Danıştay Kararı 8. Daire 2008/6751 E. 2010/3634 K. 21.06.2010 T.

8. Daire         2008/6751 E.  ,  2010/3634 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2008/6751
Karar No: 2010/3634

Davacı : …
Vekili : …
Davalılar : 1-İçişleri Bakanlığı
2-Bayındırlık ve İskan Bakanlığı
3-Ulaştırma Bakanlığı
Davanın Özeti : 18 Mayıs 2007 gün ve 26526 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Karayolları Trafik Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 23. maddesi ile değiştirilen Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 97. maddesinin c bendinin 1 numaralı alt bent ile 4 numaralı alt benteki “(1) numaralı alt bentte belirtilen teknik özelliklere sahip teknik cihazın özelliklerine eşdeğer özelliklerdeki teknik cihazlarla veya” ibaresinin iptali istemidir.
İçişleri Bakanlığının Savunmasının Özeti : Davaya konu Yönetmeliğin keyfi olarak düzenlenmediği, vatandaşların can güvenliğinin daha iyi sağlanabilmesinin amaçlandığı, davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
Bayındırlık ve İskan Bakanlığının Savunmasının Özeti : Yönetmeliğin hazırlık safhası ile ilgili olarak hiçbir dahillerinin olmadığı, hasım mevkiinden çıkarılması gerektiği savunulmaktadır.
Ulaştırma Bakanlığının Savunmasının Özeti : Gelişen teknolojik imkanlar çerçevesinde, kamu yararı ve hizmet gerekleri göz önünde bulundurularak düzenlenen davaya konu yönetmeliğin hukuka uygun oludğu, davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi … Düşüncesi : Dava; 18 Mayıs 2007 gün ve 26526 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Karayolları Trafik Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 23. maddesi ile değiştirilen Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 97. maddesinin c bendinin 1 numaralı alt bent ile 4 numaralı alt benteki “(1) numaralı alt bentte belirtilen teknik özelliklere sahip teknik cihazın özelliklerine eşdeğer özelliklerdeki teknik cihazlarla veya” ibaresinin iptali istemiyle açılmıştır.
Dairemizin aynı konuda açılmış olan E:… sayılı dosyasında … günlü ara kararı üzerine, alkollü içki almış sürücülerin alkol miktarlarının tespitinin teknik cihazlarla ya da kandan yapılması usullerinden hangisinin daha doğru ve gerçekçi sonuçlar vereceği, hangisinin uygulamada daha çabuk sonuç alınacağının tespiti için yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda, kandaki alkol miktarının tespitinde, ilgili kamu otoriteleri tarafından onaylanmış, uygun belgeye sahip, kalibrasyon ayarı yapılmış ve taşınabilir cihazlarla ölçümünün bilimsel olarak kabul edilebilir olduğu, kandan yapılan ölçüm ile solunum havasından yapılan ölçüm arasında istatistiksel bir fark olmadığı belirtildiğinden, bilirkişilerce belirtilen hususlar aynen benimsenerek, Yönetmeliğin 97. maddesinin c bendinin 1 numaralı alt bendi ile 4 numaralı alt bendindeki “1 numaralı alt bentte belirtilen teknik özelliklere sahip teknik cihazın özelliklerine eşdeğer özelliklerdeki teknik cihazlarla veya” ibaresinin iptali istemiyle açılan davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı … Düşüncesi : Dava; 18/5/2007 gün ve 26526 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğü giren Karayolları Trafik Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 23. maddesi ile değiştirilen Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 97. maddesinin (c) bendinin 1. ve 4. alt bentlerinin iptali istemiyle açılmıştır.
Dava dilekçesinin içeriğinin incelenmesinden iptali istenen hükümlerin Yönetmeliğin 97. maddesinin (c) bendinin 1 ve 4. alt bentleri olduğu sonucuna varıldığından bu hükümler yönünden dosya incelenmişitir.
Anayasamızın 124. maddesinde, Başbakanlık, Bakanlıklar ve kamu tüzel kişilerinin kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla yönetmelikler çıkarabilecekleri hükme bağlanmıştır.
