Danıştay Kararı 8. Daire 2009/10907 E. 2010/2412 K. 12.05.2010 T.

8. Daire         2009/10907 E.  ,  2010/2412 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2009/10907
Karar No: 2010/2412

Temyiz İsteminde Bulunan : …
Vekili : …
Karşı Taraf : Sağlık Bakanlığı
İstemin Özeti : Dahiliye uzmanı olan davacının, yoğun bakım … sonrasında aldığı yan dal uzmanlık belgesinin, uzmanlık eğitimi veren öğretim üyesi … yoğun bakım yan dalında tescil edilmiş uzmanlık belgesinin bulunmadığından bahisle tescil edilmemesine ilişkin Sağlık Bakanlığı Sağlık Eğitimi Genel Müdürlüğünün 17.03.2008 gün ve … sayılı işleminin iptali istemiyle açtığı davada; davacıya uzmanlık eğitimi veren … İç Hastalıkları, … uzmanlığının bulunmasına karşın yoğun bakım yan dal uzmanlığı bulunmadığı, buna göre davacının uzmanı olmayan öğretim üyesi tarafından verilen yoğun bakım yan dal uzmanlık eğitimi sonucunda aldığı belgenin tescilinin hukuken mümkün olmaması karşısında isteminin reddinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davayı reddeden … İdare Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının; uzmanlık eğitimi veren kişinin uzmanlık eğitimi vermeye yetkisi olup olmadığının eğitimi gören tarafından sorgulanmasının mümkün olmadığı ileri sürülerek, 2577 sayılı Yasanın 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istemidir.
Savunmanın Özeti : Haksız temyiz talebinin reddi gerektiği savunulmuştur.
Danıştay Tetkik Hakimi … Düşüncesi : İstemin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı … Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Uyuşmazlık, dahiliye uzmanı olan davacının, yoğun bakım yan dal uzmanlık eğitimi sonrasında aldığı yan dal uzmanlık belgesinin, uzmanlık eğitimi veren öğretim üyesi … yoğun bakım yan dalında tescil edilmiş uzmanlık belgesinin bulunmadığından bahisle tescil edilmemesine ilişkin işlemden doğmuştur.
1219 sayılı Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun’un mülga 9. maddesine dayanılarak çıkarılan ve 19.6.2002 gün ve 24790 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Tıpta Uzmanlık Tüzüğünün 1. maddesinde Tüzüğün amacının; “tıp veya diş hekimliği uzmanlık dallarını, bu dallarda uzman olabilmek için gerekli koşulları, tıp veya diş hekimliğinde uzmanlık eğitimi verecek kurum ve kuruluşların nitelikleri ile uzmanlık eğitiminin usul ve esaslarını düzenlemek” olduğu belirtilmiş, 2. maddesinde, Uzmanlık Eğitiminin; “Bu Tüzük hükümlerine göre uzman olabilmek için gereken tıp veya diş hekimliğinde uzmanlık eğitimi ve öğretimi” olarak, Asistan’ın; “Kurumlarındaki kadro unvanları ne olursa olsun bu Tüzük hükümlerine göre uzmanlık eğitimi görenler” olarak, Uzman’ın; “Bu Tüzüğe ekli çizelgede yer alan dallardan birinde uzmanlık eğitimini tamamlayarak o dalda sanatını uygulama hakkı ve uzmanlık unvanını kullanma yetkisi kazanmış olanlar” olarak tanımlanmıştır.
