8. Daire 2008/10878 E. , 2012/8229 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2008/10878
Karar No : 2012/8229
Temyiz İsteminde Bulunan :…
Vekilleri :…
Karşı Taraf : …
Vekili : …
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesinin … gün ve E:…, K:…. sayılı kararının; hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Yasanın 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istemidir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hâkimi : …
Düşüncesi : İstemin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince gereği görüşüldü:
Uyuşmazlık; …. Belediye Meclisinin 16.10.2006 günlü kararının ücretler tarifesinde yer alan tüketilen su miktarına göre ayrıca “kanal kullanım” ücreti alınmasına ilişkin bölümün iptali isteminden doğmuştur.
2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununa 15.07.1993 günlü Resmi Gazetede yayımlanan 3914 sayılı Kanunla eklenen ve “Çevre Temizlik Vergisi” başlığını taşıyan mükerrer 44. maddesinde; “belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde bulunan ve belediyelerin katı atık toplama ile kanalizasyon hizmetlerinden yararlanan konut, işyeri ve diğer şekillerde kullanılan binaların çevre temizlik vergisine tabi olduğu, çevre temizlik vergisinin katı atıklar için maddedeki tarifeye göre hesaplanacağı, belediyelerin, atıksu ile ilgili olarak da, katı atıklarla ilgili tarifede yer alan bina gruplarını topluca veya ayrı ayrı dikkate almak suretiyle su tüketim bedelini aşmamak üzere meclislerince belirlenecek miktarda çevre temizlik vergisi alacakları, atıksu ile ilgili çevre temizlik vergisinin su tüketim bedeli ile birlikte tarh ve tahakkuk etmiş sayılacağı ve bu bedel ile birlikte tahsil edileceği, su ve kanalizasyon hizmetleri ayrı bir kanunla düzenlenmiş bulunan belediyelerde ise atıksu bedellerinin tahsiline ilişkin uygulamanın kendi kanunlarındaki hükme bağlı olduğu kuralına yer verilmiştir.
Bu madde hükmü ile kanalizasyon hizmetlerinden yararlananlardan alınan atıksu bedeli (atık suyun uzaklaştırılması karşılığında alınan atık su uzaklaştırma bedeli) 01.01.1994 tarihinden itibaren çevre temizlik vergisi kapsamına alınarak vergi olarak nitelendirilmiş iken, aynı Kanunun, 5035 sayılı Kanunun 41. maddesiyle 01.01.2004 tarihinde yürürlüğe giren değişik mükerrer 44. maddesinde; “Belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde bulunan ve belediyelerin çevre temizlik hizmetlerinden yararlanan konut, iş yeri ve diğer şekillerde kullanılan binaların çevre temizlik vergisine tabi olduğu, konutlara ait çevre temizlik vergisinin, su tüketim miktarı esas alınmak suretiyle metreküp başına 10,00 TL olarak hesaplanacağı, işyerleri ve diğer şekillerde kullanılan binalara ait verginin belirtilen tarifeye göre alınacağı, belediye çevre temizlik hizmetinden yararlanan, ancak su ihtiyacını belediyece tesis edilmiş su şebekesi haricinden karşılayan konutlara ilişkin çevre temizlik vergisinin, tarifenin yedinci grubunun belediye meclisince belirlenecek derecesi üzerinden hesaplanacağı, su tüketim miktarı esas alınmak suretiyle hesaplanan çevre temizlik vergisinin, su faturasında ayrıca gösterilmek suretiyle tahakkuk etmiş sayılacağı, bu suretle tahakkuk eden verginin su tüketim bedeli ile birlikte belediyelerce tahsil edileceği, su ve kanalizasyon hizmetleri ayrı bir kanunla düzenlenmiş bulunan büyükşehir belediye sınırları ve mücavir alanlardaki çevre temizlik vergisinin ise 2560 sayılı Kanun hükümlerine göre kurulan su ve kanalizasyon idarelerince tahsil edileceği ” hükmü yer almıştır.
