Danıştay Kararı 8. Daire 2005/2099 E. 2006/3165 K. 25.08.2006 T.

8. Daire         2005/2099 E.  ,  2006/3165 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No: 2005/2099
Karar No: 2006/3165
Davacı : …
Vekili : …
Davalı : İçişleri Bakanlığı
Davanın Özeti : Davacının, İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğünün 31.12.2004 gün ve 160 sayılı Genelgesinin 4. fıkrasının 3. cümlesinde yer alan “5272 sayılı Kanun yürürlüğe girdikten sonra Belediye Başkan ödenekleri konusunda daha önce alınan meclis kararları geçerliliğini yitirmiştir” şeklindeki düzenlemenin kazanılmış hakkı bulunduğu öne sürülerek iptali ile maaş kaybının yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istemidir.
Savunmanın Özeti : 5393 sayılı Belediye Yasasının 85. maddesi ile 5272 sayılı Yasanın tamamının hüküm ve sonuçları ile ortadan kaldırıldığı, dava konusu genelgenin yasa hükümlerinin hatırlatılması mahiyetinde olduğu, davanın reddi gerektiği savunulmuştur.
Danıştay Tetkik Hakimi … ‘ın Düşüncesi : Yasal dayanaktan yoksun bulunan davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı … ‘ün Düşüncesi : Davacı, İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğünün 31.12.2004 gün ve 160 sayılı Genelgesinin 4.fıkrasının 3.cümlesinde yer alan “5272 sayılı Kanun yürürlüğe girdikten sonra Belediye Başkan ödenekleri konusunda daha önce alınan Meclis kararları geçerliliğini yitirmiştir.” şeklindeki düzenlemenin iptalini istemektedir.
Davacı Belediye Başkanının ödeneğinin belirlenmesine ilişkin 22.10.2004 gün ve … sayılı Belediye Meclis Kararının verildiği tarihte yürürlükte bulunan 1580 sayılı Belediye Kanununun 70.maddesinin 1.fıkrasında,bütçe meclisin müzakere edeceği ve karar vereceği işler arasında sayılmıştır.Aynı Kanunun 71.maddesinde de, Yetmişinci maddenin 1,2,3,4,5,8,9,13 üncü fıkralarında gösterilen işler ve 15 inci fıkrada mezkur belediye zabıtasına müteallik talimatnameye ait olan belediye meclisleri mukarreratı,mahalli en büyük mülkiye memurunun tasvibile mer’iyet kesbeder.Bu memurlar mezkur kararları bir hafta zarfında tasdik etmedikleri takdirde belediye meclisinin tetkik talebi üzerine Şurayı Devlet tarafından bir ay zarfında verilecek kararlar kat’idir.hükmü ile aynı Kanunun 117.maddesinin 2.bendinde belediye heyetleri,memur ve müstahdemlerine ilişkin ödeneklerin,maaşların,ücretlerin belediyenin giderleri arasında yer aldığı hükmü öngörülmüştür.
Belediye Başkanları mahalli halkın seçtiği kamu görevlileri olup,gördükleri hizmet karşılığı aldıkları para, ödenek niteliğindedir.Başkanlara,bütçeye konulan ödenekten paraları ödenmektedir.Dolayısıyla bütçe içinde yer alan belediye başkanı ödeneği meclisi müzakere edeceği ve karara bağlıyacağı işler arasında yer almaktadır.