Anılan Tüzüğün 3. maddesinde; “Uzmanlık eğitiminden, tıp veya diş hekimliği fakültelerinde 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu hükümlerine göre profesör ve doçent olanlar ile en az 3 yıllık uzman olan yardımcı doçentler, uzmanlık eğitimi vermeye yetkili kılınan diğer kurumlarda ise yönetmelikte belirtilen usul ve esaslara göre klinik veya laboratuvar şefi ya da şef yardımcısı olanlar sorumludur. Aynı dalda birden fazla şef bulunması halinde, şeflerden biri baştabip tarafından koordinasyonu sağlamak üzere görevlendirilir.” hükmüne, 4. maddesinde; “Bu Tüzük hükümlerine göre uzmanlık belgesi almayanlar, hiçbir yerde ve şekilde uzmanlık unvan ve yetkisini kullanamazlar ve uzmanlıkla ilgili tıbbi faaliyette bulunamazlar.” hükmüne, “Eğitim yetkisinin verilmesi ve kaldırılması başlıklı 11. maddesinde; “Uzmanlık eğitimi verecek olan veya veren kurum ve birimler ile eğitim sorumluları hakkında, yukarıdaki maddelere göre yapılan inceleme ve değerlendirmeler sonucunda, Tıpta Uzmanlık Kurulunca eğitim yetkisinin verilmesine veya kaldırılmasına ilişkin kararlar Bakanlıkça yerine getirilir veya ilgili kurumdan yerine getirilmesi istenir.” hükmüne, “Uzmanlık Belgesi” başlıklı 35. maddesinde; “Uzmanlık sınav sonuçları, uzmanlığın tescili için gerekli olan belgelerle birlikte en geç on beş gün içinde, il sağlık müdürlüğü, fakülteler ve ilgili kurumlar tarafından Bakanlığa gönderilir. Uzmanlık sınavını kazananların uzmanlık belgeleri Bakanlıkça düzenlenir ve tescil edilir. Uzmanlık eğitiminin bu Tüzükte belirtilen kapsam, usul ve esaslara uygun olarak yapılmadığının tespiti halinde tescil işlemini yapmamaya, yapılmış ise iptaline Bakanlık yetkilidir. Bu Tüzük hükümlerine göre verilecek uzmanlık belgesinin şekli ve kapsamı Bakanlıkça tespit edilir.” hükümlerine yer verilmiştir.
Öte yandan, söz konusu Tüzüğün Geçici 4. maddesinde; “Bu Tüzük ile öngörülen yönetmeliğin yürürlüğe girmesine ve Tıpta Uzmanlık Kurulunun oluşumuna kadar, 5/4/1973 tarih ve 7/6229 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe konulan Tüzük ile yürürlükteki Tababet Uzmanlık Yönetmeliğinin bu Tüzüğe aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” hükmü ve Geçici 6. maddesinde; “Bu Tüzükle yeni ihdas edilen yan dalların bağlı bulunduğu ana dal uzmanlarından o yan dalda yurt içinde veya yurt dışında en az beş yıl süre ile yaptıkları araştırma, uygulama ve incelemeleri ile bu alanda yurt içi ve yurt dışında yayınlanmış bilimsel yayınlarını ibraz ederek yeni ihdas edilen yan dalda uzmanlık belgesi almak isteyenlerin, bu Tüzüğün yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en geç altı ay içerisinde başvurmaları durumunda, bu belgeleri, Tıpta Uzmanlık Kurulunca altı ay içerisinde değerlendirilerek çalışmaları yeterli görülenlere, Bakanlıkça uzmanlık belgesi düzenlenerek verilir ve uzmanlıkları tescil edilir.” hükmü bulunmaktadır.
