Danıştay Kararı 8. Daire 2005/2498 E. 2006/2080 K. 24.05.2006 T.

8. Daire         2005/2498 E.  ,  2006/2080 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No: 2004/4119
Karar No: 2006/2080
Davacı : …
Vekilleri : …
Davalılar : 1- Milli Eğitim Bakanlığı
2- Maliye Bakanlığı
Davanın Özeti : Dava, 24.8.2004 gün ve 25563 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Burs-Kredi Yönetmeliğinin, 2, 14, 29, 30 ve 34. maddeleri ile 18. maddesinin “….Araştırma sonucunda, öğrencilerin belgelerinde ve durumunda hakikate aykırı bir husus tespit edildiğinde bursu kesilir.” şeklindeki son tümcesinin, 24. maddede yer alan “…. ve tekrar burs verilmez.”, 27. maddesinde yer alan “……..ve bir daha burs verilmez.” ibarelerinin, Anayasaya ve Yükseköğrenim Öğrencilerine Burs, Kredi Verilmesine İlişkin 5102 sayılı Yasaya aykırı olduğundan bahisle iptali istemidir.
Savunmanın Özeti : Usul yönünden; kamu görevlilerinin ortak ekonomik, sosyal ve mesleki menfaatlerini korumak ve geliştirmek için kurulmuş bulunan sendikanın menfaatini ihlal eden bir durum olmadığından, dava açma ehliyetinin bulunmadığı, esastan ise, yönetmelikle Devletin kıt kaynaklarının daha adil bir şekilde, daha başarılı ve daha yoksul öğrencilere burs-kredi olarak verilmesinin amaçlandığı bunda hukuka aykırı bir durum olmadığı, bu nedenle haksız açılan davanın reddi gerektiği savunulmuştur.
Danıştay Tetkik Hakimi … ‘in Düşüncesi : Yönetmeliğin 14, 30 ve 29. maddesinin son cümlesinin iptali, diğer maddelerin iptali isteminin ise reddi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı … ‘ün Düşüncesi : Davacı, 24.8.2004 gün ve 25563 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Burs-Kredi Yönetmeliğinin 2,14,29,30 ve 34. maddeleri ile 18.maddesinin “….. Araştırma sonucunda, öğrencilerin belgelerinde ve durumunda hakikate aykırı bir husus tesbit edildiğinde bursu kesilir.” şeklindeki son tümcesinin, 24.maddede yer alan “…… ve tekrar burs verilmez.”, 27.maddesinde yer alan “….. ve bir daha burs verilmez.” ibarelerinin iptalini istemektedir.
Yurt içinde yüksek öğrenim gören öğrencilere burs, kredi ve nakdi yardım verilmesiyle ilgili esas ve usulleri düzenlemek amacıyla çıkarılan 5102 sayılı Yüksek Öğrenim Öğrencilerine Burs Kredi Verilmesine İlişkin Kanunun 2.maddesinde, Yükseköğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumunun yurt içinde yüksek öğrenim gören ve bu kanuna göre çıkarılacak yönetmeliklerle belirtilen usul ve esaslar dahilinde yeterlikleri ve ihtiyaçları tesbit edilen öğrencilere burs-kredi verebileceği kuralı yer almaktadır. Yasanın bu hükmü gereği çıkarılan dava konusu Yönetmeliğin kapsam başlıklı 2.maddesiyle, yönetmeliğin, 5102 sayılı Kanunun 2.maddesinde belirtilen kamu kurum ve kuruluşlarının (vakıf üniversiteleri hariç) kendi mevzuatlarındaki kriterlere göre belirleyecekleri öğrencilerile Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu tarafından belirlenecek öğrencilere hangi şartlarla burs-kredi verileceği ile bunların kesilmesi ve lüzumu halinde tahsiline ilişkin hak ve yükümlülükleri kapsadığı açıklanmaktadır. Bu durumda 5102 sayılı Yasanın 2.maddesine uygun düzenleme yapıldığı, yasada belirtilen yeterlik ve ihtiyaç kriterlerinin belirlenmesi esas ve usullerinin, yönetmeliğin içinde yer aldığı anlaşıldığından yönetmeliğin dava konusu 2.maddesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Yönetmeliğin dava konusu edilen Belge ve Durum