Danıştay Kararı 8. Daire 2006/4857 E. 2007/69 K. 19.01.2007 T.

8. Daire         2006/4857 E.  ,  2007/69 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No: 2006/4857
Karar No: 2007/69
Davacı : …
Vekili : …
Davalı : …
Vekili : …
Davanın Özeti : Davacının 1997 yılında girdiği Öğrenci Yerleştirme Sınavı sonucunun geçersiz sayılmasına ilişkin ÖSYM Yürütme Kurulu işleminin iptali istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen Dairemizin 5.11.1998 gün ve E:1997/3774, K:1998/3549 sayılı kararına ilişkin olarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi İkinci Dairesinin 3.7.2006 tarihinde kesinleşen 7.2.2006 günlü kararı uyarınca yargılamanın yenilenmesi ve dava konusu işlemin iptali istemidir.
Savunmanın Özeti : Olayın oluşumu ve daha önce verilmiş kararlar göz önüne alındığında Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin Ek 1 Nolu Protokolün 2. maddesinin ihlal edildiğinden söz edilemeyeceği, davacının daha önceki başarı durumu değerlendirilerek dava konusu işlemin tesis edilmiş olduğu yargılamanın yenilenmesi isteminin ve davanın reddi gerektiği savunulmuştur.
Danıştay Tetkik Hakimi … ‘ın Düşüncesi : 2577 sayılı Yasanın 53. maddesinde öngörülen sebebin oluşmuş olması nedeniyle istemin kabulü ve dava konusu işlemin iptali gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı … ‘nin Düşüncesi : Davacının 1997 yılında girdiği ÖSYS sonucunun geçersiz sayılmasına ilişkin ÖSYM Yürütme Kurulu işleminin iptali istemiyle açılan davanın reddi yolundaki 5.11.1998 gün ve 3549 sayılı Danıştay 8. Dairesi kararına ilişkin olarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi 2. Dairesinin 3.7.2006 tarihinde kesinleşen kararı ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi Protokol No:1 madde 2’nin ihlal edilmiş olduğunun belirlenmesi sebebiyle yargılanmanın yenilenmesi suretiyle dava konusu işlemin iptali istenilmektedir.
2577 sayılı yasanın 53/1-ı maddesinde; hükmün insan Haklarını ve Ana Hürriyetlerini Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlali suretiyle verildiğinin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tesbit edilmiş olması Danıştay ile Bölge İdare, idare ve vergi mahkemelerinden verilen kararlar hakkında yargılamanın yenilenmesi istenilebilecek sebepler arasında sayıldığından, davacının yargılanmanın yenilenmesi istemi kabul edilerek işin esasının yeniden incelenmesine geçildi.
Dosyanın incelenmesinden, ortaöğretim diploma notu itibariyle okulundaki öğrencilerin ortalamasından daha düşük bir ortalama ile … Anadolu Lisesinden mezun olan davacının 1994,1995,1996 ÖSS leri kazanamadığı için bu yıllarda ÖSYS’ye giremediği, 1997 ÖSS’de 88 soruluk sözel Bölümde 55 soruda doğru, 26 yanlış, 88 soruluk sayısal Testinde 0 doğru 4 yanlış cevaplamış iken, 1997 ÖYS’de ise 53 soruluk Matematik Testinde 49 soruyu doğru 4 soruyu yanlış, 72 soruluk Sosyal Testinde 69 soruyu doğru 3 soruyu yanlış, 64 soruluk Türkçe Testinde ise 60 soruyu doğru 4 soruyu yanlış cevapladığı anlaşılmış olup, ÖSS’de Eşit Ağırlık Puanında 120 puan barajını dahi aşamayan davacının, üç ay önce yapılan ÖSS’de sayısal Bölümde hiç doğru cevabı olmayan biri olarak çok daha zor bir sınıv olan ÖYS’de 53 Matematik sorusundan 49 ‘unu doğru cevaplayarak en başarılı öğrenciler düzeyinde başarı göstermesine imkan bulunmadığı, dolayısıyla bu başarıyı kendi bilgi ve becerisiyle elde etmediği kanaatine varılarak dava konusu işlemle 1997 yılında girdiği ÖSYS sonucunun geçersiz sayılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
Sınavın ve sınav sonrası işlemlerin sağlıklı yürütülmesini teminen önlemler alarak, mevzuata aykırı bir işlemin tesbiti halinde ilgilileri cezalandırmak davalı idarenin yetki ve sorumluluk alanı içerisinde ise de, bu sorumluluğunu yerine getirirken iddia edilen hususlar somut ve hukuken geçerli kanıtlarla desteklenmedikçe işlem tesis edilmemesi gerekirken, olasılık ve tahminlere dayalı olup, davacının sınavda elde ettiği başarının gerçeği yansıtmadığını kanıtlayan hukuken geçerli belgelere dayanmadan oluşturulan komisyon raporuna dayalı olarak tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle dava konusu işlemin iptali gerekeceği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 53/1-ı maddesinde; hükmün, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlali suretiyle verildiğinin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması, Danıştay ile bölge idare, idare ve vergi mahkemelerinden verilen kararlar hakkında yargılamanın yenilenmesi istenebilecek sebepler arasında sayılmıştır.
