Danıştay Kararı 8. Daire 2016/10870 E. 2020/5710 K. 16.12.2020 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2016/10870 E.  ,  2020/5710 K.

T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/10870
Karar No : 2020/5710

Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü
Vekili : Av. …
Karşı Taraf (Davacı) : … Tarım Ürünleri San ve Tic A.Ş.
Vekili : Av. …
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Yasanın 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : İdare Mahkemesi kararının gerekçesi değiştirilmek suretiyle onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dava, davacı şirketin 16/12/2031 tarihine kadar işletme ruhsatı ve buluculuk hakları sahibi olduğu İzmir ili Çiğli ilçesi sınırları dahilinde bulunan maden sahasıyla ilgili olarak 3213 sayılı Maden Kanunu kapsamında 2010 ve 2011 yıllarına ait “Devlet Hakkı” farklarının gecikme faizi ile birlikte yatırılması istemiyle düzenlenen … günlü ve … sayılı ödeme emrinin iptali istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince; dava konusu ödeme emrinin dayanağı işleme karşı …İdare Mahkemesinde açılan davada anılan mahkemenin … günlü ve E:…, K:… sayılı kararıyla ödeme emrine konu idari para cezasına ilişkin işlemin iptal edildiği, böylelikle iş bu davada dava konusu edilen ödeme emrinin hukuki dayanağının kalmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 37. maddesinde; “Amme alacakları hususi kanunlarında belli edilen zamanlarda ödenir. Hususi kanunlarında ödeme zamanı tesbit edilmemiş amme alacakları Maliye Vekaletince belirtilecek usule göre yapılacak tebliğden itibaren bir ay içinde ödenir. Bu ödeme müddetinin son günü amme alacağının vadesi günüdür. Amme borçlusu isterse borcunu belli zamanlardan önce ödeyebilir.” hükmüne, 55. maddesinin 1. fıkrasında ise; “Amme alacağını vadesinde ödemiyenlere, 7 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumu bir ‘ödeme emri’ ile tebliğ olunur.” hükmüne yer verilmiştir.
3213 sayılı Maden Kanununun 13. maddesinin 3. fıkrasında, “Bakanlık, mülki idare amirlikleri ve il özel idareleri tarafından bu Kanuna göre verilen idarî para cezaları 30/03/2005 tarihli ve 5326 sayılı Kabahatler Kanununa göre tahsil edilir. Tahakkuk eden ve ödenmeyen Devlet hakları ile ruhsat harçları 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre takip ve tahsil edilmek üzere ilgili tahsil dairesine bildirilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, davacı tarafından, İzmir ili Çiğli ilçesinde bulunan 62420 sicil numaralı maden ruhsatını Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun … tarihli … sayılı kararı doğrultusunda Özelleştirme İdaresi Başkanlığı ile 26/04/2010 tarihinde imzalanan satış ve devir sözleşmesi ile devraldığı, sözleşme kapsamında 275.000 ton tuz stoğunun bedeli karşılığı satın aldığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca anılan tuz stoğuna ilişkin devlet hakkının ödenmesinin istenildiği, bu işlemin iptali istemiyle … İdare Mahkemesi’nin E:… sayılı esasına kayıtlı davanın açıldığı, ödeme emrinin düzenlendiği tarihte halen davanın devam etmekte olduğu, bu nedenle ödeme emrine konu idari işlemin kesinleşmediği, kamu alacağının ödeme emri ile talep edilebilmesi için kesinleşmesi gerektiği ileri sürülerek dava konusu ödeme emrinin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümleri uyarınca bir kamu alacağının ödeme emri ile takip ve tahsil edilebilmesi için, kamu alacağının süresi içerisinde ödenmeyerek kesinleşmesi gerektiği açıktır. Başka bir deyişle kamu alacağı hakkında taraflar arasında süren hukuki bir uyuşmazlığın bulunmaması ve süresinde ödenmeyerek kesinleşmesi gerekmektedir.
Bakılan davada ise, davacı şirket tarafından ödeme emrinin dayanağı idari işlemin dava konusu edildiği, … İdare Mahkemesi … E:… K:… sayılı kararı ile davanın reddine karar verildiği, Danıştay Sekizinci Dairesi’nin 16.12.2020 tarihli E:2019/7008 K:2020/5707 sayılı kararıyla mahkemece verilen ret kararının onandığı görülmüş olup, dava konusu ödeme emrinin düzenlenme tarihinin 18/07/2014 olduğu, dolayısıyla ödeme emrine konu borcun kesinleşmeden ödeme emrinin düzenlendiği anlaşılmıştır.
Bu durumda, kesinleşmemiş amme alacağının tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinde hukuka uyarlık bulunmamakta olup işlemin iptaline ilişkin Mahkeme kararının sonucu itibariyle yerinde olduğu görülmüştür.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin reddiyle … İdare Mahkemesince verilen ve hüküm fıkrası itibariyle hukuka uygun bulunan kararın yukarıda belirtilen gerekçeyle onanmasına temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 16/12/2020 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY:

(X)- İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenip bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında yazılı nedenlerin bulunmasına bağlıdır.
İdare Mahkemesince verilen karar ve dayandığı gerekçe usul ve yasaya uygun olup, Mahkeme kararının gerekçesi değiştirilmeden aynen onanması gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına katılmıyoruz.