Araştırması başlıklı 18. maddesinin “….. Araştırma sonucunda öğrencilerin belgelerinde ve durumunda hakikate aykırı bir husus tesbit edildiğinde bursu kesilir.” cümlesi, Bursun Kesilme Durumları bölümünde yer alan Başarısızlık Sebebiyle Bursun Kesilmesi başlıklı 24. maddede yer alan “……. ve tekrar burs verilmez” ibaresi, Vazgeçme Halinde Bursun Kesilmesi başlıklı 27. maddesinde yer alan “…….. ve bir daha burs verilmez” ibaresi, Kesin Hükümle Mahkum Olma Halinde Bursun Kesilmesi başlıklı 29. maddesinin Herhangi bir suçtan dolayı haklarında altı ay ve daha fazla hapis, agır hapis cezası ile kesinleşmiş mahkumiyeti bulunanların (cezası tecil edilenler hariç) bursları kesilir.” cümlesine gelince:
5102 sayılı Kanun ile burs ve kredi almak için başarı ve yeterlik koşulları konulmuş, bu koşulların kriterleri yönetmelikle belirlenmiştir. Devletin sınırlı imkanları karşısında gerçekten ihtiyacı olan ve başarılı öğrencilere burs verilmesi için bu öğrencilerin tesbiti önemlidir. İhtiyacı olan öğrencilerin tesbitinde aranan hususların gerçeği göstermesi gerçek hak sahibinin bulunmasını sağlayacağı açıktır. Öğrencinin durumunu gösteren belgelerin gerçek dışı olması halinde gerçek hak sahibinden söz edilemez. Bursun başarılı öğrencilere verilmesi 5102 sayılı yasanın saydığı koşullardan biridir, başarısız öğrenciye tekrar burs verilmemesi yasanın aradığı başarılı olma koşuluna, burs almaktan vazgeçen öğrencinin yasanın aradığı ihtiyacı bulunma koşuluna aykırı bulunmamaktadır. Öğrenciye burs, öğrenimlerini sürdürmek amacı ile verildiğinden altı aydan fazla kesinleşmiş mahkumiyeti bulunan öğrencinin öğreniminin kesintiye uğraması durumunda bursun kesilmesi de tabidir.
Yukarıda belirtilen nedenlerle yönetmeliğin, 18., 24.,27 ve 29. maddelerinin belirtilen cümlelerinde hukuka aykırılık görülmemiştir.
Kesin hükümle mahkum olma halinde bursun kesilmesi durumunda yönetmeliğin 29. maddesinin son cümlesinde yer alan “Bir daha burs verilmez” cümlesine gelince; cezasını yasalarda belirlenen biçimde çeken öğrencilere bir daha burs verilmemesi hukuka uygun bulunmamaktadır. Kesin hükümle mahkum olan ve cezasını çeken ancak burs alma koşullarını taşıyan öğrenci ile burs alma koşulları uygun olan öğrenci arasında bir fark bulunmamaktadır. Kaldı ki yönetmelikte burs alacak öğrencinin mahkumiyetinin bulunmamasına ilişkin bir düzenleme de bulunmamaktadır.
Yükseköğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Burs-Kredi Yönetmeliğinin Anarşi ve Terör Olayları Sebebiyle Bursun Kesilmesi başlıklı 30. maddesi; öğrenim görmekte olduğu öğrenim kurumlarında veya eklentilerinde, kalmakta olduğu yurtta, öğretim kurumu veya barındığı yurdun dışında, münferiden veya topluca her ne şekilde olur ise olsun anarşi ve terör olaylarına karışan, öğrenim özgürlüğünü ihlal edici (Direniş, boykot, işgal, yazı yazma, resim yapma, slogan atma vs) davranışlarda bulunan, bu fiillere eksik veya tam teşebbüste bulunan, üzerinde veya kendi kullanımına bırakılmış yerlerde ateşli silahlar, patlayıcı maddeler, bıçaklar vs. tüm kesici, delici, yakıcı, boğucu, ezici, parçalayıcı, eza ve cefa verici olarak salt saldırı ve savunmada kullanılmak üzere, özel nitelikte yapılmış olan her türlü suç aletlerinden birini veya bir kaçını bulunduran öğrenciler ile belirtilen fiillere istinaden öğretim kurumlarının disiplin kurullarınca herhangi bir ceza verilmiş olan öğrencilerin burslar kesilir.” hükmü yer almıştır.