Dosyanın incelenmesinden, davacı belediye başkanının bütçeden ödenmek üzere 15.9.2004 tarihinden geçerli olacak aylığının ve diğer giderlerinin 22.10.2004 gün ve … sayılı Belediye Meclisi kararı ile belirlendiği ve anılan kararın işlem tarihinde yürürlükte bulunan 1580 sayılı Kanunun 70 ve 71.maddeleri uyarınca 17.11.2004 tarihinde Vali vekili tarafından onanarak kesinleştiği anlaşılmaktadır.17.11.2004 tarihinde kesinleşen Belediye Meclis Kararının,daha sonra 24.12.2004 gün ve 25680 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5272 sayılı Yasa nedeniyle geçerliliğini yitirdiğine ilişkin dava konusu 31.12.2004 tarihli genelgede hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Dava konusu genelgenin iptali gerekeceği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince davacının, 5272 sayılı Belediye Yasasının 39. maddesinin Anayasaya aykırı olduğu iddiası yerinde görülmeyerek işin gereği görüşüldü:
Dava, davacının, İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğünün 31.12.2004 gün ve 160 sayılı Genelgesinin 4. fıkrasının 3. cümlesinde yer alan “5272 sayılı Kanun yürürlüğe girdikten sonra Belediye Başkan ödenekleri konusunda daha önce alınan meclis kararları geçerliliğini yitirmiştir” şeklindeki düzenlemenin iptali ile maaş kaybının yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
1580 sayılı Belediye Yasasında, belediye başkan ödeneklerinin nasıl tespit edileceği ve miktarının ne olacağı konusunda bir hüküm bulunmamakla birlikte aylık ödenek miktarları, belediyelerin karar organları olan belediye meclislerince anılan Yasanın 70. ve 71. maddeleri çerçevesinde tespit edilmekte idi.
24.12.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5272 sayılı Belediye Yasasının 39. maddesinde belediye başkanlarının ödeneklerinin hesaplanma yöntemi belirlenmiş, nüfus durumuna göre esas alınan gösterge rakamının Devlet Memurları için belirlenen aylık katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarda aylık ödenek ödeneceği kurala bağlanmıştır. 13.7.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5393 sayılı Belediye Yasasının 85. maddesi ile 5272 sayılı Yasa yürürlükten kaldırılmış olmasına karşın 5393 sayılı Yasanın 39. maddesinde de benzer bir düzenlemeye yer verilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden, 28.3.2004 tarihinde seçilmiş olan davacı belediye başkanının ödeneğinin, 15.9.2004 tarihinden geçerli olmak üzere 22.10.2004 tarihli … Belediye Meclisi kararı ile belirlendiği ve bu kararın 17.11.2004 tarihinde Valilikçe de onaylanarak kesinleştiği, dava konusu Genelgenin 31.12.2004 tarihinde çıkarılmış olduğu anlaşılmaktadır.

Hukuk devletinde güven ve istikrarın korunabilmesi içi kural olarak yasalar, yürürlüğe girdikleri tarihten sonraki olaylara uygulanır. Yasalar “geçmişe yürümezlik prensibi” uyarınca yürürlüğe girdiği tarihten sonraki hukuki olaylara yönelik hüküm ve sonuç doğurmaktadır. Adaletin sağlanması, temel hakların korunması gibi bazı durumlardan kaynaklanan zorunluluk hali hariç yasaların geçmişe yürümesi söz konusu değildir.
1580 sayılı Yasada belediye başkan ödenekleri konusunda açık bir hüküm bulunmaması nedeniyle belediye meclislerince takdir edilmekte ve farklı uygulamalara sebebiyet verilmekte iken yasal düzenleme ile bu konudaki boşluk giderilmiştir. Böylece, yerel yönetimlerin özerkliği zedelenmeden, farklı ölçekteki belediyeler arasında adaletli bir sistem kurularak diğer kamu görevlilerine ödenen ücretlerde dikkate alınmıştır.
Bu şekilde belediye başkanı ödeneği konusunda esas alınacak kriterler belirlenerek uygulamada birlik sağlanmıştır. Yasanın bu hükmünün öncelikle uygulanmasını sağlamak amacına yönelik olduğu anlaşılan dava konusu Genelge, bu bakımdan yasanın geriye yürümezliği ilkesinin ihlali niteliği taşımadığı gibi hukuka ve hakkaniyete aykırılık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle yasal dayanaktan yoksun bulunan davanın reddine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 25.9.2006 gününde oybirliği ile karar verildi.