Danıştay Kararı 8. Daire 2006/4263 E. 2007/5076 K. 05.10.2007 T.

8. Daire         2006/4263 E.  ,  2007/5076 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No: 2006/4263
Karar No: 2007/5076
Temyiz İsteminde Bulunan : … Üniversitesi Rektörlüğü
Vekili : …
Karşı Taraf : …
İstemin Özeti : … Üniversitesi … Meslek Yüksekokulunda … olarak görev yapan davacı hakkında düzenlenen 2003 yılı sicilinde 2. sicil amiri tarafından yapılan sicil değerlendirmesinin ve olumsuz şerhin iptali istemiyle açılan davada; … olarak görev yapmaktayken ilk defa 2000 yılında idarecilik görevine atanan, davacının, 29.1.2002 tarihinde … Meslek Yüksekokulu Teknik Programlar Bölüm Başkan yardımcılığı görevine asaleten, 5.8.2003 tarihinde ise Teknik Programlar Bölüm Başkanlığına vekaleten atandığı, 2002 yılı sicilinin 1. sicil amiri tarafından “pekiyi”, 2.sicil amiri tarafından “iyi” olarak düzenlendiği; dava konusu 2003 yılı sicil notunun ise 1. sicil amirince “pekiyi”, 2.sicil amirince “iyi” olarak düzenlendiği ve anılan sicil raporunda davacı hakkında “Devlet malına sahip çıkmaz, menfaatperest bir kişi” olduğu yönünde kanaat belirtildiği, ancak davacının 2003 yılı sicil raporunun düzenlendiği dönem içinde herhangi bir soruşturma geçirmediği, disiplin cezası almadığı, buna göre Teknik Programlar Bölüm Başkan yardımcılığı görevini yürüttüğü dönemde olumsuz bir davranışta bulunduğu ya da menfaat temin ettiği yönünden herhangi bir tespit, bilgi veya belge olmadığı anlaşılan davacı hakkında 2. sicil amiri tarafından, olumsuz kanaat belirtilmesine ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemi iptal eden … İdare Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının; 2003 yılı sicilinin olumsuz(zayıf) düzenlenmediği, sicil raporuna düşülen şerhin 2. sicil amirinin kanaatini yansıttığı öne sürülerek, 2577 sayılı Yasanın 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istemidir.
Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi … ‘ın Düşüncesi : İstemin reddi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı … ‘nın Düşüncesi : Davacının … Üniversitesi … Meslek Yüksekokulunda … olarak çalıştığı sırada düzenlenen 2003 yılı sicil raporunun 2. sicil amiri tarafından doldurulan kısmının iptali istemiyle açılan davada; işlemi iptal eden İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenmektedir.
Yükseköğretim Üst Kuruluşları ve Yükseköğretim Kurumları Sicil Yönetmeliğinin 8. maddesinde, Ek 2 de gösterilen sicil raporlarının açık ve seçik olarak doldurulacağı, kanaatlerin olumsuz olması halinde kanaati doğrulayan belgelerin eklenmesinin şart olduğu, birinci ve ikinci derece sicil amirlerinin kanaatleri arasında uyuşmazlık olduğu takdirde üçüncü derecede sicil amirinin görüşüne itibar olunacağı hükmünün yer aldığı, Yönetmeliğe ekli Ek 1 sayılı çizelgede sicil vermeye yetkili amirler gösterilmiş ve Rektörlüğe bağlı Yüksekokullarda kadrolu öğretim elemanlarının 1. sicil amiri Müdür, 2. sicil amiri Rektör, 3. sicil amiri de Yükseköğretim Kurulu Başkanı olarak gösterilmiştir. Yönetmeliğin Ek-2 bölümünde de; öğretim elemanları için düzenlenecek sicil belgesinin Yükseköğretim Yasasının 4. ve 5. maddelerinde belirtilen amaç ve ilkeleri gerçekleştirmedeki tutumu ve uyumu, öğretim, araştırma ve uygulama yeteneği sicil amirin nihai kanaat olarak üç bölümünden oluşacağı belirtilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden, davacının 2003 yılı sicil raporunun Ek 2’de belirtilen sıraya göre 1. sicil amiri olan Müdür tarafından üç hanesinin “iyi”, “pekiyi”, “pekiyi” şeklinde düzenlendiği, 2. sicil amiri tarafından ise üç hanesinin “iyi”, “orta”, “iyi” olarak düzenlendiği, ayrıca “Devlet malına sahip çıkmaz,menfaatperest bir kişi” ibaresine yer verildiği, dolayısıyla 1. ve 2. sicil amirlerinin kanaatleri arasında uyuşmazlık bulunduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda, 1. ve 2. sicil amirinin kanaatlerinde uyuşmazlık olduğundan, yönetmeliğin yukarıda bahsi geçen 8. maddesi hükmüne göre sicil raporunun 3. sicil amiri olan Yükseköğretim Kurulu Başkanına gönderilmesi ve 3. sicil amirinin görüşüne itibar edilmesi gerekirken, bu kurala uyulmadan tesis edilen işlemde ve mevzuata uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddi ile kararın yukarıda belirtilen gerekçe ile onanmasının uygun olacağı düşünülmüştür.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Uyuşmazlık, davacıya ait 2003 yılı sicil raporunda 2. sicil amirinin nihai kanaatini “iyi” olarak belirtmesine karşın “Devlet malına sahip çıkmaz, menfaatperest bir kişi” ifadesini kullanmak suretiyle 2. sicil amirince düşülen şerhin ve sicil dönemi değerlendirmesinin iptali isteminden kaynaklanmıştır.