Davaya konu bu maddede burs almakta olan öğrencilerin bursunun kesilmesine sebep olarak gösterilen ve maddede tek tek sayılıp herhangi bir disiplin cezasına bağlanmayan-eylemlerin tespiti, tespitin hangi birim tarafından yapılacağı, tespit sonucu tesis edilecek işlemler konusunda kesin ve belirleyici bir düzenlemenin ise yer almadığı anlaşılmaktadır.Bu eksiklik, belirsizlik idarelerin subjektif değerlendirmelerle işlem tesis edebileceklerine yol açacağından anılan maddede hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Yönetmeliğin 14. maddesinde, “Kurumca burs verilecek öğrenciler, Yönetim Kurulunca belirlenen kıstaslara göre değerlendirilir” hükmü, 34. maddesi ise “Bu yönetmelikle ilgili hususların açıklığa kavuşturulmasında “Yönetim Kurulu yetkilidir.” hükmüne yer verilmiştir. 5102 sayılı Yükseköğrenim Öğrencilerine Burs Kredi Verilmesine İlişkin Kanunun 6. maddesinde “Bu Kanunun uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığınca müştereken çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.” hükmü yer almakta olup, dava konusu yönetmeliğin 14 ve 34. maddeleri ile yönetmelikle düzenlenmesi öngörülen hususların Kurum Yönetim Kurulu tarafından düzenlenmesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle dava konusu yönetmeliğin 29. maddesinin “:Bir daha burs verilmez” cümhlesinin, 14., 34. ve 30. maddelerinin iptali diğer maddeler yönünden davanın reddi gerekeceği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dava, 24.8.2004 gün ve 25563 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Burs-Kredi Yönetmeliğinin, 2, 14, 29, 30 ve 34. maddeleri ile 18. maddesinin “….Araştırma sonucunda, öğrencilerin belgelerinde ve durumunda hakikate aykırı bir husus tespit edildiğinde bursu kesilir.” şeklindeki son tümcesinin, 24. maddede yer alan “…. ve tekrar burs verilmez.”, 27. maddesinde yer alan “……..ve bir daha burs verilmez.” ibarelerinin, Anayasaya ve Yükseköğrenim Öğrencilerine Burs, Kredi Verilmesine İlişkin 5102 sayılı Yasaya aykırı olduğundan bahisle iptali istemiyle açılmıştır. Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının “Eğitim ve öğrenim hakkı ve ödevi” başlıklı 42. maddesinde, kimsenin eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamayacağı belirtildikten sonra madde devamında, Devlet, maddî imkânlardan yoksun başarılı öğrencilerin, öğrenimlerini sürdürebilmeleri amacı ile burslar ve başka yollarla gerekli yardımları yapar, hükmüne yer verilmiş olup, yurt içinde yüksek öğrenim gören öğrencilere burs, kredi ve nakdi yardım verilmesiyle ilgili esas ve usulleri düzenlemek amacıyla çıkarılan 5102 sayılı Yüksek Öğrenim Öğrencilerine Burs, Kredi Verilmesine İlişkin Yasanın 2. maddesinde ise, Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumunun yurt içinde yükseköğrenim gören ve bu yasaya göre çıkarılacak yönetmeliklerle belirtilen usul ve esaslar dahilinde yeterlikleri ve ihtiyaçları tespit edilen öğrencilere burs-kredi verebileceği düzenlenmiş, yasa gereği çıkartılan dava konusu Yönetmeliğin “Kapsam” başlıklı 2. maddesiyle de, Yönetmeliğin, 5102 sayılı Yasanın 2. maddesinde belirtilen kamu kurum ve kuruluşlarının (vakıf üniversiteleri hariç) kendi mevzuatındaki kriterlere göre belirleyecekleri öğrenciler ile Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu tarafından belirlenecek öğrencilere hangi şartlarla burs-kredi verileceği ile bunların kesilmesi ve lüzumu halinde tahsiline ilişkin hak ve yükümlülükleri kapsadığı hükme bağlanmıştır. Davacı sendika tarafından, 5102 sayılı Yasa uyarınca çıkarılan yönetmeliklerin kapsamının, başarılı öğrencilerin maddi olanaklardan yoksun olduklarını saptamaya yarayacak ilke ve yöntemlerin belirlenmesiyle sınırlı olması gerektiği, Yönetmeliğin 2. maddesinin ise bu ilke ve yöntemler yerine burs ve krediye hak kazanma koşullarını kapsadığı, bunun ise Anayasanın 42/7 maddesi ile 2102 sayılı Yasanın 2. maddesine aykırı olduğu ileri sürülmekte ise de, 5102 sayılı Yasanın 2. maddesi yeterlik ve ihtiyaç kriterlerinin belirlenmesi esas ve usullerinin yönetmelikle düzenleneceğini hükme bağladığından bu anlamda yönetmelikle yapılan düzenlemenin yasaya aykırılık içermemesi nedeniyle bu iddiaya itibar edilmemiştir.

