Danıştay Kararı 8. Daire 2016/11085 E. 2020/4532 K. 21.10.2020 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2016/11085 E.  ,  2020/4532 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/11085
Karar No : 2020/4532

Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı) : Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı Bilkent/ANKARA
Vekili : Av. …

Karşı Taraf (Davacı): …
Vekili : Av. …

İstemin Özeti : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Yasanın 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : İdare Mahkemesi kararının gerekçesi değiştirilmek suretiyle onanması gerektiği düşünülmektedir

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dava; öğretim üyesi olarak görev yapan davacının, “intihal” yolu ile etik ihlalde bulunduğu kararının alınmasına ilişkin Yüksek Öğretim Kurulu Sosyal ve Beşeri Bilimler Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği Kurulunun 07.11.2014 tarihli ve 2014/05 sayılı kararının iptali istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince, davalı idare tarafından eser üzerinde intihalin varlığı- yokluğu konusunda üç ayrı bilirkişiden rapor alındığı; iki raporda, …’ın Noter beyanı doğrultusunda, davacının ve adı geçen diğer kişinin isminin Üniversite tarafından yayından kaldırıldığına dikkat çekilerek davacının etik ihlalden sorumlu olmadığı yönünde kanaat bildirildiği, davacının intihale konu makaleyi ise herhangi bir atama ve yükseltmede kullanmadığı yönünde … ve … Üniversitesinden cevapların geldiği hususları göz önüne alındığında, davalı idare tarafından davacının iddiası araştırılmadan, davacının gerçekte anılan makalenin yazarı olup olmadığı tespit edilmeden, eksik inceleme ile tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Yükseköğretim Kurulu Genel Kurulu’nun 29.08.2012 tarihli toplantısında alınan 2012.18.946 sayılı kararı ile kabul edilerek yürürlüğe giren ve işlem tarihinde yürürlükte bulunan Yüksek Öğretim Kurulu Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği Yönergesi’nin “Etiğe aykırı eylemler” başlıklı 8. maddesinde; a) İntihal: Başkalarının fikirlerini, metotlarını, verilerini, uygulamalarını, yazılarını, şekillerini veya eserlerini sahiplerine bilimsel kurallara uygun biçimde atıf yapmadan kısmen veya tamamen kendi eseriymiş gibi sunmak, e) Haksız yazarlık: Aktif katkısı olmayan kişileri yazarlar arasına dâhil etmek, aktif katkısı olan kişileri yazarlar arasına dâhil etmemek, yazar sıralamasını gerekçesiz ve uygun olmayan bir biçimde değiştirmek, aktif katkısı olanların isimlerini yayım sırasında veya sonraki baskılarda eserden çıkarmak, aktif katkısı olmadığı halde nüfuzunu kullanarak ismini yazarlar arasına dâhil ettirmek, hükmü yer almaktadır.
Dosyanın incelenmesinden, “İlköğretim öğrenci velilerinin beden eğitimi dersine karşı tutumlarının bazı değişkenlere göre incelenmesi” başlıklı, davacı …, …, … ortak yazarlı yayında, …’un “İlköğretim ikinci kademe öğrenci velilerinin beden eğitimi dersinin sosyalleşmeye etkilerine ilişkin görüşlerinin incelenmesi” başlıklı tezinden kaynak gösterilmeden alıntı yapıldığının tespit edilmesi üzerine, … Asliye Hukuk Mahkemesinin E:…, K:… sayılı kararına da atıfta bulunularak, davacının da aralarında bulunduğu üç yazar tarafından ortak imza ile anılan makalenin yayınlandığı gerekçesiyle intihal yoluyla etik ihlalde bulunduğuna ilişkin karar alınması üzerine bu kararın iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Olayda, söz konusu makalenin 25-27 Mayıs 2011 tarihli … Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi Özel sayısının 142-153 sayfaları arasında yayınladığı, yayınlanan bu makalede kendi tezinden alıntı yapılıp kaynak gösterilmediği yani intihalde bulunulduğu iddiasıyla … tarafından 06.09.2012 tarihinde Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı’na yazılmış dilekçe ile şikayette bulunulduğu, davacının da 18.10.2012 tarihinde … Noterliği’nde imzalanan belge ile “İlköğretim öğrenci velilerinin beden eğitimi dersine karşı tutumlarının bazı değişkenlere göre incelenmesi” başlıklı, …, …, … ortak yazarlı söz konusu yayında her ne kadar davacı ve diğer öğretim görevlisi …’ın isimlerinin yazar olarak yazılsa da, davacının ve …’nün isimlerinin saygı ifadesi olarak kullanıldığının bu çalışmanın tamamen …’ a ait olduğunun … tarafından verilen beyan doğrultusunda … Noterliği’nde imzalanan belge ile ortaya konulması üzerine 20.10.2012 tarihinde makalenin yayınlandığı derginin ilgili editör ve yayın kurulunca ilgili makaleden davacının isminin çıkarıldığı anlaşılmaktadır.
Her ne kadar davacı tarafından … tarafından yazılan eserde ortak yazar olarak yazıldığından haberi olmadığını ileri sürülse de, söz konusu yayının Mayıs 2011 tarihinde davacının da aralarında bulunduğu ortak yazarların imzasıyla … Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi’nde yayınlandığı görüldüğünden, söz konusu eserde davacının ortak yazar olarak isminin yazılmasından haberinin olmadığı bunun bir saygı ifadesi olduğu şeklinde yazıldığı iddiasının ınandırıcılığı bulunmamaktadır.
Bununla birlikte davacının söz konusu yayında herhangi bir katkısının bulunmadığının, yayındaki her türlü çalışmanın Varol Tutal tarafından yapıldığının davacının savunmaları ve Varol Tutal tarafından verilen beyan ile … Noterliği’nde düzenlenen belge ile ortaya konulduğundan, davacının eyleminin intihal olarak değerlendirilemeyeceği, yukarıda alıntısı yapılan mevzuat hükmü uyarınca “aktif katkısı olmadığı halde nüfuzunu kullanarak ismini yazarlar arasına dâhil ettirmek” fiiline uyduğu, dolayısıyla davacının bu fiilinin haksız yazarlık olarak değerlendirilmesi gerekirken davalı idarece intihal olarak değerlendirilmesine yönelik dava konusu işlemde bu yönüyle hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin reddiyle … İdare Mahkemesince verilen ve hüküm fıkrası itibariyle hukuka uygun bulunan kararın yukarıda belirtilen gerekçeyle onanmasına temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 21/10/2020 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY :

X- İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenip bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında yazılı nedenlerin bulunmasına bağlıdır.
İdare Mahkemesince verilen karar ve dayandığı gerekçe usul ve yasaya uygun olup, Mahkeme kararının gerekçesi değiştirilmeden aynen onanması gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına katılmıyoruz.