Danıştay Kararı 8. Daire 2007/1293 E. 2007/4793 K. 21.09.2007 T.

8. Daire         2007/1293 E.  ,  2007/4793 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No: 2007/1293
Karar No: 2007/4793
Temyiz İsteminde Bulunan : …
Vekili : …
Karşı Taraf : Milli Eğitim Bakanlığı
İstemin Özeti : Davacının yurtdışı eğitiminden kaynaklanan mecburi hizmet döviz borcunun ibra edildiğini gösteren bir belge verilmesi talebinin reddine ilişkin Milli Eğitim Bakanlığı Yükseköğretim Genel Müdürlüğünün … gün ve … sayılı işleminin iptali istemiyle açılan davada; 27.02.2006 tarihinde açılan bu davaya konu edilen talebin aynı iddia ve istemlerle, … İdare Mahkemesinin E:… sayılı dava dosyasında dava konusu edildiği, anılan Mahkemenin … gün ve K:… sayılı kararı ile “davanın süre aşımı yönünden reddine” karar verildiği görülmüş olup, aynı konuda Mahkemelerinde tekrar açılan bu davanın kesin hüküm nedeniyle incelenme olanağı bulunmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle davayı reddeden … İdare Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının; farklı işlemlerin iptalinin istenildiği öne sürülerek, 2577 sayılı Yasanın 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istemidir.
Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi … ‘ın Düşüncesi : İstemin kabülü gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı … ‘nin Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Uyuşmazlık, davacının yurtdışı eğitiminden kaynaklanan mecburi hizmet döviz borcunun ibra edildiğini gösteren bir belge verilmesi talebinin reddine ilişkin Milli Eğitim Bakanlığı Yükseköğretim Genel Müdürlüğünün 22.12.2005 gün ve … sayılı işleminin iptali isteminden kaynaklanmaktadır.
Bir yargı kararı, yasalarda belirlenen usullere uygun olarak verildikten, itiraz ve yasa yollarından geçerek veya bunlara ilşkin başvuru süreleri sona ererek kesinleştikten sonra değişmez bir nitelik kazanır.Kararı veren yargıç dahil hiçbir merci onu değiştiremez.Yargı kararlarının bu değişmezlik kuvvet ve niteliğine kesin hüküm(muhkem-i kaziye) denilir.Kesin hükümden bahsedilebilmesi için davanın konusu ve sebeplerinin yanı sıra taraflarının da aynı olması gerekmektedir.
Dava dosyasının incelenmesinden; davacının, yurtdışı eğitimi nedeniyle mecburi hizmet yükümlülüğü karşılığı borcunun ödenerek bittiğine dair belge gönderilmesi istemiyle yaptığı 21.06.2005 tarihli başvurusunun reddine ilişkin Milli Eğitim Bakanlığı Yüksek Öğretim Genel Müdürlüğü’nün … gün ve … sayılı işleminin iptali istemiyle açılan davada; davacı isteminin 30.06.2005 günlü ve … sayılı işlem ile reddedilip 5.7.2005 tarihinde tebliğ edildiği, bu tarihten itibaren 60 günlük dava açma ve çalışmaya ara verme süresi de dikkate alınarak en geç 12.9.2005 günü mesai saati bitimine kadar dava açılması, gerekirken, 10.10.2005 tarihinde açılan davanın süre aşımı nedeniyle esasını inceleme olanağı bulunmadığı gerekçesiyle 2577 sayılı Yasanın 14/3 ve 15/1-b maddeleri uyarınca davayı süre aşımı nedeniyle reddeden … İdare Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının, Dairemizin 26.12.2006 gün ve E:2006/5949, K:2006/5542 sayılı kararıyla onandığı, bu arada davacının 12.12.2005 günlü dilekçesi ile aynı istemle davalı idareye başvurduğu ve davalı idarenin 22.12.2005 gün … sayılı işlemi ile davacının isteminin reddedilmesi üzerine bu davaya konu edildiği, Mahkemelerince bu davaya konu edilen talebin aynı iddia ve istemlerle … idare Mahkemesinin E:… sayılı dava dosyasında dava konusu edildiği ve davanın süre aşımı yönünden reddine karar verildiği dolayısıyla bu davanın kesin hüküm nedeniyle incelenme olanağı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
İptal davalarında davanın reddine ilişkin kararların davacı açısından kesin hüküm niteliği taşımadığı, idare hukukunun genel ilkelerindendir.
Olayda ise; her ne kadar daha önce davacı hakkında tesis edilen işlem mahkemelerince süre yönünden reddedilmiş ise de; bu davanın aynı konudaki yeni bir işlemin iptali istemiyle açıldığını kabul etmek gereklidir.
Bu durumda, davacının yaptığı ikinci başvurunun dava açma süresini ihya edip etmeyeceği de göz önünde bulundurularak, bir karar verilmesi gerektiği açıktır.
Açıklanan nedenlerle … idare Mahkemesinin kararının bozulmasına, dayanan yerinde bir karar verilmek üzere anılan mahkemeye gönderilmesine … gününde oybirliği ile karar verilmiştir.