8. Daire 2010/5565 E. , 2013/7758 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2010/5565
Karar No : 2013/7758
Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) :
Vekili :
Karşı Taraf (Davalı) :
Vekili :
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının; hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Yasanın 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istemidir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : İstemin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dava, Yeşil Sahil Sulama Birliği eski başkanı olan davacı tarafından, adına çıkartılan 436.653,15.-TL kişi borcunun bir ay içinde ödenmesinin istenilmesine ilişkin 24.11.2009 tarih ve 211 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince; 5355 sayılı Mahalli İdare Birlikleri Kanununun 19. ve 22. maddeleri ile 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun “Kamu zararı” başlıklı 71. maddesinden ve 2577 sayılı Yasanın 2., 14/3-d ve 15/1-b maddelerinden bahsedilerek; dava dosyasına sunulan Yeşil Sahil Sulama Birliği Tüzüğüne göre davalı birliğin üyelerinin … Belediyesi ve … Köyü olduğu ve birliğin hesap işleri yönünden Sayıştay Kanununa tabii olduğu görülmüş olup 5355 sayılı Mahalli İdare Birlikleri Kanununun 22. maddesinin 2. fıkrasında düzenlenen hükmün münhasıran “Sayıştay dış denetimine tabi olmayan” mahalli idare birliklerine ilişkin olması nedeniyle davalı birliğin denetimi sonucu tespit edilen kişi borcu tekliflerinin birlik meclisince görüşülüp karara bağlanması zorunluluğu bulunmadığı gibi Sayıştay dış denetimine tabi olmayan birliklerin meclisince kişi borcu teklifine ilişkin alınan kararlara karşı öngörülen on gün içinde idarî yargıya başvuru yolunun da oluşumunda Belediye tüzel kişiliğinin bulunması nedeniyle Sayıştay dış denetimine tabi olan davalı birlik için uygulanamayacağı, buna göre, 5355 sayılı Mahalli İdare Birlikleri Kanununun 22. maddesi uyarınca kontrol, denetim, inceleme sonucunda tespit edilen kurum zararının ilgililerden tahsilinin anılan kanun uyarınca yayımlanan Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliğince atfedilen 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununun 71. maddesi ve bu madde uyarınca yayımlanan Kamu Zararlarının Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğe göre tahsil edilmesi gerekli olup kişi borcu ile ilgili tesis edilen işlemlerin niteliğinin de tahsil yoluna başvurulmasından önce yapılan “ödemeye davet” şeklinde olduğu ve şahsın rızaen ödememesi halinde borcun özel hukuk hükümlerine göre tahsil edilmesi gerekmesi nedeniyle de bu şekilde tesis edilen işlemin kesin ve yürütülmesi zorunlu işlem niteliğinin bulunmadığı gerekçesiyle, davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 13, 14. ve 15/1-b.maddeleri uyarınca reddine karar verilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 14/3-d maddesinde, dava konusu işlemin, İdari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken işlem olup olmadığı yönünden inceleneceği öngörülmektedir.
İdari davaya konu olabilecek idari işlemler, idarelerin tek yanlı ve kamu gücüne dayalı, idari faaliyetleri ile ilgili olarak tesis ettikleri işlemlerdir. Bu işlemler, ilgililerin hukuki durumlarında değişiklik yarattıkları anda kesin ve yürütülmesi gerekli işlem niteliğine sahip olurlar.
5335 sayılı Mahalli İdare Birlikleri Kanunu’nun 22. madesinde, “Mahallî idare birliklerinin denetimi İçişleri Bakanlığınca yapılır. Valiler ve kaymakamlar gerekli gördüklerinde ülke düzeyinde kurulan birlikler dışındaki birlikleri denetleyebilirler. Sayıştayın dış denetimine tâbi olmayan mahallî idare birliklerinin, İçişleri Bakanlığı, valiler veya kaymakamlarca malî denetimi sonucunda tespit edilen kamu zararı üzerine yapılan kişi borcu teklifleri, birlik meclisinde görüşülerek karara bağlanır. Bu kararın örneği, birlik merkezinin bulunduğu yerin valiliğine, ülke düzeyinde kurulan birlikler ile başkanı vali veya vali yardımcısı olan birliklerde ise İçişleri Bakanlığına gönderilir. Karara karşı, ülke düzeyinde kurulan birlikler ile başkanı vali veya vali yardımcısı olan birliklerde İçişleri Bakanlığı, diğerlerinde ise valiler veya hakkında kişi borcu çıkarılanlar on gün içinde idarî yargıya başvurabilirler. İdarî yargı kararı doğrultusunda işlem sonuçlandırılır. Kontrol, denetim, inceleme, kesin hükme bağlama veya yargılama sonucunda tespit edilen kamu zararı, zararın oluştuğu tarihten itibaren ilgili mevzuatına göre hesaplanacak faiziyle birlikte ilgililerden tahsil edilir. Kamu zararlarının tahsiline ilişkin usûl ve esaslar, İçişleri Bakanlığının teklifi üzerine Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.” hükmüne yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; Yeşil Sahil Sulama Birliğinin 18/09/1998-25/10/2009 dönemine ilişkin işlemlerinin İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Kontrolörlüğünce incelenmesi sonucu düzenlenen 13.11.2009 tarih ve 128/48 sayılı denetim raporunda tespit edilen kurum zararının birlik başkanı ve yöneticilerinden 5018 sayılı Kanunun 71. maddesi uyarınca tahsil edilmesinin önerilmesi üzerine davalı idare tarafından düzenlenen 24.11.2009 tarih ve 211 sayılı işlemle, eski birlik başkanı olarak görev yapan davacıdan denetim raporunda tespit edilen toplam 436.653,15.-TL kişi borcunun bir ay içinde ödenmesinin istenildiği, 02.12.2009 tarihinde tebliğ edilen işlemin iptali istemiyle 09.12.2009 tarihinde görülmekte olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
5355 sayılı Mahalli İdare Birlikleri Kanununun 22. maddesinin 2. fıkrasında düzenlenen hükmün münhasıran “Sayıştay dış denetimine tabi olmayan” mahalli idare birliklerine ilişkin olduğu açık olup, bu haliyle “Sayıştay dış denetimine tabi olmayan” davalı sulama birliğinin denetimi sonucu tespit edilen kişi borcu tekliflerinin anılan Yasanın 22. maddesi hükmü uygulanarak tahsili yoluna gidilebileceği, bu durumda da; dava konusu işlemin davacının hukuki durumunda değişiklik yaratan, kesin ve yürütülmesi gerekli nitelikte bir işlem olduğu tartışmasızdır.
Bu haliyle, İdare Mahkemesince; Sulama Birliğinin oluşmasında Belediye tüzel kişiliğinin bulunması nedeniyle davalı Birliğin “Sayıştay dış denetimine tabi olan” statüsünde olduğunun kabulünde ve bu kabule dayanarak 5355 sayılı Mahalli İdare Birlikleri Kanununun 22.maddesi ile 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununun 71.maddesi ve bu madde uyarınca yayımlanan Kamu Zararlarının Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğe göre tahsil edilmesi gerektiğinden, tesis edilen işlemin ödemeye davet niteliğinde olması nedeniyle kesin ve yürütülebilir bir işlem olmadığı gerekçesiyle davayı 2577 sayılı Yasanın 14/3-d ve 15/1-b maddeleri uyarınca reddeden İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle; … İdare Mahkemesi’nin, temyize konu kararının bozulmasına, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan mahkemeye gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 12/11/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.