8. Daire 2008/8591 E. , 2009/2023 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No: 2008/8591
Karar No: 2009/2023
Temyiz İsteminde Bulunanlar (Davalılar) : 1-Ankara Su ve Kanalizasyon İdaresi
Vekili : …
2- Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı
Vekili : …
3-(Davacı) Ankara Barosu Başkanlığı
Vekili : …
Karşı Taraf : 1-Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı
2-Ankara Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü
3-… Barosu Başkanlığı
İstemin Özeti : … Barosu tarafından, Ankara’da uygulanan su tarifesinin, su satış ücretinin TEFE’ye göre belirlenmesi; konutların su bedelinin tüketim miktarına göre kademelendirilmesi ve faturaların 45 gün süreyle tahakkuk ettirilmesine ilişkin kısımlarının iptali istemiyle açılan davada; ASKİ Tarifeler Yönetmeliğinin 13. maddesinde, ASKİ Genel Müdürlüğü Yönetim Kurulu kararı ile su tüketimi tahakkuk ve tahsilatlarının üst sınırı 2 ayı geçmeyen dönemlerde yapılacağı, sürelerin saptanmasında Genel Müdürlüğün yetkili olduğu hükmüne yer verildiği, anılan hüküm uyarınca ASKİ Yönetim Kurulu’nun 27.2.1991 gün ve … sayılı kararıyla 45 günlük sürelerde faturalama yapılmasında hukuka aykırılık bulunmadığı, öte yandan aynı Yönetmeliğin 14. maddesinin birinci fıkrasının son cümlesinde, tasarrufu teşvik amacıyla kademeli tarife uygulaması yapılabilir, hükmüne yer verildiği, bu hükümle, suyun kullanımında az ücret alınması suretiyle tasarruf yapılmasının amaçlandığı, Yönetmelik hükmüne dayalı olarak belirlenen kademeli ücret uygulamasının, aynı zamanda sınırlı kaynak niteliğindeki suyun kullanımında tasarrufa yönelmesinin amaçlandığından, dava konusu işlemin bu kısmında da hukuka aykırılık bulunmadığı, ayrıca, su satış ücretinin 2560 sayılı Yasanın 23. maddesinde belirtildiği şekilde, yönetim ve işletme giderleri ile amortismanlar, doğrudan gider yazılan (aktifleştirilmeyen) yenileme, ıslah ve tevsi masrafları ve %10’dan aşağı olmayacak nispetinde bir kar oranı esas alınarak belirlenmesi gerekirken, sözü edilen kriterler kullanılmaksızın su ücretinin tespit edilmesi ve TEFE oranları uygulanmak suretiyle dönemsel artışlara tabi tutulmasına ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin, su satış ücretinin TEFE’ye göre artırılarak belirlenmesine ilişkin kısmını iptal eden ve davanın su bedelinin tüketim miktarına göre kademelendirilmesi ve faturaların 45 günlük süreyle tahakkuk ettiği kısmını ise reddeden … İdare Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının, davacı Baro tarafından redde ilişkin kısmının eksik incelemeye dayalı olduğu, davalı idareler tarafından ise davacı Baronun dava açma ehliyetinin bulunmadığı, davanın süresinde olmadığı öne sürülerek 2577 sayılı Yasanın 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istemidir.
Savunmanın Özeti : ASKİ Genel Müdürlüğü ve Ankara Barosu tarafından karşı tarafın temyiz isteğinin reddi gerektiği savunulmuş olup, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığınca savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi … Düşüncesi : ASKİ Yönetim Kurulu’nun 27.2.1991 gün … sayılı kararı ve 3.10.1996 günlü kararı ile uygulamaya konulan su ücret tarifesinin kademelendirilmesi, satış ücretinin TEFE’ye göre belirlenmesi ve faturaların 45 gün süreyle tahakkuk ettirilmesine ilişkin düzenlemeler belirtilen tarihlerden bu yana uygulanmış olduğundan, idareye başvurulmaksızın 23.11.2005 tarihinde açılan bu davanın süreaşımı nedeniyle incelenme olanağı bulunmadığı gerekçesiyle işin esasını karara bağlayan İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’in Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçelerinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemlerin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü :
Uyuşmazlık, Ankara Barosu tarafından, Ankara’da uygulanan su tarifesinin, su satış ücretinin TEFE’ye göre belirlenmesi; konutların su bedelinin tüketim miktarına göre kademelendirilmesi ve faturaların 45 gün süreyle tahakkuk ettirilmesine ilişkin kısımlarının iptali isteminden kaynaklanmaktadır.
