Danıştay Kararı 8. Daire 2007/905 E. 2008/2352 K. 31.03.2008 T.

8. Daire         2007/905 E.  ,  2008/2352 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No: 2007/905
Karar No: 2008/2352

Davacı : …
Vekilleri : ….
Davalı : Milli Eğitim Bakanlığı
Davanın Özeti : Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Sınıf Geçme ve Sınav Yönetmeliğinin 27. maddesinin 2. fıkrasında yer alan “Öğretmen, öğrencinin sınıf içi etkinlik ve başarı durumunu dikkate alarak takdir hakkını kullanıp aritmetik ortalamanın en çok bir not fazlasını dönem notu olarak verebilir.” şeklindeki düzenlemenin 23.12.2006 gün ve 26385 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı Orta Öğretim Kurumları Sınıf Geçme ve Sınav Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 2. maddesi ile yürürlükten kaldırılmasına ilişkin düzenlemenin; öğretmenlik mesleğine olan güveni azalttığı; eğitim-öğretim faaliyetini yalnızca ölçme ile sınırlayarak mekanikleştirdiği ve değişikliğin temelsiz olduğu, ileri sürülerek iptali istenilmektedir.
Savunmanın Özeti :Dava konusu düzenlemenin;subjektif değerlendirme riskini ortadan kaldırdığı,temel hukuki ilkelere ve üst hukuk normalarına uygun olduğu belirtilerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi … ‘ın Düşüncesi : Yükseköğretime geçiş aşamasında not ortalamasının arz ettiği önem, Milli Eğitim mevzuatında başarının değerlendirilmesi noktasında objektif değerlendirmeye yapılan vurgu ve öğretmenlere, öğrencinin ders içi, ders dışı faaliyetlerini bir bütün olarak değerlendirilmesi hususunda sözlü, proje, ödev gibi uygulamalarla değerlendirme yapması imkanı tanındığı gözönüne alındığında, olası subjektif değerlendirmeleri engellemek amacıyla yapıldığı anlaşılan düzenlemede hukuka aykırılık bulunmadığı ve davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı … ‘in Düşüncesi : 8.12.2004 günlü ve 25664 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı Orta Öğretim Kurumları Sınıf Geçme ve Sınav Yönetmeliği’nin 27 nci maddesinin 2 nci paragrafında yer alan “Öğretmen, öğrencinin sınıf içi etkinlik ve başarı durumunu dikkate alarak takdir hakkını kullanıp aritmetik ortalamanın en çok bir not fazlasını dönem notu olarak verebilir” şeklindeki düzenlemenin 23.12.2006 günlü ve 26385 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı Orta Öğretim Kurumları Sınıf Geçme ve Sınav Yönetmeliğinde Değişiklik yapılmasına Dair Yönetmeliğin 2 nci maddesi ile yürürlükten kaldırılmasına ilişkin düzenleme Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası tarafından dava konusu edilmiştir.
Dönem notunun belirlenmesi öğrencinin tüm dönem boyunca yazılı ve sözlü sınavlardan aldığı notlar ve derse katılım, ödevlerini yerine getirme vb. gibi tüm etkinlikleri içine alan bir değerlendirmedir. Öğrenciyi en iyi tanıma, yetiştirme ve değerlendirme ile görevli olan öğretmenin, eski yönetmelik gereği not ortalamasının bir not üzerinde takdir kullanma hakkının, öğrencinin sınıf içindeki davranışlarını olumluya sevk etme ve ödül destekli çalışmayı artırıcı bir fonksiyonu olduğu açıktır.
Yeni düzenleme ile öğretmenin bu tür bir takdir kullanamayacak olmasının öğretmenin ve öğrencinin olumsuz etkilenmesine yol açacağı, değerlendirme ve ödüllendirme yöntemini ortadan kaldırdığından objektif olma adına uygulamada daha olumsuz sonuçlar doğurabilecek nitelikte olduğu sonucuna varıldığından davanın kabul edilerek dava konusu 27nci.maddenin 2 nci paragrafındaki hükmün iptali gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Uyuşmazlık, Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Sınıf Geçme ve Sınav Yönetmeliğinin 27. maddesinin 2. fıkrasında yer alan “Öğretmen, öğrencinin sınıf içi etkinlik ve başarı durumunu dikkate alarak takdir hakkını kullanıp aritmetik ortalamanın en çok bir not fazlasını dönem notu olarak verebilir.” şeklindeki düzenlemenin 23.12.2006 gün ve 26385 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı Orta Öğretim Kurumları Sınıf Geçme ve Sınav Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 2. maddesi ile yürürlükten kaldırılmasına ilişkin düzenlemenin iptali isteminden doğmuştur.
