Danıştay Kararı 8. Daire 2007/1377 E. 2007/4701 K. 17.09.2007 T.

8. Daire         2007/1377 E.  ,  2007/4701 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No: 2007/1377
Karar No: 2007/4701

Temyiz İsteminde Bulunan : …
Karşı Taraf : … Üniversitesi Rektörlüğü
Vekili : …
İstemin Özeti : … Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Kimya Mühendisliği Bölümü, Proses ve Reaktör Tasarımı Anabilim Dalı Başkanı olan davacının, anılan anabilim dalına Temel İşlemler Anabilim Dalında doktorasını tamamlamış olan bir öğretim üyesinin doçent olarak atanmasına ilişkin … Üniversitesi Yönetim Kurulu Kararının ve … tarihli kararnamenin iptali istemiyle açtığı davada; olayda davacının kişisel menfaatini ihlal eden bir işlemin olmadığı ve kamu menfaati adına da dava açma ehliyeti olmayacağı gerekçesiyle ehliyet yönünden davayı reddeden … İdare Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının; hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istemidir.
Savunmanın Özeti : Dava konusu atama işleminin akademik değerlendirmeler sonucu titizlikle yapıldığı ve işlemin davacının kişisel menfaatini ihlal etmediği, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi … ‘ın Düşüncesi : 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu ve bu Kanuna dayanılarak çıkarılan Akademik Teşkilat Yönetmeliği hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden anabilim dalında yürütülen akademik faaliyetlerin düzenli ve verimli bir şekilde yürütülmesi gibi hususlarda ana bilim dalı başkanının sorumlu olduğu anlaşıldığından, davacının başkanı olduğu anabilim dalına yapılan atama dolayısıyla dava açma ehliyeti bulunduğu, temyize konu kararın da bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı … ‘nin Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Uyuşmazlık, … Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Kimya Mühendisliği Bölümü, Proses ve Reaktör Tasarımı Anabilim Dalı Başkanı olan davacının, anılan anabilim dalına Temel İşlemler Anabilim Dalında doktorasını tamamlamış olan bir öğretim üyesinin doçent olarak atanmasına ilişkin … Üniversitesi Yönetim Kurulu Kararının ve 29.8.2006 tarihli kararnamenin iptali isteminden doğmuştur.
2547 sayılı Yükseköğretim Yasası temel alınarak çıkarılan Üniversitelerde Akademik Teşkilat Yönetmeliğinin “Anabilim veya Anasanat Dalı” başlıklı 16. maddesinde; anabilim veya anasanat dalı, bölümü oluşturan ve en az bir bilim veya sanat dalını kapsayan eğitim öğretim uygulama ve araştırma faaliyetlerinin yürütüldüğü akademik birim olarak tanımlanmış, “Yöneticilerle İlgili Hükümler” başlıklı 18. maddesinde ise, anabilim dalı başkanı yönetici olarak nitelendirilip seçimi ve görev sürelerine ilişkin usuller tespit edilmiştir.
Ayrıca anılan Yönetmeliğin Anabilim Dalı Kurulu’nun tanımlandığı 16. maddesinin son fıkrasında, anabilim dalı kurulunun ilgili anabilim dalı programlarının planlanması ve uygulanmasında anabilim dalı başkanına görüş bildireceği hüküm altına alınmıştır.
Dosyanın incelenmesinden; … Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Kimya Mühendisliği Bölümü, Proses ve Reaktör Tasarımı Anabilim Dalı Başkanı olarak görev yapmakta olan davacı tarafından, başkanı olduğu anabilim dalına farklı bir alan olan Temel İşlemler Anabilim Dalında doktorasını tamamlamış bir öğretim üyesinin doçent unvanıyla atanmasına ilişkin işlemin iptal davasına konu edildiği anlaşılmaktadır. Anılan uyuşmazlığı çözmekle görevli ve yetkili İdare Mahkemesince ise davaya konu işlemle davacının kişisel menfaatinin ihlal edilmediği gerekçesiyle davanın ehliyet yönünden reddine karar verilmiştir.
Yukarıda alıntısı yapılan Yönetmelik hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden, anabilim dalı başkanının ilgili olduğu akademik birimde yönetici konumunda olduğu, eğitim ve öğretimin eşgüdümünden sorumlu bulunduğu anlaşılmaktadır. Anabilim dalı başkanının programların planlanması ve uygulanmasında anabilim dalı kurulundan görüş alacağı dikkate alındığında, anabilim dalı ile ilgili kararların alınmasında, öğretim üyesi ihtiyacının belirlenmesinde ve nihai olarak eğitim, öğretim faaliyetinin düzenli ve verimli bir şekilde yürütülmesinde ilk elden sorumlu olduğu tartışmasızdır.
Başkanı olduğu anabilim dalına yapılacak atama için ihtiyaç tespitinde bulunan ve dosya içeriğinde kendi biriminde doçent kadrosu ihtiyacı bulunmadığını belirten iç yazışmalara imza atan davacının, yukarıda açıklanan nedenlerle dava konusu işlemin iptali istemiyle açtığı davada ehliyetli olduğu açıktır.
Aksi düşünceyle anabilim dalı başkanı şeklinde bir görev ihdas eden yasal düzenlemelerin hukuken izahı mümkün olmayacaktır.
Bu durumda davayı ehliyet yönünden reddeden temyize konu İdare Mahkemesi kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle … İdare Mahkemesi kararının bozulmasına yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine 17.09.2007 gününde oybirliği ile karar verildi