Dosyanın incelenmesinden, İç Hastalıkları Ana Bilim Dalında uzmanlık eğitimini tamamlayan davacının 10.7.2003 tarihinde … Ana Bilim Dalının yan dalı olan yoğun bakım ünitesinde ihtisasına başladığı ve devamında 24.1.2008 tarihinde yapılan yan dal bitirme sınavı sonucunda başarılı olması üzerine Yoğun Bakım Uzmanı olmasına oybirliği ile karar verildiği, …i’nin 11.2.2008 tarihli yazısıyla davacıya ait çeşitli belgelerin davalı idareye gönderildiği, davalı idarenin 19.2.008 gün ve … sayılı yazısıyla yoğun bakım yan dalında eğitim veren eğitim elemanlarının yoğun bakım uzmanlık belgelerinin istenilmesi üzerine davalı idareye gönderilen yazı sonrasında davacının yoğun bakım yan dal eğitim sorumlusu Prof.Dr….’in bu alanda tescil edilmiş uzmanlık belgesinin bulunmadığı gerekçesiyle, davacının yan dal uzmanlığının tescil edilemeyeceğinin bildirilmesi üzerine iş bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
İdare Mahkemesince, davacının yoğun bakım yan dal eğitim sorumlusu … İç Hastalıkları, Göğüs Hastalıkları ve Tüberküloz uzmanlığının olduğu, 25.11.2002 tarihinde davalı idare kayıtlarına giren dilekçeyle Tıpta Uzmanlık Tüzüğünün Geçici 6. maddesi kapsamında tarafına yoğun bakım yan dal uzmanlığı verilmesini istemesine rağmen bu uzmanlığın verilmediği ve bunun uyuşmazlık konusu yapılmadığı, dolayısıyla davacının uzman olmayan eğitim görevlisi tarafından aldığı eğitimin sayılmamasına ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Yukarıda değinilen Tüzüğün Geçici 6. maddesi hükmüyle, tıp biliminde meydana gelen aşamalar ve tıpta uzmanlık eğitiminde yapılması gereken değişiklikler göz önünde bulundurularak, bazı yan dalların ana dal olması veya bazı yeni dal ihdas edilmesi gibi bilimsel ve objektif durum ve gereklilikler çerçevesinde Tüzüğe ek çizelgede belirtilen bu yeni dallarda uzmanlık eğitiminin verilmesini sağlayacak uzman ihtiyacı dikkate alınarak, yalnızca yeni ihdas edilen dallarda ve belirli süre ile sınırlı olmak üzere istisnai yoldan uzmanlık belgesi verilmesi olanağının getirilmesi suretiyle bu dallarda eğitimin kesintiye uğramaması amaçlanmıştır.
Nitekim Dairemizin E:2007/8161 sayılı esasında kayıtlı “Yan Dal Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı (2007) Eğitim Dönemi Kılavuzunda tıpta uzmanlık eğitimi verebilecek eğitim sorumlusu bulunmayan yan dallara yer verilmemesi ve bu yan dallar için kadro ilan edilmemesine ilişkin Sağlık Bakanlığı başvurusunun reddine ilişkin” işleme karşı açılan davada, yan dal eğitiminin yalnızca bu yan dallardaki deneyimli kişilerce değil, yan dalın ilgili olduğu ana dalda yıllarca hizmet vermiş, gerek yurt içinde, gerekse yurt dışında araştırma ve uygulamalarda bulunmuş uzmanlarca da verilebileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kaldı ki, dava dosyasındaki bilgi ve belgelerden, davacının yan dal uzmanlık eğitimi aldığı eğitim sorumlusunun Yoğun Bakım alanında yurt içinde ve yurt dışında yaptığı çalışmalarla alanında yetkin bir öğretim üyesi olduğu, Tıpta Uzmanlık Tüzüğünün Geçici 6. maddesi uyarınca uzmanlık belgesi almak için davalı idareye başvuruda bulunduğu da anlaşılmaktadır.
Bu durumda, davacının Yoğun Bakım Yan Dalında, alanında yetkinliğini kanıtlamış bir öğretim üyesinden aldığı eğitim sonucunda jüri tarafından yapılan sözlü sınavda başarılı bulunarak uzman olmasına karar verilmesi karşısında, Yoğun Bakım Yan Dal Uzmanlık Belgesinin tescil edilmemesine ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığından, aksi düşünceyle davayı reddeden İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, …. İdare Mahkemesi kararının bozulmasına, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine 12.05.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.