Danıştay Kararı 8. Daire 2009/5454 E. 2009/7028 K. 04.12.2009 T.

8. Daire         2009/5454 E.  ,  2009/7028 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No: 2009/5454
Karar No: 2009/7028

Temyiz İsteminde Bulunan : …
Vekili : …
Karşı Taraf : … Üniversitesi Rektörlüğü
Vekili : …
Davalı İdare Yanında Davaya Katılan : …
İstemin Özeti : … Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İktisat Bölümü …’ı olan davacının, …’ı olduğu bölüme müdahilin doçent olarak atanmasına ilişkin işlemin iptal edilmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin 21.3.2008 gün ve 685 sayılı İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Dekanlığı yazısıyla bildirilen işlemin iptali istemiyle açılan davada; 2547 sayılı Yükseköğretim Yasası uyarınca müdahilin doçent olarak atanmak için gerekli şartları taşıdığı, bilim jürisince atanması için olumlu rapor düzenlendiği ve davalı Üniversitenin İktisat Bölümü için dışarıdan öğretim görevlisi görevlendirdiği bir başka ifadeyle bu yönde bir ihtiyacın bulunduğu dikkate alındığında, müdahilin doçent olarak boş bulunan kadroya atanmasında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davayı reddeden … İdare Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının; atama yapılırken 2547 sayılı Yükseköğretim Yasasında öngörülen usule aykırı davranıldığı, ilgili birimlere görüş sorulmadığı ileri sürülerek 2577 sayılı Yasanın 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması durdurulması istemidir.
Savunmaların Özeti : İşlemin, üniversitenin öğretim üyesi üyesi ihtiyacı dikkate alınarak, kamu yararı ve hizmet gerekleri uyarınca yetkili makamlarca hukuka uygun bir biçimde tesis edildiği belirtilerek, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
Danıştay Tetkik Hakimi … ‘ın Düşüncesi :Rektörlüğün, İktisat Bölümünde değerlendirilmek üzere doçentlik kadrosu akademik ilanı vermeden önce, bölümün her düzeydeki eğitim-öğretim ve araştırmalarından ve bölümle ilgili her türlü faaliyetin düzenli ve verimli olarak yürütülmesinden, kaynakların etkili bir biçimde kullanılmasını sağlamaktan ilk elden sorumlu olan bölüm başkanından öneri ve görüş alması gerektiği 2547 sayılı Yasa hükümleri uyarınca açık olduğundan, üniversitelerin kadro ihtiyaçlarının belirlenmesinde gerekli olan süreç izlenmeksizin verilen akademik kadro ilanı sonucu atama yapılmasına ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı, bu nedenle temyize konu kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı … ‘in Düşüncesi : Davalı Üniversite İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinde Doçent kadrosuna … ‘ın atanmasına dair işlemin iptali istemiyle açılan davayı reddeden İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 25/a. maddesinde, “Üniversitelerde veya yüksek teknoloji enstitülerinde doçentlik kadroları boşaldığında, rektörlükçe boşalan kadroları ve o kadro ile ilgili olarak adaylarda aranacak nitelikleri kadronun devamlı veya kısmi statüde olduğunu da belirterek ilan edilir.” hükmüne yer verilmiş; aynı Kanunun 13/b-3 maddesinde “Üniversitenin yatırım programlarını, bütçesini ve kadro ihtiyaçlarını, bağlı birimlerinin ve üniversite yönetim kurulu ile senatonun görüş ve önerilerini aldıktan sonra hazırlamak ve Yükseköğretim Kuruluna sunmak” rektörün görevleri arasında sayılmış; 16/b-3 maddesinde ise, “Fakültenin ödenek ve kadro ihtiyaçlarını gerekçesi ile birlikte rektörlüğe bildirmek, fakültenin bütçesi ile ilgili öneriyi fakülte yönetim kurulunun da görüşünü aldıktan sonra rektörlüğe sunmak” dekanın görevleri arasında sayılmıştır.
