Danıştay Kararı 8. Daire 2006/5484 E. 2007/1608 K. 22.03.2007 T.

8. Daire         2006/5484 E.  ,  2007/1608 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No: 2006/5484
Karar No: 2007/1608
Temyiz İsteminde Bulunan : …
Vekili : …
Karşı Taraf : Adalet Bakanlığı
İstemin Özeti : …-… Noteri olan davacının, 24.12.2004 günlü Resmi Gazetede ilan edilen 2. sınıf noterliklerden birine atanma istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğünün … gün ve .. sayılı işleminin iptali istemiyle açılan davada; davacının, noterlik belgesi sahibi olarak yaptığı atanma başvuruları üzerine …-… ve …-… Noterliğine atandığı ancak atanma isteğinden vazgeçtiği, 1999 yılında …-… Noterliğine atandıktan sonra ise iki yıllık süre sonunda atanma isteğinde bulunması üzerine …- Noterliğine yapılan atamasından vazgeçmiş olması nedeniyle 1512 sayılı Yasanın 30. maddesinde açıkça belirlendiği şekli ile üç defa ile sınırlandırılan vazgeçme hakkının kullanılmış olduğu, davacının atanma talebinin nazara alınmamasına ilişkin olarak tesis edilen işlemde mevzuata aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davayı reddeden … İdare Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının; noterlik belgesi sahibi iken vazgeçme ile atandıktan sonra vazgeçme halinin birbirinden bağımsız düşünülmesi gerektiği öne sürülerek, 2577 sayılı Yasanın 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istemidir.
Savunmanın Özeti : Usul ve Yasaya uygun bulunan Mahkeme kararının onanması gerektiği savunulmuştur.
Danıştay Tetkik Hakimi … ‘ın Düşüncesi : Dava konusu işlemin dayanağını oluşturan 1512 sayılı Yasanın 30/3 maddesinde; atanma isteğinden üç defa vazgeçenlerin daha sonraki isteklerinin nazara alınmayacağı belirlendikten sonra maddenin devamında aynen “Bunlar noterlik belgesi sahibi iseler belgeleri iptal edilir” kuralına yer verilmekle, Yasa koyucu noter olarak atanmış olanların durumu ile noterlik belgesi sahibi olup henüz noter olarak çalışmamış olanların durumunu ayırmayı amaçlamıştır. Noterlik belgesi sahibi olmayan birinin noter olarak çalışma olanağı bulunmadığına göre noterlik belgesi iptali şeklinde yaptırma bağlanmış olması ile iki durumun birbirinden ayrılmaya çalışıldığı açıktır. Davacının, atanma talebinden iki kez vazgeçmesi noterlik belgesi sahibi iken gerçekleşmiş olduğu dikkate alındığında ,dava konusu işlemin Yasanın amacı ve öngörüsüne aykırı olduğu, Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı … ‘ün Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü :
Uyuşmazlık, …-… Noteri olan davacının, 24.12.2004 günlü Resmi Gazetede ilan edilen 2. sınıf noterliklerden birine atanma istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğünün işleminden kaynaklanmıştır. 1512 sayılı Noterlik Yasasının “Atanma Usulü” başlıklı 27. maddesinde; birinci sınıf noterliğe birinci sınıf; ikinci sınıf noterliğe, birinci veya ikinci sınıf, üçüncü sınıf noterliğe, birinci, ikinci veya üçüncü sınıf noterler arasından, 22. maddeye göre yapılan ilanları izleyen bir ay içinde başvuran isteklilerden birisinin Adalet Bakanı tarafından atanacağı, noterlik belgesi sahiplerinin üçüncü sınıf bir noterliğe atanabilmesinin, üçüncü veya daha üst sınıf noter isteklilerinin bulunmamasına bağlı olduğu, bulunduğu noterlikte iki yılını doldurmamış bulunan noterlerin atanma isteğinin nazara alınmayacağı; 30. maddesinin 1. fıkrasında; noter sıfatının, noterliğe atanma kararının tebellüğü ile kazanılacağı, kendi sınıfında veya yukarı sınıfta başka bir noterliğe atanan veya nakledilen noterin, atama yahut nakledilme kararını tebellüğ ettiği tarihte yeni noterlik sıfatını kazanmakla beraber eski noterlik sıfatının da sona ereceği, 30. maddesinin 3. fıkrasında da, bir noterliğe atanan kişinin, atama veya nakil kararının kendisine tebliğinden önce Bakanlığa veya Cumhuriyet Savcılığına vereceği bir dilekçe ile isteminden vazgeçtiğini bildirebileceği, bu şekilde üç defa vazgeçenlerin daha sonraki atanma isteklerinin nazara alınmayacağı, bunlar noterlik belgesi sahibi ise belgelerinin iptal edileceği kurala bağlanmıştır.