Bu bağlamda, Yönetmeliğin iptali istenilen 2, 18, 24, 27 maddeleri ile 29. maddelerinin “Bir daha burs verilemez” ibaresi dışındaki hükümlerinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Yönetmeliğin iptali istenilen 14. maddesinin “kurumca burs verilecek öğrenciler, yönetim kurulunca belirlenen kıstaslara göre değerlendirilir.” hükmü ile 34. maddesinin, “Bu yönetmelikle ilgili hususların açıklığa kavuşturulmasında “yönetim kurulu yetkilidir.” hükmünde ise 5102 sayılı Yükseköğretim Öğrencilerine Burs, Kredi Verilmesine İlişkin Yasanın 6. maddesinde, “Bu kanunun uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığınca müştereken çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.” hükmü karşısında yönetmelikle düzenlenmesi öngörülen hususların kurum yönetim kurulu tarafından düzenlenmesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır. Yönetmeliğin “herhangi bir suçtan dolayı haklarında altı ay ve daha fazla hapis, ağır hapis cezası ile kesinleşmiş mahkumiyeti bulunanların (cezası tecil edilenler hariç) bursları kesilir. Bir daha burs verilmez” şeklinde düzenleme içeren 29. maddesine gelince;
Yönetmeliğin “Burs Verilmeyecek Öğrenciler” başlıklı 9. maddesinde, bursun verilmesine engel durumlar sayılmış olup, bunlar arasında burs alacak öğrencinin mahkumiyetinin bulunmamasına ilişkin bir düzenleme bulunmamakta olup, 2547 sayılı Yükseköğretim Yasasının “Yükseköğretime giriş” başlıklı 45. maddesinde de böyle bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Ceza Hukuku açısından, cezanın suç işlenmesini önlemek (caydırmak) ve suç işleyeni ıslah yoluyla topluma kazandırmak amacının karşısında, kanunda öngörülen biçimde yerine getirilmiş bir cezanın kişilerin yaşamı boyunca belirli haklardan yararlanmasına engel oluşturmasında bu amaca uyarlık bulunmamaktadır.
Bu itibarla herhangi bir suçtan dolayı haklarında altı ay ve daha fazla hapis, ağır hapis cezası ile kesinleşmiş mahkumiyeti bulunan öğrencilerin, cezalarının infazı süresince kendilerine sağlanan burstan yararlandırılmamaları hukuken kabul edilebilir ise de, yukarıda da değinildiği üzere yasalarla belirlenen biçimde cezasını çeken öğrencilerin, sırf bu nedenle bir daha burstan yararlandırılmayacağına ilişkin hükümde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.Yine aynı yönetmeliğin “Anarşi ve Terör Olayları Sebebiyle Bursun Kesilmesi” başlıklı maddesinin, öğrenim görmekte olduğu öğretim kurumlarında veya eklentilerinde, kalmakta olduğu yurtta, öğretim kurumu veya barındığı yurdun dışında, münferiden veya topluca her ne şekilde olur ise olsun anarşi ve terör olaylarına karışan, öğrenim özgürlüğünü ihlal edici (Direniş, boykot, işgal, yazı yazma, resim yapma, slogan atma vs.) davranışlarda bulunan, bu fiillere eksik veya tam teşebbüste bulunan, üzerinde veya kendi kullanımına bırakılmış yerlerde ateşli silahlar, patlayıcı maddeler, bıçaklar vs. tüm kesici, delici, yakıcı, boğucu, ezici, parlayıcı, eza ve cefa verici olarak salt saldırı ve savunmada kullanılmak üzere, özel nitelikte yapılmış olan her türlü suç aletlerinden birini veya bir kaçını bulunduran öğrenciler ile belirtilen fiillere istinaden öğretim kurumlarının disiplin kurullarınca herhangi bir ceza verilmiş olan öğrencilerin bursları kesilir, hükmü incelendiğinde, burs almakta olan öğrencilerin bursunun kesilmesinesebep olarak gösterilen ve maddede tek tek sayılıp herhangi bir disiplin cezasına bağlanmayan eylemlerin tespiti, tespitin hangi birim tarafından yapılacağı, tespit sonucu tesis edilecek işlemler konusunda kesin ve belirleyici bir düzenlemenin yer almadığı anlaşıldığından, idarelerin subjektif değerlendirmelerle işlem tesis edebileceği hususu dikkate alındığında düzenlemenin, bu yönüyle hukuka aykırı olduğu anlaşılmaktadır.
Açıklanan nedenlerle, dava konusu Yönetmeliğin 14, 30 ve 24. maddesi ile 29. maddesinin “Bir daha burs verilemez” hükmünün iptaline, 2, 18, 24 ve 27. maddesi ile 29. maddesinin “Bir daha burs verilmez” ibaresi dışındaki hükmünün iptali isteminin reddine, davadaki haklılık oranı dikkate alınarak … YTL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, … YTL yargılama gideri ile davanın karara bağlandığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca .. YTL vekalet ücretinin davalı idarelerden alınarak davacıya verilmesine 16.05.2006 gününde oybirliği ile karar verildi.