2547 sayılı Yükseköğretim Yasası temel alınarak çıkarılan Üniversitelerde Akademik Teşkilat Yönetmeliğinin “Anabilim veya Anasanat Dalı” başlıklı 16. maddesinde; anabilim veya anasanat dalı, bölümü oluşturan ve en az bir bilim veya sanat dalını kapsayan eğitim öğretim uygulama ve araştırma faaliyetlerinin yürütüldüğü akademik birim olarak tanımlanmış, “Yöneticilerle İlgili Hükümler” başlıklı 18. maddesinde ise, anabilim dalı başkanı yönetici olarak nitelendirilip seçimi ve görev sürelerine ilişkin usuller tespit edilmiştir.
Ayrıca anılan Yönetmeliğin Anabilim Dalı Kurulu’nun tanımlandığı 16. maddesinin son fıkrasında, anabilim dalı kurulunun ilgili anabilim dalı programlarının planlanması ve uygulanmasında anabilim dalı başkanına görüş bildireceği hüküm altına alınmıştır.
Yukarıda alıntısı yapılan Yasa ve yönetmelik hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden, üniversitelerin kadro ihtiyacını belirleyerek buna göre gerekli prosedürü takip edip ilan vermenin rektörün görevleri içerisinde olmakla birlikte yönetici konumunda olan ana bilim dalı başkanınca programların planlanması ve uygulamasında anabilim dalı kurulundan görüş alacağı dikkate alındığında, anabilim dalı ile ilgili kararların alınmasında, öğretim üyesi ihtiyacının belirlenmesinde ve nihai olarak eğitim öğretim faaliyetinin düzenli ve verimli şekilde yürütülmesinde ilk elden sorumlu olduğu tartışmasızdır.
Davacının başkanı olduğu İktisat Bölüm Başkanlığınca doçent ihtiyacı bulunduğu yolunda Dekanlığa gerekse Rektörlüğe ihtiyaç isteminde bulunulmadığı, … Üniversitesi İktisat Teorisi ve Tarihi Anabilim Dalı öğretim üyesi olan …’ın akademik gelişimine uygun bulunmayan İktisat Politikası ABD öğretim üyeliğine dava konusu işlemle atandığı iddiaları ile dava açıldığı görülmektedir.
Bu hale göre. olayda, kadro ihtiyacı ve niteliklerine ilişkin gerekli olan prosedür tamamlanmaksızın ve Mikro iktisat doçenti olan ilgili kişinin atanmasının iktisat politikası için uygun olup olmadığı irdelenmeksizin yapılan atama işleminde hukuka uyarlık, davanın reddi yolundaki Mahkeme kararında isabet görülmemektedir.
Belirtilen nedenlerle, temyiz konusu kararın bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Uyuşmazlık; …Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İktisat Bölümüne müdahilin doçent olarak atanmasına ilişkin işlemin iptal edilmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin 21.3.2008 gün ve 685 sayılı İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Dekanlığı yazısıyla bildirilen işlemin iptali isteminden doğmuştur.
2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 25. maddesinde, “Bir üniversite biriminde açık bulunan doçentlik kadrosu, rektörlükçe, isteklilerin başvurması için ilan edilir. Müracaat eden adayların durumlarını incelemek üzere rektör tarafından varsa biri ilgili birim yöneticisi, en az biri de o üniversite dışından olmak üzere üç profesör tespit edilir. Bu profesörler, adaylar hakkında ayrı ayrı mütalaalarını rektöre bildirirler. Rektör, bu mütalaalara dayanarak, üniversite yönetim kurulunun görüşünü de aldıktan sonra atamayı yapar.” hükmüne yer verilmiş; aynı Yasanın 13/b-3 maddesinde “Üniversitenin yatırım programlarını, bütçesini ve kadro ihtiyaçlarını, bağlı birimlerinin ve üniversite yönetim kurulu ile senatonun görüş ve önerilerini aldıktan sonra hazırlamak ve Yükseköğretim Kuruluna sunmak” rektörün görevleri arasında sayılmış; 16/b-3 maddesinde ise, “Fakültenin ödenek ve kadro ihtiyaçlarını gerekçesi ile birlikte rektörlüğe bildirmek, fakültenin bütçesi ile ilgili öneriyi fakülte yönetim kurulunun da görüşünü aldıktan sonra rektörlüğe sunmak” dekanın görevleri arasında sayılmıştır.