2918 sayılı Yasanın “Alkollü içki, Uyuşturucu veya keyif Verici Maddelerinin Etkisi Altında Araç Sürme yasağı” başlıklı 48. maddesinin 1. fıkrasında, uyuşturucu veya keyif verici maddeleri almış olanlar ile alkollü içki almış olması nedeniyle güvenlik sürme yeteneklerini kaybetmiş kişilerin, karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğu hükme bağlanmış, 2. fıkrasında da uyuşturucu veya keyif verici maddelerinin cinsleri ile alkollü içkilerin etki dereceleri ve kandaki miktarlarını tespit amacıyla trafik zabıtalarınca teknik cihazlar kullanılacağı, tespit usulleri ve muayene şartlarının Sağlık Bakanlığının görüşüne uygun olarak hazırlanacak yönetmelikle düzenleneceği belirtilmiştir.
Yukarıda belirtilen yasa hükmü uyarınca çıkarılan ve 18.07.1997 gün ve 23053 sayılı Mükerrer Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 18.05.2007 gün ve 26526 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Karayolları Trafik Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 23.maddesiyle değişik ve davacı tarafından iptali istenilen 97.maddesinin c bendinin 1.alt bendinde; alkollü olarak araç kullandığından şüphe edilen sürücülerin, alkol tespitine ilişkin tarih, saat ve ölçüm sonucu cihaza ait seri numarasını gösteren çıktı verebilen, kalibrosyon ayarı yapılmış teknik cihazlar kullanarak, trafik zabıtası tarafından kontrol edileceği hükme bağlanmış, 4. alt bendinde de, bu bendin (1) numaralı alt bendinde belirtilen teknik özellikleri sahip olmayan cihazlarla yapılan ölçümlere vaki itirazlar ile mütecaviz davranışlarda bulunulması veya cihazla yapılan ölçüme mukavemet gösterilmesi gibi durumlarda sürücülerin adli tıp kurumu, adli tabiplik veya Sağlık Bakanlığına bağlı resmi sağlık kuruluşlarına, olay anından itibaren en geç iki saat içinde sevk edilerek (1) numaralı alt bentte belirtilen teknik özelliklere sahip teknik cihazların özellikleriyle eşdeğer özelliklerdeki teknik cihazlarla veya kan aldırmak suretiyle alkol tespitlerinin yaptırılacağı, yapılan tespitin değerlendirilmesinde, tespiti yapan kurum/kuruluş tarafından olay anından tespit yapıldığı ana kadar geçen süre de gözönünde bulundurularak, sonucun belirleneceği ve çıkan sonuca göre yasal işlem yapılacağı düzenlenmiştir.
Davaya konu yönetmeliğin değişiklikten önceki 97. maddesinin c/3 bendinde cihazla yapılan tespite, sürücünün itiraz etmesi halinde, kanındaki alkol düzeyinin belirlenmesi için, bu konuda eğitilmiş ve kan almaya yetkili kılınmış personel tarafından kanının alınarak polis kriminal laboratuvarına gönderileceği, düzenlenmiş idi yapılan değişiklik ile teknik özelliklere sahip cihazlarda itirazların karşılanabileceği kuralı getirilmesi üzerine, davacı tarafından alkol metre cihazı ile yapılan ölümlerinin gerçeğe uygun olup olmadığının kandaki tahlil ile tespitinin ancak mümkün olduğu itiraz üzerine tekrar cihazla ölçüm yoluna gidilmesinin vatandaşın iddiasını ispat etmesini güçleştirdiği iddiasıyla bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Danıştay 8.Dairesinin 2007/8946 sayılı dosyasında görülmekte olan ve aynı yönetmelik hükümlerinin iptali istenen davada, alkollü içki almış sürücülerin alkol düzeyinin tespitinin teknik cihazlarla yada kandan yapılması usullerinden hangisinin daha doğru ve gerçekçi sonuçlar vereceği, hangisinin uygulamada daha çabuk sonuç alacağının tespiti için bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bu inceleme sonucu düzenlenen raporda, kandaki alkol miktarının tespitinde, ilgili kamu otoriteleri tarafından onaylanmış, uygun belgeye sahip, kalibrasyon ayarı yapılmış ve taşınabilir cihazlarla ölçümün bilimsel olarak kabul edilebilir olduğu, kandan yapılan ölçüm ile solunum havasından yapılan ölçüm arasında istatistiksel bir fark olmadığı ve ülkemizde ve dünyada alveol havasından alkol tayininin yaygın olarak kullanıldığı belirtilmiş olup, bilirkişilerce belirtilen bu hususların karara esas alınabileceği anlaşıldığından davaya konu 97.maddenin 4.alt bendinde itiraz üzerine kandaki alkol oranının ölçümü yanında teknik cihazla ölçümünde getirilmesinde bilirkişi raporu doğrultusunda hukuka aykırı bir yön görülmemiştir.