Davacının 1997 yılında girdiği Öğrenci Yerleştirme Sınavı sonucunun geçersiz sayılmasına ilişkin ÖSYM Yürütme Kurulu işleminin iptali istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen ve İdari Dava Daireleri Genel Kurulunun 15.3.1999 gün ve E:1999/2, K:1999/382 sayılı kararı ile onanan, karar düzeltme istemi de 19.11.1999 gün ve E:1999/843, K:1999/1100 sayılı kararı ile reddedilen Dairemizin 5.11.1998 gün ve E:1997/3774, K:1998/3549 sayılı kararına ilişkin olarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi İkinci Dairesinin 3.7.2006 tarihinde kesinleşen 7.2.2006 günlü kararı ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi Protokol No 1 madde 2’nin ihlal edilmiş olduğunun belirlenmesi sebebiyle yukarıda alıntısı yapılan Yasa maddesi uyarınca yargılamanın yenilenmesi isteği kabul edilerek işin esası yeniden incelendi.
Anayasanın 42. maddesinde; kimsenin, eğitim ve öğretim haklarından yoksun bırakılamayacağı, öğrenim hakkının kapsamının kanunla tespit edilip düzenleneceği kurala bağlanmıştır.
2547 sayılı Yükseköğretim Yasasının “Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezinin Kuruluş, İşleyiş ve Görevleri” başlıklı 10. maddesinde, Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezinin, Yükseköğretim Kurulunun tespit ettiği esaslar çerçevesinde yükseköğretim kurumlarına öğrenci alınması amacıyla sınavları hazırlayan ve yapan, öğrenci isteklerini de gözönünde tutarak Yükseköğretim Kurulunun tespit ettiği esaslara göre değerlendiren, öğrenci adaylarının yükseköğretim kurumlarına yerleştirilmesini sağlayan ve bu faaliyetlerle ilgili araştırmaları ve diğer hizmetleri yapan Yükseköğretim Kuruluna bağlı bir kurum olduğu, yine aynı Yasanın “Yükseköğretime Giriş” başlıklı 45. maddesinde ise, öğrencilerin Devlet Yükseköğretim Kurumlarına, esasları Yükseköğretim Kurulu tarafından tespit edilen sınavla girecekleri, sonuçların değerlendirilmesinde adayların ortaöğretimdeki başarılarının dikkate alınacağı öngörülmüştür.
