Danıştay Kararı 8. Daire 2011/9473 E. 2012/2389 K. 15.05.2012 T.

8. Daire         2011/9473 E.  ,  2012/2389 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2011/9473
Karar No : 2012/2389

Temyiz İsteminde Bulunanlar : 1-
Vekili :
2- Davalı İdare Yanında Davaya Katılan:
Vekili :
Vekili :
Karşı Taraf :
İstemin Özeti : …. mevkiinde bulunan alanda müdahil şirket tarafından işletilen doğaltaş mermer ocağı ve kırma-eleme tesisi için düzenlenen 2. sınıf gayrisıhhi müessese işyeri açma ve çalışma ruhsatının iptali istemiyle açılan davada; davacıların 23.08.2011 tarihli dilekçe ile davadan feragat ettikleri anlaşılmışsa da ruhsat verilen alana yakın yerlerde oturan semt sakinleri tarafından kamu yararını sağlamak amacıyla açılan davadan feragatın hukuka uygun görülmediği nedeniyle reddedilerek işin esasını inceleyip, uyuşmazlığın çözümü için Mahkemelerince yaptırılan keşif ve bilirkişi incelenmesi sonucu düzenlenen rapor ile dosyadaki bilgi ve belgelerden, iş yeri açma ve çalışma ruhsatının verildiği yerin 3573 sayılı Yasanın 20. maddesinde belirtilen zeytin sahalarına en az 3 kilometre mesafede bulunma şartını taşımadığı ve anılan faaliyetin yürütülmesi halinde meydana gelecek olan tozlanmadan dolayı ekonomik verim çağındaki zeytin ağaçlarının gelişmesine mani olacak derecede olumsuz etkiler yaratacağı, ayrıca çevredeki insanlar, tarım alanları, doğal görünüm ve doğal kaynaklar üzerinde de telafisi mümkün olmayan olumsuz etkiler doğuracağı anlaşıldığından, müdahil şirkete verilen işyeri açma ve çalışma ruhsatında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemi iptal eden … İdare Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının, taraflarca feragate rağmen işin esasının incelendiği ileri sürülerek, 2577 sayılı Yasanın 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istemidir.
Savunmanın Özeti : Taraflarca savunma yapılmamıştır.
Danıştay Tetkik Hakimi … Düşüncesi : İstemin reddi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı … Düşüncesi : … Sanayi Ticaret ve Turizm Ltd Şti’ne verilen doğaltaş mermer ocağı ve kırma eleme tesisi için Muğla Valiliğince verilen ruhsatın iptali istemiyle açılan davada; davaya konu işlemi iptal eden Muğla Birinci İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununda feragat hakkında özel bir düzenleme yapılmamış, 31 inci maddesinde bu konuda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir.
Feragat isteminde bulunulduğu tarihte yürürlükte bulunan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 91 inci maddesinde, feragat iki taraftan birinin talep sonucundan vazgeçmesi olarak tanımlanmış, 93 üncü maddesinde feragat beyanının dilekçe ile veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılacağı, 95 inci maddesinde de, feragatin kesin bir hükmün hukuki sonuçlarını hasıl edeceği hükmü yer almıştır.
Dosyanın incelenmesinden; temyiz konusu 30.09.2011 tarihli kararın verilmesinden önce 23.08.2011 tarihinde kayda giren, feragate yetkili davacılar vekilinin dilekçesi ile davadan feragat edildiği bildirilmesine karşın; davanın genel kamu yararını ilgilendiren konuya ilişkin bulunduğu gerekçesiyle feragat istemi kabul edilmeyerek temyize konu iptal hükmünün kurulduğu anlaşılmaktadır.
Yerleşik Danıştay kararlarında, imar planı gibi genel kamu yararını barındıran objektif nitelikli genel düzenleyici işlemlere karşı açılan davalarda, Mahkemece hukuka aykırılık tespit edilip dava konusu işlem iptal edildikten sonra temyiz aşamasında feragat istemleri uygun görülmemektedir. Uyuşmazlık konusu olayda ise; çevresel etkileri ileri sürülmekle birlikte, iptali istenilen ruhsat; niteliği itibarıyla genel düzenleyici işlem ögeleri taşımadığı gibi, feragat dilekçesinin ilk derece mahkemesi kararından önce verilmesi karşısında feragat istemi değerlendirilmeksizin hüküm kurulmasında isabet görülmemektedir.
Nitekim, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren ve 1086 sayılı Kanunu yürürlükten kaldıran 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 310’uncu maddesinde, feragat ve kabulün hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceği hükme bağlanmıştır.
Belirtilen nedenle, feragat isteminin incelenebilmesi için temyiz konusu Mahkeme kararının bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince,davalı İdare yanında davaya katılmak isteyen Muslular Sanayi Ticaret ve Turizm Limited Şirketinin katılma istemi kabul edilerek,dava dosyası tekemmül ettiğinden,katılma istemi kabul edilen anılan şirketin ve … İl Özel İdaresinin yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmeyerek, işin gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 31. maddesi ile göndermede bulunulan ve davacının davadan feragat ettiği tarih ile temyize konu kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 91.maddesinde, feragat,iki taraftan birinin talep sonucundan vazgeçmesi olarak tanımlanmış,93.maddesinde de feragat beyanının dilekçe ile veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılacağı,95.maddesinde de feragatın kesin hükmün hukuki sonuçlarını doğuracağı hükme bağlanmıştır.
2577 sayılı Yasa ile feragat konusu düzenlenmeyip, feragate ilişkin Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda yer alan hükümlerin uygulanacağının belirlenmiş olması nedeniyle uyuşmazlıkta, bu yasal düzenleme uyarınca karar verilmesi gerekmektedir.
Buna göre davanın asıl sahibi olan davacının dava sonuçlanıncaya kadar talep sonucundan tamamen veya kısmen vazgeçmesi yasa ile tanınmış bir hak olup, bu hakkın kullanımı tek taraflı irade beyanı ile yapılıp tamamlandığına, ayrıca davalının kabulüne de gerek bulunmadığına göre, feragat beyanından sonra davaya bakmakta olan mahkemece bu beyanın sadece gerçekten feragat anlamında olduğu ve kanunen belirlenen şekilde yapılıp yapılmadığının saptanmasıyla yetinilmesi ve bu saptamadan sonra feragat nedeniyle uyuşmazlığın sona erdiğine ilişkin hüküm kurulması gerekmektedir.
Zira yasa ile tanınmış olan feragat hakkının, yine ancak yasa ile kısıtlanmasının mümkün olması nedeniyle, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda veya İdari Yargılama Usulü Kanununda aksine bir hüküm olmaksızın yorum yoluyla bu hakkın kısıtlanması mümkün değildir.
Bu durumda, Mahkemece davacının feragat istemi gözönünde bulundurularak bir karar verilmesi gerekirken işin esasının incelenmesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, … İdare Mahkemesi kararının bozulmasına, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, kullanılmayan yürütmenin durdurulması harcının istemi halinde davalı idare ve Muslular Sanayi Ticaret ve Turizm Şirketine iadesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 15.05.2012 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
Azlık Oyu (X) : İdare ve Vergi Mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenip bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49. maddesinin 1. fıkrasında yazılı nedenlerin bulunmasına bağlıdır.
İdare Mahkemesince verilen kararın dayandığı gerekçe usul ve yasaya uygun olup, bozulmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanması gerektiği oyu ile aksi yöndeki karara katılmıyorum.