1739 sayılı Milli Eğitim Temel Yasasının 56. maddesinde; “Eğitim ve öğretim hizmetinin, bu kanun hükümlerine göre Devlet adına yürütülmesinden, gözetim ve denetimden Milli Eğitim Bakanlığı sorumludur.” hükmü yer almaktadır. Aynı yasanın “Türk Milli Eğitiminin Temel İlkeleri” başlıklı İkinci Bölümünde yer alan 6. maddesinde; Yöneltmede ve başarının ölçülmesinde rehberlik hizmetleri ve objektif ölçme ve değerlendirme metodlarından yararlanılacağı belirtilmiştir.
8.12.2004 gün ve 25664 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı Orta Öğretim Kurumları Sınıf Geçme ve Sınav Yönetmenliğinin “Genel İlkeler” başlıklı 5. maddesinin “g” bendinde; öğrenci başarısının tespitinin, derslerin özelliklerine göre yazılı, sözlü ve uygulamalı sınavlara, ödev, proje, ders içi ve ders dışı etkinliklere dayandırılacağı belirlenmiş; aynı Yönetmeliğin “Ders Yılında Başarının Tespiti” başlıklı ikinci bölümünde yer alan “Ölçme-Değerlendirme” başlıklı 17. maddesinde; öğrencinin başarısının; öğretim programı esas alınarak dersin özelliğine göre yazılı sözlü ve uygulamalı sınav, ödev ve projeler ile işletmelerde beceri eğitimi, ders içi ve ders dışı eğitim-öğretim faaliyetleri değerlendirilerek tespit edileceği hüküm altına alınmıştır. Aynı bölümün devam maddelerinde de başarının tespitinde gözetilecek yazılı ve sözlü sınavlar düzenlenmiştir.
Yukarıda alıntısı yapılan mevzuat hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden; bir ortaöğretim öğrencisinin başarısının; öğrencinin sınav, ödev, proje, ders içi ve ders dışı faaliyetlerinin bir bütün olarak gözönünde tutulması suretiyle objektif bir şekilde belirlenmesinin esas olduğu anlaşılmaktadır.
Yükseköğretime geçişte orta öğretim başarı puanının arz ettiği önem de gözönüne alındığında, olası subjektif değerlendirmelerin önüne geçmek amacıyla yapıldığı anlaşılan ve öğretmenlerin dönem sonu not tespitinde takdir hakkını ortadan kaldıran değişikliğin, Yönetmeliğin objektif değerlendirmeye yaptığı vurgu ve bütünlüğü içindeki tutarlığa uygun olduğu açıktır.
Öte yandan, davacının, anılan değişiklikle öğretmenin gözetim ve denetiminin not tespitinde dışarıda tutularak salt ölçmeye ağırlık verildiği ve eğitim öğretim faaliyetinin mekanikleştirildiği yönündeki iddiası ise; alıntısı yapılan yönetmeliğin çeşitli maddelerinde öngörülen ödev, proje, sözlü gibi uygulamalarla öğrencinin ders içi ve ders dışı faaliyetlerinin öğretmen tarafından gözlemlenebilmesine, değerlendirmeye tabi tutulabilmesine imkan tanınması karşısında itibar edilecek nitelikte değildir.
Bu durumda, öğretmenlerin dönem sonu not tespitinde, olası subjektif değerlendirmelerin önüne geçmek amacıyla takdir hakkını ortadan kaldıran dava konusu düzenlemede hukuka aykırılık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle yasal dayanaktan yoksun bulunan davanın reddine, yargılama giderlerinin davacı üzerine bırakılmasına, artan posta ücretinin isteği halinde davacıya iadesine 31.03.3008 gününde oybirliği ile karar verildi.