Dosyanın incelenmesinden, davalı idare tarafından, 1997 Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sınavının İkinci basamağı (ÖYS) sonuçlarının değerlendirilmesinin son aşamasında, bilgisayarda 1997 ÖSYS’nin birinci basamağında (ÖSS) puan türlerinin en az birinden 125 ve daha az puan alan adaylardan 1997 ÖYS’de uygulanmış olan testlerde çok yüksek puan alan adayların tarandığı, bu taramada aralarında davacının da bulunduğu 19 adayın tespit edildiği, bu adaylara ait ÖSYM bilgisayar kütüklerinde bulunan bilgileri içeren dosyaların Üniversite öğretim üyelerinden oluşan 3 kişilik bir komisyona verildiği ve durumlarının incelenerek 1997 ÖYS’de almış oldukları puanın geçerliliği konusunda görüş istendiği, anılan komisyon tarafından hazırlanan raporda, başarı göstergeleri sürekli şekilde düşük olan bu adayların, üç ay sonra 1997 ÖYS’de Türkiye’de çok az kişinin gösterdiği başarıyı elde etmelerini açıklamanın hiçbir şekilde mümkün olmadığı, bir sonraki başarıyı tahmin edebilme gücüne sahip olan en geçerli göstergenin önceki başarılar olduğunun, ölçme ve değerlendirme biliminin önemli ilkeleri arasında yer aldığı, bu ilkeden hareket ederek 19 adayın 1997 ÖYS sonuçlarının geçerli sayılamayacağı konusunda görüş birliğine varıldığının belirtilmesi üzerine, ÖSYM Yürütme Kurulu tarafından yeniden yapılan değerlendirme sonucunda, bu 19 adayın 1997-ÖYS sonuçlarının iptaline karar verildiği anlaşılmıştır.
Olayda, … Anadolu Lisesi mezunu olan davacının, ortaöğretim diploma notu itibarıyla okulundaki öğrencilerin ortalamasından daha düşük bir ortalamaya sahip olduğu, (10 üzerinden 5,31), 1994,1995,1996, ÖSS’leri kazanamadığı için bu yıllarda ÖYS’ye giremediği, 1997 ÖSS’de 88 soruluk Sözel Bölümde 55 soruyu doğru, 26 yanlış, 88 soruluk sayısal testinde 0 doğru, 4 soruyu yanlış cevaplamış iken, 1997 ÖYS’de ise 53 soruluk Matematik testinde 49 soruyu doğru 4 soruyu yanlış, 72 soruluk Sosyal testinde 69 soruyu doğru, 3 soruyu yanlış, 64 soruluk Türkçe testinde ise 60 soruyu doğru 4 soruyu yanlış cevapladığı anlaşılmış olup, ÖSS’de Eşit ağırlık puanında 120 puan barajını dahi aşamayan davacının, üç ay önce yapılan ÖSS, de sayısal bölümünde hiç doğru cevabı olmayan biri olarak çok daha zor bir sınav olan ÖYS’de 53 matematik sorusundan 49’unu doğru cevaplayarak en başarılı öğrenciler düzeyinde başarı göstermesine imkan bulunmadığı, dolayısıyla bu başarıyı kendi bilgi ve becerisiyle elde etmediği kanaatine varılarak dava konusu işlem tesis edilmiştir.
İşlemin dayanağını oluşturan komisyon raporu olasılık ve tahminlere dayalı olup davacının sınavda elde ettiği başarının gerçeği yansıtmadığını kanıtlayan hukuken geçerli somut bir iddia ve tespitte bulunulmamıştır. Bir başka anlatımla, davacının sınav sonucunun geçersiz sayılmasına ilişkin işlemin oluşturulma sebebi, soyut iddia ve ihtimal hesaplarına dayandığından kabul edilmesi hukuken olanaklı değildir.
Sınavın ve sınav sonrası işlemlerin sağlıklı yürütülmesini teminen önlemler alarak, mevzuata aykırı bir işlemin tespiti halinde ilgilileri cezalandırmanın davalı idarenin yetki ve sorumluluk alanı içinde bulunduğu şüphesizdir. Ancak davalı idarenin bu sorumluluğunu yerine getirirken iddia ettiği hususlar, somut ve hukuken geçerli kanıtlarla desteklenmedikçe işlem tesis etmemesi gerekmektedir. Aksi bir durum tesis edilen işlemin hukuki geçerliğini ortadan kaldıracaktır.
Bu açıklamalar karşısında davacı hakkında tesis olunan işlem bu haliyle Anayasada güvence altına alınmış olan eğitim-öğretim hakkının ihlali sonucunu doğurduğundan hukuka ve mevzuata uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle dava konusu işlemin iptaline, ….-YTL yargılama gideri ile karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan ….-YTL vekalet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, artan posta giderinin istemi halinde davacıya iadesine 19.1.2007 gününde oybirliği ile karar verildi.