Danıştay Kararı 8. Daire 2008/5065 E. 2011/3982 K. 19.09.2011 T.

8. Daire         2008/5065 E.  ,  2011/3982 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No: 2008/5065
Karar No: 2011/3982

Temyiz İsteminde Bulunan : …
Vekili : …
Karşı Taraf : … Valiliği
İstemin Özeti : Davacının alkollü araç kullandığından bahisle sürücü belgesinin 2 yıl süreyle geri alınmasına ilişkin 25.2.2007 gün ve … sayılı geri alma tutanağı ile 561,00 TL trafik para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin 25.2.2007 gün ve 312351 sayılı trafik para cezası tutanağının iptali istemiyle açılan davada; davacının 25.2.2007 gününde bir şahıs ile yaşadığı tartışma neticesinde polis merkezine götürüldüğü, burada alınan ifadelerden davacının kavga ettiği şahıs ile karşılaştığı yere alkollü bir şekilde araç kullanarak geldiğinin anlaşıldığı, trafik ekiplerince alkolmetre cihazı ile yapılan ölçümde 1.95 promil alkollü çıkan davacının tutanakları itiraz etmeksizin imzaladığı, hakkında yapılan genel adli muayene raporunda da 2.04 promil alkollü çıktığı belirtilerek dava konusu işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davayı reddeden … İdare Mahkemesinin 28.12.2007 gün ve E:…,K:… sayılı kararının; aracın evin önünde park halinde olduğu, alkollü araç kullanılmadığı öne sürülerek, 2577 sayılı Yasanın 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istemidir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi … ‘ın Düşüncesi : İstemin reddi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı … ‘nin Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Uyuşmazlık; davacının alkollü araç kullandığından bahisle sürücü belgesinin 2 yıl süreyle geri alınmasına ilişkin 25.2.2007 gün ve … sayılı geri alma tutanağı ile 561,00 TL trafik para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin 25.2.2007 gün ve … sayılı trafik para cezası tutanağının iptali isteminden kaynaklanmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Yasasının 48. maddesinde, uyuşturucu veya keyif verici maddeleri almış olanlar ile alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş kişilerin kara yolunda araç sürmelerinin yasak olduğu hükme bağlanmış olup, 15.01.2003 gün ve 24994 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 4785 sayılı Yasanın 3. maddesiyle değişik ikinci paragrafında, uyuşturucu veya keyif verici maddelerin cinsleri ile alkollü içkilerin etki dereceleri ve kandaki miktarlarını tespit amacıyla, trafik zabıtasınca teknik cihazlar kullanılacağı, tespit usulleri ve muayene şartlarının, Sağlık Bakanlığının görüşüne uygun olarak hazırlanacak yönetmelikte düzenleneceği belirtilmiş, müteakip paragraflarda da, bu madde hükmüne uymayan sürücülerin derhal araç kullanmaktan men olunacağı, Yönetmelik ile belirtilen miktarların üzerinde alkollü araç kullandığı tespit edilen sürücülerin, suçun işlendiği tarihten itibaren geriye doğru beş yıl içinde ilk defasında sürücü belgelerinin altı ay süreyle geri alınacağı, ikinci defasında iki yıl süreyle geri alınacağı hükme bağlanmıştır.
Karayolları Trafik Yönetmeliğinin değişik 97.maddesinin 3.fıkrasının (c) bendinde, alkollü içki almış sürücülerin ve kanlarındaki alkol miktarının tespit esasları altı fıkra halinde düzenlenmiş, maddenin (c) bendinin 1.fıkrasında, alkollü olarak araç kullandığından şüphe edilen sürücülerin; alkol tespitine ilişkin tarih, saat ve ölçüm sonucu ile cihaza ait seri numarasını gösterir çıktı verebilen ve kalibrasyon ayarı yapılmış teknik cihazlar kullanılarak trafik zabıtası tarafından kontrol edileceği, 4.fıkrasında, bu bendin (1) numaralı alt bendinde belirtilen teknik özelliklere sahip olmayan cihazlarla yapılan ölçümlere vaki itirazlar ile mütecaviz davranışlarda bulunulması veya cihazla ölçüme mukavemet gösterilmesi gibi durumlarda sürücülerin adli tıp kurumu, adli tabiplik veya Sağlık Bakanlığına bağlı resmi sağlık kuruluşlarına olay anından itibaren en geç iki saat içerisinde sevk edilerek (1) numaralı alt bentte belirtilen teknik özelliklere sahip teknik cihazın özelliklerine eşdeğer özelliklerdeki teknik cihazlarla veya kan aldırmak suretiyle alkol tespitlerinin yaptırılacağı, yapılan tespitin değerlendirilmesinde; tespiti yapan kurum/kuruluş tarafından olay anından tespit yapıldığı ana kadar geçen süre de göz önünde bulundurularak sonucun belirleneceği ve çıkan sonuca göre yasal işlem gerçekleştirileceği, 5. fıkrasında, kandaki alkol miktarının teknik cihazlarla ve kan
alınarak laboratuvarda tespit imkanlarının bulunmadığı hallerde, alkollü olarak araç kullandığından şüphe edilen sürücülerin en yakın resmi sağlık kuruluşuna sevk edilerek, kurum hekimi tarafından alkol muayenesinden geçirilecekleri düzenlenmiş, (b) bendinin 2.fıkrasında, alkollü içki almış olarak araç kullandığı tespit edilen araç sürücülerinin kanlarındaki alkol miktarı 0,50 promilin üstünde olanların araç kullanamayacakları belirtilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; 25.2.2007 tarihinde davacının bir şahıs ile market çıkışında yaşadığı tartışma neticesinde Yenikapı Polis Merkezine götürüldüğü, burada alınan ifadelerden davacının alkollü araç kullanarak olay yerine geldiğinin anlaşılması üzerine merkeze trafik ekiplerinin çağrıldığı, trafik ekiplerince merkezde yapılan alkol kontrolünde davacının 1.95 promil alkollü çıkması üzerine dava konusu işlemlerin tesis edildiği ve davacının bu işlemleri itiraz etmeksizin imzaladığı, davacının market çıkışında bir şahıs ile yaşadığı tartışma nedeniyle darp raporu almak üzere sevk edildiği Antalya Devlet Hastanesinden alınan genel adli muayene raporunda da davacının 2.04 promil alkollü olduğunun saptandığı anlaşılmıştır.
Bu durumda, davacının yukarıda anılan mevzuat uyarınca yasal sınırın üzerinde alkol aldığının kabulü ile hakkında yasal işlem yapılabilmesi için, davacının idaresindeki aracın karayolunda seyir halinde iken trafik ekiplerince durdurulması ve mevzuata uygun ölçüm yapılması gerekirken, yaşanan tartışma olayı nedeniyle götürüldüğü polis merkezine çağrılan trafik ekiplerince yapılan ölçüm sonucu tanzim edilen tutanağa istinaden tesis edilen dava konusu işlemlerde hukuka uyarlık bulunmamıştır.
Açıklanan nedenlerle, … İdare Mahkemesi kararının bozulmasına, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine 19.9.2011 gününde oybirliği ile karar verildi.