İdare ve Vergi Mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenip bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49. maddesinin 1. fıkrasında yazılı nedenlerin bulunmasına bağlıdır.
İdare Mahkemesi kararının su satış ücretinin TEFE’ye göre artırılarak belirlenmesine ilişkin işlemi iptal eden kısmı usul ve yasaya uygun olup, bozulmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, kararın bu kısmına yönelik temyiz isteminin reddi gerekmektedir.
İdare Mahkemesi kararının, konutların su bedelinin tüketim miktarına göre kademelendirilmesi ve faturaların 45 gün süreyle tahakkuk ettirilmesine ilişkin kısmına gelince;
2560 sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Yasanın 23. maddesinde, su satışı, kanalizasyon tesisi bulunan yerlerdeki kullanılmış suların uzaklaştırılması, septik çukurların boşaltılması giderleri için ayrı tarifeler yapılır. Bu tarifelerin tespitinde, yönetim ve işletme giderleri ile, amortismanları doğrudan gider yazılan (aktifleştirilmeyen) yenileme, ıslah ve tevsi masrafları ve % 10’dan aşağı olmayacak nispetinde bir kâr oranı esas alınacağı, tarifelerin tespiti ile tahsilâtla ilgili usul ve esasların bir yönetmelik ile belirleneceği, Ek 5. maddesinde ise, bu Yasanın diğer büyükşehir belediyelerinde de uygulanacağı kuralı yer almıştır.
2464 sayılı Belediye Gelirleri Yasasının Mükerrer 44.maddesinde, konutlara ait çevre temizlik vergisi, su tüketim miktarı esas alınmak suretiyle metreküp başına büyükşehirlerde 15 YKR, diğer yerlerde 12 YKR olarak hesaplanacağı, su tüketim miktarı esas alınmak suretiyle hesaplanan çevre temizlik vergisinin, su faturasında ayrıca gösterilmek suretiyle tahakkuk etmiş sayılacağı kuralı yer almıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 7. maddesinin 4. fıkrasında, düzenleyici işlemin iptal edilmemiş olmasının bu düzenlemeye dayalı işlemin iptaline engel olmayacağı kuralı bulunmaktadır.
ASKİ Tarifeler Yönetmeliğinin 13. maddesinde ASKİ Genel Müdürlüğü Yönetim Kurulu kararı ile su tüketimi tahakkuk ve tahsilatlarını üst sınırı 2 ayı geçmeyen dönemlerde yapacağı, sürelerin saptanmasında Genel Müdürün yetkili olduğu, 74. maddesinde ise, tasarrufu teşvik amacıyla kademeli tarife uygulaması yapılabileceği kurala bağlanmıştır.
Dava dosyasının incelenmesinden; Ankara Su Kanalizasyon İdaresi Yönetim Kurulu’nun 27.2.1991 günlü, .. sayılı kararı ile, su tüketiminin 1991 yılından itibaren resmi kurum ve belediye abonelikleri için aylık, konut ve iş yeri abonelikleri için 45 günlük dönemler esas alınarak tahakkuk ve tahsil edilmesine ve üst sınır 2 ayı geçmemek kaydıyla sürenin belirlenmesinde genel müdürün yetkili kılınmasına karar verildiği, ASKİ Yönetim Kurulu’nun 03.10.1996 günlü, … sayılı kararı ile de, daha önce, her ayın ilk günündeki ABD Dolarının Merkez Bankası döviz alış kuru üzerinden yeniden hesaplanarak uygulanan su ve atık su tarifelerinin, DİE tarafından yayımlanan Toptan Eşya Fiyatları Endeksindeki (TEFE) aylık artış oranına göre hesaplanması ve yeniden belirlenmesine, konut aboneleri için fiyatlandırmanın tüketilen su miktarı baz alınarak 0-10, 11-30 ve 31 ve üzeri m3 olarak kademelendirilmesine karar verildiği ve Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin 03.10.1996 günlü, 425 sayılı kararıyla; “konut düzenlenmesi ve TEFE’nin altında aylık artış belirleme konusunda ASKİ Yönetim Kurulunun yetkili olması” şeklinde tadilen onandığı, konutların su ihtiyacının temini bu tarihlerden itibaren uygulamanın anılan karara dayalı yapıldığı, en son 10.11.2005 tarihinde yapılan fiyat değişikliğinde ise konutlar için 0-10 m3 arası 0,64 YTL/m3, 11-30 m3 arası 1.66 YTLm3, 30 m3 sonrası için 2.44 YTL/m3 şeklinde fiyat belirlemesi yapıldığı anlaşılmaktadır.
