Danıştay Kararı 8. Daire 2006/1861 E. 2007/3999 K. 22.06.2007 T.

8. Daire         2006/1861 E.  ,  2007/3999 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No: 2006/1861
Karar No: 2007/3999
Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : … Muhtarlığı
Vekili : ….
Karşı Taraf : … Kaymakamlığı
İstemin Özeti : … İli … İlçesine bağlı … Köyü ile … Köyünün sınırlarının tespitine ilişkin … İlçe İdare Kurulu’nun … tarih ve … sayılı işleminin iptali istemiyle açılan davada; dosyadaki bilgi ve belgeler ile teknik bilirkişi raporunun birlikte değerlendirilmesinden, … ve … Köylerine ait sınırın, önceki tarihli Mahkeme kararlarına uygun olarak, her iki yerleşim biriminin ekonomik, idari ve sosyal durumları ve sınır noktalarının belirgin ve değişmezlik niteliklerine uygun olarak tespit edildiği sonucuna varıldığından dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davayı reddeden … İdare Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının, hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Yasanın 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istemidir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi … ‘in Düşüncesi: Mahkemelerince konunun uzmanı olarak görevlendirilen Merkez Valisinin kamu görevlisi olduğu anlaşıldığından, yaptırılan bilirkişi incelemesinin yargılamanın tarafsızlığına gölge düşüreceği gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …. ‘nın Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü :
Uyuşmazlık, … İli … İlçesi … Köyü ile … Köyünün sınırlarının belirlenmesine ilişkin İlçe İdare Kurulunun işleminden kaynaklanmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 31. maddesinin (1) numaralı fıkrasında “Bu Kanunda hüküm bulunmayan hususlarda; hakimin davaya bakmaktan memnuiyeti ve reddi, ehliyet, üçüncü şahısların davaya katılması, davanın ihbarı, tarafların vekilleri, feragat ve kabul, teminat, mukabil dava, bilirkişi, keşif, delillerin tespiti, yargılama giderleri, adli yardım hallerinde ve duruşma sırasında tarafların mahkemenin sükununu ve inzibatını bozacak hareketlerine karşı yapılacak işlemlerde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümleri uygulanır. (Ek cümle: 5.4.1990 – 3622/11 md.; Değişik: 10.6.1994 4001/14 md.) Ancak, davanın ihbarı ve bilirkişi seçimi Danıştay, mahkeme veya hakim tarafından re’sen yapılır.” hükmü uyarınca, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun bilirkişi ile ilgili düzenlemelerinde (HUMK. 275. maddesinde); “Mahkeme, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgi ile çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişi dinlenemez.” hükmü yeralmaktadır.
Dosyanın incelenmesinden, Mahkemelerince yaptırılan bilirkişi incelemesinde, konunun uzmanı olarak İçişleri Bakanlığında görev yapan Merkez Valisi ile Karayolları Bölge Müdürlüğünde görevli bir harita mühendisi ve harita kadastro mühendisinin görevlendirildiği, bilirkişilerce hazırlanan raporlara dayalı olarak Mahkeme kararının oluşturulduğu anlaşılmaktadır.
Olayda, uyuşmazlığın taraflarından birinin İçişleri Bakanlığını temsilen … Kaymakamlığının olması karşısında, davalı idarenin kamu görevlisi olan Merkez Valisinin bilirkişi olarak seçilip, hazırlamış olduğu rapora dayalı olarak oluşturulan Mahkeme kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle … İdare Mahkemesi kararının bozulmasına, yeniden karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine 22.6.2007 gününde oybirliği ile karar verildi.