Danıştay Kararı 8. Daire 2008/853 E. 2008/3052 K. 29.04.2008 T.

8. Daire         2008/853 E.  ,  2008/3052 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No: 2008/853
Karar No: 2008/3052

Temyiz İsteminde Bulunan : …
Karşı Taraf : … Belediye Başkanlığı
Vekili : …
İstemin Özeti : Davacının, … İli, … İlçesi, … Sokak, No:… adresinde bakkal niteliğindeki işyerinin, 1608 sayılı Yasa uyarınca 3 gün süre ile sanat ve ticaret icrasından men edilmesi yolundaki … Belediye Encümeninin 9.8.2007 gün ve … sayılı işleminin iptali istemiyle açılan davada; davacıya ait işyerinin, Belediye Zabıta Yönetmeliğinin 7. maddesine aykırı olarak açma ve kapama saatine uyulmadığı gerekçesiyle 1608 sayılı Yasa uyarınca 3 gün süre ile sanat ve ticaret icrasından men edilmesi yolundaki … Belediye Encümeninin 9.8.2007 gün ve … sayılı kararı üzerine davanın açıldığı; ancak bu işleme karşı açılan davanın görüm ve çözümünün 1608 sayılı Yasanın 5. maddesi hükmü gereği adli yargının görev alanı içerisinde kaldığı gerekçesiyle davayı görev yönünden reddeden … İdare Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının; hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Yasanın 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istemidir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi…’ın Düşüncesi : 1608 sayılı Yasanın 5. maddesi, 8.2.2008 tarih ve 26781 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 5728 sayılı Temel Ceza Kanunlarına Uyum Amacıyla Çeşitli Kanunlarda ve Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Yasanın 578. maddesi ile yürürlükten kaldırıldığından ve 5326 sayılı Kabahatler Yasasının 19. maddesi hükmü uyarınca, idari yargının görev alanına giren davanın adli yargının görevinde olduğu gerekçesiyle reddinde hukuka uyarlık bulunmadığından, Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı … ‘un Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Uyuşmazlık, davacının, … İli, … İlçesi, … Sokak, No:… adresinde bakkal niteliğindeki işyerinin, 1608 sayılı Yasa uyarınca 3 gün süre ile sanat ve ticaret icrasından men edilmesi yolundaki … Belediye Encümeninin 7047 sayılı işleminin iptali isteminden kaynaklanmıştır.
Umuru Belediyeye Müteallik Ahkamı Cezaiye Hakkında 16 Nisan 1340 (1924) Tarih ve 486 Numaralı Kanunun Bazı Maddelerini Muaddil 15.5.1930 tarih ve 1608 sayılı Yasanın 3.1.1940 tarih ve 3764 sayılı Yasayla değişik 1. maddesinde; “Belediye meclis ve encümenlerinin kendilerine kanun, nizam ve talimatnamelerin verdiği vazife ve salahiyet dairesinde ittihaz ettikleri kararlara muhalif hareket edenlerle belediye kanun ve nizam ve talimatnamelerinin men veya emrettiği fiilleri işleyenlere veya yapmıyanlara elli liraya kadar hafif para cezası tertibine ve üç günden onbeş güne kadar ticaret ve sanat icrasından men’e ve Türk Ceza Kanununun 536, 538, 557, 559 ve 577 ‘nci maddeleriyle 553 ‘üncü maddesinin birinci fıkrasında yazılı cezaları tayine belediye encümenleri salahiyettardır. Şubelere ayrılan belediyelerde bu cezaları encümen namına ve yerine şube müdürleri tayin ederler.” hükmü; 5.7.1934 tarih ve 2575 sayılı Yasa ile değişik 5. maddesinin birinci fıkrasında ise; “Ceza kararlarına tebliği tarihinden itibaren beş gün içinde mahsus hakimlere ve bulunmıyan yerlerde sulh hakimliğine müracaatla şifahi veya yazılı itiraz olunabilir. İtiraz şifahi ise bir zabıt tutularak muterize imza ettirilir.” hükmü yer almıştır.