Yönetmeliğin 97. maddesinin c bendinin4 numaralı alt bendinde ayrıca hangi hallerde yeniden ölçüm yapılmasını gerektirecek itiraz koşulları ile ilgili düzenleme yapılmış, itiraz koşulları, teknik özelliklere sahip olmayan cihazlarla yapılan ölçümlere vaki itirazlar, mütecaviz davranışlarda bulunulması, cihazla ölçüme mukavemet gösterilmesi olarak belirlenmiştir.Yapılan cihaz ölçümlerine itirazda sürücüler zaten yapılan ölçümün hatalı olduğu, cihazların gerekli teknik özelliklere yada ayara sahip olmadığı saikiyle hareket etmekte olup düzenlemenin vaki itirazlara ilişkin kısmında hukuka aykırılık yoktur.
Mütecaviz davranışlarda bulunulması veya cihazla ölçüme mukavemat gösterilmesi konusuna gelince, emniyet güçlerinin saldırgan davranış yapan veya güvenlik güçlerine karşı koyan kişilerle ilgili olarak müdahalede bulunma yetkisi zaten kendi mevzuatları uyarınca bulunmaktadır. Yönetmelikte bahsi geçen durum bu tür kişilerin sürücü olması durumunda
yapılacak uygulamayı göstermektedir. Eğer trafik denetimi sırasında sürücülerin bu davranışları göstermesi söz konusu ise emniyet güçlerinin asayişi sağlama görevi dışında ayrıca Karayolları Trafik mevzuatı uyarınca bu sürücüler hakkında bir işlem uygulaması söz konusudur. Çünkü bu davranışı gösteren kişilerin alkollü olup olmamasına göre para cezası ve ehliyetin geçici süre geri alınması gündeme gelecektir.
Bu itibarla bu tür sürücülerin alkollü araç kullanma ihlalinde bulunup bulunmadığının tespiti için sağlık kuruluşuna sevkini öngören madde hükmünde hukuka aykırı bir yön bulunmamaktadır
Ayrıca 97. maddenin (c) bendinin 1 numaralı alt bendinde de hukuka aykırı bir yön bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dava, 18 Mayıs 2007 gün ve 26526 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Karayolları Trafik Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 23. maddesi ile değiştirilen Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 97. maddesinin c bendinin 1 numaralı alt bent ile 4 numaralı alt benteki “(1) numaralı alt bentte belirtilen teknik özelliklere sahip teknik cihazın özelliklerine eşdeğer özelliklerdeki teknik cihazlarla veya” ibaresinin iptali istemiyle açılmıştır
Dava dilekçesinin içeriğinin incelenmesinden, davacının davanın konusunu, alkollü olduğundan şüphe edilen kişilerin alkol miktarının tespitinde, yalnızca alkolmetre cihazı ile yapılan ölçümle yetinilmesine ilişkin yönetmelik hükmü olarak belirtmesine karşın, dava dilekçesinin içeriğinden, davanın konusunun Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 97. maddenin c bendinin 1 numaralı alt bendi ile 4 numaralı alt bentteki “(1) numaralı alt bentte belirtilen teknik özelliklere sahip teknik cihazın özelliklerine eşdeğer özelliklerdeki teknik cihazlarla veya” ibaresi olduğu anlaşıldığından, bu hükümler yönünden incelemeye geçildi.
Anayasamızın 124. maddesinde, Başbakanlık, Bakanlıklar ve kamu tüzel kişilerinin kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla yönetmelikler çıkarabilecekleri hükme bağlanmıştır.
2918 sayılı Yasanın “Alkollü içki, Uyuşturucu veya keyif Verici Maddelerin Etkisi Altında Araç Sürme Yasağı” başlıklı 48. maddesinin 1. fıkrasında, uyuşturucu veya keyif verici maddeleri almış olanlar ile alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş kişilerin, karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğu hükme bağlanmış, 2. fıkrasında da uyuşturucu veya keyif verici maddelerin cinsleri ile alkollü içkilerin etki dereceleri ve kandaki miktarlarını tespit amacıyla trafik zabıtalarınca teknik cihazlar kullanılacağı, tespit usulleri ve muayene şartlarının Sağlık Bakanlığının görüşüne uygun olarak hazırlanacak yönetmelikle düzenleneceği belirtilmiştir.