Öte yandan 5393 sayılı Belediye Kanunun 15.maddesinin (d) fıkrasında; özel kanunları gereğince belediyeye ait vergi, resim, harç, katkı ve katılma paylarının tarh, tahakkuk ve tahsilini yapmak; vergi, resim ve harç dışındaki özel hukuk hükümlerine göre tahsili gereken doğal gaz, su, atık su ve hizmet karşılığı alacakların tahsilini yapmak veya yaptırmak, (e) fıkrasında da; müktesep haklar saklı kalmak üzere; içme, kullanma ve endüstri suyu sağlamak; atık su ve yağmur suyunun uzaklaştırılmasını sağlamak; bunlar için gerekli tesisleri kurmak, kurdurmak, işletmek ve işlettirmek; kaynak sularını işletmek veya işlettirmek, belediyelerin yetki ve imtiyazları arasında sayılmıştır.
Dava dosyasının incelenmesinden, … Belediye Meclisinin 16.10.2006 gün ve 76 sayılı kararı ile su abonelerinden alınacak kanal kullanım ücretleri belirlenerek, bu bedelin su faturalarına yansıtılarak tahsil edilmesi üzerine davacı tarafından 2464 sayılı Kanunun 5035 sayılı Kanunun 41. maddesiyle değişik 44. maddesi ile yapılan düzenleme ile 01.01.2004 tarihinden itibaren kanal kullanım ücreti tahsil edilmesinin hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek meclis kararının ilgili kısmının iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
İdare mahkemesince; 2464 sayılı Kanunun mükerrer 44. maddesinde 5035 sayılı Yasanın 41. maddesi ile yapılan değişiklik ile su ve kanalizasyon hizmetleri ayrı bir kanunla düzenlenmiş bulunan büyükşehir belediye sınırları ve mücavir alanlarındaki çevre temizlik vergisinin de 2560 sayılı Kanun hükümlerine göre kurulan su ve kanalizasyon idarelerince tahsil edileceği hususunun düzenlenmesi karşısında, büyükşehir belediyesi vasfında olmayan davalı idare tarafından 01.01.2004 tarihi itibarıyla ayrıca kanal kullanım ücreti adı altında bir ücret alınmasına ilişkin işlemde bu yönüyle hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu Belediye Meclis Kararının kanal kullanım ücretine ilişkin kısmının iptaline karar verilmiştir.
Ancak; 2464 sayılı Kanunun mükerrer 44.maddesinde; 2004 yılında yapılan değişiklik ile çevre temizlik vergisinin tarifesi ile tarh ve tahakkuku yeniden belirlenerek su ve kanalizasyon hizmetleri ayrı bir kanunla düzenlenmiş bulunan büyükşehir belediye sınırları ve mücavir alanlarındaki çevre temizlik vergisinin de 2560 sayılı Kanun hükümlerine göre kurulan su ve kanalizasyon idarelerince tahsil edileceği düzenlemesi getirilmiştir. Bu düzenleme büyükşehir belediyesi statüsünde bulunan yerlerde atık su bedelinin 2560 sayılı Kanun hükümlerine göre kurulan su ve kanalizasyon idarelerince tahsil edilmesine ilişkin olup büyükşehir belediyesi statüsünde bulunmayan belediyelerin atık su bedeli tahsil etmesini engelleyici nitelikte değildir.
Zira; yukarıda yer verilen 5393 sayılı Belediye Kanunun 15 maddesinin (d) ve (e) bentlerinde belediyelere atık suyu uzaklaştırma görevinin verilerek bu hizmetin karşılığı olarak atık su bedeli tahsil edebilecekleri de açıkça düzenlenmiştir.
Bu durumda; davalı İskenderun Belediyesinin büyükşehir belediyesi vasfında olmadığından bahisle atık su bedeli tarifesi belirleyemeyeceği yönünde tesis edilen idare mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle; … İdare Mahkemesi kararının bozulmasına, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 31/10/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.