1608 sayılı Yasanın, 8.2.2008 tarih ve 26781 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 23.1.2008 tarihli ve 5728 sayılı Temel Ceza Kanunlarına Uyum Amacıyla Çeşitli Kanunlarda ve Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Yasanın 66. maddesi ile değişik 1. maddesinde; “Belediye meclis ve encümenlerinin kendilerine kanun, nizam ve talimatnamelerin verdiği vazife ve salahiyet dairesinde ittihaz ettikleri kararlara muhalif hareket edenlerle belediye kanun ve nizam ve talimatnamelerinin men veya emrettiği fiilleri işleyenlere veya yapmayanlara belediye encümenince Kabahatler Kanununun 32 nci maddesi hükmüne göre idari para cezası ve yasaklanan faaliyetin menine karar verilir. Bu kararda ilgili kişiye bir süre de verilebilir.
Belediye encümeni kararında belli bir fiilin muayyen bir süre zarfında yapılmasını da emredebilir. Emredilen fiilin ilgili kişi tarafından yapılmaması halinde, masrafları yüzde yirmi zammı ile birlikte tahsil edilmek üzere belediye tarafından yerine getirilir.
Bu madde hükümleri ilgili kanunda ayrıca hüküm bulunmayan hallerde uygulanır.” hükmü yer almış; 5728 sayılı Yasanın 578. maddesinin (g) bendi ile de, 1608 sayılı Yasanın 3., 4., 5., 6., 7., 8., 9., 10., ek 1. ve ek 2. maddeleri yürürlükten kaldırılmıştır. 5728 sayılı Yasa hükümleri ise 8.2.2008 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Bu haliyle, 1608 sayılı Yasada idari para cezasına ve kapatma kararına karşı kanun yoluna ilişkin bir düzenleme yer almamaktadır.
31.3.2005 tarih ve 25772 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5326 sayılı Kabahatler Yasasının “Genel kanun niteliği” başlıklı 6.12.2006 tarihli ve 5560 sayılı Yasa ile değişik 3. maddesinde;”(1) Bu Kanunun; a) İdari yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümleri, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde, b) Diğer genel hükümleri, idari para cezası veya mülkiyetin kamuya geçirilmesi yaptırımını gerektiren bütün fiiller hakkında, uygulanır. ” hükmü yer almıştır.
Aynı Yasanın “Saklı tutulan hükümler” başlığını taşıyan 19. maddesinde de; (1) Diğer kanunlarda kabahat karşılığında öngörülen belirli bir süre için;
a) Bir meslek ve sanatın yerine getirilmemesi,
b) İşyerinin kapatılması
c) Ruhsat veya ehliyetin geri alınması,
d) Kara, deniz veya hava nakil aracının trafikten veya seyrüseferden alıkonulması,
Gibi yaptırımlara ilişkin hükümler, ilgili kanunlarda bu Kanun hükümlerine uygun değişiklik yapılıncaya kadar saklıdır” denilmek suretiyle işyerinin kapatılması konusunda geçici istisna getirilmiştir.
Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olduğundan, görev konusunda taraflar için bir müktesep hak doğmayacağı; bu nedenle, yeni bir yasayla kabul edilen görev kurallarının, geçmişe de etkili olacağı, bilinen bir genel hukuk ilkesidir.
Davanın açıldığı andaki kurallara göre görevli olan mahkeme, yeni bir yasa ile görevsiz hale gelmiş ise, ( davanın açıldığı anda görevli olan fakat yeni yasaya göre görevsiz hale gelen) mahkemenin görevsizlik kararı vermesi gerekeceği; ancak, yeni yasadaki görev kuralının, değişikliğin yürürlüğe girmesinden sonra açılacak davalarda uygulanacağına dair intikal hükümlerinin varlığı halinde, mahkemece görevsizlik kararı verilemeyeceği açıktır.
Bu durumda, işyerinin 3 gün süre ile kapatılmasına ilişkin kararın, idari davaya konu edilebilecek kesin ve yürütülmesi zorunlu idari bir işlem olduğu ve 5326 sayılı Yasanın 19. maddesinde işyerinin kapatılmasına ilişkin hükümlerin geçici istisnalar içinde sayıldığı hususu da dikkate alındığında; işyerinin 3 gün süre ile kapatılmasına ilişkin davaya bakma görevi idare mahkemesine ait olmaktadır.
Açıklanan nedenlerle, … İdare Mahkemesi kararının bozulmasına, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine 29.04.2008 gününde oybirliği ile karar verildi.