Yukarıda belirtilen yasa hükmü uyarınca çıkarılan ve 18.07.1997 gün ve 23053 sayılı mükerrer Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 18.05.2007 gün ve 26526 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Karayolları Trafik Yönetmeliğinde Değişiklik yapılmasına Dair Yönetmeliğin 23. maddesiyle değişik ve davacı tarafından iptali istenilen 97. maddesinin c bendinin 1. alt bendinde; alkollü olarak araç kullandığından şüphe edilen sürücülerin, alkol tespitine ilişkin tarih, saat ve ölçüm sonucu cihaza ait seri numarasını gösteren çıktı verebilen, kalibrasyon ayarı yapılmış teknik cihazlar kullanarak, trafik zabıtası tarafından kontrol edileceği hükme bağlanmış, 4. alt bendinde de, bu bendin (1) numaralı alt bendinde belirtilen teknik özelliklere sahip olmayan cihazlarla yapılan ölçümlere vaki itirazlar ile mütecaviz davranışlarda bulunulması veya cihazla yapılan ölçüme mukavemet gösterilmesi gibi durumlarda sürücülerin adli tıp kurumu, adli tabiplik veya Sağlık Bakanlığına bağlı resmi sağlık kuruluşlarına, olay anından itibaren en geç iki saat içinde sevk edilerek (1) numaralı alt bentte belirtilen teknik özelliklere sahip teknik cihazların özellikleriyle eşdeğer özelliklerdeki teknik cihazlarla veya kan aldırmak suretiyle alkol tespitlerinin yaptırılacağı, yapılan tespitin değerlendirilmesinde, tespiti yapan kurum/kuruluş tarafından, olay anından tespit yapıldığı ana kadar geçen süre de göz önünde bulundurularak, sonucun belirleneceği ve çıkan sonuca göre yasal işlem yapılacağı düzenlenmiştir.
Alkollü içki almış sürücülerin alkol miktarlarının tespitinin teknik cihazlarla ya da kandan yapılması usullerinden hangisinin daha doğru ve gerçekçi sonuçlar vereceği, hangisinden uygulamada daha çabuk sonuç alınacağı hususunun tespiti için Dairemizin aynı konuda açılmış E:2007/8946 sayılı dosyasında 23.3.2009 günlü kararıyla bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, …, … üyesi … ve … oluşan bilirkişi heyetinin 27.10.2009 günlü raporu ve 10.12.2009 günlü ek raporunda, kandaki alkol tayininin tespitinde kamu otoritelerinin onayı ile kullanıma sunulan kalibrasyon ayarları yapılmış ve taşınabilir özellikteki teknik cihazların, kandaki alkol seviyelerini göstermede pratik kullanım açısından faydalı olabileceği, bu yöntemde ortaya çıkabilecek muhtemel problemlerin ölçümlerin tekrarlanabilirliği ile azaltılabileceği, solunum yolu ile alkol düzeyinin ilgili kamu otoriteleri tarafından onaylanmış, uygun belgeye sahip, kalibrasyon ayarı yapılmış ve taşınabilir cihazlarla ölçümünün bilimsel olarak kabul edilebilir olduğu, kan alkol düzeyleri ölçümü ile solunum havasından alkol düzeyi ölçümü arasında istatitistiksel bir fark olmadığı ve ülkemizde ve dünyada alveol havasından alkol tayininin yaygın olarak kullanıldığı belirtilmiş olup, bilirkişilerce belirtilen hususlar aynen benimsenerek, Karayolları Trafik Yönetmeliğinin davaya konu 97. maddesinin c bendinin 1 numaralı alt bendinin ve 4 numaralı alt bendindeki, “1 numaralı alt bentte belirtilen teknik özelliklere sahip teknik cihazın özelliklerine eşdeğer özelliklerdeki teknik cihazlarla veya” ibaresinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davanın reddine, aşağıda dökümü yapılan … TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, posta giderinden artan ….-TL’nin isteği halinde davacıya iadesine 21.06.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.