Danıştay Kararı 8. Daire 2016/10033 E. 2020/5838 K. 18.12.2020 T.

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2016/10033 E.  ,  2020/5838 K.

T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/10033
Karar No : 2020/5838

Temyiz İsteminde Bulunanlar : 1- (Davacı) …
Vekili : Av. …
2- (Davalı) … Belediye Başkanlığı
Vekili : Av. …
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : İstemin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dava, Mersin İli, Erdemli İlçesi, Kızkalesi Kasabası, … Mahallesi, … Ada, … parsel sayılı taşınmazda bulunan duş yeri, wc, restaurant, butik ve çay bahçesine ilişkin 11.07.2014- 11.07.2015 tarihleri arasındaki kira sözleşmesinin onaylanması için yaptığı başvurusunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince, olayda bahsi geçen sözleşme tarafların serbest iradelerine dayanan özel hukuk sözleşmesi niteliğinde olduğundan, uyuşmazlığın adli yargı yerlerinde çözümlenmesi gerektiği gerekçesiyle, davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 15/1-a. maddesi hükmü uyarınca görev yönünden reddine karar verilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde, “iptal davaları”, idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan davalar olarak tanımlanmıştır. İptal davasına konu olan idari işlemin, idare tarafından bir kamu hizmetinin yürütülmesi dolayısıyla, kamu gücü kullanılarak, tek taraflı iradeyle tesis edilen kesin ve yürütülmesi zorunlu işlemler oldukları tartışmasızdır.

İdari makamlar tarafından, idarenin işlevine ilişkin olarak ve kamu gücü kullanılmak suretiyle yapılan, yeni bir hukuki durum yaratan veya varolan hukuki durumu değiştiren kesin ve icrai nitelikteki tek yanlı irade açıklamaları, idare hukukunda idari işlem olarak nitelendirilir ve bu işlemler, idari yargı denetimine tabidirler.
Dava dosyasının incelenmesinden; Mersin İli, Erdemli İlçesi, Kızkalesi Kasabası, … Mahallesi, … Ada, … parsel sayılı taşınmazda bulunan duş yeri, wc, restaurant, butik ve çay bahçesi için 11.07.2011 tarihinde ihaleye çıkıldığı, sonrasında davacı ile Erdemli Mal Müdürlüğü arasında 3 ay süre ile kira sözleşmesi imzalandığı, 2012 yılı için taşınmaz ile ilgili 02.07.2012 ihale yapılacak olmasına rağmen 16.6.2012 tarih ve 28325 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 2012/15 sayılı Başbakanlık Genelgesi gereğince ihalenin iptal edildiği, davacı tarafından Erdemli Belediyesi’ne 21.04.2014 tarihinde yapılan başvuru ile, kira sözleşmesine göre TÜİK tarafından yayınlanan ÜFE ödenmek üzere kira işletmesi devam edecek iken Malmüdürlüğü tarafından sözleşmenin yenilenmediği, mevcut sözleşmenin geçerliliğini koruduğu, bu nedenle 11.07.2014-11.07.2015 tarihleri arasındaki kira sözleşmesinin onaylanmasının istenildiği, davacının yaptığı başvurusunun zımnen reddedilmesi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Dava konusu olayda, 2011 dönemi için yapılan sözleşmenin tarafının Malmüdürlüğü olduğu, nitekim Belediye tarafından verilen savunma ve temyiz dilekçelerinde, dava konusu yerin Maliye Hazinesine ait olduğu, kiralayan ve davacı ile yazışmaları yapanın Erdemli Malmüdürlüğü olduğunun belirtildiği, davacı tarafından verilen temyiz dilekçesinde de, davalı taraf ile aralarında kiralanan yer ile ilgili ruhsat iptalinin olduğu ifade edilmektedir. Davacı tarafından Belediye’ye 2012 yılında işyeri açma ve çalışma ruhsatı verilmesi talebi ile başvurulduğu, Belediye tarafından konunun Malmüdürlüğü’ne sorulduğu ve 27.02.2012 tarihinde ihalenin Başbakanlık Genelgesi kapsamında iptal edilmesi nedeni ile davacının İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatı Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre ruhsat alamayacağı anlaşıldığından faaliyetine son verildiği, davacının 05.09.2012 ve 11.02.2013 tarihlerinde Malmüdürlüğü’ne ve çeşitli tarihlerde BİMER’e taşınmazı kiralamak yada satın alma yönünde başvuruları bulunduğu, Malmüdürlüğü tarafından taşınmazın ihaleye çıkarılması durumunda bilgi verileceğinin belirtildiği görülmektedir.
Dava dosyasındaki bilgi ve belgeler ile taraf iddialarının değerlendirilmesinden, davacının 2011 dönemine ilişkin sözleşmesinin devam edip etmediği yönünde ihtilaf bulunduğu, davacı tarafından belediyeye yapılan dava konusu başvurunun sözleşmenin onaylanması, yani Belediye tarafından sözleşmenin geçerli olarak devam ettiğinin kabulü ile işyeri açma ve çalışma ruhsatının verilmesi yönünde olduğu, dolayısıyla, başvurunun kira sözleşmesinden kaynaklanmadığı, Belediyeye sözleşmenin geçerli olarak devam ettiğinin kabulü yönünde yapılan başvurunun zımnen reddine dair işlemin, tek taraflı ve kamu gücü kullanarak tesis edildiği anlaşıldığından davanın görüm ve çözüm yerinin idari yargı yerleridir.

Bu durumda; tarafların serbest iradelerine dayanan özel hukuk sözleşmesi niteliğinde olması nedeniyle uyuşmazlığın görev ve çözümünün adli yargıya ait olduğu gerekçesiyle davayı görev yönünden reddeden mahkeme kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle; … İdare Mahkemesinin temyize konu kararının bozulmasına, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan Mahkemeye gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 18/12/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.