Ayrıca aynı Yasanın “Bölüm” başlıklı 21. maddesinde;bölümün bölüm başkanı tarafından yönetileceği ve bölüm başkanının, bölümün her düzeyde eğitim-öğretim ve araştırmalarından ve bölüme ait her türlü faaliyetin düzenli ve verimli bir şekilde yürütülmesinden sorumlu olduğu belirtilmiştir.
2547 sayılı Yükseköğretim Yasası temel alınarak çıkarılan Üniversitelerde Akademik Teşkilat Yönetmeliğinin “Bölümler” başlığı altında yer alan 13. maddesinde, bölüm; fakülte ve yüksekokulların amaç kapsam ve nitelik yönünden bir bütün oluşturan ve lisans düzeyini de içeren en az bir eğitim-öğretim, bilim ve sanat dallarında araştırma ve uygulama yapan birim olarak tanımlanmış, 14. maddede ise; bölüm başkanının, bölümün her düzeydeki eğitim-öğretim ve araştırmalarından ve bölümle ilgili her türlü faaliyetin düzenli ve verimli olarak yürütülmesinden, kaynakların etkili bir biçimde kullanılmasını sağlamaktan sorumlu olduğu; fakülte veya yüksekokul kuruluna katılacağı, bölümü temsil edeceği, bölümde görevli öğretim elemanlarının görevlerini yapmalarını izleyeceği ve denetleyeceği, her öğretim yılı sonunda bölümün geçmiş yıldaki eğitim-öğretim ve araştırma faaliyeti ile gelecek yıldaki çalışma planını açıklayan raporu, bağlı bulunduğu rektör, dekan veya yüksekokul müdürüne sunacağı hüküm altına alınmıştır.
Yukarıda alıntısı yapılan Yasa ve yönetmelik hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden, üniversitelerin kadro ihtiyacını belirleyerek buna göre gerekli sürecitakip edip ilan vermek hususunda rektörün görevli olduğu açık olmakla birlikte; yönetici konumunda olan bölüm başkanının da; bölümü temsil edeceği, bölümde görevli öğretim elemanlarının görevlerini yapmalarını izleyeceği ve denetleyeceği, her öğretim yılı sonunda bölümün geçmiş yıldaki eğitim-öğretim ve araştırma faaliyeti ile gelecek yıldaki çalışma planını açıklayan raporu, bağlı bulunduğu rektör, dekan veya yüksekokul müdürüne sunacağı dikkate alındığında, bölümün her düzeydeki eğitim-öğretim ve araştırmalarından ve bölümle ilgili her türlü faaliyetin düzenli ve verimli olarak yürütülmesinden, kaynakların etkili bir biçimde kullanılmasını sağlamaktan ilk elden sorumlu olduğu tartışmasızdır.
Bu duruma göre Rektörlüğün İktisat Bölümünde değerlendirilmek üzere doçentlik kadrosu akademik ilanı vermeden önce, bölümün her düzeydeki eğitim-öğretim ve araştırmalarından ve bölümle ilgili her türlü faaliyetin düzenli ve verimli olarak yürütülmesinden, kaynakların etkili bir biçimde kullanılmasını sağlamaktan ilk elden sorumlu olan bölüm başkanından öneri ve görüş alması gerekmektedir.
Davacının başkanı olduğu bölüme yapılacak atama için bir istemde bulunulmadığı veya bu konuda Rektörlükçe görüşlerinin alınmadığı, bir başka ifadeyle kadro ihtiyacının belirlenmesine ve akademik kadro ilanına çıkılmasına ilişkin süreç tamamlanmadan Rektörlükçe doçentlik kadrosu ilanı verildiği görülmektedir.
Bu durumda, üniversitelerin kadro ihtiyaçlarının belirlenmesinde gerekli olan süreç izlenmeksizin verilen akademik kadro ilanı sonucu atama yapılmasına ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığından aksi yönde verilen temyize konu kararda hukuki isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, … 1. İdare Mahkemesi kararının bozulmasına, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan Mahkemeye gönderilmesine 4.12.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.