Dava dosyasının incelenmesinden, ilk olarak 1999 yılında …-… Noterliğine atanan ve halen …-… Noteri olarak görev yapan davacının, 29.12.2004 günlü Resmi Gazetede ilan edilen 2. sınıf noterliklerden birine atanma isteğinin, 1512 sayılı Yasanın 30/3. maddesi uyarınca nazara alınmayarak atanmamasına ilişkin işlemin iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açılmış olduğu anlaşılmaktadır.
İncelenen olayda; davacının, noterlik belgesi sahibi olarak yaptığı atanma başvuruları üzerine …-… ve …-… Noterliğine atandığı ancak atanma isteğinden vazgeçtiği, 1999 yılında …-… Noterliğine atanıp görevine başlayarak iki yıllık süre sonunda atanma isteğinde bulunması ile …- Noterliğine yapılan atamasından da vazgeçtiği, daha sonra halen görev yaptığı …-… Noterliğine atandığı burada görev yapmakta iken yaptığı başvurunun reddine ilişkin dava konusu işlemin tesis edilmiş olduğu görülmektedir.
Uyuşmazlığın çözümlenebilmesi için alıntısı yapılan Yasa kuralında üç defa ile sınırlanan vazgeçme hakkının hangi koşullarda kullanılabileceğinin belirlenmesi gerekmektedir.
Yukarıda alıntısı yapılan Yasa kurallarının birlikte değerlendirilmesinden anlaşılacağı üzere, noterlik sıfatı ve statüsü atanılan görev yerine göre belirlenmekte olup, başka bir yere noter olarak atanabilmek için en son görev yapılan yerde en az iki yıl çalışma koşulu da getirilmiş ve bu sürenin tamamlanması halinde yeni bir noterliğe atanmak veya nakledilmek istemi ile başvuranlara da atama veya nakil kararının kendilerine tebliğinden önce vazgeçme hakkı tanınmış ve bu hakkın üç defa kullanımı öngörülmüştür. Ancak bu hakkın hangi koşullarda kullanılacağına ilişkin açık bir belirleme yapılmamıştır.
Bu durumda anılan hükmün, vazgeçme hakkının kullanılmasını engellemeyecek, mesleğin yürütülmesinde zorunlu olan atama ve nakle ilişkin genel ilkelere uygun olacak bir yaklaşımla ele alınması hakkaniyet gereğidir. Böyle bir yaklaşım, Yasada öngörülen yaptırımın, hangi durumda fiil ile ölçülü bir niteliğe sahip olacağını ortaya koyacaktır.
Noterlik, değişik yerlerde ve değişik sınıflarda uzun süreler çalışmayı gerektirebilecek bir meslektir. Meslek yaşamı boyunca bir noter, iradi veya gayri iradi nedenlerle görev yerini değiştirebileceği gibi, aynı nedenlerle görev yerini değiştirme kararırını da geri alabilecektir.
Bu şekilde, özellikle görev yerini değiştirme talebinin geri alınması hallerinde, mesleğe başlarken veya mesleğin çeşitli dönemlerinde değişik görev yerlerinde meydana gelen üç defa vazgeçme halinin içtima ettirilerek bu durumda olanlara Yasanın 30. maddesinin üçüncü fıkrasının uygulanması, ölçülü olmayan, hakkaniyetle bağdaşmayan bir sonuç yaratacaktır.
Anılan maddenin 16.11.1989 tarih ve 3588 sayılı Yasa ile değiştirilmeden önceki halinde yer alan; “Atanma veya nakil isteklerinden vazgeçme hakkı iki defa kullanılabilir. Vazgeçilen isteklerden birinin atanmaya, diğerinin nakle ilişkin olması halinde de aynı hüküm uygulanır. Bu durumdaki kimsenin daha sonraki atanma veya nakil istekleri nazara alınmaz.” hükmü yukarıdaki gibi bir içtimaya imkan vermekte iken madde değiştirildikten sonraki halinde bu içtima durumu ortadan kaldırılmıştır. Bu nedenle maddenin yürürlükte olan hükmünün, aynı görev yerinde üç defa nakil talebinde bulunup vazgeçme olarak anlaşılması gerekmektedir.
Bu açıklamalar karşısında, davacının noterlik belgesi sahibi iken iki kez, noterliğe atandıktan sonra bir kez atama ve nakil talebinden vazgeçtiğinden bahisle tesis olunan işlemde Yasanın amacı ve öngörüsüne uyarlık bulunmamakta olup aksi yönde verilen Mahkeme kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle … İdare Mahkemesi kararının bozulmasına, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan Mahkemeye gönderilmesine 22.3.2007 gününde oybirliği ile karar verildi.