahkemece, dava dosyasındaki bilgi belgelerin incelenmesi neticesinde bir karar verildiği görülmüşse de, uyuşmazlığın çözümü için Çed izin alanı dışında olduğu belirtilen kirli hava çıkışının gerçekleştiği desendrenin baca ağzının davalı idarenin iddia ettiği ve dosyaya sunduğu belgelerde belirttiği üzere Çed izin alanı dışında olup olmadığının (davalı idarece belirtilen koordinatın davacının izin aldığı alanın içinde kalıp kalmadığının) Mahkemece yerinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle tespiti ile çıkan sonuca göre bir karara verilmesi gerekirken eksik inceleme neticesinde verilen kararda hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle; Kastamonu İdare Mahkemesinin temyize konu kararının bozulmasına, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan Mahkemeye gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 07/10/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.