Belde halkının müşterek ihtiyacı olan şebeke suyunun dağıtımı, depolanması, atık suyun uzaklaştırılması ve fiyatının belirlenmesi konusunda tekel konumunda olan Su ve Kanalizasyon İdarelerinin, belde halkına ekonomik olarak yük teşkil edecek, makul sayılamayacak uygulamalardan kaçınması gerektiği açıktır.
Anılan Yasa hükmü gereğince, su bedeli maliyet bazlı olarak belirleneceğine göre, her bir metreküp su bedelinin eşit olacağı açıktır. Bu bakımdan, maliyeti eşit olanın satış bedelinin de eşit olması gereklidir. Su bedelinin tüketim miktarına göre kademelendirilmesi ise, eşit maliyetli bir maldan daha fazla ücret alınması sonucunu doğurduğundan, bu da eşitlik ilkesine aykırıdır. Keza, su tüketimine bağlı olarak tahakkuk ettirilen atıksu bedelinin hesaplanmasında da eşitsizlik yaratacağı açıktır.
Ayrıca Tarifeler Yönetmeliğine göre iki ay geçmeyecek dönemlerde tahakkuk yapılabileceği belirtilmiş ise de, aylık hesaplama dönemi yerine 45 günlük dönemlerin baz alınması nedeniyle kullanılan su miktarı artacağından, hesaplanacak su bedelinde meydana gelen artış, daha da büyük olacaktır. Bu nedenle, aylık dönemler baz alınarak tahakkuk işleminin yapılması hakkaniyete ve ölçülülük ilkesine uygun olup, idareye ek bir külfet getirmemektedir.
Bu durumda, Ankarada su bedelinin tüketim miktarına göre kademelendirilmesinde ve faturaların 45 günlük süreyle tahakkuk ettirilmesinde hukuka uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, … İdare Mahkemesi kararının, su satış ücretinin TEFE’ye göre artırılarak belirlenmesi işleminin iptaline ilişkin kısmına yönelik temyiz isteminin reddine ve bu kısmının onanmasına, su bedelinin tüketim miktarına göre kademelendirilmesi ve faturaların 45 günlük süreyle tahakkuk ettirilmesinin iptali isteminin reddine ilişkin kısmına yönelik temyiz isteminin kabulü ile kararın bu kısmının bozulmasına, bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine 24.3.2009 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
Azlık Oyu (X) : Dosyanın incelenmesinden su faturalarının 45 günlük dönemler esas alınarak tahakkuk ettirilmesine ASKİ Yönetim Kurulunun 27.2.1991 günlü kararı ile, su ücretinin TEFE’ye göre artırılarak belirlenmesi ve tüketilen bu miktarın kademelendirilmesine 3.10.1996 günlü kararla uygulamaya başlandığı anlaşılmaktadır.
Belirtilen tarihlerden sonra ilk uygulamanın yapıldığı (su faturasının gönderildiği) tarihte davacı Baro’nun bu uygulamalardan haberdar olduğu açıktır. Bu durumda, ilk uygulamadan itibaren 60 gün içinde dava açılması gerekirken, bu süre geçirildikten çok sonra 23.11.2005 tarihinde açılan bu davanın süre aşımı nedeniyle incelenmesine olanak bulunmamaktadır. Bu nedenle, İdare Mahkemesi kararının öncelikle bu yönden bozulması gerekmektedir.
2577 sayılı Yasanın 22/2 maddesi uyarınca işin esasına gelince;
İdare ve Vergi Mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenip bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49. maddesinin 1. fıkrasında yazılı nedenlerin bulunmasına bağlıdır.
İdare Mahkemesince verilen kararın dayandığı gerekçe usul ve yasaya uygun olup, bozulmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanması gerektiği oyu ile aksi yöndeki karara katılmıyorum.