İdare Mahkemesince, davacının 2003 yılı sicil raporunda, 2.sicil amiri tarafından davacı hakkında olumsuz kanaat belirtilmesine karşın bu kanaati doğrulayan raporların, Yükseköğretim Üst Kuruluşları ile Yükseköğretim Kurumları Sicil Yönetmeliğinin 8. maddesine aykırı olarak anılan dönem sicil raporuna eklenmediği gibi davacı için hangi nedenle olumsuz kanaat kullanıldığının; soruşturma geçirip geçirmediği, disiplin cezası alıp almadığı, menfaat temin ettiği yönünde somut tespit, şikayet gibi bilgi ve belgelerle ortaya konulmaması karşısında, davalı idarece yapılan uygulamanın keyfiliğe yol açacağı gerekçesiyle dava konusu olumsuz kanaat d iptal edilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 2. maddesiyle tanımlanan iptal davasına, idarenin tek taraflı beyanıyla kişilerin hukuksal durumlarında değişiklik meydana getiren etkili ve yürütülmesi zorunlu işlemin konu edilebileceği tartışmasızdır.
Anılan Yasa kuralı uyarınca idari davaya konu edilebilecek kesin ve yürütülmesi zorunlu işlemler, idarenin kamu görevine dayanarak tek yanlı irade beyanıyla tesis ettikleri hukuk düzeninde değişiklik yapan, ilgililerin hukukunu etkileyen işlemlerdir.
Nitekim 2577 sayılı Yasanın 14. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendinde, dava dilekçelerinin idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı yönünde incelemeye tabi tutulacağı belirtilmiş olup, işlemin belirtilen niteliklerde olmaması halinde ise, davanın reddine karar verileceği, aynı Yasanın 15. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi hükmü gereğidir.
2547 sayılı Yükseköğretim Yasasının 63 .maddesindeki; Yükseköğretim kurum ve kuruluşları ile üst kuruluşlarda görev alan öğretim elemanlarının, memur ve diğer personel ile öğrencilerin sicillerinin genel hükümlere ve Yükseköğretim Kurulu tarafından hazırlanacak yönetmelik esaslarına göre tutulacağı; her türlü atama, yükselme, akademik unvanların kazanılması ve diğer özlük işlemlerinde bu sicillerin esas alınacağı yolunda bu Yasada hüküm bulunmayan hallerde sicil raporları ile ilgili genel hüküm niteliği taşıyan 657 sayılı Yasa ve ilgili sicil mevzuatına da atıfta bulunulan kural gereği sicil raporları; hakkında sicil düzenlenenin mesleki ehliyetinin saptanmasında, her türlü atama, yükselme, akademik unvanların kazanılması ve diğer özlük işlemlerinde dayanak teşkil etmekte olup, sicil amirlerinin ilgililerin, mesleki ehliyetinin belirlenmesini sağlayan soruların yanı sıra, kişiliklerle ilgili soruları mütalaa şeklinde değerlendirerek, ilgililerin ehliyetleriyle şahsi meziyet ve şartlarını belirledikleri formları ifade etmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, davacının 2003 yılı sicil raporunda, 1. sicil amirince takdir edilen notlara göre nihai kanaatin “pekiyi”, 2. sicil amirinin takdir ettiği notlara göre nihai kanaatin ise “iyi” olarak belirtildiği, ancak 2. sicil amirinin anılan sicil raporuna, davacı hakkında “Devlet malına sahip çıkmaz, menfaatperest bir kişi” şerhini koyduğu anlaşılmış olup, iptali istenen ve sicil amirinin düşüncelerini yansıtan husus, tek başına hukuki sebepler doğuran, davacının hukuki durumunda değişiklikler yapan idari davaya konu olabilecek kesin ve yürütülebilir işlem niteliğini taşımamaktadır.
Olayda, davacının sicil raporundaki anılan ibareye karşın 2004 ve 2005 yılları sicillerinin düşük olmadığı, uyuşmazlığa esas 2003 yılı sicilinin de olumsuz ve/veya düşük olmayıp, aynı sicil döneminde … Üniversitesi Rektörlüğünün … gün ve …-… sayılı yazıları ile Bölüm Başkan yardımcılığını yürüttüğü … Meslek Yüksekokulu Teknik Programlar Bölüm Başkanlığına vekaleten atandığı, 2. sicil amirince konulan şerhin idarecilik pozisyonuna herhangi bir etkisi olmadığı gibi bir disiplin soruşturması ya da cezasının da bu dönem itibariyle söz konusu olmadığı görülmüştür.
Kaldı ki, dava konusu edilen 2003 yılı sicil raporunda 2.sicil amirinin değerlendirme ve notlarının, davacının durumunu etkilediğinden söz edilemeyeceği, ancak davacının menfaatini ihlal eden bir idari işleme dayanak alınması durumunda idari davaya konu edilebileceği açıktır.
Bu durumda, sicil raporu bir bütün olup, sonucuyla etki doğurduğu gibi raporda yeralan bölümlerin ayrıca dava konusu yapılmasına da olanak bulunmadığından, İdare Mahkemesince 2003 yılı sicil raporundaki sicil amirinin düşüncesini yansıtan hususun iptali isteminin incelenmeksizin reddi gerekirken, davanın esastan incelenerek bir karar verilmesinde hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle … İdare Mahkemesinin kararının bozulmasına, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine, 05.10.2007 gününde oybirliği ile karar verildi.